25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 24 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 17ekonomi@cumhuriyet.com.tr Türk-İş, Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağõ ile ilgili itirazlarõnõ hükümete iletti; ‘Kiralõk işçilik kabul edilemez’ dedi Fatura emekçiye çõkmasõn MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Türk-İş, Ulusal İstih- dam Stratejisi (UİS) Taslağõ ile ilgili itirazlarõnõ hükümete iletirken kõdem tazminatõ, bölgesel asgari ücret ve özel istihdam bürolarõna (kiralõk işçilik) iliş- kin düzenlemelere sert tepki gösterdi. Türk-İş, kõdem tazminatõ konusunun işçilerin tepkilerine karşõn UİS Tas- lağõ’nda yer almasõnõn endişe verici ol- duğunu belirtirken üniter devlet ya- põsõna zarar verecek olan bölgesel asgari ücret isteminden vazgeçilmesini istedi. Türk-İş, özel istihdam bürola- rõ aracõlõğõyla yapõlacak “kiralık iş- çilik” düzenlemesinin de “kaygı ve- rici” olduğunu vurguladõ. Türk-İş’in hükümete sunduğu ra- porda şu değerlendirmeler yer aldõ:  Yaşam mücadelesi veren, geçi- mini sürdürebilmenin arayõşõ içinde olan işsizlerin umudu ve çaresizliği- nin istismar edilmemesi, işsizliğin seçeneği olarak düşük gelir ve olum- suz çalõşma koşullarõnõn çözüm yolu olarak sunulmamasõ, çalõşanlarõn ka- zanõlmõş haklarõna yönelik girişim ve düzenlemelerin gündeme getirilme- mesi gerekiyor. Yük çalışanın sırtında  UİS’nin temelini “işverenlerin üzerine ek yük getirilmemesi” ve hatta “işveren yükünün azaltılması” yaklaşõmõnõn oluşturmasõ, yükün yine devlet ve çalõşanlar üzerinde kalma- sõnõ beraberinde getirecek; devletin ge- lirlerinin büyük bir kõsmõnõn çalõşan vergilerinden oluştuğu göz önüne alõndõğõnda ise faturanõn yine çalõ- şanlara çõkartõlacağõ görülecektir.  İşverenlerin sõk sõk dile getirdi- ği “kıdem tazminatı” konusunun, iş- çilerin bilinen tüm tepkisine rağmen UİS’de “değerlendirilecek konular” arasõnda yer almasõ Türk-İş açõsõndan kabul edilemez ve endişe verici bu- lunmaktadõr.  İşsizlik Sigortasõ Fonu amacõ dõ- şõnda kullanõlmaktadõr ve aktarõlan kaynaklarõn geri dönmeyeceğinden endişe duyulmaktadõr.  Çalõşma sürelerinin kõsaltõlmasõ yeni iş olanaklarõnõn yaratõlmasõna katkõda bulunacaktõr. İş Yasasõ’nda yer alan 45 saatlik çalõşma süresinin 40 saate indirilmesi ile önemli bir istih- dam alanõ açõlmõş olacaktõr.  “Bölgesel asgari ücret” yakla- şõmõ, bugün yaşanan işsizlik sorunu- nun nedenlerinden birinin asgari üc- ret uygulamasõ olduğu temeline da- yanmaktadõr ki bu gerçekleri yansõt- mamaktadõr. İşsizliğin azaltõlmasõnõn en etkili yolu yeni yatõrõmlar yapõlmasõ, yeni iş alanlarõ açõlmasõdõr. Bölgesel asgari ücret yaklaşõmõ, üniter devlet ya- põsõ açõsõndan da kabul edilemez bir uygulamadõr.  İşsizliği çözmek ve istihdamõ art- tõrmak için, ülkenin toplumsal doku- suna ve ekonomik yapõsõna uygun ulu- sal istihdam programõnõ uygulamaya sokmak büyük önem taşõmaktadõr. Bu süreçte esnekliği değil iş güven- cesini ön planda tutan yaklaşõmlara ağõrlõk verilmesi ve istihdamõn ko- runmasõ gerekmektedir.  Anayasa ve bir bütün olarak ça- lõşma mevzuatõ, Türkiye tarafõndan onaylanmõş bulunan ILO Sözleşmeleri ile uyumlu hale getirilmelidir.  İstihdamõn geliştirilmesi, işsizli- ğin önlenmesinde sosyal devlet anla- yõşõ temelinde şekillenen politikalar- la alõnacak mesafeler iş barõşõ ile bir- likte sosyal barõşõn sağlanmasõna da hizmet edecektir. Ekonomi Servisi - DEİK/Türk-Türkmen İş Konseyi, İstanbul Sanayi Odasõ işbirliğinde, EBRD Orta Asya Başkanõ’nõn da katõlacağõ bir toplantõ- da, Türkiye ve Türkmenistan arasõnda gerçekleşen ihracatõn 2 milyar dolara yükselmesi için işadam- larõnõ bir araya getiriyor. Bugün İstanbul Sanayi Odasõ binasõnda yapõlacak ve 150 işadamõnõn yer alacağõ toplantõda 20 milyar dolarlõk müteahhitlik projeleri de görüşülecek. Geçen yõl Türkiye’den Türkmenistan’a ger- çekleşen ihracatõn yüzde 42 artõş göstermesiy- le Türk işadamlarõ Türkmenistan’daki çalõş- malarõ daha yakõndan takip etmeye başladõ. Türkmenistan’da yaklaşõk 200 kayõtlõ Türk fir- masõ faaliyet gösteriyor. Et fiyatlarõ yeniden yükselişte Ekonomi Servisi - Borsa Yatõrõmcõlarõ Derneği (BOR- YAD) araştõrmasõna göre, İMKB-30 şirketlerinde yöne- tim kurulunda görev yapan kadõnlarõn oranõ yüzde 10.5’te kalõrken 30 şirketin 15’inin yönetim kurulunda tek bir ka- dõn yönetici bile yer almõyor. 30 şirketteki toplam 265 yönetim kurulu üyesinden 29’u, yani sadece yüzde 10.94’ü kadõn. 30 şirketin yarõsõnda, ya- ni 15 şirket içinde hiçbir kadõn yönetici yok. Bu 15 şirketin 104 yöneticisinin 104’ü de erkek. Yönetim kurullarõnda hiçbir kadõnõn yer almadõğõ şirketler alfabetik sõrayla As- ya Katõlõm Bankasõ, Bim Mağazacõlõk, Eczacõbaşõ İlaç, En- ka İnşaat, Kardemir, Petkim, Halk Bankasõ, Tav Havali- manlarõ, Türk Ekonomi Bankasõ, Tofaş Oto Fabrikalarõ, Türk Hava Yollarõ, Türk Telekom, Vakõflar Bankasõ ve Vestel olarak sõralanõyor. Yönetim kurulunda kadõn sayõsõ konusunda en denge- li dağõlõma sahip şirket ise yüzde 42.86 ile Sabancõ Hol- ding. Sabancõ Holding ve iştiraki Akbank, yönetim ku- rulu başkanlõğõ koltuğunda kadõn yöneticilerin oturduğu şirketler arasõnda yer alõyor. Ekonomi Servisi - Türkiye Kõrmõzõ Et Üreticileri Merkez Üst Birliği Başkan Yardõmcõlõğõ görevini de yürüten, Konya Kõrmõzõ Et Üreticileri Birliği Başkanõ Na- zif Karabulut, toptan karkas et (yağlõ) ke- sim fiyatõnõn, ithalatõn başlamasõyla birlikte geçen ayõn sonunda 12.5 liraya kadar düş- tüğünü anõmsattõ. Ancak toptan et fiyatlarõndaki bu düşü- şün kasaptaki et fiyatlarõna yansõmadõğõnõ savunan Karabulut, dün itibarõyla da kar- kas et fiyatõnõn 12.5 liradan 14 liraya çõk- tõğõnõ, yağsõz karkasõn kilo fiyatõnõn da 15 liraya yükseldiğini söyledi. Fiyatõn artmasõnõn en önemli nedeni olarak, “üreticinin ‘fiyat daha da düşer’ korkusuyla elindeki besiye gelmemiş hayvanları da kestirmesi” olduğunu be- lirten Karabulut, “Piyasada besi hayvanı azalırken ithal edilen et de tutulmadı, so- nuç olarak yerli besi arzı yetersiz hale geldiği için yağsız karkasın kilogram fi- yatı 14 liraya çıktı. ‘İthalata rağmen ne- den fiyat artõşõ var’ diye sorarsanız, İs- tanbul’da kasapların camlarında ‘İthal et kesinlikle yoktur’ diye levhalar var. Bu millet, neyle beslendiği tam olarak bi- linmeyen hayvanların etini yemez, bu- na çok dikkat eder. Geçmişte böyle ol- du, şimdi de durum budur” dedi. Türk-İş taslakta, faturanõn yine işçiye çõkarõlacağõnõ kaydetti. Kõdem tazminatõ vazgeçilmez, tartõşõlmaz bir işçi hakkõdõr. Çalõşanlarõmõzõ bölgeler itibarõyla daha da yoksullaştõrmanõn ne ülkemize ne de işverenlerimize yararõ olacaktõr. Bölgesel asgari ücret talebinden vazgeçilmelidir. KEY’de yeni umut Ekonomi Servisi - Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tozlu raflarõnda yapõlan hummalõ çalõşma sonucunda binlerce kişiye ait Konut Edindirme Yardõmõ (KEY) ödemesi listelerine ulaşõldõ. İncelemelerin tamamlanmasõ halinde ödemelerin temmuzda başlamasõ bekleniyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yetkilileri, kurumun depolarõnda çalõşma yaptõ. Elektriği olmayan depolarda fenerle KEY ödemesi listeleri bulundu. Listeler yardõmõyla 1 milyona yakõn kişiye KEY ödemesi yapõlmasõ bekleniyor. Kemal Anadol, Başbakan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na çağrıda bulunarak “Özel bir kanun çıkartalım ve bu insanların yarasına merhem olalım. Silikozis hastaları için hazırlanacak tasarının da 16 Temmuz’a kadar çıkartılması düşünülen 30 yasa içine konulması konusunda ısrar edeceğiz. Eğer yasa çıkmazsa bunun sorumlusu iktidar olacak” dedi. Silikozis hastasõ işçiler TBMM’de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, “kot kumlamada” çalõşan işçiler için özel bir kanun çõkarõlmasõ konusunda Baş- bakan ile Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanõ’na çağrõda bulundu. Kot Kumlama İşçileri Dayanõşma Komitesi üyeleri ile kot kumlama işçileri dün CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’u Meclis’te zi- yaret ederek sorunlarõnõ dile getirdiler. Da- yanõşma Komitesi adõna konuşan İstanbul Üni- versitesi Tõp Fakültesi Göğüs Hastalõklarõ Ana- bilim Dalõ Başkanõ Dr. Zeki Kılıçaslan, Türkiye’de kot kumlama işinde 10 bin kişi- nin çalõştõğõnõ, bunlarõn yüzde 95’nin Siliko- zis hastalõğõna yakalandõğõnõ anlattõ. Kõlõçaslan, 650’ye yakõn işçide bu meslek hastalõğõnõ tespit ettiklerini, Türkiye genelin- de silikozis hastalõğõna yakalananlarõn belir- lenmesi gerektiğini kaydederek bu işi ya- panlarõn en yakõn sağlõk merkezlerine baş- vurmalarõnõ istedi. Yaptõklarõ çalõşmalarda sa- dece Bingöl’de 350 kişinin silikozis hastalõ- ğõndan mustarip olduğunu anlatan Kõlõçaslan, bu hastalarõn oksijen tüpüne bağlõ olarak ya- şamlarõnõ sürdürmeye çalõştõklarõnõ dile getirdi. Artõk kot kumlama işinin yasaklandõğõnõ ve hastalara tedavi hakkõ verildiğini anõmsatan Kõlõçaslan, “Ancak bu hastalığın tedavisi yoktur. Çok açık söylemek gerekirse, has- talığa yakalananlar ölecekler” dedi. Kõlõçaslan, söz konusu sektörde çalõşan işveren ve işçilerin hepsinin kayõt dõşõ ol- duğunu vurgulayarak “İşçilerin hakları- nı almaları konusunda açılan mahke- meler sonuç getirmiyor. Onun için biz di- yoruz ki; silikozis hastaları için maluli- yetleri oranında iş göremezlik maaşı ve- rilsin” önerisinde bulundu. soner@cumhuriyet.com.tr Besiciliğin önemli merkezlerinden Konya’da karkas etin fiyatõ, nisan sonunda başladõğõ düşme eğiliminin ardõndan ilk kez yükselerek 12.5 liradan 14 liraya çõktõ. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Devrimcinin Pencere’sinden Bugün İlhan Ağabey’i Hacıbektaş‘ta, kendisinden önce öldüğünü öğrenemediği sevgili ağabeyi Turhan Selçuk’un yanında, toprağa veriyoruz. Ortak kararlarını Turhan Selçuk’un ölümünden sonra, gazeteci arkadaşlarımın yönelttikleri bir soru üzerine öğrenmiş, canlı yayında bu karardan duyduğum sevinci, onlardan aldığımız bir büyük dersi daha anlamaya, anlatmaya çalışmıştım... Anadolu aydınlanması, uygarlığı üzerine, sentezine kafa patlatmakla, yol göstericilik yapmakla yetinmemişler, tüm yaşamları boyunca yaptıkları gibi ölüm vasiyetleriyle de bize çok çarpıcı, ders verici bir örnek yaratmışlardı. Sonra bugün ikisinin bedenlerinin toprak altında buluştukları noktada çekilmiş fotoğraflarını gördüm. Turhan Ağabey yürüyemediği için arabanın içinde, İlhan Ağabey yüzünden hiç eksik olmayan bilge insanlara özgü hınzır gülümsemesiyle mezarları olacak yeri gösteriyor... Onlara bu kültür, inanç sentezi, bileşkesi ne kadar çok yakıştıysa, bir o kadar da içinde olduğumuz yeni acılı gelişmelerde, işin içinden nasıl çıkabileceğimize ışık tutuyor... Evet, bir devrimcinin Pencere’sinden, bu kadar ağır tehditler içeren, acılı gelişmeler karşısında öfkeye, yanlış güdülemelere kapılmadan, insan hakları, değerlerinden, temel hak ve özgürlüklerden en küçük bir ödün vermeden aynı topraklarda birlikte, barış içinde, paylaşımcı bir düzende, uygarca yaşamanın yollarına giden taşları bir bir nasıl döşeyeceğiz? Dünyamız bilimsel teknolojik devrim çağında, sözde tek kutupta buluşmuş, demokratikleşmeye çalışırken nasıl oldu da bu kadar çağdışı, yüzyıllar öncesinde kalmış olması gereken ilkel güdülemelere kapılmış olarak ırklar, dinler, mezhepler, cemaatler, aşiretler, mafya örgütlemenlerinin tuzağında, hepsi birbirinden daha acımasız emperyal işgaller, terör, devlet terörleri tuzağında, batağında birbirinin boğazına sarılmış kan döküyor. Durmadan daha ilkel, acımasız, insan hakları ihlalleri örnekleriyle birlikte her tür insana ait evrensel hukuk, savaş hukuku ilkeleri bile ayaklar altında, suçlu-suçsuz, sivil, kadın, çoluk çocuk ayrımı olmaksızın cinayetler birbirini kovalıyor... Dün sabah haberlerinde, PKK terörünün yeni boyutları karşısında, kadın çocuk ayrımı da olmadan ağırlıklı asker-polis güçlerini, ailelerini hedef aldığının altı çizilerek polisin önlem olarak sürekli çelik yelekle dolaşması, yolcu taşıyan askeri araçların güzergâh değiştirmesi uyarıları yapılıyordu... Sahi ülkemizde PKK terörü neden 12 Eylül sürecinin ardından, bir Kürt sorununa saplandı; çözmeye kendini çok yakın ilan etmiş sağ lider Özal, bir de Kürt açılımı sloganını bayrak yapan Erdoğan iktidarlarında patlama olarak nitelendirilebilecek artışla, tırmanış gösterdi? Barışa gitmek üzere konmuş gözüken taşlar, bizi tehlikeli sulara sürükledi? Sağ iktidarların kolayca sürüklendikleri tuzaklar ne? Gerçek insan hakları, özgürlüklerinin sınırları, temel hak ve özgürlüklerin kalın çizgilerinden sapma, çağın emperyalizminin ideolojik tuzağında özgürlükler yerine, adına ayrımcılık tuzaklarına, kavram karmaşasında boğulma, bataklığa saplanma olabilir mi? Hani Irak’ı Saddam diktatörlüğünden kurtarma, Irak halkına demokrasi getirme adına İslamın mezhepleri, her tür ayrımcılık üzerinden parçalamada, mezhepler-ırklar ekseninde ideolojisiz sömürgeciliğe, işgalcisine biat etmiş liderler eliyle kurdurulan partilerle oynatılan sandık oyununda ortaya çıkan Irak bataklığı tuzağı yeterince ders verici değil mi? İşgalci ABD ordusu, beton duvarlı korumalı üslerin arkasına saklanmış, petrol ülkesinde bidonla yakıt bulmaya çalışan, ayakkabısı olmayan, naylon terliklerle dolaşan yoksul Iraklılar yaşamak için bir biçimde en pahalısından silahları bulmak, kullanmak, birbirlerini öldürmek zorundalar ya... Bizim, Sevgili Selçuk kardeşlerin biri keskin çizgileriyle, diğeri kalemiyle altını kalın kalın çizdikleri üzere Anadolu uygarlığı sentezinde yoğrulmuş çok güçlü bir birlikte yaşama irademiz var. Bizde ister ırk ayrımcılığı, Kürtçülük, PKK terörü üzerinden, isterse en son ılımlı İslam iktidarı projesiyle siyasal İslamcılıktan yürütülmeye çalışılan dinci-laikçi çatışmalarına kolay kolay pabuç bırakacak kafa bulanıklığı çok etkin, belirleyici olmamalı. Anadolu aydınlanmacılığı, uygarlığı üzerine öylesine güçlü bir ırkçılıktan arındırılmış Cumhuriyet çimentosu kullanılmış ki... Her tür ayrımcılığa soyunanların şansları çok yüksek değil. Yine de dünyayı kasıp kavuran, kana bulayan dalgalarından aldıkları güçle, bu ayrımcı güç odakları ülkemiz insanının birlikte güzellikler yaşamasına engel oluşturmakla kalmıyor can yakıyor, giderek daha yaşamsal tehdit gücüne varıyorlar. Devrimcinin Pencere’sinden bakanlar için ayrımcı tuzaklara düşmemenin pusulası evrensel “temel hak ve özgürlükler” belgesi, Anadolu uygarlıklarının, aydınlanmasının felsefesi... Selçuk kardeşler Hacıbektaş’a gömülme vasiyetleri ile bize bir kez daha kardeşlik yolunda örmemiz gereken taşların yönünü gösterdiler, Kutupyıldızımız, pusulamız oldular... 150Türkmenişadamõ İstanbul’ageliyor Yönetimde de kadının adı yok KOT TAŞLAMA İŞÇİSİ İÇİN YASA ÇIKSIN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear