25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 11 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Hak-Hukuk Gaspı Evet, Tekel işçilerinin emek, insanlık tarihinde örneği olmayan büyük pasif direnişinin odağındaki 4-C, Erdoğan hükümetinin işçilerin hak-hukukunu tanımamasının belgesi. 4 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı, iyileştirilmiş hükümleri ile de, dayandığı 3 Mayıs 2004 tarihli kararnameyle birlikte, işçi-memur çalıştırma ile ilgili yürürlükteki yasaları çiğniyor, iktidarın kölelik düzeninde, keyfi hak-hukuk dışı çalıştırmasına, yasalara karşı hile yolu ile kılıf hazırlıyor. Bakanlar Kurulu, sonuç olarak çok net bir biçimde özelleştirme uygulamalarında işsiz kalan işçilere, bu yıl için 11 ayı geçmemek üzere geçici sözleşme yapılmasını öngörüyor. Başbakan Erdoğan, Tekel işçilerini bu sözleşmeyi kabul etmek için kandırmaya çalışan AKP sözcüleri, tam kadro; “tanınan kıdem tazminatı hakkı ile birlikte bu işçilerin bir ayı işsiz olarak 12 aylık ücret alacakları, sonra da sözleşmelerinin emeklilik haklarını kazanmalarına kadar yenileneceği..” sözünü verirken aslında yalan söylüyor; gerek Bakanlar Kurulu kararı, gerekse dayanak yapılan kararname hükümleri böyle bir güvenceye yer vermiyor. Adı üzerinde eskisi on aylık, yenisi 11 aylık süreli sözleşmeler yaşanılan yılı kapsıyor. Hukuken bu yıl için 36 bin olarak öngörülmüş geçici işçi çalıştırma kadrosu gelecek yıl sıfırlara indirgenebilir. Ortada hükümetin lütuf, sadaka anlayışına bağlanmış bir yeniden işe alınma iradesi için yasal güvence olmaması bir yana, Başbakan Erdoğan’dan sorumlu herkese verilen sözlü sözün anlamı ise yasalara karşı hile, hukuk ihlallerinin ta kendisi oluyor. Daha açık anlatımla, bir özel sektör patronu bile geçici süreli sözleşmelerle sürekli işçi çalıştırmaya kalkarsa yasal suç işlediği için yargı kararları ile cezalandırılır. Geçici süreli iş akdi ile geçici işçi çalıştırılmasının koşulları da adı üzerinde ancak özel hallerde, geçici işler için geçerlidir. Erdoğan hükümeti özelleştirilen işyerlerinde çalışan işçilerin kazanılmış yasal hakları ile özelleştirilen işletmelere devrini öngörmemişse, kamuda başka işlere yerleştirme sorumluluğunu üstlenmişse bunun icat edilen 4-C ile hukuksal nitelik kazanması olanaksız. İşçilerin kazanılmış özlük haklarının önemli bölümleri geriye alınarak, emeklilik haklarını kazanana kadar kamu işletmelerinde çalıştırma öngörülüyorsa, bunu, 4-C olarak bilinen Bakanlar Kurulu kararnamesi ve hakları sözde genişleten karar hükümleri çerçevesinde yapmaya kalkışmak, hak ve hukukun çiğnenmesi, yasalara karşı hile suçunun işlenmesi oluyor. Öncelikle sadece işçi-memur haklarını düzenleyen yasaların değil, Türkiye’nin imzalamış olduğu bütün uluslararası sözleşmelerin de ihlali suçları işlenirken, ortada hukuken var olmayan bir söz gündemde kalıyor. Söz konusu hükümet kararnamesi ile kararının, yasalara, işçilerin çalışma hakları-hukukuna aykırı düzenlenmiş olmaları işin sadece bir boyutu. Erdoğan ve arkadaşlarının verdikleri sözün yasal, hukuksal dayanağı ortada yok. Ortada 11 ay geçerli olacak sözleşme koşulları var. Gelecek yıllar için bu sözleşme koşullarının istenildiği gibi değiştirilebilmesi, üzerinde oynanması lüksü, çalışanların baştan hükümete gebe kalmaları, kölelik duygusu içinde çalışmak zorunda olmaları cabası. Gelecek yılın sonunda artık sendikalı, Tekel’de, Tek Gıda-İş Sendikası üyesi olarak değil de, listede sayılmış 17 ayrı bakanlık, 6 ayrı kamu kurumu, işletmesine dağıtılmış olarak geçici işçi olarak çalıştırılmış olanların, bu işletmeler ya da başka kamu işletmelerinde işten çıkarılmış olarak yeniden işe alınmaları iyi niyeti gösterilecekse de, nereye, hangi koşullarda, hangi süreli, hangi ücretlerle, hangi tip sözleşme ile alınacaklarına ilişkin hiçbir bağlayıcı hukuk hükmü bulunmuyor. İşte ortalıkta dolaşan ekonomi, gazeteci otoritelerinin bol keseden atıp tuttukları gibi bir güvence söz konusu değil. Erdoğan hükümetinin sözle verdiği söz ise hukuken yasalara karşı hile yolunu uyguladığının sözlü kanıtı olduğu anlamına ancak geliyor. İşçilerin özlük hakları alınmış olarak, emekliliğe kadar daha düşük ücretli bir iş sahibi olmalarının yasal güvencesinin tek yolu, söz konusu işletmelere, iş akdi ile İş Yasası kapsamında alınmaları. Bugünün işçilik diliyle işçi olarak kamu işletmelerine yerleştirilmeleri ile ancak söz konusu olabilir. “Sonuna kadar ölümüne direniş” sloganı ile sürdürülen eylemin de amacı bu... İSO’nun toplantõsõnda bir araya gelen sanayiciler hükümeti gerçekleştirmediği reformlar konusunda topa tuttu Gölge etmeyin: Tanõl Küçük, sanayicimiz artõk devletten destek beklemek şöyle dursun neredeyse “Aman, gölge edilmesin, başka ihsan istemez” noktasõna gelmiştir. Örnek reformlar yaptık: Ali Babacan,“Bugün Türkiye’nin gerçekleştirmiş olduğu reformlar pek çok ülkenin örnek aldõğõ, esinlendiği reformlardõr. Hakkõ da teslim etmek lazõm.” Ekonomi Servisi - İstanbul Sanayi Odasõ’nõn (İSO) düzenlediği İstanbul Sanayi Forumu 2010 Yõlõ 1. Meslek Komiteleri Ortak Top- lantõsõ’nda İSO Başkanõ Tanıl Küçük kriz- le boğuşan Türkiye’de hükümetin üstüne düşeni yapmadõğõnõ dile getirerek AKP hükümetini sert bir dille eleştirdi. Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan da makro ve mikro reformlarõn yapõldõğõnõ dile getirerek hükümeti savundu. İstanbul Sanayi Odasõ (İSO) Yönetim Kurulu Başkanõ Tanõl Küçük, “Sanayi- cimiz kriz koşullarında mücadele ve- rirken devletten beklediği desteği ala- mamış, destek alamadığı gibi, son dö- nemde adeta köstek olunduğu izleni- mini uyandıran uygulamalarla karşı- laşmaktadır” dedi. Küçük, hükümetle, bürokrasiyle yapõlmasõ gerekenler ko- nusunda hemfikir olunmasõna karşõn, çözümlerin hayata geçirilmesi nokta- sõndaki tõkanõklõğõn bir türlü aşõlamadõğõnõ kaydetti. Küçük, “Sanayimiz var gücüyle mücadeleye de- vam etse de nefesi tıkanmak üzeredir. Türkiye, za- man kaybetmeden sanayisine gereken önemi ve des- teği vermelidir. Türkiye’yi geleceğe taşıyan loko- motif de yine sanayi olacaktır ancak ne yazık ki lo- komotifin gücü giderek zayıflıyor” diye konuştu. Küçük, kriz koşullarõnda üst üste gelen, adeta ‘şa- ka’ gibi bu uygulamalarõn zaten yõlgõn olan sanayici- yi daha da yõldõrdõğõnõ, üretim şevkini kõrdõğõnõ söy- ledi. Küçük konuşmasõnõ “Hep şikâyet ediyor, olum- suzlukları gündeme getiriyor olmak istemeyiz. El- bette sanayimiz adına olumlu adımlar da atılmış- tır ama maalesef bu adımlar da ya zamanında atıl- mamış ya kısa sürmüş ya da yeterli olamamıştır. Tüm Türkiye’nin dikkatine getirmek istiyoruz ki maalesef sanayicimiz, pes etmeye yakın durumdadır” diye sürdürdü. Örnek alınıyoruz Ali Babacan da İSO Başkanõ Küçük’ün konuşmalarõnõ eleştire- rek “Sayın Tanıl Küçük makro, mikro reformlar yapılmadı de- se de ben bunun çok doğru bir tespit olduğuna inanmıyo- rum. Bugün Türkiye’nin ger- çekleştirmiş olduğu reform- lar pek çok ülkenin örnek al- dığı, esinlendiği reformlardır. Hakkı da teslim etmek la- zım. Türkiye’de siyasi, eko- nomi alanında gerçekleştiri- lenler dünyada parmakla gösterilen bir ba- şarıyı temsil ediyor” savunmasõnda bulundu. Belki demokrasinin daha kapalõ olduğu dö- nemlerde kamu yönetimiyle bazõ işadamlarõ arasõnda özel ilişkiler gelişebileceğini, bu işadamlarõyla kapalõ dönemlerin kamu yöne- timi arasõnda ‘al-ver’ ilişkilerinin doğabile- ceğini anlatan Babacan, “Bazılarının bu işi- ne gelebilir. Ve eminim ki bu günlerde ‘ne- rede o güzel eski günler’ diyenler vardır. Ar- tık tamamen devletle, kamuyla işini yürü- tenlerin bundan sonraki dönemde işleri git- tikçe zorlaşacak” dedi. ALİ HAYDAR BOZKURT Toyota Türkiye 57 bin aracõ geri çağõracak Ekonomi Servisi - Toyota Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt, Türkiye’de 57 bin 301 aracõ geri çağõracaklarõnõ açõkladõ. CNBC-e’nin yayõnõna katõlan Bozkurt, “Tüm analizleri tamamladık. Potansiyel gaz pedalı kapsamına giren 57 bin 301 adet otomobil trafikte seyrediyor. Bunları tespit ettik. Bu otomobillerin sahiplerine birer birer ulaşarak onları servislerimize davet edeceğiz. Şasi numaralarını yüklediğimiz bir web sitesi yazılımı hazırlıyoruz. Bu şasi numaralarını sisteme yükleyeceğiz. Böylece müşteriler kendi araçlarının olup olmadığını öğrenecek. Ya da Toyota yetkili bayiine uğrayarak araçlarının bu kapsamda olup olmadığını öğrenebilecek” dedi. Bozkurt, servise çağrõlacak araçlarõn 20-30 dakika sürecek bir işleme tabi tutulacağõnõ söyledi. Y olkart sahipleri, gerçekleştirilen işbirliği çerçevesinde, başlarına gelecek acil bir durumda, vakaların yüzde 40’ını olay yerinde çözebilen Medline ile bağlantıya geçebilecekler, acil durumlarda kullanılacak tıbbi malzemeler için hiçbir ücret ödemeyecekler. Ayrıca bu hizmet kapsamında Yolkart sahipleri, 7/24 sağlık sorunlarını, acil olsun ya da olmasın Medline Alarm Merkezi doktorlarına danışabilecek. 3,5 liralık kart alan yolcuya bir yıllık sigorta Ekonomi Servisi - Kamil Koç ve Medline yaptõklarõ işbirliği ile bir yõl içinde Kamil Koç YolKart sahibi 300 bin kişi 365 gün / 24 Saat Medline Acil Sağlõk Hizmeti güvencesine alõnacak. Kamil Koç Yönetim Kurulu Başkanõ Ceyda Ataç, Medline’la yaptõklarõ işbirliği ile Kamil Koç YolKart üyelerinin, yaklaşõk 200 lira tutarõnda olan Medline acil sağlõk hizmetlerinden bir yõl boyunca 3.5 liraya yararlanma imkânõna sahip olacaklarõnõ söyledi. Kamil Koç’un son yõllarda gerçekleştirdiği en önemli projelerden birinin TCDD ile Ankara-Bursa hattõnda uygulamaya konulan ‘kombine taşımacılık’ süreci olduğunu kaydeden Ataç, “Önümüzdeki günlerde belki bir havayolu şirketinin başındaki isimle bir araya gelebiliriz” dedi. Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ Emine Sabancı Kamışlı da Medline olarak Kamil Koç ile bu projede yan yana gelmekten gurur duyduklarõnõ belirtti. Özyeğin Millenium Bank’õ aldõ Ekonomi Servisi - Finans- bank’õ Yunanistan’õn en büyük bankasõ NBG’ye satan ve halen söz konusu bankanõn yönetim ku- rulu başkanlõğõnõ sürdüren Hüsnü Özyeğin, Portekizlilerin elinde bulunan Millenium Bank’õn Tür- kiye biriminin yüzde 95’ini 62 milyon Avro’ya alarak yeniden ban- ka sahibi oldu ve Türk bankacõlõk sis- temine dönüş yaptõ. Özyeğin bir yõla ya- kõn süredir Türki- ye’de banka satõn al- mak için gö- rüşme halindeydi. Satõşõn mün- hasõr finansal danõşmanlõğõnõ HSBC Türkiye yaptõ. Hisse dev- ri, BDDK’nin onayõ ve gerekli olan işlemlerin tamamlanmasõ- nõn ardõndan yapõlacak. Özyeğin’in başõnda bulunduğu Fiba Grubu’ndan yapõlan açõkla- maya göre söz konusu hisse alõm satõmõnda öngörülen fiyat, hisse devri aşamasõnda yapõlacak dü- zeltmelere tabi olarak yaklaşõk 61 milyon 800 bin Avro olarak belir- lendi. Satõş sonrasõnda Banco Co- mercial Portugues’in Millenium Bank AŞ’de kalan yüzde 5 hisse- si için taraflarõn karşõlõklõ olarak hisse alõm sa- tõm opsi- yonlarõ bu- lunuyor. Halen Cre- dit Europe Bank adõ altõnda Hol- landa, Almanya, Belçika, İsviçre, Rusya, Romanya, Uk- rayna, Dubai ve Malta’da faali- yetlerini sürdüren Fiba Grubu, alõ- mõn tamamlanmasõyla birlikte Tür- kiye’de bankacõlõk sektörüne geri dönmüş olacak. 1994 yõlõnda kurulmuş olan Credit Europe Bank N.V. 2009 yõl sonundaki 10 milyar Avro’luk toplam aktifleri ile Hollanda’nõn en büyük 10 bankasõ arasõnda bu- lunuyor. Credit Europe Bank’õn 2009 yõl sonu itibarõ ile 190 şu- besi, 5 bin 920 çalõşanõ ve 3 mil- yon müşterisi bulunuyor. Merkezi Amsterdam’da bulunan bankanõn Belçika, Almanya ve Malta’da şubeleri; Çin (Şanghay) ve Tür- kiye’de (İstanbul) de temsilcilik ofisleri var. Yeniden yapõlanma- nõn bir parçasõ olarak 2008 baş- larõnda banka Credit Europe Bank İsviçre ve Credit Europe Bank Romanya’yõ satõn almõştõ. BDDK Başkanõ Tevfik Bilgin de konuyla ilgili olarak “Rüz- gârın yönü tam tersine döndü. Bizim kriterlerimize uymak şartıyla, mali güç ve itibarı olmak şartıyla yerli sermaye- nin böyle atılımları bizi mutlu ediyor. Yerli sermayenin bir şekilde gösterdiği bu atılım önemli” dedi. 1.2 MİLYAR DOLAR ALİ SAMİ YEN SATILIYOR Ekonomi Servisi - Galatasaray’õn Seyrantepe’deki stadyumunun tapusunun kendilerine verilmesi koşuluyla vazgeçtiği intifa hakkõ için Ali Sami Yen arsasõnda ihaleye çõkõlacak. TOKİ, ihaleyi bu hafta, en geç gelecek hafta içinde gerçekleştirmeyi planlõyor. Konumunun yanõ sõra etrafõnda yaya trafiğinin olmasõ ve planda tadilat yapõlarak içine otopark yapõlacak bir konuma da getirilmesi, arsanõn fiyatõnõn Karayollarõ 17. Bölge Müdürlüğü ve İETT’nin Levent’teki arsalarõnõ geride bõrakacağõ kaydediliyor. TOKİ ihaleyi en geç gelecek hafta içinde yapmayõ planlarken arsanõn ihalesinin 1.2 milyar dolara kadar çõkmasõ bekleniyor. İhaleyi kazanan şirketin yeri teslim almasõndan sonra projeyi geliştirebilmesi için yaklaşõk 6 aylõk süresi olacak. Obama formülü bankalarõ üzmeyecek Ekonomi Servisi - Bankalarõn aşõrõ büyümesini engellemek amacõyla düşünülen ve bir bankaya yüzde 10’dan fazla mevduat imkânõ tanõmayan ‘Obama formülü’ Türkiye’de yürürlüğe konmayacak. Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan, “Bankaları sıkıntıya sokacak adım atmayız; illa mevduat, illa yüzde 10 diye bir şey yok” dedi. Babacan şunlarõ söyledi: “Türkiye’de bugün yarın değil, ama uzun vadeli bakış açısıyla bankacılıkta yurtdışına benzer sorunlar yaşanmaması için ne yapılabilir bakıyoruz? Şu anda alınmış karar yok. Bir süreç başlattık, bunun sonunda uzun vadede ne yapılabilir buna bakacağız.” Mevduata yüzde 10 sõnõrõ devreye girseydi dört banka etkilenecekti. Türkiye’de Ziraat Bankasõ, İş Bankasõ, Garanti Bankasõ ve Akbank’õn yüzde 10’dan fazla mevduatõ bulunuyor. AKP destek değil köstek oldu ADETA BEZDİK Küçük, “Sayın Başbakanımız en son bizi 2007’nin ocağında ziyaret etti. Aradan üç yıl geçti. Bu geçen sürede sanayicimizin yılgınlığı, önemsen- mediği duygusu azalmak yerine ne yazık ki arttı. Her gün bir sorunla boğuşmaktan yoruldu, adeta bezdi. Sanayicimiz yorgundur. Sanayicimi- zin morali bozuktur. Üretim ve yatı- rım ruhu yara almıştır.” SİYASİ KONULAR ÖNDE Babacan, “Bugünü kurtaracak poli- tikalar, Türkiye’nin bir bölümünü yok sayacak politikalar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişilerin bir kısmını yok varsayarak uygulanan politikalarla bir müddet gider ama ondan sonra duvara çarpar. Eğer bugünlerde bazı siyasi konular ön plandaysa, zaten öyle olmalıdır.” Portekizlilerin elinde bulunan Millenium Bank’õn Türkiye birimini, Fiba Grubu’na bağlõ Hollanda merkezli Credit Europe Bank kanalõyla alarak Türkiye’de yeniden banka sahibi olan Özyeğin, halen Yunanlõlara sattõğõ Finansbank’õn yönetim kurulu başkanlõğõnõ sürdürüyor. Ali Babacan Tanıl Küçük Hüsnü Özyeğin KAMİL KOÇ’LA MEDLİNE ANLAŞTI soner@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle