Katalog

CMYB C M Y B 18 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Her Siyasal ve Toplumsal Şok İstenen Sonucu Doğurmayabilir Türkiye büyük bir şok yaşıyor. Siyasette, yargıda, orduda, medyada art arda tanık olunan “ilkler” herkesi şaşkına çeviriyor. Bu şoku yaratanlar ne amaçlıyor? Şok sonrası ne olacak? Toplum nereye gidiyor? Bu soruların yanıtlarını vermek kolay değil. Çünkü tarih, yaratılan şokların her zaman istenen sonuçları doğurmadığını, hatta zaman zaman planlananın tam tersi gelişmelere yol açtığını gösteriyor. Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na girmesi tam bir şoktu. Savaş, gizli anlaşmalarla, Alman zırhlılarının Karadeniz’e çıkıp Rusya’yı bombardıman etmesi ile emri vaki olarak başlamıştı. Amaç, savaşı kazanarak yeniden güçlenmek, Bakû’nun petrolü ve Mısır’ın pamuğu ile Osmanlı İmparatorluğu’nu kurtarmaktı. Sonuç, tam tersi oldu: İmparatorluk yenildi, işgal edildi, tarih sahnesinden silindi. Yenilgi, Mondros, Anadolu’nun işgali, Sevr tam bir şoktu. Amaç, Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarını Yunanistan, Ermenistan, Kürdistan, İngiltere, İtalya ve Fransa arasında paylaştırmaktı. Sonuç tam tersi oldu: Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Kurtuluş Savaşı kazanıldı, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. İnönü’nün Çok Partili Sisteme geçişi tam bir şoktu. Amaç, demokrasiyi geliştirmekti. Sonuç, tam tersi oldu: Serbest seçimlerle iktidara gelen Demokrat Parti demokrasiyi geliştirmek yerine geriletti, tahrip etti. Yol açtığı 27 Mayıs ihtilali ile askeri müdahaleler dönemi başladı. 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi tam bir şoktu. Amaç, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti kurmak ve bunu güvence altına almaktı. Sonuç tam tersi oldu: Hem anarşi yaşandı hem de 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980’deki baskıcı askeri darbeler ile Türkiye’de demokrasi geriledi. 28 Şubat 1997 tarihindeki Milli Güvenlik Kurulu kararı tam bir şoktu. Amaç, irticayı bir milli tehdit olarak belirlemek, siyasetteki dinci yaklaşımı temsil eden Refah Partisi’nin iktidarını engellemek ve demokratik, laik rejimi korumaktı. Sonuç tam tersi oldu: Refah’tan ayrılan bir grup politikacının kurduğu AKP iktidara geldi ve Anayasa Mahkemesi tarafından, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu belirlendi. Tabii her şoktan sonra, geçici bir yanılsama devri yaşandığını ve şoku yaratanların amaçlarına uygun sonuçlar alındığının sanıldığı kısa dönemlerin görüldüğünü de anımsatalım. Ama bir süre sonra ortaya çıkacak hesaplanmayan sonuçların, hepimizle birlikte, bize bu günlerdeki şokları yaşatanları da şaşırtabileceğini hiç aklımızdan çıkarmayalım. Toplumsal ve siyasal diyalektik her zaman iktidarların, darbecilerin, şokçuların istediği, planladığı gibi işlemeyebiliyor. ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org Konya’da tüyler ürperten bir cinayet Yeni doğan bebeği boğarak öldürdü Edirne normale dönmeyeçalışıyor BARIŞ YAMAN KONYA - Evli ve 4 çocuk babasõ Zekeriya K. (40) ile ya- nõnda çalõşan işçi Hacer K’nin (24) ilişkilerinden doğan bebeği boğarak öldürdükten sonra gömdükleri belirlendi. Zanlõlar adliyeye sevk edildi. Hacer K. Kaşõnhanõ belde- sinde, tarlasõnda çalõştõğõ Ze- keriya K. ile ilişki yaşadõ. Ha- cer K. hamile kalõnca bebeği al- dõrmak için Zekeriya K. ile doktora gitti. 5 aylõk hamile ol- duğu için bebeği aldõramaya- caklarõnõ öğrenen ikili, durumu gizledi. Doğum sancõlarõ ar- tõnca hastaneye giden Hacer K, burada 13 Ekim 2009’da sağ- lõklõ bir erkek bebek doğurdu. Zekeriya K. bebeği öldürmesi için Hacer K’ye baskõ yaptõ fa- kat genç kadõn karşõ çõkõnca, Zekeriya K. bebeği boğazõnõ sõ- karak öldürdü. Hacer K. kan uyuşmazlõğõ olan bebeğini kontrol için ve- rilen tarihte hastaneye götür- meyince, Sağlõk Müdürlüğü’ne haber verildi. Kadõnõn bekâr ol- duğunu öğrenen yetkililer du- rumu savcõlõğa bildirince kor- kunç cinayet de ortaya çõktõ. Polis tarafından yakalanan Hacer K, “Ben araçtan in- dim, o araçta bebeği boğmaya çalıştı. İlkinde yapa- madı, ikincisinde eliyle boğarak öldürdü, sonra da bebe- ğin üzerini toprakla örtüp gittik” dedi. Gözaltına alınan Zekeriya K. de bebeği boğarak öldürdüğünü ancak nereye gömdüklerini anımsamadığını söyledi. Polis tüm aramalarına karşın Pireli Deresi yakınlarında bebeğin cesedini bulamadı. Zekeriya K. ve Hacer K. adliyeye sevk edildi. (Fotoğraf: AA) ‘Üzerini toprakla örtüp gittik’ EDİRNE (Cumhuri- yet) - Edirne’de taşkõn- lara neden olan Meriç, Tunca ve Ergene nehir- lerinin debileri düşmeye başladõ. Kapõkule Sõnõr Kapõsõ yeniden ulaşõma açõldõ. Ancak işyerlerine gitmeye çalõşan yurttaş- larõn ulaşõmõ dün de as- keri araçlarla sağlandõ. Selin vurduğu Edir- ne’de yurttaşlar dün yi- ne işyerlerine askeri araçlarla ulaştõrõldõ. Lo- zan Caddesi’ndeki res- toran, kafe ve çay bah- çeleri ise hâlâ sular al- tõndaydõ. Karaağaç Ma- hallesi’nde önceki ak- şam rahatsõzlanan 2 yurt- taş da askeri araçlarla hastanelere ulaştõrõldõ. Edirne Valisi Musta- fa Büyük, kentteki ne- hirlerin debilerinin düş- meye başladõğõnõ, Kapõ- kule Sõnõr Kapõsõ’nõn da dün sabah erken saat- lerden itibaren küçük araçlarõn ulaşõmõna açõl- dõğõnõ belirtti. Selden en çok etkilenen Karaağaç Mahallesi’nde incele- melerde bulunan Büyük, ilk tespitlere göre 15 dö- nüm ekili alanõn sular altõnda kaldõğõnõ söyledi. 56 yıl aradan sonra evine döndü ORDU(Cumhuriyet) - Fatsa’da 15 yaşõnday- ken aniden kaybolan ve öldü sanõlan Halil Ye- şiltaş, 56 yõl sonra ana ocağõna döndü. Bu süre- de 5 yõl İstanbul’da, 5 yõl Hollanda ve İtal- ya’da, 46 yõl ise Amerika’da yaşadõğõ ortaya çõ- kan Yeşiltaş, Amerika’da çeşitli otellerde gar- sonluk yaptõğõnõ söyledi. Yeşiltaş’õn yeğeni Turgut Yanõk, “Dayõm yurtdõşõndayken alzhei- mer hastalõğõna yakalanmõş. Sokakta gezerken Türk vatandaşõmõzõn dikkatini çekmiş. Dayõma Türkiye’ye dönmesi için yardõmcõ olmuş” dedi. İnsan kaçakçıları tutuklandı İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, göçmen kaçakçõlõğõ, belgede sahte- cilik, görevi kötüye kullanmak ve rüşvet suçla- rõndan gözaltõna aldõğõ ve önceki gün adliyeye sevk edilen 39 kişiden 8’i kamu görevlisi 26 kişi tutuklandõ. Tutuklananlar arasõnda 1 emni- yet amiri 5 polis memuru da var. Deneme sürüşleri başladı İstanbul Haber Servisi - 4. Levent-Sarõyer Hacõosman metro hattõnõn Atatürk Oto Sanayi Sitesi-Darüşşafaka istasyonlarõ arasõnda hiz- met verecek olan 2 bin kişi kapasiteli metro araçlarõnõn test sürüşleri başladõ. İBB Başkanõ Kadir Topbaş, “Hedefimiz, 2010’un sonunda Hacõosman Mahallesi’ndeki insanlarõ Şişha- ne’ye taşõmak” diye konuştu. Rakı şişesinden örümcek çıktı ZONGULDAK (AA) - Satõn aldõğõ rakõnõn içinde iki örümcek olduğunu ileri süren Atakan Karalõ, manevi tazminat davasõ açtõ. Karalõ’nõn dava di- lekçesinde, “Rakõnõn içinden örümcek çõkmasõ nedeniyle misafirlerine mahcup olduğu ve rakõ içme zevkinden mahrum kaldõğõ” belirtildi.