23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Cumhuriyel KİTAPı^ Hazırlayanlar Nilay Yılmaz, Aytül Aka), Mavısel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUK-GENÇLİK OKUMA Dinçer Sezgin'i uğuriadık Kafdağı'nın ötesine, fesleğen kokan bir nefese. Çocuk düşleri gören bir yazar • Mavisel YENER ykücülüğümüzün özgün ustalarından birini, rü- yalarında çocuk düşleri gören şair Dinçer Sez- gin'i yitirdik. Çocuklar için yazdıklarında da gü- vercinler havalanıyordu hep kaleminden, güvercinlerin kanat seslerini duyuyorduk öykü ve dizelerinde. Kimi zaman da kemanına konuyordu güvercin. Onunla yaptığım bir söyleşide "Neden güvercin?" diye sordu- ğumda bakın nasıl yanıtlamış: "Her şeyi duyurma işi güvercinindir. Yazarın dünyasında mekân zorunluluğu, yani düşlerin, hayallerin, kurmacaların, ikametgâh mecburiyetleri yoktur. Onlar bir muhtara bağlı değiller- dir. Her yazarın içindeki güvercinlerin de bir mekânı yoktur. O sanal güvercinler, çatı katlanndaki güvercin- lerden değillerdir. Kendilerine gizlilik emanet edilebilir. Yalnızca onlara. Onlar kendilerine emanet edilen hiçbir şeyi bozmazlar. Değiştirmezler. Bunun için yalnızlığı duyurmak için yazar güvercini seçer genellikle. Elbette söz konusu olan kişi Dinçer Sezgin'dir ve o güvercin- lerine, sardunyalanna, mavisine laf söyletmez..." 16 Haziran 1939'da Izmir'de dünyaya gelen Sezgin, Çanakkale öğretmen Okulu ve Eğitim Enstitüsü Ede- biyat Bölümü'nü bitirdi. Dokuz yıl edebiyat öğretmen- liğinden sonra, TRT'de 28 yıl boyunca yapımcılıktan spikerliğe birçok görev alarak, bin beş yüze yakın program yayınladı. llk yazısı "Tekerlemeler" Türk Dili dergisinde yayımlandı (1959). O tarihten sonra edebi- yattan hiç kopmadı. Bir dergi için onunla yaptığım söyleşide bakın kendini ve edebiyat yolculuğunu üçüncü şahıs ağzından nasıl anlatıyordu: "Ikizler bur- cu"nun tam ortasına rasthyor doğumu Sezgin'in. Bilin- diği gibi bu burcun erkekleri bir kelebeğe benzetilirler genellikle. "Burçlar" kitabının yazarı Carole Golder onlar için "Sosyal bir kelebek" benzetmesini yapıyor. lleriki yaşamında görüleceği gibi Sezgin de gerçekten 'sosyal' bir insandır. Burcunun özelliği olan kelebekliği de, daima beraberınde taşımaktadır her halde. Ikizler erkeğine en çok uyan yakıştırmalardan biri de, her çi- çeğin balını denemeye meraklı ve iştiyaklı oldukları için 'an' benzetmesidir. Sezgin'i bu benzetmenin dı- şında düşünmeyelim. Çünkü o da sıkı bir Türk vatan- daşıdır, bala meraklıdır ve orta yerinden ikizlere bağlı yurtsever bir insandır. Uçarılık, hayalcilik, duygusallık, benmerkezcilik, espri, serüven, çabuk sevdalanmak gibi bu burç erkeğinin öteki özeliiklerini düşününce, Dinçer Sezgin'in edebiyat âlemine şiirle girmesi çok doğalmış gibi görünüyor. Ama öyle olmamış ve Sez- gin edebiyat yolculuğuna öykü treniyle ve yataklı bir biletle çıkmıştır. Bu yolculuk çok hoşuna gitmiş, hatta o yolculuğun tadına vurulmuş ve biletini "süresiz" kay- dı altına aldırmıştır. öyküyle işe girişmesı de doğaldır Çünkü Ikizler erkeği, esprilidir, hazırcevaptır, konuş- maktan hoşlanır, kendisini dinleyen bulunca hele, Al- lah Allah... Ayrıca sevimli, imrendirici, düşündürücü bir ifade biçimleri olduğu için, 'fikir jimnastiği'ne yatkın bir beyin taşıdıkları için; düzyazıyı seçmeleri de doğaldır. Sakın Sezgin'i övdüğümü san- mayın. Bu yazdığım özellikler bütünüyle, az yukarıda adını andığım yazarın kitabından (s- 65) mülhemdir. Yolculuğa öy- küyle çıkıp, ilk öyküsü yayınla- nınca (1959) bu dala çok umut bağlamış ama her geçen yılla umutları birer birer yok olup git- miştir. Öykü telındeki cambaz- lar arasında şimdilerde, yaşına binaen bir saygı görüyor ama söz aramızda, öteki cambazlar kadar cambaz ve hünerbaz ola- madığını kendisi de kabul edi- yor. Fakat hüzne kapılıp, teli ve cambazlığı terk etmeye niyetli gö- rünmüyor. Her ne kadar öykü ile iş- tigal etmeyi bir onur savaşı olarak addediyor ve bu yolda, şu yaşına rağmen maraton yarışı için piste çı= , kıyor ise de, ö'tekr dallarda da (koşu- ya ara verdiği za- manlarda) kalem oynatmaktan ken- dini bir türlü ala- mıyor. Onun öy- kü, şiir, deneme, gazete yazıları, ti- yatro, çocuk öy- küsü ve romanı dallarında yapıtları bulunmaktadır. Bu kadar çok dalda yapıt vermesine karşın, ne yazık ki, yapıtlarının sayısı henüz yüz'ün çok, ama çok çok âl- tındadır. Bu nedenle sayılarını burada söz konusu et- mek bize düşmez. O, kitap sayısından söz etmeyi hiç- bir yerde ve hiçbir biçimde, aklından bile geçirmemiş- tir. Dinçer Sezgin'den okuduğum ilk çocuk kitabı Düş Sokağı Çocuklan'ydı. Y.Bekir Yurdakul'un yayın yö- netmenliğini yaptığı K Yayınları tarafından basılmıştı, sonrasında bu kitabı Tudem Yayınları çocuklarla bu- luşturdu. llk gençlik dönemine seslenen Düş Sokağı Çocukları, uzun bir öyküden oluşuyor. Tan sokağında oturan Tan adlı bir çocuğun anne ve babasının nasıl tanıştığını anlatan ve güzel bir aşk öyküsünün yanı sı- ra, toplum bilinci ve insan sevgisiyle dolu olan insanla- rın çevrelerine nasıl yardım edebileceğinin anlatıldığı bir öykü bu. llkin Gendaş Yayınları'ndan çıkan Bir Şişe Gözyaşı, 2004'te Papirüs Yayınları tarafından basıldı. Avukat Yücel Parlayan kentin belediye başkanlığı seçimlerine adaylığını koyduğunda kimse onu dikkate almaz. Ken- di halinde, fazla çevresi olmayan bir adamdır Yücel Parlayan. Mesleğinde çok iyidir. Herkese yardım eder, kendisine danışanların sorunlarını elinden geldiğince çözmeye çalışır, parası olmayan müşterilerine gerekti- ğinde para bile verir. Kendi çevresi dışında, ne seçime giren diğer adaylar ne de halk onu tanımakta, bilmek- tedir. Yücel Parlayan'ın ailesi bile onun bu sevdadan vazgeçmesini ister, kimse ona güvenmez, inanmaz, onu desteklemez. Yücel Parlayan yalancılıktan uzak bir yaşam içinde var olmaya çalışır, güvendiği tek şey dürüstlüktür. Seçimlerde de diğer adayların yaptıkları- nı yapmaz. Sadece her yerde "eşit davranacağım, dü- rüst çalışacağım" der ve çevresindeki kişilerin diğer adayların dünyalarını anlamasına yarayacak etkinlikler BİR ŞİŞE GÖZYASI düzenler. Yücel Parlayan başkanlık seçimini kazanır. Kente yeni bir düzen getirir. Verdiği sözleri tutar, bun- ca zaman yapılmayanları yapar. Herkes çok mutludur. , Ancak Yücel Parlayan'ın kötü bir huyu vardır. Inatçı ol- mak. "Bir Şişe Gözyaşı" çocuklara adil yönetim ilkele- rini fısıldayan bir kitap. Sezgin'in bir başka çocuk kitabı Çılgın Geliyor, önce Era Yayıncılık tarafından basıldı. Sonra, Tudem Yayın- lan yeni tasarımıyla kitabı çocuklara sundu. Yedi yaşın üstündeki okurlara önerilebilecek olan Çılgın Geliyor, hayvanları seven ve evde hayvan beslemek isteyen \ ttjrrç çocukların severek okuyacağı bir kitap... öykü, r* 6îr babanın ağzından yazilmış. Baba, ilkokul üçüncü sınıfa giderken, yolda bulduğu minik bir kediyi eve na- sıl getirdiğini, kedinin evde kalması için neler yaptığım hatırlar. Daha sonra da, "Garip" adını taktığı bu kedi kaybolduğunda ne kadar üzüldüğünü... Bu yüzden, evde hayvan beslememeye kendi kendine söz vermiş- tir. Ama büyüyüp de kendi çocukları olduğunda, ço- cuklar eve bir köpek almak istemesin mj? Her evde yaşanan bu tartışma, acaba çocukların lehine sonuç- lanacak mı? Ve çocuklar, "Çılgın" adını verdikleri kü- çük kara köpeği, büyüklerine kabul ettirmeyi başarabi- lecekler mi? Dinçer Sezgin'in çocuklar için yazdığı Son kitap LastikTop. Çocukluk, yoksulluk, II. Dünya Savaşı, atom bombası, Hiroşima, Nagazaki... Savaşın yarattı- ğı yoksulluk ve sıkıntılarla dolu günlerde çocukluğun, gazeteden yapılmış toplarla da olsa doya doya yaşan- dığı bir kasaba yaşamı anlatılıyor kitapta. Arkadaşlıkla- rı, sevinçleri, oyunları ve ilk aşkların heyecanıyla ço- cukluğun altın çağı var satırlarda. 20 Ocak 2010'da, ikindi vakti Dinçer Sezgin'i uğur- ladık Kafdağı'nın ötesine, fesleğen kokan bir nefese... Allianoi Girişim Grubu Sözcüsü, su çocuğu Iffet Diler, o ikindi vakti Dinçer Sezgin'e bakın nasıl sesleniyordu; "Peki şimdi kim gülümseyecek soğuğa?.. Kim zamana inat tütün çiğneyip havayı karıştıracak? Soruları bıra- kıp yanıtları güçlendirecek. Sahi Izmir'in sokakları hep boş muydu böyle?.. Insanlar somurtur etekler kaçışır mıydı rüzgârın karşısında? Denizi geçip geldiler; oto- büsle uzattı kimi vedanın yolunu. Bazısı ellerini üşüttü denizde. Vapur caydı iskeleye yanaşmaktan. Kararlıy- dı gitmeye. Herkesi çağırdı. Gelin!.. Çekinmediler ilk kez. Ne bir kokteyl ne de açılış kaldı... Hiçbir fotoğraf bu kadar zengin değildi inanın. lyi de kitap fuarını na- sıl arşınlayacağız?.. Israrla, yağmuryağsa bile uzaklar- dan çıkıp gelmeyecek artık. Öyle mi? Her şey takvim- lerin boynuna bundan sonra. Unutmak ve unutmamak güncelerin işi olsun. Olur mu?.." Bir güvercine sorsak son arzusu dizelerde ölümsüz- leşmektir belki de... Dinçer Sezgin'le Izmir Plus dergisi için yaptığımız söyleşide "Peki ya, bir şairin son arzu- su ne olabilir sizce?" diye sormuştum, işte yanıtı: "Son arzum, son arzumun, son arzum olduğunu bil- memektir. Çünkü şairin ve kalemin sonu yoktur. Elbet- te güvercinlerin, sardunyaların ve mavilerin de..." Dinçer Sezgin, güvercinsiz, sardunyasız ve mavisiz kalmayacak, çünkü çocuklar onun kitaplarını okumaya de- vam edecek... • www.maviselyener.com * Lastik Top, Dinçer Sezgin, Tudem Yayınevi, 104 s, 2007, 7+ * Bir Şişe Gözyaşı, Dinçer Sezgin, Papirüs Yayınevi, 63 s, 2004, 9+ * Çılgın Geliyor, Tudem Ya- yınevi, 64 s, 2008, 7+ * Düş Sokağı Çocuklan, Tu- dem Yayınevi, 126 s, 2003,12+ SAYFA 24 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 4 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle