Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
düşünürlüğü, yazarlığı, eleştirmenliği...
Şakir Bey Shaw’u araştırmayı, Türkçeye
kazandırmayı kendisine iş edinmiş. 200’e yakın
eserinden, ayrıca konuşmalarından,
röportajlarından “sözler” derlemiş.
Eczacıbaşı’nın bu çalışması 1995’te “Gülen
Düşünceler” adıyla yayımlandı.
Kimi kitaplardan 2 tane alırım, biri gazetedeki
odam için, biri evim için. Gülen Düşünceler de
bunlar arasındaydı. Evden Silivri’ye ilk istediğim
kitaplardan biri buydu.
Kitabın adı beni içine çekmeye yetmişti.
Ülkemizde ne yazık ki düşünce deyince akla
olumlu şeylerden çok olumsuz şeyler geliyor.
Alın size birkaç örnek:
Kara kara düşünmek... Düşünceye dalmak...
Düşün düşün çoktur işin... Düşünce suçu!..
Şubat ayının ilk haftasını kendime, Bernard
Shaw haftası ilan ettim. Eczacıbaşı’nın kitaplar
dolusu bir kitaplık çalışmasını altüst ettim.
Gülen Düşünceler’de Shaw’un, insan,
çağdaş yaşam, siyasal düzen, özgürlük, savaş,
barış, suç, ceza, sanat, eğitim, kadınlar,
erkekler, düşünce, bilim, din, sanat üzerine
söyledikleri yer alıyor.
Altını çizdiğim bazı düşünceleri paylaşmak
isterim:
- Savaş, özgürlüğü tehlikeye, cinayeti erdeme
dönüştürür.
- Hiçbir şey yaratmadım, sadece gerçek
yaşamın dramını ortaya çıkardım.
- Ahlak kuralları da dişlere benzer: Ne kadar
çürürse dokunmak o kadar acıtır.
- Yaşam, yana yana sönen ve her çocuk
doğduğunda yeniden parlayan bir alevdir.
- Eleştirinin, intihara göre bir üstünlüğü
vardır. İntiharda kendine, eleştiride başkalarına
kıyarsınız.
- Gazetecilik bir bisiklet kazasıyla uygarlığın
çöküşünü birbirinden ayıramayan bir alandır.
- Yüzümüzü görmek için aynaya, ruhumuzu
görmek için sanat yapıtına bakınız.
- Köle gibi yetiştirilenler, köle gibi
yönetilebilirler ancak.
- Ağır ceza düzenimiz karaya kara katarak
beyaz elde etmeye yönelik bir örgütlenmedir.
- İnsanın kaplan öldürmesine spor, kaplanın
insan öldürmesine canavarlık diyoruz.
- Hırsızların kusurları, bankerlerin nitelikleridir.
- Gerçekten yardımsever her kişi dilencilere
sadaka vermekten tiksinir.
- Savaşları kazanabilir, kentleri
zaptedebilirsiniz, ama ulusları fethedemezsiniz.
- Demokrasi okurken güzel, oynanırken
kötüdür.
- Hukuk hepimizin karşısında eşittir, ama biz
hukuk karşısında eşit değiliz.
- Yaşam bir serüvendir, hazır reçete değil.
- Geçmişimizin anılarıyla değil, geleceğimizin
sorumluluklarıyla akıllanırız.
Bernard Shaw, bunca üretimi nasıl
başardığını soranlara kısa bir yanıt verirmiş:
- Günde 3-4 saat düşünerek!
Düşünmek kolaymış gibi görünse de, hiç de
öyle değil!
Şakir Eczacıbaşı’nın bir kez daha aklına,
emeğine sağlık derken, sorsak:
- Günde ne kadar düşünüyorsunuz?
Hiç düşündünüz mü?
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Yargı önünde herkesin eşitliğini her fırsatta savu-
nan Başbakan RTE, yargının bağımsızlığı ve eşitlik
konusunda hassas mı hassas.
Lakin Silivri mahkemesinin böyle bir örgüt olma-
dığını açıklamasına karşın… Sorumlu sorumsuz ki-
şileri “Ergenekon terör örgütüne üye olmakla” suç-
layacak özel bir savcı aradı ve.. buldu.
Özel savcı veya savcılar Ergenekon terör örgütü
üyesidir dedi mi birine; al gözaltına, sonra tutuklat
ve doğru Silivri’ye!
Yargıyı rahat bırakın, savcılar bağımsız çalışıyor-
lar diye sıra sıra nutuklar atan… Erzincan’daki İs-
mailağa tarikatı üyelerini gözaltına alan savcıya te-
lefon açıp salıverin diye talimat veren eski Adalet
Bakanı, şimdi Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek...
İktidarın diğer sözcüleri de yükseklerden gelen
bu seslere uygun konuşmalar yapıyorlar.
Oysa içerideki, dışarıdaki genel kanı: AKP hükü-
meti yargıyı siyasallaştırıyor!
Taze örnek: AKP iktidarı zamanında çok hareketli
görünen özel yetkili savcılardan Erzurum Cumhuri-
yet Savcısı Osman Şanal, Erzincan’a geliyor.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Ciha-
ner’in makamında, evinde aramalar yaptırdıktan
sonra gözaltına alıp Erzurum’a götürüyor.
Dün sabah Başsavcı Cihaner, tutuklanıyor.
Sonra? Yanlış hesap Bağdat’tan dönüyor. Hâ-
kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Ciha-
ner’in gözaltına alınıp tutuklanması sürecinde yer
alan dört savcının özel yetkili sıfatını bir kalemde
siliyor.
Başsavcıyı tutuklatan başsavcı ne diyor: Başsav-
cı Cihaner, Albay Dursun Çiçek’in irtica belgesini
Erzincan’da uygulamaya koydu. Cuntayla komplo
kurdu.
Eee daha neler yaptı: Karanlık kişilerle İsmailağa
cemaat üyelerinin evlerine silah koymaya çalıştı. İf-
tira suçu işledi. (Adalet Bakanı iken Çiçek’in salıve-
rilmelerini telefon ederek Başsavcı Cihaner’den is-
tediği) İsmailağa cemaatiyle ilgili 200 kişiyi suçladı.
Ergenekon terör örgütüne üye olmakla suçlanan
Başsavcı Cihaner’in söylediklerine bakalım: “Ce-
maat soruşturmasını 2007’de başlattım. O dönem
ne misilleme yapılacak Ergenekon ne de darbe pla-
nı vardı. Soruşturma kararlarını ben verdim. (Komu-
tanı şimdi içeride) Jandarma şunu bunu yapalım,
demedi. Cemaat soruşturmasına bedel ödetiyorlar.”
Bir başsavcı da gözaltına alıp tutuklattığı öteki
başsavcının söylediklerini doğruluyor: “Cemaat
üyeleriyle ilgili çalışmaları nedeniyle…”
Genel kanı: Cemaatlere, tarikatlara dokunan ya-
nıyor!
RTE mantığıyla olayı değerlendirmeye gelince:
Türkiye’de yargı önünde eşitlik, işte böyledir.
Başsavcının gözaltına alınmasından sonra: Hu-
kuk adamları, YARSAV, HSYK gibi kurumlar, bir
başsavcının ancak CMK’nin 250. maddesinin 3.
fıkrasına göre Yargıtay’da yargılanabileceğini
açıklıyorlar.
AKP sözlüğünde yargı önünde ayrım gözetme-
den herkes eşittir. Ama nasıl:
Rektörler, profesörler, parti genel başkanları, ga-
zeteciler, yazarlar, emekli orgeneraller, oramiraller,
albaylar, subaylar, başsavcılar, avukatlar, Yargıtay
onursal başsavcıları… AKP iktidarında özel yetkili
savcılar tarafından ya tutuklanıyor ya da sorguya
çekiliyor.
Suçları ortak: Adı var, ama var olduğu bir türlü
saptanamayan, kanıtlanamayan Ergenekon terör
örgütüne üye olmak!
Yargı ve yasalar önünde eşitliğine gelince:
Genel Başkan RTE hakkında ona yakın çok ağır
suçlamalar içeren dosyalar varken… AKP grubun-
dan bir yığın milletvekili her türlü suçtan sanık
iken…
Dokunulmazlık zırhı sanki Allah’ın emri… Başba-
kan ve AKP’liler herkese eşittir dedikleri yargıya
çıkmaktan fellik fellik kaçıyorlar ve...
Diyorlar ki, Türkiye’de yargı bağımsız ve herkes
yargı önünde eşittir.
Yasalar herkese eşit uygulanır ha?
Kime yutturuyorsunuz bu palavrayı!
Bir iyilik yapın; gülümsemeye bile takati kalma-
mış insanları güldürmeyin!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 18 ŞUBAT 2010 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 18Şubat
Oslo B -3
Helsinki B -7
Stockholm B -2
Londra Y 7
AmsterdamK 2
Brüksel K 3
Paris K 4
Bonn Y 5
Münih K 2
Berlin B 2
BudapeştePB 4
Madrid Y 10
Viyana B 4
Belgrad Y 6
Sofya K 10
Roma Y 14
Atina Y 19
Zürih Y 7
Moskova PB -8
Aşkabat Y 15
Taşkent PB 12
Bakû PB 9
Bişkek PB 9
Tiflis Y 13
Kahire B 30
Şam A 25
İstanbul Y 13
Edirne Y 14
Kocaeli Y 15
Çanakkale Y 16
İzmir Y 20
Manisa Y 20
Denizli Y 18
Zonguldak Y 14
Sinop Y 12
Samsun Y 16
Trabzon B 18
Giresun B 19
Ankara Y 15
Eskişehir Y 15
Konya B 17
Sıvas Y 13
Antalya PB 21
Adana PB 21
Mersin PB 20
Diyarbakır PB 16
Şanlıurfa PB 18
Mardin PB 18
Siirt B 16
Hakkâri Y 8
Van Y 9
Kars Y 7
Ülkemizin geneli
parçalı çok bulutlu,
Marmara, Kuzey
Ege, Karadeniz, İç
Anadolu’nun kuzeyi,
Doğu Anadolu’nun
kuzeyi ile Bitlis çev-
releri yağışlı geçe-
cek. Yağışlar yağmur
ve sağanak, Doğu
Anadolu’nun doğu-
sunda karla karışık
yağmur ve kar şek-
linde olacak. Rüzgâr
Güney Ege ile Batı
Akdeniz’de güney
yönlerinden kuvvetli
olarak esecek.
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Cumhuriyet tari-
hinde ilk kez bir başsavcõnõn
makam odasõnõn basõlarak tu-
tuklanmasõna neden olan sürecin
odağõnda yer alan İsmailağa ce-
maati, bugüne değin hem cina-
yet hem de linçle anõldõ.
Cemaatin lideri Mahmut Us-
taosmanoğlu, İskenderpaşa ce-
matinin lideri Mehmet Zahit
Kotku’nun 1980 yõlõnda ölümü-
ne kadar yanõnda yer aldõ. Nak-
şibendi tarikatõnõn bir kolu olan
İskenderpaşa liderinin müritleri
arasõnda Necmettin Erbakan
ve Turgut Özal gibi isimler de
yer aldõ. Kotku’nun yerine da-
madõ Esat Coşan geçince Usta-
osmanoğu da kendi “yolunu”
çizmeye başladõ. Uzun yõllar
imamlõk yaptõğõ İsmailağa Camisi
nedeniyle grup, İsmailağa ce-
maati adõnõ aldõ. Cemaat İstanbul
Fatih’te Türkiye’nin en dikkat çe-
ken radikal İslami gettosunu oluş-
turdu. Cemaatin önde gelen ba-
zõ isimlerinin Salih Mirzabe-
yoğlu liderliğindeki İBDA-C ile
birlikte hareket ettiği de biliniyor.
Tarikatlarõ din sömürüsü olarak
değerlendiren Üsküdar Müftüsü
Hasan Ali Ünal’õn eleştirilerinin
odağõnda İsmailağa cemaati de
yer aldõ. Çünkü müftü Ünal gö-
rev yaptõğõ Üsküdar ve çevresin-
de cemaatin hâkimiyetini kõr-
maya ve güçlenmesini engelle-
meye çalõşmõştõ. Cemaat lideri
Ustaosmanoğlu, Üsküdar bölge-
sindeki camilerde cemaate vaaz
vermek isteminde bulunmuş, an-
cak Ünal bu isteğe olumsuz ya-
nõt vermişti. Ustaosmanoğlu, Üs-
küdar müftüsü Ünal hakkõnda
dövülmesinin caiz olduğu fetva-
sõnõ da çõkarmõştõ. “Dayaktan an-
lamayan” müftü kõsa bir süre
sonra bir inşaatta kafasõna beş
kurşun sõkõlarak öldürülmüş hal-
de bulundu. Olayõn ilk şüphelisi,
İsmailağa cemaatinin şeyhi Us-
taosmanoğlu oldu. Gözaltõna alõ-
nan Ustaosmanoğlu, tutuksuz
yargõlanmak üzere serbest bõra-
kõldõ. Dava, İstanbul 1 No’lu Sõ-
kõyönetim Mahkemesi’nde ara-
larõnda Mahmut Hoca’nõn da bu-
lunduğu 7 kişi hakkõnda idam ce-
zasõ istemiyle başladõ. Askeri
savcõ, sanõklar Ustaosmanoğlu,
Ömer Arlı, Turgay Taş, Abbas
Çelik, Ahmet Vanlıoğlu, Ahmet
Özer, İmdat Kaya ve İran’a
kaçan Hamza Akdağ’õn Üsküdar
müftüsü Hasan Ali Ünal’õn en-
gellenmesi amacõyla Fatih’teki İs-
mailağa Camisi’nde toplantõ yap-
tõklarõnõ anlatõyordu. Sanõklar-
dan biri Sultanbeyli Belediyesi
Mezarlõklar Müdürlüğü’nde ça-
lõşan İmdat Kaya’ydõ. Kaya,
“Çankaya-Ezankaya” tartõş-
masõnõ başlatan kişi olarak cemaat
içinde hõzla sivrilmişti. Cinayetin
işlendiği dönemde Ümraniye Ca-
misi’nde imamlõk yapõyordu. Da-
va sonucunda Mahmut Hoca be-
raat etti. Ömer Arlõ 30 yõl ağõr ha-
pis cezasõna mahkûm oldu. Arlõ,
1999 yõlõnda afla çõktõ ama bir sü-
re sonra da kõzõyla başka bir Ku-
ran kursu öğrencisi kõzõ öldürdü.
Damadı da öldürüldü
Cemaat lideri Ustaosmanoğ-
lu’nun Fatih Çukurbostan Ca-
misi’nde imamlõk yapan dama-
dõ Hızır Ali Muratoğlu da 17
Mayõs 1998 tarihinde İsmaila-
ğa Camii’nde sohbet sõrasõnda
uğradõğõ silahlõ saldõrõda yedi
kurşunla öldürüldü. Muratoğ-
lu’nun cemaat içi hesaplaşma-
lar yüzünden öldürüldüğü iddia
edildi. Ustaosmanoğlu’nun yaş-
lanõp hastalanmasõndan sonra
cemaat içinde etkinliğini arttõran
Cüppeli Ahmet Hoca olarak
bilinen Ahmet Mahmut Ün-
lü’nün babasõ Yusuf Ünlü ise
18 Haziran 2001’de İsmailağa
Camisi’ne giderken yolda silahlõ
saldõrõya uğrayarak, bacakla-
rõndan yaralandõ.
3 Eylül 2006 tarihinde İs-
mailağa cemaati yine bir cina-
yet ve linçle Türkiye günde-
minin ilk sõrasõna yerleşti. Us-
taosmanoğlu’nun sağ kolu ola-
rak bilinen emekli imam Bay-
ram Ali Öztürk, sabah nama-
zõnõn ardõndan Mustafa Erdal
adlõ kişi tarafõndan cemaatin
önünde bõçaklanarak öldürüldü.
Erdal ise hemen orada cemaat
tarafõndan linç edildi.
İsmailağa cemaati, müftü öldürmesi ve imam linç etmesiyle gündeme geldi
Kriminal cemaat
İstanbul Haber Servisi - “Evrakta sah-
tecilik”,“iftira ve tehdit” ve “Ergene-
kon’a üye olmak” iddialarõyla tutuklanan Er-
zincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Ciha-
ner tarafõndan yürütülen İsmailağa cemaa-
ti soruşturmasõ kapsamõnda “mahkeme ka-
rarıyla” cemaat üyelerinin telefonlarõnõn din-
lendiği ortaya çõktõ. Vuslat-Der Başkanõ
Şevket Gökşan’õn dinleme kayõtlarõna ta-
kõlan “Benim dinimle oynayanın canıyla
oynarım. Soyuyla, sopuyla ateşe veri-
rim” sözleri ise dikkat çekti.
T24.com internet sitesinin haberine göre,
jandarmanõn da istihbaratõyla oluşturulan
ve İsmailağa cemaatini kapsayan dosyada ce-
maatin yaklaşõk iki yõldõr “mahkeme kara-
rıyla” dinlenen telefon konuşmalarõ yer alõ-
yor. Cemaatin yöneticileriyle Emniyet, bü-
rokrat ve siyasetçilerin konuşmalarõ ise dik-
kat çekiyor. Telefon dökümlerinde cemaat ku-
ruluşlarõna düzenlenecek baskõnlarõn “Ba-
danacılar gelecek” şifresiyle önceden ve-
rildiği de ortaya çõktõ. Gökşan ile Hasan Tir-
yaki arasõnda geçen konuşmada cemaate yö-
nelik baskõn haberi veren Gökşan, “Kaldı-
racağınızı, indireceğinizi, göndereceğini-
zi onu halledin” sözlerine Tiryaki “Tamam
yanıtı” veriyor. Gökşan’õn “Ufakları gön-
derme durumu olursa şey söylersiniz,
şeyden dernekler masasından bir tadilat,
tamirat istemişler” sözleri de yer alõyor.
‘Jandarmaya giremiyoruz’
Gökşan ve Murat Sessiz arasõnda geçen bir
diğer konuşmada ise cemaatin kreşlerinin
vakõf adõna değil, özel şahõslar adõna açõldõğõ
ortaya çõkõyor. Gökşan ve Abdülkerim Nar-
manlı arasõnda 23 Şubat 2009’da yapõlan bir
telefon görüşmesinin kaydõnda ise Gökşan,
Narmanlõ’yõ dikkatli olmasõ konuşunda uya-
rõyor. Gökşan,“Temkinli olun, her tarafta
böyle bir süpürme operasyonu var. Bizde
biliyorsun on yediye doğdu, bugün şu an Er-
zincan’a yağar ceza tamam. Her ihtimale
karşı hazırlıklı olun” uyarõsõnda bulunuyor.
Gökşan, cemaat üyesi Fatih Altınel’le izin-
siz eğitim kurumu açmaktan haklarõnda açõ-
lan soruşturmaya ilişkin yaptõğõ konuşmada
şunlarõ kaydediyor: “İzinsiz eğitim kurumu
açmaktan dava açsalar bile, ki öyle bir şey
olmaz, varsayalım ki oldu. Bunun cezası ne-
ticede bir yıldır, tamam mı kardeş? Biz bu-
rada terörist değiliz. Elimizde Kaleş silah
yok, kalem var. Bir de arkadaşlara söyle-
yin, kapatın telefonları hepsini. Kimin ki-
minle ne işi varsa yüz yüze yürütsün ya.”
Gökşan’õn, “Askeriyeden, dostumuz İs-
mailağa cemaatinin önde gelen hocaefen-
dilerinin telefonlarını ve kendilerini taki-
be almışlar” diyen cemaat mensuplarõna,
“Emniyet yapsa kolay, Emniyet’e girip çı-
karız, jandarmaya giremiyoruz” sözleri de
kayõtlara takõlmõş durumda.
‘Badanacılar gelecek’
İsmailağa cemaatine düzenlenecek baskõnlar şifreli olarak önceden haberdar edilmiş
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ada-
let Bakanlõğõ, Erzurum Özel Yetkili Savcõlõ-
ğõ’nõn Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İl-
han Cihaner’in tutuklanmasõ ile devam
eden soruşturmasõ ile ilgili olarak yazõlõ açõk-
lama yaptõ. Adalet Bakanlõğõ Basõn ve Halkla
İlişkiler Müşavirliği’nden yapõlan yazõlõ
açõklamada, “Bir olayla ilgili olarak başla-
tılan soruşturma veya kovuşturma kesin
hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hâ-
kim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları et-
kilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı
beyanda bulunmak TCK’nin 288. madde-
sinde adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs
suçu olarak düzenlenmiştir. Bu hükümler
karşısında, yargısal denetime tabi olan iş-
lemlerle ilgili olarak tüm kişi, kurum ve
kuruluşların özenli davranması gerek-
mektedir” denildi. Hâkimler ve savcõlarõn
ifa ettikleri görevlerinin özelliği göz önüne
alõnarak, özel soruşturma ve yargõlama usu-
lüne tabi tutulduklarõ hatõrlatõlan açõklamada,
“Bu bağlamda, 2802 sayılı Kanuna göre
hâkim ve savcıların görevden doğan veya
görev sırasında işledikleri suçların Bakan-
lık izni ile soruşturulduğu” kaydedildi.
Açõklamada hâkim ve savcõlarõn kişisel suç-
larõnõn soruşturulmasõnõn ise bakanlõk iznine
gerek duyulmaksõzõn en yakõn ağõr ceza mah-
kemesi cumhuriyet başsavcõsõnca doğrudan
yapõldõğõna dikkat çekildi.
Soruşturmayõ
savundu
ADALET BAKANLIĞI
İsmailağa cematinin lideri Ustaosmanoğlu ve Cüppeli Ahmet Hoca.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet
Bakanõ Sadullah Ergin, HSYK’nin Erzurum
özel yetkili cumhuriyet savcõlarõnõn yetkilerini
kaldõrma kararõyla “yetki gaspı yapmak sure-
tiyle yargı sistemini kaosa sürükleyecek bir
tutum sergilediğini” savundu. Ergin, “Yargõ re-
formunun acilen hayata geçirilmesinin gerekli-
liğinin bir kez daha ortaya çõktõğõnõ” söyledi.
Ergin, Adalet Bakanlõğõ toplantõ salonunda
Müsteşar Ahmet Kahraman ile düzenlediği ba-
sõn toplantõsõnda, HSYK’nin dün aldõğõ kararlara
ilişkin basõn açõklamasõnõ okudu.
Anayasanõn 159’uncu maddesinde ve 2467 sa-
yõlõ HSYK Yasasõ’nõn 4. maddesinde HSYK’nin
görev ve yetkilerinin açõkça sayõldõğõnõ belirten
Ergin şöyle konuştu: “HSYK yargısal görev-
leri olmayan idari bir kuruldur. Hâkim ve-
ya savcı, hâkim veya mahkeme kararlarına
karşı kanun yollarına başvurma hakkı cum-
huriyet savcısı, şüpheli, sanık veya katılana
aittir. İdari bir kurul olan HSYK’nin bu de-
netimi yapması çok açık bir yetki gaspıdır.
Anayasa ve yasalara tamamen aykırı bir hu-
kuksuzluktur. Hiçbir yargısal görevi bu-
lunmayan Yargıtay Birinci Başkanlık Ku-
rulu’nun bu konuyu görüşmek üzere topla-
narak HSYK’nin yaptığının doğru olduğu-
na dair karar alması da yasal dayanaktan
yoksundur. İhsası rey niteliğindedir. Yargı-
lama faaliyetine müdahale anlamı taşımak-
tadır. Danıştay Başkanı’nın görev alanıyla il-
gili olmayan bu konuda yaptığı açıklama da
bu yanlışlıklara katkı vermek anlamına gel-
mektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı’nın devam eden yargısal bir faaliyetten do-
layı siyaset kurumunu sorumlu tutmak an-
lamına gelen açıklamasının kabul edilmesi de
mümkün değildir. Erzurum Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından yürütülen bir so-
ruşturma kapsamında yapılan arama, göz-
altına alma ve tutuklama kararları üzerine
yasada bu konuda hiçbir yetkisi ve görevi ol-
mayan HSYK aldığı karar ile yürülmekte
olan bir soruşturmaya müdahale etmiş, doğ-
rudan taraf olmuş, yetkisini aşmış, bağımsız
yargının işleyişine engel olmuş, soruştur-
manın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve so-
nuçlandırılmasını tehlikeye sokmuştur.”
“Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcı-
lıkları ve tedbir kararları veren mahkemeler,
yüksek mahkemelerin ve HSYK’nin ağır
baskısı altına alınmıştır” diyen Ergin, “HSYK
ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın
yargılama sürecine yaptığı bu müdahaleden
sonra yargının bağmsızlığı ve tarafsızlığı ba-
kımından yargı reformunun acilen hayata ge-
çirilmesi gerekliliği bir kez daha ortaya çık-
mıştır” dedi. Bu arada HSYK Başkanvekili Ka-
dir Özbek, bugün düzenleyeceği basõn toplan-
tõsõnda Ergin’e yanõt vereceği belirtildi.
Adalet Bakanõ, HSYK’nin yargõ sistemini kaosa sürükleyecek bir tutum sergilediğini ileri sürdü
Ergin yüksek yargıyı hedef aldı
BAKAN, SAAT
05.00’DE
YASAYI
HATIRLATMIŞ
Gazetecilerin sorularõnõ da yanõtlayan Ergin, bir soru üzerine Baş-
bakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in İsmailağa cemaatine yönelik Er-
zincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’i aramasõnõn “bilgi al-
ma mahiyetinde bir arama” olduğunu savundu. Başsavcõ Cihaner’in
mahkemeye sevk edildiği sõrada Adalet Bakanlõğõ’nõn sabah saat
05.00’de yaptõğõ açõklamanõn da yargõya baskõ olup olmadõğõnõn so-
rulmasõ üzerine Ergin, kendilerinin yargõya müdahale edecek bir açõk-
lama yapmadõklarõnõ, yasalarõ anõmsattõklarõnõ söyledi.