18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yasamaya Arınç Saldırısı Önce, yumruklaşmaya ve daha da vahimi, yasamaya yürütme tasallutuna kadar varan gerginliğe yol açan, genel kurulda eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş tarafından dile getirilen olaya değinmek istiyorum. Bir süre önce, GATA’da yatan Nejat Uygur’u Başbakan’ın eşi Emine Hanım’ın ziyaret etmek istemesi ve başının örtülü olması nedeniyle buna karşı çıkılması doğrusu kabul edilebilecek bir şey değil. Emine Hanım’ın da Başbakan’ın da türbanı kamu alanına sokmak istediklerini, irticaya karşı olmadıklarını, hatta kimilerince ona kol kanat germek anlamına gelen davranışları sergilediklerini söyleyebilir, buna karşı çıkabiliriz. Bunu söylemek de ona karşı çıkmak da salt bu nedenle dahi olsa (tabii başkaları da var) Emine Hanım’ın eşinin iktidardan düşürülmesini (merak etmeyin demokratik yolları kastediyorum) istemek de nasıl bizim en doğal hakkımız ise Emine Erdoğan’ın da özel yaşamında istediği gibi giyinmesi ve başını örtmesi onun en tabii hakkıdır. Bir vatandaşımızın GATA’da kamu hizmeti verir konumundayken dinsel inançlarının simgelerini herkesin gözüne sokarcasına o alana taşıması ne denli kabul edilemez ise o vatandaşımızın hizmet alan veya hizmet alanın ziyaretçisi olarak, dilediği kıyafet içinde olma hakkının çiğnenmesi de o derecede kabul edilemezdir. Osman Durmuş’un bu olayı Meclis’e taşıyış şeklini onaylamadığımı, Başbakan’ın tepkisine de hak verdiğimi baştan söylemek isterim. Bu arada Sayın Durmuş’un tavrını, ucuz muhalefetin bir örneği olarak niteleyecek olanlara karşı çıkmak pek mümkün görünmüyor. İçinde bulunduğumuz şu ortamda Türkiye’de gerçekten sarsıcı demokratik muhalefetin koşulları mevcuttur. Akıllı ve çalışkan muhalefet partileri bunun yolunu yöntemini bulmakta güçlükle karşılaşmazlar. Ama Meclis’te veya basın önündeki kelime oyunlu, yalnızca karşısındakinin güya “ağzının payını vermeye” yönelik, kayıkçı kavgası misali muhalefetin ise artık can sıkmaya başladığını söylemek isterim. Bu gerçeklerin altını ısrarla çizerek dile getirdikten sonra, geçen gün parlamentoda meydana gelen olayların en vahim yönüne, Bülent Arınç’ın Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu’ya saldırısına gelmek istiyorum. Bülent Arınç, şu anda yürütmenin bir üyesi. Bülent Arınç’ı kabinenin diğer bakanlarından ayıran tek husus, hayali bir tehlikenin derman bulmaz korkusunun pençesinde “beni öldürmek istiyorlar” diye kıvranması ya da olmayan hayali bir suikastın afisiyle orada burada caka satmasında değil, ama aynı zamanda bir önceki dönemde, protokolün cumhurbaşkanından sonraki en yüksek basamağı olan TBMM Başkanlığı görevini yürütmüş olmasında yatmaktadır. Eğer Arınç, gerçekten kasaba politikacısının çapını aşabilmiş olsaydı, geçmişteki görevi dolayısıyla, diğer kabine arkadaşlarına da yasamaya saygı konusunda örnek olacak kişi konumuna gelebilirdi. Ama o öyle yapmamış, kavga patlak verdiği sırada oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu’nun odasını basarak “Böyle Meclis mi yönetilir?” diye sözlü saldırıda bulunmuştur. Bülent Arınç, o makamda bulunan kişinin Meclis’in nasıl yönetileceğini bir bakandan öğrenmeyeceğini, böyle bir girişimin, yasamaya saygısızlık anlamını taşıyacağını bilmeliydi. Arınç eğer biraz yaşadıklarından ders almış olsaydı, bunca yıllık siyaset ona birazcık insanları tanıma yetisi kazandırmış bulunsaydı, Güldal Mumcu’nun bu gürültüye pabuç bırakmayacağını, kendisinin ağzının payını vereceğini önceden kestirirdi. Nitekim öyle de olmuş, Mumcu olayı kürsüden açıklarken bunun yürütmenin yasama üzerinde baskı kurma girişiminin ikinci tezahürü olduğunu belirtmiştir. Bu arada mütecaviz edayla, TBMM Başkanvekili’nin odasına terbiyesizce bağırıp çağırarak giren Mustafa Elitaş’ı da orada bulunanlar engellemişlerdir. Arınç da Elitaş da çok çetin bir kayaya çatmışlardır; yıllar yılı saldırılar, tehditler, baskılar karşısında eşi Uğur Mumcu ile birlikte göğüs geren, eşini havaya uçuran bomba olayı karşısında kaya gibi dimdik durup kimsenin önünde gözyaşı dökmeyen Güldal Mumcu kendilerine gerekli yanıtı anında verirdi ve vermiştir. Arınç olayının en kınanası tarafı, bir yürütme mensubunun yasamaya gösterdiği bu saygısızlık ve baskı girişimi mi, yoksa, bir taşra politikacısı üslubuyla sergilediği terbiyesiz tavır mı? Takdir sizin. [email protected] İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] TBMM’de ‘Peygamber’ kavgasõ yaşandõ, Sağlõk Bakanõ Akdağ MHP’li Durmuş’un üzerine yürüdü Meclis’teyumruklarkonuştuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün akşam MHP’nin Çalõşma ve Sos- yal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer hakkõnda verdiği gensoru görüşmele- rinde sert tartõşmalar ve kavgalar ya- şandõ. Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn TBMM Başkanvekili Gül- dal Mumcu’ya talimat vermeye kal- kõşmasõnõn yarattõğõ gerginliğin ar- dõndan çõkan “peygamber” kavga- sõnda, bu kez AKP’liler MHP sõrala- rõna yürüdü. Yumruklaşmalar yaşa- nõrken fenalaşan AKP’li Ali Koyun- cu hastaneye kaldõrõldõ. TBMM’nin kavgalõ oturumunun tutanaklarõndan seçtiğimiz bazõ bö- lümler şöyle: OSMAN DURMUŞ (MHP) - He- le beyaz gömlekli doktorlar yok mu? Nejat Uygur’u ziyaret etmek isteyen hanõmefendiye “Gülhane’ye gelme- yin” demişler. Sizi beyaz gömlekliler sizi! Üç beş kuruşu görünce kendini- zi ne sanõyorsunuz?! Peygamber ola- rak anõlan bir Başbakan’õn eşini nasõl kabul etmezsiniz? Üç beş kuruş pa- ranõza mõ güveniyorsunuz? Sizin mua- yenehanelerinizi kapatsõn da bir görün. ÇETİN SOYSAL (CHP) - Nice yi- ğitleri, TEKEL işçilerini orada kuru so- ğana mahkûm ediyorsunuz. Emekli- leri, işçilerimizi kuru soğana mahkûm ediyorsunuz. Elbette ki, bunlarõn, bir gün gelir hesabõ sorulur. Sizler oli- garşiye hizmet ediyorsunuz, mutlu azõnlõğa hizmet ediyorsunuz. AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (AKP) - Benim bir seviye sorunum var cevap verme konusunda ve ko- nuşurken. Müsaade ederseniz o sevi- yeyi koruyarak konuşmama devam et- mek istiyorum. (...) ÇETİN SOYSAL (CHP) - Baş- bakan’õn seviyesine dönük söylediniz! Seviyem konusunda hiçbir sorun yok ama adres belli. Bu adresin adõ Baş- bakan! (AK PARTİ sõralarõndan “Ah- laksız” sesi) TBMM BAŞKANVEKİLİ GÜL- DAL MUMCU - (Verilen aradan sonra) Biliyorsunuz -hâlâ da uygula- nõyor zannediyorum- ülkemiz yasama, yürütme ve yargõ bağõmsõzlõğõna da- yanõlarak yürütülüyor. Şu anda yasa- mayõ temsilen burada bulunuyorum. Ama yürütmenin yasamaya baskõ yapma hakkõ hiçbir zaman yoktur. (AK PARTİ sõralarõndan “Nereden çıktı?” sesleri, CHP sõralarõndan al- kõşlar) Ama demin, Bakanlar Kurulu üyesi bir bakan, Başbakan Yardõmcõ- sõ Sayõn Arınç makam odasõna gelip, nasõl yöneteceğim konusunda bana ta- limat vermeye kalkõştõ. Bunu şiddet- le kõnõyorum. Bu, son zamanlarda uygulanmaya konulan, uygulanagel- meye başlayan yürütmenin yasama üs- tündeki bir baskõsõnõn ikinci bir teza- hürüdür, bunu şiddetle kõnõyorum! BEKİR BOZDAĞ (AKP) - Bakõn, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanõ’na ne AK PARTİ Grubu’nun içerisinde ne AK PARTİ’ye gönül vermiş insanla- rõn içerisinde bugüne kadar “Pey- gamber” diyen bir densiz çõkmamõş- tõr. Ama bu kürsüde bunu ifade eden- ler çõkmõştõr. Ben bunu kõnõyorum. OSMAN DURMUŞ - İnternet si- tesine girerseniz, il başkanõnõz, eski il TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün akşam MHP’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Ömer Dinçer hakkında verdiği gensoru görüşmelerinde sert tartışmalar ve kav- galar yaşandı. Arınç’ın Güldal Mumcu’ya talimat vermeye çalışması ile başlayan ge- rilim, MHP’li Osman Durmuş’un Emine Erdoğan’ın GATA’ya alınmaması haberlerine ilişkin eleştirilerini yanıtlamak için kürsüye gelen Erdoğan’ın sözleriyle yumrukların konuştuğu bir kavgaya dönüştü. (Fotoğraflar: AA) başkanõnõz, şu anda il genel meclisi üyeniz İsmail Hakkı Eser’in 14 Ka- sõm 2008’de yaptõğõ konuşmada baş- bakanõna bağlõlõğõnõ belirttikten son- ra “Bizim için adeta ikinci bir pey- gamberdir” sözünü kullanmõştõr. Ben isterdim ki peygamber gibi anõl- mak bir hakaret olarak düşünülme- meli, tam tersi, Sayõn Tayyip Erdo- ğan’a peygamberlik izafe edildiğinden dolayõ hicap duyup, milletten, Müs- lümanlardan “Estağfurullah, ben peygamber değilim” demesini bek- lerdim. BAŞBAKAN TAYYİP ERDO- ĞAN - Sayõn Başkan, değerli millet- vekilleri; aslõnda, sizin huzurunuzda bu tür bir iftiraya yönelik cevap için bulunmak istemezdim. Her şeyden ön- ce, arkadaşõmõz, peygamberlik zinci- rinin bittiğini bilmiyor. MEHMET ŞANDIR - Sizin arka- daşõnõz bilmiyor. OSMAN DURMUŞ - Peygam- berlik hakaret değildir. TAYYİP ERDOĞAN (Devam- la) - Önce izan sahibi olacaksõn. OSMAN DURMUŞ - Sizi izana davet ediyorum Sayõn Başbakan. OSMAN DURMUŞ - İl genel meclisi üyeniz. (AK PARTİ sõrala- rõndan gürültüler) TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Bakõn… Lütfen, lütfen otur yerine! Otur yerine! Barõnamaz, bu bir. İki… OKTAY VURAL (MHP) - El ha- reketi yapmayõn. Biz, Meclis Başka- nõ değiliz. Öyle el hareketi yok! TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Susmayõ öğren. Dinlemeyi öğren. Kaldõ ki benimle ilgili bu tür yakõş- tõrmayõ yapan siz… OSMAN DURMUŞ - Mõzrağõnõz çuvala sõğmõyor Sayõn Başbakan! SAĞLIK BAKANI RECEP AK- DAĞ - Sesini kes, terbiyesiz herif! TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Bu tür yakõştõrmayõ yapan siz, ayrõ- ca, eşime laf atamazsõn! Bu edepsiz- liktir, izansõzlõktõr! Ahlaksõzlõktõr! Sen başörtülüler üzerinden oy top- lamak isteyeceksin, eşimin başörtüsü sebebiyle… OSMAN DURMUŞ - Sayõn Baş- bakan, önümü ilikliyorum; size iftira atan şerefsizdir. TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Eşimi başörtüsü sebebiyle GA- TA’ya sokmayanlarõ müdafaa edecek kadar da izansõzsõn.! (AK PARTİ sõ- ralarõndan “Bravo” sesleri, alkõşlar) İzansõzsõn! OSMAN DURMUŞ - Senin il ge- nel meclis üyen. SAĞLIK BAKANI RECEP AK- DAĞ - Meclis’in yüz karasõsõn sen. Otur yerine! Terbiyesiz! Yalancõ! Otur yerine! OSMAN DURMUŞ - Terbiyesiz senin babandõr. RECEP AKDAĞ - Gel ulan, gel bakayõm! OSMAN DURMUŞ - Sen gel! (Recep Akdağ ile Osman Durmuş’un birbirlerinin üzerine yürümeleri) TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Ondan sonra da, başörtülüleri yanõ- na çekmek için müdafaada buluna- caksõn. Hadi oradan! (AK PARTİ milletvekillerinin MHP sõralarõna doğru yürümeleri) Başbakan, AKP’lileri saldırttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP grup başkanvekilleri Oktay Vural, Mehmet Şandır ile kavgaya ve Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç ile AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’õn TBMM Başkanvekili Gül- dal Mumcu’nun makam odasõnõ bas- masõna “tanıklık” eden MHP’li TBMM kâtip üyesi Murat Özkan, Meclis’te basõn toplantõsõ düzenleye- rek önceki akşam yaşanan kavganõn ayrõntõlarõnõ anlattõlar. Oktay Vural, AKP’yi kastederek, “Peygamber efendimize dil uzatan birini nasıl taltif ettiklerini, Başba- kan’ın bizim partimizde barına- maz dediği olayı ayrıntıları ile an- latacağız” dedi. Daha sonra söz alan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandõr, bu “utanç” görüntülerinin sorumlusunun AKP, Başbakan Yar- dõmcõsõ Arõnç ve Başbakan Tayyip Er- doğan olduğunu belirtti. MHP’li Os- man Durmuş’un “ikinci peygam- ber” sözleri üzerine Erdoğan’õn söz aldõğõnõ ve tamamen hakaret içeren bir konuşma yaptõğõnõ anõmsatan Şandõr, “Bir başbakan, sağlıklı bir insana yakışmayacak sözler söyledi ve ken- di grubunu MHP grubu üzerine sal- dırttı. Bu saldırının sorumlusu AKP grubudur, tahrikçisi Başbakan’dır. Başbakan AKP’li 100’den fazla milletvekilini MHP grubuna sal- dırtmıştır” dedi. MHP’li TBMM kâtip üyesi Murat Özkan da verilen aradan sonra genel kurulun arkasõndaki başkanlõk maka- mõna geçtikleri ve Güldal Mumcu ile ortamõn neden bu kadar gerildiği üze- rine konuştuklarõ sõrada Arõnç’õn “hı- şımla ve sinirle” içeri girerek, Mum- cu’ya “Meclis’i yönetemediği, taraflı olduğu, militan gibi davrandığını” söyleyerek hakaret ettiğini ifade etti. Arõnç’õn CHP İstanbul Milletveki- li Çetin Soysal’õn “sarhoş olduğunu, yakası açık olarak kürsüye doğru geldiği” iddialarõnda bulunduğunu belirten Özkan, “Buna nasıl mü- saade ediyorsunuz” dediğini belirt- ti. Arõnç’õn yakasõnõ açarak “sarhoş taklidi” yaptõğõnõ anlatan Özkan, şun- larõ söyledi: “Tam Arınç çıkarken yi- ne hışımla AKP Grup Baş- kanvekili Mustafa Elitaş girdi. Elitaş da Mumcu’ya hakaret içeren laflar ederek, beceriksizlikle, Meclis’i yö- netememekle suçladı. Ben bir ha- nımla ve başkanvekili ile böyle ko- nuşamayacağını söyledim. Bana dönerek, ‘Sen karõşma, iki kişi ko- nuşurken üçüncü kişiye başka şey ye- mek düşer’ diyebileceğim, daha faz- lasını söyleyemeyeceğim ifadelerini kullandı.” Oktay Vural da Erdoğan’a “ikin- ci peygamber” diyen kişinin AKP’nin eski Aydõn İl Başkanõ İsmail Hakkı Eser olduğunu ve yerel seçimlerde “belediye meclis üyeliğine” aday gösterilerek “taltif edildiğini” söyledi. Erdoğan’õn Durmuş’a tepki gösterir- ken, “peygamberlik zinciri bitti” sa- vunmasõ yaptõğõnõ anõmsatan Vural, “Yani bitmese? Bitmese olabilecek yani. Tövbe estağfurullah! Nasıl bir zihniyetle karşı karşıyayız” di- yerek tepki gösterdi. TBMM Genel Kurulu’nda, önceki gün yumruklaşmaya kadar varan kav- ga dünkü görüşmelere de yansõdõ. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, yaşanan olaylarõn kara leke olarak kalacağõnõ belirterek, hükü- metin en ufak bir eleştiriyi kabul et- mediğini kaydetti. Şandõr, “Dün (ön- ceki gün) Meclis Başkanlığı’na ya- pılan olay, hepimiz açısından say- gınlık sorunudur. Orası özel odadır. Soyunma odası arkadaşlar orası. Oraya kimse giremez” dedi. Akdağ: Halktan özür dilesinler İstanbul Haber Servisi- Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ, TBMM Genel Kurulu’nda yaşanan ger- ginliğe MHP’li Osman Durmuş’un açõklamalarõnõn neden olduğunu belirterek, “Ben ümit ediyorum ki ya bu kişinin kendisi ya da partisi bu talihsiz beyanlardan dolayı halktan özür diler” dedi. TBMM’de yaşananlarla ilgili gazetecilerin soru- larõnõ yanõtlayan Akdağ,“Olaylar hepimizi çok üzmüştür. Özellikle bir meclis idare amirinin ora- da resmen darp edilmesi, kendisine kafa atılması, yumruk atılması çok talihsiz bir şey olmuştur” dedi. Osman Durmuş’un 7 yõl içinde defalarca eleş- tirileriyle karşõlaştõğõnõ bu eleştirilerin bir kõsmõnõn haksõz, ölçüsüz, aşõrõ eleştiriler olduğunu vurgula- yan Akdağ, “Hepsine de tahammül ettim. Hep- sine sabrettim. Ancak dünkü durum çok farklı bir durumdu... Müstehzi bir ifadeyle tahrik edilecek bir şekilde bu konuşma yapılınca da mecliste bu gerginlikler oluştu” diye konuştu. MHP’Lİ DURMUŞ’U SUÇLADI Gerilim eksik olmuyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Meclis, milletvekilleri arasõnda sõk sõk kavgalara sahne oluyor. Önceki gece ya- şanan kavganõn benzerleri daha önce de ya- şanmõştõ. Meclis’te yaşanan kavgalardan ba- zõlarõ şöyle:  Öldüren yumruk: TBMM’de 2001 yõlõnda içtüzük değişikliği sõrasõnda çõkan kavgada dönemin MHP milletvekilleri Cahit Tekelioğlu ve Mehmet Tekelioğ- lu’nun yumrukladõğõ DYP Şanlõurfa Mil- letvekili Fevzi Şıhanlıoğlu, kalp krizi ge- çirerek yaşamõnõ yitirdi.  Kamer Genç’e linç girişimi: 18 Ni- san 2008’de AKP’liler Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Kamer Genç’e “linç” girişi- minde bulundu. Genç, CHP’lilerin araya gir- mesi ile güçlükle genel kuruldan çõkarõldõ.  Şahin’e azar: 2010 bütçe görüşme- lerinde kürsüye çõkan Başbakan Erdoğan, TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’e dönüp muhalefet vekillerini kastederek “Sayın başkan, siz mi susturursunuz, ben mi susturayım” diyerek azarladõ. Pankartlı protesto: AKP hükümetinin Kürt açõlõmõ ile ilgili genel görüşmenin ön- görüşmesini Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yõldönümünde yapmasõ, CHP’lile- rin “pankartlı” protestosuna neden oldu. AKP’li 2 vekil hastanelik oldu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Genel Kurulu’nda, önceki gün yaşanan kavga sõrasõn- da yaralanan AKP’li TBMM İda- re Amiri Orhan Erdem, hastane- den taburcu edildi. AKP Bursa Milletvekili Ali Koyuncu’nun tet- kikleri ise sürdü. Güven Hastanesi yetkilileri, kav- ga sõrasõnda fenalaşan Koyun- cu’nun yapõlan kan tahlili ve çeki- len kalp grafiğinin sonuçlarõnõn iyi olduğunu, endişe edilecek bir durum olmadõğõnõ belirttiler. AKP’li Erdem, “Benim herhangi bir milletvekiline saldırmam ya da yumruk atmam söz konusu değildir. Ancak, bana gelen yum- ruk ya da bir darbe sonucunda gözlüğüm ve parmağım kırıldı. Parmağımın kırılması üzerine hastaneye gittim” dedi. MHP, Meclis’te yaşananlarõn sorumlusunun Arõnç ve Erdoğan olduğunu belirtti: MHP, önceki gece gensoru görüşmeleri sõrasõnda çõkan “yumruklu” kavganõn sorumlusunun AKP grubu, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arõnç olduğunu belirterek “Olayõn tahrikçisi Başbakan’dõr, AKP grubunu, MHP grubunun üzerine saldõrtmõştõr” açõklamasõnõ yaptõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle