Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D
eğinmeler
MU8TAFAŞERİF0NARAN
. (Melih Elal'ın anısına)
5
iire ilgi duyan
herkesin
kendîne göre
blr beğenisi vardır.
Bu değişik beğeniler
şiir anlayışiarında
yeni oluşumlara yol
açar. Salâh Birsel,
"Şair yeni beğenisi
olan adamdır" der.
Yeni bir beğeni şiir
diline değişik anla-
tım olanakları ka-
zandıracaktır. Gide-
rek alıştığımız şiir
anlamını yitirmeye
başlayacaktır. Alıştı-
ğımız şiir nasıldır?
Belki aşırı duyarlığı,
gözü yaşlı içtenliği
ile "şairane" dediğf-
miz, insanı kolay et-
kileyen bir şiir. Belki
+ gücünü konusun-
dan alan; yiğitlik, gi-
zemcilik, gerçekçilik
gibi anlayışların öne
çıkması. Yeni bir şii-
re yönelen ozan,
alışmadığımız şiir
anlayışını açıklamak
ister. "Piyale"nin
önsözü niteliğindeki
"Şiir Hakkında Bazı
Mülahazaları yazar
Ahmet Haşim gibi.
-Cariplçin"birön-
söz yazmaya gerek-
sinim duyan Orhan
Veli gibi. Cünümüze
doğru her yeni anla-
yışı açımlamak, şiire
nasıl bakılacağını
öğretmek nice
ozanların görevi ha-
line geldi. Salâh Bir-
sel, kendi şiirine
göndermede bulun-
sa da, "Sürin llkele-
ri"ni yazarken şiirbi-
lime geniş açıdan
baktı. şiirin sorunla-
rını tek tek gözden
geçirmeyi ilke edin-
di. "Sürin llkeleri"
1952de yayımlandı-
ğı zaman, şiirbilim
alanında bir ilki ger-
çekleştiriyordu.
SAYFA 22
Şiir değişimleri
BURSA'DA BİR EDEBİYAT ORTAMI
Kuşkusuz edebiyatın kapsamı içinde şiirin
özel bir alanı var. Edebiyat dergileri arasında
şiirle ilgilenenler yalnız şiir yayımlamıyor, şiir
üzerine değişik yorumlar getirerek yeni şiir
anlayışlarına kapı açıyor.
Hep yinelemişimdir: Artık taşra anlayışı
önemini yitiriyor. Taşrayı kafamızdaki dar
düşüncede aramak gerek. Taşra dergileri bir
edebiyat ortamı oluşturması bakımdan da
özel bir önem kazanıyor.
Bursa'da çıkan, Şubat 2010'da 122. sayı-
ya ulaşan AKATALPA'nın "Şiir ve Eleştiri"
dergisi olarak özel bir yeri var. Bir dergiyi 10
yıl, düzenli yayımlamak kolay iş değildir.
Ama AKATALPA'nın yayımlanmasında eme-
ği geçen, genç yaşta ölüme yenilen Melih
Elal'ı özellikle anımsaınşrnız gerekir.
Şiirj yaşamasının aılrarfıl haline getiren Ih-
san Üren'i, onun sürekli desteklerini de
unutamayız.
Kuşku yok ki, AKATALPA çevresinde,
Bursa'da bir edebiyat ortamının oluşmasın-
da Ramis Dara'nın çabaları aynca değer-
lendirilmelidir.
"Edebiyatçılar Derneği"nde sorumluluk
aldığım yıllarda Bursa'daki edebiyat çevresi-
ni yakından tanımak olanağını bulmuştum.
Nahit Kayabaşı gibi gönül insanını, Halide
Yıldırım gibi iyi bir ozanı orada tanımak
mutluluğuna ermiştim.
Her işin daha iyi gelişme göstermesi için
takım çalışmasına gereksinim olabilir. Ama
edebiyat, özellikle şiir, kişisel çabanın ürünü-
dür. Gene de bir edebiyat ortamının oluşma-
sı, tek tek ozanların gelişmesini de kolaylaş-
tırabilir.
Dar çevrelerin yazgısı mı demeli, kimi ede-
biyatçıların kendini biraz önemsemesi mi
demeli, taşradaki edebiyat çevrelerinde za-
man zaman çözülmeler olur. Dahası, bu çö-
zülmeler düşmanlıklara bile dönüşebilir.
Ramis Dara, kendindeki engelleri aşma-
sını bilen bir olgunluğa eriştikten sonra, o
bütünleşmenin önemini daha iyi anladı. Geli-
şen bir şiir dergisi olarak AKATALPA'yı şiir-
bilimin tartışıldığı dergi haline getirdi.
Belediyelerin kendi siyaset anlayışıyla şiiri
yaşatacaklan yanlışını bir yana bırakıp AKA-
TALPA'dan şiir değişimlerine bakmaya çalı-
şalım.
SİYASET-ŞİİR İLİŞKİSİ
Ramis Dara, dinci görünenlerin tavır koy-
masına öfkeleniyor:
"Bana gelince, dindar olmadığım, daha
doğrusu laik olduğum için dışlanıp unutulu-
verdim belediye yetkililerince."
Oysa Ramis Dara'nın eğitiminde "Imam
Hatip Lisesi"nden geçmişliği de var. önem-
li olan Islamcı anlayışın siyasetini yaparak
insanlan oyalamak degil, Ramis Dara gibi,
nice Islamcı degerleri kendince yorumlaya-
rak banşçı bir dünya görüşüne varmasını bil-
mektir.
Insan kendinde böyle bir değişimden geç-
mesini bilmezse
şiire de dar açıdan
bakar, şiir deği-
şimlerinin ayrımına
varamaz. Ama
kendini acıyla, se-
viyle, yalnızlıkla,
barışla sınamasını
bilen insan, şiir
değişimlerini de
yorumlayacak bir
düzeye erişmiş
demektir.
Edebiyata siya-
setin bulaşmasın-
dan yakınan Ra-
mis Dara, şiirin nereye sürüklendiğini merak
ediyor:
"Son yıllarda şiire dikkat çekelim, onu yü-
celtelim, ona daha derin bir değer yükleye-
lim, daha saf, daha güzel şiirlerin ortaya çık-
ması için onu özel mercek altına alalım der-
ken, onun edebiyatla bağını seyrettik, ko-
pardık, adeta onu edebiyatın yanında ayn
bir sanatmış gibi gördük, gösterdik" (AKA-
TALPA, Edebiyattan Kopan Şiir Nereye,
Şubat 2010).
Kültür siyasetinin şiiri etkilemesini doğal
saymaya başladık. Bir zamanlar "Kırk Ku-
şağı Toplumcuları" şiire egemendi. Şiir de-
ğişimlerinde siyasetin ağırlığa etkisini sürdü-
rüyor.
Ali Galip Yener, Ahmet Oktay'ın bir sö-
zünü anımsatarak; "islamcı Şiir'in kendi
ideolojik/kültürel referans bölgesini zaten
tahkim ettiği için sorun temelde sol'un soru-
nudur" demeye getiriyor (Şiirde Geleceğin
Kültür Politikaları ile llişkisi Üzerine).
Nitekim Ali Haydar Haksal'ın dergisi "Ye-
di Iklim" (7EDİİKLİM) Ocak 2010 sayısın-
da, 2009 yılının dergilerdeki şiir serüvenini
degerlendirirken; önce kendi dergisinin şiir
beğenisinden yola çıkıyor, kendi anlayışına
yakın bulduğu dergilere öncelik tanıyor.
Gene de bir şiirden yola çıkan Aykut Na-
sip Kelebek, AKATALPA'yı da anımsıyor.
Bula bula onun bir sayfada ikiden çok şiir
yayımlamasını sakıncalı buluyor.
Oysa bir şiir dergisi değerlendirilirken şiir-
bilim üzerine söylenenler de ilgimizi çekmeli.
AKATALPA'da Ismail Mert Başat'ın "Şiirin
Köklerine Yolculuk" dizi yazısı, Cihan
Oğuz'un "Poetika/Polemika" yazıları sürü-
yor. Gültekin Emre, Cevat Çapan'ın "Ara
Sıcak"ını yorumluyor. Kemal Gündüzalp
"Şiir Yaratma Süreci" nin önemi üzerinde
duruyor.
Bu şiirbilimle ilgili yazılar, şiir değişimlerini
anlamayı kolaylaştıran, Kemal Gündüzalp'in
"nicedir yazılan şiirle aramda bir soğukluk
var" demesine karşın, şiire geniş açıdan
bakmayı kolaylaştıran yazılardır.
BAŞKA ŞİİR YORUMLARI
Içimizdeki taşradan kurtulmadıkça, taşra
dergilerini küçümseme alışkanlığından kur-
tulamayız.
Yaşar Bedri özdemir'in kaptanlığında
Karadeniz'in dalgalarıyla boğuşan MOR TA-
KA, çoktandır ufuklarda görünmüyordu.
Ama derginin künyesinde şöyle bir yazı var:
"Rüzgâr muhalif esmez ise mevsimi gelin-
ce demir alır."
Yaşar Bedri, "Seyir Defteri"ne düştüğü
notlarda, şiirden anlamayanlara acı bir gü-
lümsemeyle bakıyor. "Şiir ve Şiddet" dos-
yasında, kötülük toplumunda şiirin banşa
mı, kavgaya mı yöneleceğinin tartışması var
(MOR TAKA, Kış 2009).
Yaşar Bedri MOR TAKA'yı kıyıya çekerken
bir büyük balık da yakalamış: "Ruşen Ali
Cengi". Ûlmeden önce Kemal Özer, Yaşar
Bedri'nin bu şiir kitabına şöyle bir not düş-
müş:
"Günün içinden, yaşananlardan yola çıksa
da tarihi görünür kılmayı amaçlan arasına
katan bir şiir Yaşar Bedri'nin yazdığı. Buna
uygun düşen bir dil kullanmasıyla, bir anla-
tım zenginliğiyle çıkıyor karşımıza. Çağnşımı
kültürel birikime götüren sözcüklerle günlük
yaşamın en son ortaya çıkardıklarını, arkaik
deyişlerle yerel söylemi, çağdaş anlatım tek-
nikleriyle meseleleri bir bileşim içinde kay-
naştırarak..."
Bu görüşleri ben de paylaşıyorum.
"Caddeleryalnızlığımızı köpeklerde yedi-
ren terör" .
diyen Yaşar Bedri, "Şiir ve Şiddet" dosyası-
na böyle bir tek dizeyle katılıyor gibi.
"afrodisyAS-sanat" şiirin önemli bir özelli-
ği olan imge üzerinde durarak "Şiirde Im-
genin Yeri Ne Olmalı?" diye bir dosya açı-
yor (afrodisyAS-sanat, Ocak-Şubat 2010).
Müşerref Saatli, llhan Berk'in imge üze-
rine bir görüşünü anımsatıyor:
"Şiirde çok anlamlılığın oluşması için so-
yut dilin, imgelemin kullanılması gerektiğine
inanıyorumJmgelere dayanan bir şiir, sol
kulağı sağ elle göstermek gibidir. Bu yol şiiri
daha geniş anlamlara, daha çağnşımlı an-
lamlaraçıkanr."
İmge, sözcüklerin bilinen tanımına yeni
anlam katmalan kazandırır. Bu özelliği ayrın-
tılarıyla belirten ozanlar arasında Bedrettin
Aykın, Metin Demirtaş, Ahmet Özer, Ay-
ten Mutlu, Ahmet Günbaş, Bilsen Başa-
ran özellikle anılması gereken ozanlardır.
Tahsin Şimşek'le Ahmet Zeki Muslu
"afrodisyAS-sanat"ı özenle hazırlıyorlar. Şi-
ir değişimlerine yeni bakış açıları kazandırı-
yorlar.
AKATALPA
Sözü yeniden AKATALPA'ya getirmek is-
tiyorum. Kimi dergilerin adı görkemlidir.
Edebiyata nasıl bir güç kazandıracaklarını iri
sözlerie anlatırlar. Ama yapacaklarına sıra
gelmeden yayın serüvenleri sona erer.
AKATALPA 10 yıldır, ilkelerinden ödün
vermeden gerçek şiirin izini sürüyor. Özellik-
le şiir ortamı oluşturmanın önemine inanıyor.
Ahmet Adnan Azar'ın yazısında o unutu-
lan şiir ortamları alaysamalı bir incelikle an-
latılır (Unutma Defteri).
"Denizüstü 'Şadırvan Barı'nı, Çiçek Bar'ı,
Kaptan'ı, Antik Meyhane'yi, Turgut Uyar'la
Tomris'in La Martine Caddesi'ndeki evini,
Barlar Sokağı'nda Orhan Abi'nin meyhane-
sini, Bodrum'daki Raşit'in Kahvesini, Anka-
ra'da Remzi Inanç'ın Toplum Kitapevi'ni,
dalgın bir içtenlik içinde anımsayan Adnan
Azar, bir dönemin ozanlarını, onlann şiirii
dünyasını unutulmuşluğa bırakmanın üzgün-
lüğünü yaşıyor.
Doğrudan anlatılan bir anı yazısı insanı
böylesine etkilemez ki!
AKATALPA ozanlanndan biri, Arzu K. Ay-
çiçek, evine çekilirken bile, üzgünlüğü sev-
dirmeye çalışıyor bize:
"biz bugün evdeyiz
isli kanatlannı açsın rüzgâr
ıslatsın saçlanmı pencerede yağmur
evdeyim."
İyi ki Bursa'da AKATALPA var. Siyasetin
gölgesinde edebiyat oluşturmaya çalışanlar
AKATALPA'nın gücünü anladıktan sonra,
yariıldıklarını göreceklerdir."
Bu sayfayla iletişim kurabilmek için derailerinizi ve
kitaplannızı aşağıdaki adrese gönderiniz:
MustafaŞerffOnaran
Hekimköy Sitesi20. Sok. No: 8 06800 Ümitköy-Ank.
Tei: (0312) 2359111-236 23 46
C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 4 3