22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Süreci Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal başlatmıştı... Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, önce makam odası, ardından evi basıldıktan sonra gözaltına alındı ve dün sabaha karşı Erzurum’da tutuklandı. Başsavcı Cihaner için iddia edilen suçlar neydi? Evrakta sahtecilik... İftira ve tehdit... Ergenekon suç örgütüne üye olmak... Savcı Cihaner’in avukatı Turgut Kazan ne diyor: “Birinci sınıfa ayrılmış olan yargıç ve savcılar Yargıtay’da yargılanabilir. Yapılan, açıkça yasaya aykırıdır.” YARSAV ise hukukun üstünlüğü ilkesinin çiğnendiğini, yargıç güvencesinin ortadan kalktığını açıklayıp, Adalet Bakanı’nı istifaya çağırdı. Yazı masamın başına oturduğum saatlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Yargıtay üyeleri toplantı halindeydiler. Ben ise, Milliyet’ten Fikret Bila’nın HSYK Başkanvekili Kadir Özbek’le bir süre önce yaptığı söyleşisini okuyordum. Yeni anayasa tartışmalarını değerlendiren Özbek, “1961 Anayasası’nın özgürlükçü ruhuna dönülmesini isterken” bugüne ilişkin görüşlerini şöyle aktarıyordu: “...Seçilmek isteyen yargı mensupları da yasama organı üyelerine ve hatta bağlı oldukları parti teşkilatlarına yakınlaşmak isteyebilirler. Bir partinin ilçe başkanı bile hâkim ve savcıları etkiliyor. Biz bunu önümüze gelen olaylardan biliyoruz. İlçedeki bir hâkim ve savcı bile bakanlıktaki işlerini çözmek için o ilçenin parti başkanına yanaşmaya, yakınlaşmaya çalışıyor. Bu da bağımsızlığı olumsuz yönde etkiliyor.” HSYK Başkanvekili Kadir Özbek’in, meslektaşım Fikret Bila’ya yaptığı bu açıklama, bugün yargının bağımlı olduğunu göstermiyor mu? Fikret Bila’nın yazısından alıntı yaptıktan sonra, HSYK toplantısı bitti ve açıklama yapıldı: “Erzincan’da yapılan aramalar ve gözaltına almaların yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Erzurum Özel Yetkili Başsavcı vekili ve üç savcının özel yetkileri kaldırılmıştır. Bu savcılar ile Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş hakkında ayrıca suç duyusunda bulunulmasına karar verilmiştir.” Bu karar Bakanlık müsteşarının karşıoyu nedeniyle oyçokluğuyla alındı! Hep söylüyorum, Türkiye çok önemli bir dönemden geçiyor... HSYK’nin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Cihaner’in makam odasının ve evinin basılıp aranmasında Erzurum Özel Yetkili Başsavcılığı’nın ve dört savcının usulsüzlük yaptığı gerçeği ortaya çıkmıyor mu? Başa dönelim ve Turgut Kazan’ın önceki gün yaptığı açıklamaya bir kez daha bakalım: “Cihaner’e yapılan, açıkça yasaya aykırıdır!” Demek ki usulsüzlüğün temelini “yasaya aykırılılık” oluşturuyor. Birileri Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu nedense unutuyorlar! YARSAV Başkanı Ülker Tarhan, “Ayarlanamayan yargıç ve savcılar hizaya getiriliyor” derken haksız mıydı? Yargıtay tarafından yargılanacak bir cumhuriyet savcısının, soruşturma yetkisi olmayan kişilerce aranarak gözaltına alınması, ağır bir hukuk ihlali değil miydi? Ülker Tarhan, açıklamasında bir başka önemli noktanın da altını çiziyordu: “Ceza Yargılama Yasası’nın 250/3 maddesindeki sınırlar aşılarak Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel niteliği olan hukukun üstünlüğüne ve dolayısıyla yargı bağımsızlığı, yargıç güvencesine bu işlem ve eylemle ağır bir müdahale gerçekleşmiştir.” Sonuçta bizim Akın Atalay’ın yaptığı açıklama doğru çıktı... Ben Atalay’ın açıklamasını, önceki akşam HaberTürk TV’deki Fatih Altaylı’nın programında açıklamıştım, yineleyeyim: “Artık Türkiye’de makam ve mevkisi ne olursa olsun herkes (başbakan ve cumhurbaşkanı dahil) bir özel yetkili savcının istemi ve bir yargıcın kararıyla gözaltına alınabilir.” Türkiye sıcak bir gündemin içinde! Bakalım yarın neler olacak? İzmir’de aylık bir gazete (24 sayfa) yayın yaşamına başladı. Adı “İZMİRLİ” Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Elçin Demirtaş Türksavaş. Güçlü bir yazar kadrosu var. Haberler, yazılar, röportajlar. Sanattan ekonomiye her şey!.. İletişim adresi: www.gazete_izmirli.com/info@gazete izmirli.com CMYB C M Y B 18 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yargı Bağımsızlığı... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 CHP’nin İçişleri Bakanõ Atalay hakkõndaki gensoru önergesi TBMM Başkanlõğõ’na verildi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP’nin “demokratik açılım sürecinde terör örgütü mensup- larının tutuklanmaması için yar- gıyı yönlendiren pazarlıkları yap- tığı, gizli müzakereler yürüttü- ğü” gerekçesiyle İçişleri Bakanõ Beşir Atalay hakkõnda hazõrladõğõ gensoru önergesi dün TBMM Baş- kanlõğõ’na verildi. CHP grup başkanvekilleri Hakkı Süha Okay, Kemal Anadol ve Ke- mal Kılıçdaroğlu tarafõndan dün TBMM Başkanlõğõ’na verilen gen- soru önergesinde şöyle denildi: “Demokratik açılım olarak adlandırılan sü- reçte, sonucu belli ol- mayan, amaçları netlik kazanmamış, hiçbir ya- sal dayanağı oluşturul- mamış, ucu açık bir sü- recin AKP hükümeti eliyle Türkiye’ye daya- tılmak istendiği” vurgu- landõ. Önergede “Habur’da yaşa- nan süreci, siyasi iktidar ile terör örgütü mensuplarının birlikte planladıkları, üzerinde anlaştıkları ve hayata geçirmek üzere eşza- manlı olarak harekete geçtikleri tartışmasız olarak gözler önüne se- rilmiştir. ‘Demokratik açõlõm’ ola- rak adlandırılan süreç, müzakere yürüten tarafların anlaşamama- sından değil, Habur’da ortaya çı- kan görüntünün ardından, halkın tepkisi nedeniyle başarıya ulaşa- mamıştır. ‘Onlarõ Emniyet, yargõ karşõlayacaktõ, ondan sonra gere- ken yapõlacak, karar verilecek, son- ra herkes gideceği yere gidecekti’ şeklinde formüle edilen mutabakat süreci halkın bu tepkisi ile boşa çıkmıştır.” Önergede ayrõca şu ifadelere yer verildi: “Açılım projesinin kurgusu, Sa- yın Tayyip Erdoğan ve Sayın Beşir Atalay ta- rafından uygulamaya sokul- muştur. Sayın Atalay her seferin- de bu süreci şeffaf bir şekilde yü- rüttüklerini söyleme ihtiyacı duy- muş, ancak her seferinde de, eski bir milletvekilinin itirafında ol- duğu gibi, devleti taahhüt altına so- kan gizli görüşmeler içinde bu- lunduğu ortaya çıkmıştır. Ha- bur’da 19 Ekim 2009 tarihinde or- taya çıkan kurgu, 17 Ekim 2009 tarihinde Atatürk Orman Çiftli- ği’nde Beşir Atalay tarafından müzakere edilmiştir. Atatürk Or- man Çiftliği toplantısı gizli tutul- muş, 23 Ekim 2009 tarihinde ba- sın mensuplarının sorusu üzerine Sayın Bakan tarafından açıklan- mak zorunda kalınmıştır. Hukuk devletlerinde bakanlar, terör ör- gütünü muhatap alan, yasal ol- mayan taahhütler içeren gizli gö- rüşmeler yapamazlar. Hukuk dev- letlerinde herkes için ayrı yargı dü- zeni kurulamaz. Sözde ‘Demokra- tik açõlõm’ diye adlandırılan proje kapsa- mında, terör örgütü men- suplarının yargı sürecini etkileyen, bu konuda özel yargılama düzeni sağlamak için devletin ola- naklarını seferber eden, terör ör- gütü mensuplarının tutuklanma- ması için hukuku çiğneyip, yargı- yı yönlendiren pazarlıkları ya- pan, bu amaçla gizli müzakereler yürüten İçişleri Bakanı Beşir Ata- lay hakkında anayasanın 98 ve 99’uncu, TBMM İçtüzüğü’nün 106. maddeleri gereğince gensoru açılmasını arz ve teklif ederiz.” Erdoğan AKP’lileri askeri gibi görüyor Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “Gensoru da yalama oldu” sözleri anõmsatõlarak yöneltilen bir soru üzerine CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõlõçdaroğlu, “Yalama sözünü, Başbakan’ın kendi engin kültürüne veriyorum. Biz tarihe karşı sorumluluk üstlenmiş bir partiyiz. AKP’nin yargıya müdahalesi kanıtlandıysa, bu soruşturulmalıdır. Bu soruşturulmanın yeri de TBMM zeminidir” dedi. Kõlõçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’õn “sonuç alamayacaklarını bile bile” sözlerinin de demokratik kültürle bağdaşmadõğõnõ söyledi. Kõlõçdaroğlu, “Bu sözler, yasama organı üzerindeki baskının, AKP milletvekillerini kendi askeri gibi gördüğünün kanıtı” açõklamasõnõ yaptõ. CHP grup başkanvekilleri Hakkõ Süha Okay, Kemal Anadol ve Kemal Kõlõçdaroğlu tarafõndan dün TBMM Başkanlõğõ’na verilen gensoru önergesinde, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn terör örgütü mensuplarõnõn tutuklanmamasõ için hukuku çiğnediği, yargõyõ yönlendiren pazarlõklarõ yaptõğõ ve bu amaçla gizli müzakereler yürüttüğü belirtildi. Meclis önünde intihar girişimi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM’nin Dikmen kapõsõnõn karşõ- sõnda, boğazõna ve karnõna bõçak daya- yan bir kişi, intihar girişiminde bulun- du. Emniyet yetkililerinden alõnan bil- giye göre, dün öğle saatlerinde TBMM’nin Dikmen kapõsõna gelen ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ile görüşme talebinde bulunan Mehmet F., Bozdağ’õn yerinde olmadõğõ yanõtõ- nõn ardõndan beraberinde getirdiği iki bõ- çaktan birini boynuna, diğerini de kar- nõna dayayarak intihar girişiminde bu- lundu. Bunun üzerine polisler, Mehmet F.’yi yolun karşõsõna geçirdiler. Burada polislerce oluşturulan barikat içine alõ- nan Mehmet F, yaklaşõk bir saat boyunca ikna edilmeye çalõşõldõ. Uzman erbaş ol- duğu ve görevinden üç sene önce ken- di isteğiyle ayrõldõğõ öğrenilen Mehmet F. ikna edilerek ellerindeki bõçaklar polisler tarafõndan alõndõ. Mehmet F. ifa- desi alõnmak üzere Kavaklõdere Polis Karakolu’na götürüldü. ‘Yargõya ayar’ Meclis’te
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle