25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Baki süha Ediboğlu üzerine MELTEM VURAL ŞUDAĞINARDIİRAN 1 98 1 'de Iranlı kocasıyla Ankara'dan Tahran'a taşınan Meltem Vural, siyasi özgürlük vaadiyle kandırılmış bir halkın pişmanlıâı ile kendi pişmanlığını harmanlıyor ve yıllar sonra gündeme gelen "Türkiye Iran olur mu" sorusuna yanıt arıyor. Aradan çeyrek asırdan fazla zaman geçmişti. Ancak ART'deki programımda bana İran tuzağında yaşadıklarını anlatırken, Meltem Vural'ın gözlerinde hâlâ o derin acı ve şokun asla geçmeyecek izleri duruyordu. Kitabın her satırını güzel ve yalnız ülkemi düşünerek okudum. Ümit Zileli Size geçenlerde bana gönderilen yüzlerce yeni kitap arasında bulduğum ve elimden bırakamadığım Şu Dağın Ardı İran isimli kitabı önereceğim. (...) Özellikle kadınlar, bu kitabı mutlaka okumalı. Ruhat Mengi 159 sayfalık kitabı okuduktan sonra, dilimize niçin "Acem mübalağası" ve "Acem bezdirir!" gibi özdeyişlerin yerleştiğini anlıyorsunuz... İran'a "içeriden merakınız" varsa; Vural'ın öyküsünü okumalısımz... Nilgün Cerrahoğlu Biz kadınlar özgürleşme masalları ve her gün biraz daha siyasallaştırılan örtülerle "sözde demokrasi"nin nesnesi yapılıyoruz. Laik cumhuriyetin kızları olarak Şu Dağın Ardı /rarîda yaşananları neden algılayamıyoruz? Neden sokaklarımıza, okullarımızadikkatli bakmıyoruz? Sevgi Özel c< Cumhuriyet Kitapları KİTAP OKUDUĞUNUZU BİÜYORUZ £ o u £ U Q_ Hasret ve anılann şairi ö AhmetTÜZÜN | ^ | 992 yılı. O dönemin, artık I aramızda olmayan Antalya I II Kültür Müdürü Musa Se- JL. yirci, "Ustalara Saygı" adını taşıyan bir dizi etkinlik düzenle- meye karar veriyor. Amaç, Antal- ya'da doğmuş ya da bu kentten geçmiş sanatçıları anmak. Şairler de yer alıyor. Baki Süha Ediboğlu, Ha- mit Macit Selekler, Tekeüoğlu II Halk Kütüphanesi'nde, Metin Demirtaş ise Antalya Müzesi'nde yapılan bir etkin- likle farklı yönleriyle ele alınıyor. Kasım 2008. Antalya Kent Müzesi Bellek Merkezi'nde Antalya'nın değer- leriyle ilgili bir toplantı yapılıyor. Onla- nn doğdukları, yaşadıkları yerlere dik- kat çekmeyi ve bugünkü yaşamımıza kentlilik bilinciyle ortak etmeyi amaçlı- yor bu çaba. Baki Süha Ediboğlu'nun, Kaleiçi'nde bulunan ve yıkılmaya yüz tutmuş doğduğu evde gündeme geliyor. Kısa bir süre önce Nebil Özgentürk ve Özlem Yılmaz'ın yayına hazırladığı Baki Süha Ediboğlu: Beni de Alm Koy- nunuza Hatıralar (Top- lu Şiirler) adlı kitabın kapağında "Toplu Şiir- ler" deniliyor ancak, Özgentürk'ün ve Yıl- maz'ın çalışması sadece şiirleri bir araya getir- mekle kalmıyor, Edi- boğlu'nu tanıtmayı, ya- şamından kesitler sun- mayı, bunları fotoğraf- larla belgelendirmeyi de içeriyor. Kitap, "Su- nuş", "Baki Süha Edi- boğlu Kimdir?", "Şiir- ler", "Güfteler" ve "Ba ki Süha Ediboğlu'nun Hayatından Fotoğraf- lar" adını taşıyan beş bölümden oluşuyor. Sunuş yazısında şöy- le deniliyor: "Baki Süha Ediboğlu bir kuşağın ve entelektüel sofralann sevilen şairi ve sesinin ulaştığı her yerde sanat köprüleri kuran değerli radyo spikerle- rindendi. Pek çok insanla dostlukları ve radyo sohbetleri ses getirdi." Işte size hoş bir sada ve eski bir lstan- bul şarkısı bırakmak niyetine Baki Süha Ediboğlu'ndan satırlar arasında kalmış şiirler ve notalar arasında kalmış güfte- ler sunuyoruz. Ediboğlu'nun ilk şiir ki- tabı Cenup 1942 yılında Ankara'da ya- yımlandı. Bu kitabı beş yıl sonra, 1947'de Gece Yağmuru takip etti. Işa- rct ve Karanlıkta Geçerı Gemiler adını taşıyan diğer iki kitabı ise 1953 yılında Varlık Yayınlan'ndan çıktı. Nebil Öz- gentürk ve Özlem Yılmaz bu dört ki- tapta yer alan şiirleri titiz bir çahşmayla Baki Süha Ediboğlu: Beni de Alm Koynunuza Hatıralar adlı kitabın kapağında "Toplu Şiirler deniliyor ancak, sadece şiirler bir araya getirilmekle kalmıyor, Ediboğlu'nu tanıtmayı, yaşamından kesitler sunmayı, bunları fotoğraflarla belgelendirmeyi de içeriyor. bir araya getiriyor, aynı zamanda şairin yayımlanmamış şiirlerini de gün ışığına çıkarıyor, "Toplu Şiirler" adını taşıyan kitabın üçüncü bölümünde. Dönemin Taksim-Şişli arasındaki Kü- çük Çiftlik Parkı Lokali'nde, Selahattin Pınar'ın da aynı masada bulunduğu bir ortamda, Necdet Korutürk Orkestrası bir tango eseri çalar. Selahattin Pınar şarkıya kulak verip,' ne güzel sözler bunlar' diye dile getirirken, Baki Süha Bey kendi yazdığı şiir olduğunu fark eder: "Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar/ Dolanıp kalayım bir an boy- nunuza hatıralar/ Yeriniz ne, yurdunuz ne, benden böyle korkunuz ne." Tango bitince, Selahattin Pınar bu sözleri bes- telemek üzere Baki Süha Bey'den izin ister. Olumlu cevabı üzerine, "Beni de Alın Koynunuza Hatıralar" adlı unutul- maz eser ortaya çıkar. Kitabın girişinde güfte bölümüne böyle bir anıyla değiniliyor. Baki Süha Ediboğlu'nun çoğunluğu Selahattin Pı- nar tarafından bestelenen çalışmaları bulunuyor. "Baki Süha Ediboğlu'nun Hayatın- dan Fotoğraflar" da şairin haya- tından kareler sunuluyor. Rad- yo günleri, dost meclisleri, aile yaşamından an- 1ar, belge niteliği taşıyan Zeki Mü- ren, Safiye Ayla, Müzeyyen Se- nar, Örhan Ke- mal, YaşarKe- mal, Yakup Kadri Karaos- manoğlu'nun bulunduğu fo- toğraflardan sonra, îstanbul Radyosu'nda ya- pılan cenaze tö- reninden bir kare ile noktalanıyor kitap. Sanatçılar, yazarlar bir ülkenin, ken- tin ve ürün verdikleri alanın belleklerini oluştururlar. Nebil Özgentürk ve Öz- lem Yılmaz, Baki Süha Ediboğlu üzeri- ne hazırladıkları bu çalışmayla bir şairi yılların içinden çekip getiriyorlar günü- müze. Şiirlerinde dile getirdiği hasret ve hatıralarla Ediboğlu bunu çoktan hak etmişti. "Sarhoş kalbim eski bahçelerde/ An- talya, sonbahar ve portakallar/ Muhacir kuşlarla cenuba hicret/ Cenupta çiçek- ler ve yeşil dallar." • Baki Süha Ediboğlu fotoğrat Am GÜLER) Baki Süha Ediboğlu: Beni de Alın Koynunuza Hatıralar/ Hazırlayanlar: Nebil Özgentürk-Özkm Yılmaz/ Alfa Yayınlan/160 s. S AY FA 2 0 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 4 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle