23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE 14 EMEK emek@cumhuriyet.com.tr GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER 4-C’den Esaret Sözleşmesi’ne TEKEL işçilerine dayatılan 4-C sözleşmesinin yanında AKP’nin çalışma yaşamındaki gerçek yüzünü ortaya koyan yeni bir gelişme daha oldu. Bu gelişme şimdilik PTT çalışanlarıyla ilgili. PTT ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından hazırlandığı belirtilen yasa taslağına göre, kurum bir anonim şirket haline dönüştürülerek istihdam politikası da değiştiriliyor. PTT AŞ adını alacak bu yeni oluşum, posta hizmetlerinin özelleştirilmesinin ilk adımı. PTT AŞ’de sözleşmeli olarak istihdam edilecek personel, yasa taslağının 13. maddesine göre, ne 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na, ne diğer kanunlardaki sözleşmeli personel hakkındaki hükümlere ne de 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olacak. Yani AKP iktidarı, tüm mevcut yasal düzenlemelerin dışında yeni bir statü icat ediyor. Yine 13. maddenin 4 ve 5. fıkralarında bu yeni statüdeki sözleşmeli personelin çalışma koşulları için aynen şöyle deniyor: “Sözleşmeli personele ilişkin işe alma, atama, görevlendirme, terfi, disiplin, izin, görevden alma, sözleşmenin sona erdirilmesi, ödenecek sözleşme ücreti, gündelik, fazla çalışma ve diğer ücretlerle özlük haklarının belirlenmesi hususlarında yönetim kurulu yetkilidir. Yönetim kurulu, belirleyeceği usul ve esaslar dahilinde sözleşmeyi yenileyip yenilememekte serbesttir.” Bu yeni statüdeki sözleşmeli personelin yanı sıra bir yıldan az süreli ve kısmi zamanlı personel de çalıştırılabileceği ve mevcut personelin de tabi oldukları mevzuata göre çalışmalarına devam edeceği belirtiliyor. Yeni statüdeki sözleşmeli personelin ücret, çalışma koşulları, işe devamı ve işten çıkarılması tamamen 5 kişilik PTT AŞ Yönetim Kurulu’nun keyfiyetine bağlı bulunuyor. Üstelik bir devlet kuruluşunda bu kadar keyfi ve çalışma koşulları tamamen işverenin iki dudağı arasında olan bir istihdam biçimine ilk kez rastlanıyor. Bir anlamda bir “esaret sözleşmesi” söz konusu. 4-C uygulaması bile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi bir statü, ayrıca 11 ayda 22 günlük ücretli izin söz konusu, yine yılda 30 günlük hastalık izni var, işten çıkarılma halinde iş sonu tazminatı ödenecek ve çalışanlar memur sendikalarına üye olabilecek. PTT AŞ’de çalışacak sözleşmeli personel için böyle hakların varlığı bile söz konusu değil, tamamen işverenin keyfine bırakılmış durumda. Yani yeni sözleşmeli personel istihdamı, 4-C’den bile daha beter. Kuşkusuz 4-C’deki bu son iyileştirmeler TEKEL işçilerinin mücadelesi sonucu oluştu, tabii orada da iş garantisi yok, sözleşme sadece o yıl için geçerli. Ancak yukarıda belirttiğimiz “esaret sözleşmesi” konumuna gelmiş durumda değil. Aslında AKP’nin çalışma yaşamı ile gerçek amacı, bu yeni sözleşmeli personel statüsüyle daha net bir biçimde ortaya çıkıyor. Güvencesiz, sendika hakkı olmayan, sefalet ücretine razı bir emek kesimi yaratılmak isteniyor. Onun için TEKEL işçilerinin mücadelesi, çok, çok önemli… atillaozsever@ttmail.com BİRLEŞİK KAMU-İŞ’İN TAKVİMİ BELLİ OLDU BURSA’DA 1 GÜNLÜK AÇLIK GREVİ Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikalarõ Konfederasyonu, TEKEL işçilerine destek olmak için oturma eylemi ve kitlesel basõn açõklamalarõ yapma kararõ aldõ. Birleşik Kamu-İş, TEKEL işçilerine destek olmak için konfederasyonlarõn aldõğõ karara paralel olarak bir eylem takvimi açõkladõ. Yapõlan yazõlõ açõklamaya göre, bugün konfederasyona bağlõ sendikalar siyah zemin üzerine beyaz yazõlmõş “TEKEL işçisinin mücadelesi mücadelemizdir” pankartlarõ asacak. Açõklamada, konfederasyona bağlõ sendikalarõn ve şubelerin illerde kendi belirledikleri yerlerde oturma eylemi ve kitlesel basõn açõklamasõ yapmasõ öngörülürken, cumartesi günü saat 11.00’de de konfederasyon genel merkezi önünde toplanarak saat 12.00’de Sakarya Caddesi’nde işçilerle buluşulmasõ kararlaştõrõldõ. Ayrõca aynõ günün gecesi sendikalarõn ve konfederasyonun yöneticileri TEKEL işçilerinin çadõrlarõnõ ziyaret edecek. Bursa’da, 4 ayrõ konfederasyona bağlõ sendikalara üye 50 kişi, TEKEL işçilerine destek olmak amacõyla 1 günlük açlõk grevi başlattõ. Türk-İş 8. Bölge Temsilciği binasõnda toplanan grup adõna basõn açõklamasõ yapan Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca, TEKEL işçilerinin 16 Aralõk 2009 tarihinde iş güvencesi ve özlük haklarõnõn korunmasõ için mücadeleye başladõğõnõ, bu kapsamda onlara desteklerinin sonuna kadar süreceğini ifade etti. Kanca, “eylemci dayanõşmasõnõn direnişini yükselteceğini” savunarak “İşte bu dayanõşmanõn örneği olarak Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu-Sen konfederasyon temsilcileri ve bazõ arkadaşlar, TEKEL işçilerine destek için bir günlük açlõk grevini başlatmõş bulunmaktayõz” dedi. Sağlık emekçisi: Herkese güvence CervantesEnstitüsü’nde TEKEL’e destek işgali İstanbul Haber Servisi - Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Toplumsal Özgürlük Platformu üyeleri, TEKEL işçilerinin direnişine destek amacõyla Tarlabaşõ’ndaki İspanyol Kültür Merkezi olarak hizmet veren Cervantes Enstitüsü’nü işgal etti. Toplam 35 gösterici, gözaltõna alõnarak terörle mücadele şubesine götürüldü. TEKEL işçilerine destek amacõyla dün sabah saatlerinde Cervantes Enstitüsü’ne gelen grup, binadaki asansörleri kullanõlamaz hale getirdikten sonra merdivenlere çeşitli engeller koydu. 5 katlõ binanõn en üst katõndaki balkona çõkan grup üyeleri, balkon ve camlara “TEKEL kazanırsa, hepimiz kazanırız” ve “Sermayeye karşı Tek-el, tek yumruk” yazõlõ pankartlar asõp, İspanyolca ve Türkçe sloganlar attõlar. Dev-Sağlık-İş’ten ÇÜ’de eylem ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Devrimci Sağlõk İş (Dev-Sağlõk-İş) Sendikasõ üyesi sağlõk çalõşanlarõ Çukurova Üniversitesi Balcalõ Hastanesi Poliklinikleri önünde oturma eylemi ve bir basõn açõklamasõ yaptõ. “Ne 4-B, ne 4-C, güvenceli çalõşma” , “Hasta, hastane kapõsõnda ölecek” sloganlarõ atan sağlõk çalõşanlarõ hükümeti istifaya çağõrdõ. Gurup adõna basõn açõklamasõnõ okuyan, SES Adana Şubesi Başkanõ Dr. Mehmet Antmen, “Sağlõk ve sosyal hizmet emekçilerinin sonu da TEKEL işçileri gibi olacak. Hükümetin ileriye dönük planõ böyledir. Bizim işyerlerimizde de hizmetler parça parça özelleştiriliyor, güvencesiz çalõştõrma yaygõnlaştõrõlõyor. Hükümet emekçisine dayatmalarla kendi hazõrladõğõ formülleri kabul ettirmeye çalõşõyor. Biz TEKEL işçileri gibi olmayacağõz. TEKEL işçilerinin yanõndayõz fakat onlarõn uğradõğõ haksõzlõklara başõmõza gelmeden karşõ çõkõyoruz. TEKEL işçilerinin açtõğõ mücadele yolundan sonuna kadar gideceğiz. Güvenceli iş ve güvenceli ücret hakkõmõzdõr” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi - TEKEL işçilerine destek amacõyla Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu, eylemin işçi sõnõfõ açõsõndan önemine yönelik değerlendirme toplantõsõ yaptõ. KESK’e bağlõ çeşitli sendikalar, alanlarda AKP’yi protesto etti. Direnen TEKEL işçileriyle dayanõşmalarõnõn artarak süreceğini vurguladõlar. Tuzla Demokrasi Platformu da ilçede Deri-İş Sendikasõ önünden Aydõnlõ Meydanõ’na yürüyüş düzenleyerek TEKEL barikatõnõ güçlendireceklerini belirttiler. KESK’e bağlõ Sağlõk Emekçileri Sendikasõ (SES) üyeleri dün örgütlü bulunduklarõ, Samatya’daki İstanbul Eğitim ve Araştõrma, Okmeydanõ Eğitim ve Araştõrma ile Şişli Etfal Eğitim ve Araştõrma hastanelerinde ayrõ ayrõ eylemler düzenlediler. SES üyeleri, “Sıra bize gelmeden 4-C’ye dur diyelim”, “Halkın kasası sende ise halk için kullan, sermayeye peşkeş çekme” dövizleri taşõyõp “Hükümet 4-C’yi al başına çal”, “Ne 4-B, Ne 4-C herkese güvence” sloganlarõ attõ. Samatya’daki İstanbul Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’ndeki eylemde konuşan Sibel Can, TEKEL işçilerinin iki ayõ aşkõn süredir özelleştirmenin sonuçlarõna, güvencesiz, esnek çalõştõrõlmak istenmelerine karşõ direndiklerini belirtti. ANKARA/İSTANBUL - TE- KEL emekçisinin Ankara Türk-İş önündeki direnişleri 67. gününe ulaşõrken destekler de devam edi- yor. Ülkenin çeşitli kentlerinde ya- põlan protesto ve eylemlerin yanõ sõra yurtdõşõndan da destekler sü- rüyor. Dün, CHP’li Kemal Kılıç- daroğlu direnen işçileri ziyaret ederken, Yunanistan Sol Hare- ketler ve Ekoloji İttifakõ Partisi de bir mektup göndererek eylemleri desteklediklerini açõkladõ. Tek Gõ- da-İş Sendikasõ’ndan alõnan bilgi- ye göre, Yunanistan Milletvekili ve Sol Hareketler ve Ekoloji İttifakõ Partisi Sekreteri Panagiotis Lafa- zanis görderdiği mektubunda gö- rüşlerini “Sevgili TEKEL işçisi kardeşlerim, Yunan parlamen- tosunun ve Yunanistan solunun üyelerinden biri olarak, mücade- lenizle dayanışma içinde olduğu- muzu bildirmek istedim. Mücade- leniz, Yunanistan işçileri ve Yu- nanistan solu için bir esin kayna- ğıdır. Yaşasın TEKEL işçilerinin direnişi” sözleriyle dile getirdi. Sendikanõn geçen hafta bitirme kararõ almasõna karşõn açlõk grevini sürdürmek isteyen ve sayõlarõ 18 ile 21 kişi arasõnda değişen işçiler de dün akşam saatlerinde açlõk grevi eyle- mini sona erdirdi. TEKEL işçilerine destek ziyare- tinde bulunan CHP Grup Başkanve- kili Kemal Kõlõçdaroğlu, “AKP mağ- dur, mazlum olarak iktidara baş- ladı. Arkasından mağrur oldu. Şimdi zalim olmaya başladı” dedi. Kõlõçdaroğlu, eyleme müdahale etmeye hazõrlanan Ankara Valili- ği’ni de “Sayın Ankara Vali- si’ne sesleniyoruz; iktidarın oyu- nuna gelip haklı bir eylemi bas- tırmak veya dağıtmaya girişme- yiniz. Girişirseniz bunun hesa- bını sorarız” diyerek uyardõ. ‘İktidarın oyununa gelmeyin’ CHP Grup Başkanvekilleri Kõlõç- daroğlu ve Hakkı Süha Okay, Türk- İş Genel Merkezi önünde eylemleri devam eden TEKEL işçilerini ziya- ret etti. Kõlõçdaroğlu, Tek Gõda-İş Ge- nel Başkanõ Mustafa Türkel ile dü- zenlediği basõn toplantõsõnda, Türki- ye Cumhuriyeti tarihinde belki de ilk kez, bir siyasal iktidarõn işçi eylemi- ni kõrmak için her yola başvurduğu- nu söyledi. Ay sonunda çadõrlarõn kaldõrõlmak istendiğini hatõrlatan Kõ- lõçdaroğlu, “Buradan Sayın Anka- ra Valisi’ne sesleniyoruz; iktidarın oyununa gelip haklı bir eylemi bastırmak veya dağıtmaya giriş- meyiniz. Girişirseniz bunun hesa- bını sorarız. Hukuku bir baskı aracı olarak kimse demokrasiler- de kullanamaz, kullanmamalıdır. AKP hukuku baskı aracı olarak kullanmanın yolunu seçmiştir. TE- KEL işçileri de bunlardan nasibi- ni almakla karşı karşıyadır” dedi. Öte yandan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ Kadir Topbaş da TEKEL işçilerinin belediyelerde is- tihdamõ önerisine ilişkin, “Şu an kadrom yok ki, nasıl kadro aça- cağım? Boş kadro olsa önce itfai- yecileri alırım” dedi. MURAT KIŞLALI ANKARA - Tek Gõda-İş Sendikasõ, 4/C aleyhine açtõğõ davada yürüt- menin durdurulmasõnõ ana- yasaya aykõrõlõk gerekçe- siyle istedi. Sendikanõn da- va dilekçesinde, konuya iliş- kin Bakanlar Kurulu kara- rõnda yer alan ve işçi- lere 4/C kapsamõna geç- mek için verilen 30 günlük süre şartõnõn anayasaya aykõrõ oldu- ğu belirtildi. Tek Gõda-İş Sendi- kasõ Avukatõ Gökhan Candoğan tarafõn- dan açõlan da- vanõn dilekçesinde, iş akitleri 31 Ocak 2010’da feshedilen TEKEL işçilerine, Ba- kanlar Kurulu’nun “Kamu Kurum ve Ku- ruluşlarındaki Geçici Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstih- damı ve Bu Personele Ödenecek Ücret- ler Hakkında Karar”õnõn 2. maddesi ge- reği, fesihten sonra 30 gün içinde başvuru- da bulunduklarõ takdirde, 4/C kapsamõna geçme seçeneği verildiği anõmsatõldõ. Dilekçede, Türkiye Anayasasõ’nõn “Çalışma Hakkı ve Ödevi” başlõklõ 49. maddesinde “Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir” hükmünün bu- lunduğuna dikkat çekilerek, “Bir idari karar olan anılan Bakanlar Kurulu kararına dava açma süresi 60 gün olup, işçiler, pek çok yön- den anayasa ve uluslararası söz- leşmelere aykırı yönleri olan bu ça- lışma ilişkisine karşı dava açma ve geleceklerini belirleyecek karara var- ma şansına da sahip olabilmelidirler” ifa- desine yer verildi. 30 günlük sürenin 2 Mart 2010’da biteceği belirtilen dilekçede “Ulus- lararası sözleşmeler çerçevesinde, ‘insan onuruna yaraşõr’ iş hakkına sahip işçilerin, pek çok açıdan temel çalışma normları- na aykırı ve yöntem saptırması ile malul bir statüde çalışmaya zorlanması, açık bir hukuka aykırılık olmanın ötesinde, ça- lışma hakkının kullanımının son derece yetersiz bir süre ile sınırlandırılması se- bebiyle, giderilmesi mümkün olmayan zararlar doğması kaçınılmazdır” deni- lerek yürütmenin durdurulmasõ istendi. Bir dava daha Öte yandan Tek Gõda-İş Sendikasõ, 657 sayõlõ yasanõn 4/C maddesiyle ilgili Bakanlar Kurulu kararõndaki kimi hükümlerin ipta- li için Danõştay’da dava açtõ. Sendika, çağdaş normlara aykõrõ bu düzenlemelerin yeniden ele alõnmasõ gerekliliğini ifade ederek davanõn bu temelde açõldõğõnõ belirtti. Yardõm toplayanlara ceza kesildi Fransõz petrol şirketi To- tal’in, Dunkerque kentindeki rafineriyi kapatma ihtimali ne- deniyle rafineride çalõşan iş- çiler, idari bürolarõ işgal ettiler. Avrupa’nõn 3. büyük petrol şirketi Total’in, ülkenin kuze- yindeki liman kenti Dunker- que’de bulunan rafinerideki bürolarõn, 150 kadar işçi tara- fõndan işgal edildiği ve To- tal’den, rafinerinin kapatõlma ihtimaline ilişkin açõklama gelmediği sürece bürolarõ terk etmeme kararõ aldõklarõ belir- tildi. Total, petrol ürünlerine ta- lebin düşmesi nedeniyle geçen yõl eylül ayõndan itibaren üre- timi durdurduğu için kapat- mayõ düşündüğü Avrupa’nõn en büyük rafinerisindeki bü- rolarõnõ işgal eden işçilerin sa- yõsõnõn 30 olduğunu açõkladõ. Yaklaşõk 600 kişinin istih- dam edildiği rafineride çalõ- şanlar, 12 Ocak’ta başlattõk- larõ grevi sürdürürken Fran- sa’da şirkete ait tüm rafine- rilerdeki işçiler, Dunkerque rafinerisinde çalõşan arka- daşlarõna destek için dün ve bugün greve gitti. Total, bu ay başõnda rafi- neyi kapatma kararõ alsa bi- le buradaki çalõşanlara iş ga- rantisi vereceğini ve bu ra- finerinin kapatõlõp kapatõl- mamasõ yolundaki son kara- rõn haziran ayõna ertelendi- ğini açõklamõştõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TEKEL işçile- riyle dayanõşma amacõyla Türkiye genelinde başlatõlan “1 TL’ni TEKEL işçileri- ne ver” kampanyasõ kapsa- mõnda Tunceli’nin Hozat ilçesinde Emek Partisi İl Başkanõ Erdem Ulaş Çelik ve sendikacõ Haydar Gü- ler kumbara ile esnafõ do- laşarak yardõm toplamaya başladõ. Para toplamalarõnõn yasal olmadõğõ gerekçesiy- le polis tarafõndan gözaltõna alõnan Çelik ve Güler, ‘Ka- bahatler Kanunu’na göre dilencilik yaptõklarõ gerek- çesiyle 70 TL para cezasõ ile cezalandõrõldõ. Çelik ve Gü- ler serbest bõrakõlõrken es- naftan topladõklarõ paralara ise polis el koydu. İşçilerin 30 günde karar vermeleri ölçülülük ilkesine aykõrõ 4/C anayasaya aykırı (Fotoğraf: Cihan ORUÇOĞLU/Hakan KAYGUSUZ) Avrupa da kaynõyor: Total’de işgal ve grev TEKEL emekçisine yurtiçi ve yurtdõşõndan destek yağarken, çadõrlarõ ziyaret eden Kõlõçdaroğlu da hükümeti eleştirdi: AKPmağdurdu,zalimoldu Bugün TEKEL’e yarın şeker ve enerji işçisine... Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başka- nı Ramis Muslu, “Bu- gün TEKEL işçilerine verdiğimiz desteği yarın şeker ve enerji işçisine de vereceğiz” dedi. Muslu ve GMİS Genel Merkez yöneticileri, Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Mü- essesesi’ni ziyaret ede- rek TEKEL işçilerine verdikleri destekten do- layı maden işçilerine te- şekkür etti. Muslu, ma- denciler olarak müca- delelerini kesintisiz sür- dürmek zorunda ol- duklarını söyledi. (AA) Direnişlerine devam eden TEKEL işçisine Yunanistan Sol İttifak partisinden de destek geldi. Emekçiler, açlõk grevine son verirken, cumartesi günkü eylemin yüksek katõlõmlõ olmasõ bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle