21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 8 EKİM 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU ‘İç Daraltan’ Küreselleşme Hikâyeleriİtalya’da dokunulmazlõk kalktõ ASLI KAYABAL ROMA - İtalya Anayasa Mahkemesi, cum- hurbaşkanõ, başbakan, meclis ve senato baş- kanõna dokunulmazlõk hakkõ tanõyan ve yar- gõlanmalarõna engel oluşturan yasa maddesi- ni iptal etti. Anayasa mahkemesi oy çoklu- ğuyla, Alfano Yasasõ (dokunulmazlõk yasasõ) olarak bilinen maddenin anayasaya aykõrõ ol- duğuna hükmetti. Yasanõn iptaliyle İtalya Baş- bakanõ Silvio Berlusconi’nin yargõlanmasõ mümkün olacak. Roma’da 15 yargõcõn katõldõğõ ve iki gün de- vam eden duruşma sonrasõnda alõnan karar, İtal- ya Başbakanõ Silvio Berlusconi’nin adõnõn ka- rõştõğõ iddia edilen şirketleriyle ilgili yolsuzluk, mafya örgütleriyle bağlantõsõ ve seks skandalõ gibi farklõ konularda yargõlanmasõnõn önünü aça- cak. Yüksek Mahkeme’nin kararõyla Berlusconi hükümetinin dokunulmazlõk konusunda çõkar- dõğõ ikinci yasa da hukuk engeline takõlmõş ol- du. Berlusconi liderliğindeki merkez sağõn da- ha önce çõkardõğõ ilk yasa, 2004 yõlõ başõnda Ana- yasa mahkemesi tarafõndan iptal edilmişti. Anayasa mahkemesi, o dönemde de dokunul- mazlõk yasasõnõn eşitlik ilkesiyle bağdaşmadõ- ğõ gerekçesiyle iptali yönünde karar vermişti. Ya- sanõn iptali Berlusconi’yi yolsuzluk ve rüşvet- le suçlayan, ancak dokunulmazlõk yasasõ ne- deniyle askõya alõnan iki davanõn yeniden gö- rülmeye başlanmasõnõ da mümkün hale getirdi. ‘Zaten 11 üye solcuydu. Yola devam’ Kararõn ardõndan ikametgâhõndan çõkõşta ga- zetecilere açõklama yapan Berlusconi, “istifa ya da erken seçim yoluna başvurmaksızın yo- la devam etme kararı” aldõğõnõ belirterek, “Hiç- bir şey umurumda değil. Dokunulmazlık ol- sa da olmasa da yola devam. Beş yıl boyun- ca iktidarda olacağız. Anayasa Mahkemesi solcuların elinde. 11 üyenin solcu olduğu bir mahkemenin dokunulmazlık yasasına onay vereceğine zaten inanmıyordum” dedi. Koalisyon ortağõ Kuzey Birliği Partisi’nin Ge- nel Başkanõ ve Reform Bakanõ Umberto Bos- si de “Hiç kimse bileğimizi bükemeyecek. Yo- la devam. Berlusconi mücadelede kararlı. Er- ken seçim düşünmüyor” diye konuştu. MİLANO(Cumhuriyet) - İtalya’da hükümet or- tağõ Kuzey Birliği partisi, ülkede Müslüman ka- dõnlarõn burkayla kapanmasõnõ yasaklayan bir ya- sa teklifi verdi. Yasa, İtalya’da yaşayan Müslüman kadõnlarõn burka giymeleri durumunda iki yõla ka- dar hapis ve 2 bin Avro para cezasõna çarptõrõl- malarõnõ öngörüyor. Kuzey Birliği Grup Başkanõ Roberto Cota, 2 Ekim’de verdiği yasa teklifi konusunda, “Irk- çı bir parti değiliz ve bu ırkçı bir öneri değil” diyerek yüzü tamamen örten burka ve hicab gi- yen kadõnlarõn kimliğinin yok edildiğine dikkat çekti ve “Her iki giysinin başörtüsünden farklı bir işlevi var, çünkü başörtüsü gözle- ri açıkta bırakıyor” diye konuştu. Ancak muhalefetteki Demokrat Parti, Kuzey Birliği’nin gündeme getirdiği yasa teklifinin İtal- ya’daki birçok Müslüman kadõnõn eve kapatõl- masõna neden olacağõnõ öne sürerek teklifi teh- likeli bulduğunu açõkladõ. Demokrat Parti’nin adalet komisyonu grup başkanõ Donatella Fer- ranti, “Bu teklif inanç özgürlüğünü hedef alı- yor” diye tepki gösterdi. İtalya’daki Müslüman İtalyan Aydõnlar Der- neği’ne başkanlõk eden Ahmet Gianpiero Vin- cenzo da geçen günlerde Mõsõr’da kadõnlarõn yüz- lerini örtmesini yasaklayan ve böyle bir uygu- lamanõn İslamda yer almadõğõna dikkat çeken imam Muhammed Said Tantavi’ye gönderme yaparak yasağa gerek olmadõğõnõ, İtalya’da 1975’ten bu yana yürürlükte olan yasanõn zaten kadõnlara yüzlerini örten biçimde kapanmalarõ- nõ yasakladõğõnõ açõkladõ. Demokrat Parti, daha önce burkanõn yüzü bü- tünüyle örtmemesi koşuluyla kullanõlabileceği- ne dikkat çekerek bu kurala uymayan kadõnla- rõn 3-6 ay arasõnda hapis, 300-600 Avro arasõnda para cezasõna çarptõrõlabileceği yönünde bir başka teklif vermişti. Burkaya 2 yıl hapis teklifi İtalya Anayasa Mahkemesi cumhurbaşkanõ, başbakan, meclis ve senato başkanõna yargõ yolunu açtõ KUZEY BİRLİĞİ Komşuda kabinenin işi hem çok hem de zor MURAT İLEM ATİNA - Yunanistan’da pazar günü ya- põlan erken genel seçimlerden hükümet olarak çõkan Yorgos Papandreu baş- kanlõğõndaki sosyalist PASOK’un yeni ka- binesi, yemin ederek göreve başladõ. 14 bakanlõğõ yönetecek olan 36 bakan ve ba- kan yardõmcõlõğõ görevinden 9’unu ka- dõnlar üstlendi. Cumhurbaşkanõnõn huzurunda yemin eden yeni kabine üyeleri, Yunanistan par- lamentosuna olan yaklaşõk üç yüz metre- lik yolu, sevgi gösterileri arasõnda yürü- yerek gittiler. Yemin töreninden sonra Yunan televizyonlarõna kõsa açõklamalar yapan bakanlar ve yardõmcõlarõ, Yunanis- tan’õn zor günlerden geçtiğine dikkat çek- tiler. Halktan her konuda sağduyu bekle- diklerini belirten kabine üyelerinin hemen tamamõ “İşimiz hem çok, hem de zor” açõklamasõ yaptõlar. Parlamentoda yapõlan ilk bakanlar kurulu toplantõsõnõn ardõndan ilgili bakanlõklarõna giden yeni bakanlar, eski bakanlardan görevi devraldõlar. Çoğu genç ve dinamik kişilerden oluşan yeni ka- bine üyelerini Başbakan Papandreu’nun tek tek saptadõğõ belirtildi. Dışişleri Papandreu’da Yunanistan’da göreve başlayan yeni hükümetin öncelikle ekonomik sorunlara el atmasõ bekleniyor. Kostas Karaman- lis başkanlõğõndaki YDP hükümetinden iç ve dõş olarak toplam 290 milyar Avro borç teslim alan PASOK hükümetinin, en kõ- sa süre çeşitli organizasyonlardan kredi arayõşõ içine girmesi bekleniyor. Dõş po- litikayõ geçici olarak kendi kontrolünde tu- tacak olan Başbakan Papandreu’nun ilk resmi ziyaretini Kõbrõs Rum kesimine yapacak olmasõ, taraflar arasõnda BM gö- zetiminde yapõlan ikili görüşmelere ver- diği önemi kanõtlõyor. Türkiye ilişkileri- ne genelde özel bir önem verdiği bilinen Papandreu’nun seçim öncesi propaganda döneminde yaptõğõ açõklamalar, Türk Dõş- işleri çevrelerinde düşük tonda değerlen- dirilmişti.Yunanistan’da yemin ederek göreve başlayan yeni bakanlar kurulundaki isimlerden bazõlarõ şöyle: Başbakan ve Dõşişleri Bakanõ: Yorgo Pa- pandreu; Maliye Bakanõ: Yorgo Papa- kostandinu; Ekonomi ve Denizcilik Ba- kanõ: Luka Katseli; Savunma Bakanõ: Evangelos Venizelos; Eğitim Bakanõ: Anna Diamandopulu. PASOK hükümetinin yeni üyeleri yemin ederek görevlerine başladı. Karamanlis hükümetinden ağır bir borç yükü devralan yeni hükümetin bakanları basına, “İşimiz hem çok hem de zor” açıklaması yaptılar. (Fotoğraf: AFP) Pakistan ordusu ABD’nin şartlarından rahatsız Dış Haberler Servisi - Pakistan ordusu, ABD’nin ülkeye yapmayõ planladõğõ ve birçok şartõ da beraberinde getiren yardõm planõndan rahatsõz olduğunu bildirdi. ABD, Pakistan’a verilecek yardõm için, ordunun Taliban ve El Kaide’yle “yeterli düzeyde” savaşmasõnõ şart koşuyor. Hükümet gelecek beş yõl boyunca ülkeye her yõl 1.5 milyar dolar verilmesini öngören planõ memnuniyetle karşõlarken yardõm planõnõn Pakistan’õn bağõmsõzlõğõnõ ihlal edecek çok fazla şart içerdiğini savunan muhalefet, Başbakan Asõf Ali Zerdari’yi ülkenin aşağõlanmasõna izin vermekle suçluyor. 10 EKİM 2009 CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 16.00’TE “SON ALTI AY’dan KURTULUŞA” KONULU KONFERANSTAYIZ. Cumhuriyet Vakfı Başkan Yardımcısı Sn. Dr. ALEV COŞKUN’un MÜTAREKE’DEN İSTANBUL’UN KURTULUŞ GÜNÜ 6 EKİM 1923’e KADAR YÜRÜYEN SÜRECİ BİZLERE SUNACAĞI HALKA AÇIK KONFERANSIMIZA BEKLİYORUZ. Yer : AVCILAR Belediyesi BARIŞ MANÇO Kültür Merkezi Reşit Paşa Caddesi. (İlçe Merkezi) AVCILAR-İSTANBUL İletişim : 0536.739 02 29- 0532.461 21 47 0506.416 15 73- 0544.384 45 52 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI www.cumokistanbul.org 11 EKİM 2009 PAZAR Saat 11.00’te “Gazi Mustafa Kemal ve CUMHURİYET EKONOMİSİNİN İNŞASI” KONULU KONFERANSTA 200 Slayt eşliğinde; Cumhuriyetin Ekonomik Kuruluşunun ve yaratılan değerlerin öyküsünü Değerli Araştırmacı Bilim İnsanı Dr. SERDAR ŞAHİNKAYA’dan HALKA AÇIK ETKİNLİĞİMİZDE ÖĞRENİYORUZ. Yer : MALTEPE BELEDİYESİ KÜLTÜR MERKEZİ Sahilyolu, Turgut Özal Bulvarı No: 5 Küçükyalı Kavşağı Yanı – MALTEPE - İSTANBUL (Bostancı’dan 1. km Kartal yönünde Sahiyolu üzerinde) İletişim : 0536.739 02 29- 0532.461 21 47 0506.416 15 73- 0544.384 45 52 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI www.cumokistanbul.org Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Hüseyin Yıldırım KORKAKLAR Güçlülerin yanında yer alırlar GÜÇ El değiştirinceye kadar ÖZDEN GÖNÜL Referans Özel Güvenlik Eğitim Limited Şti’nden aldığım özel güvenlik sertifikamı kaybettim. Hükümsüzdür. Turgay İlkgöçmen İtalya’nın genç kuşak yönetmenlerinden Paolo Vir- zi’nin “Önümde Bütün Bir Hayat” adıyla Türkçeye çev- rilen “Tutta la vita davanti” filminin DVD’sini ele geçi- rirseniz, mutlaka görün… Türkiye’de yanlız festival seyircisiyle buluşan film; son yıllarda beyazperdeye hiç aktarılmayan ciddi bir “ta- buya” el atıyor: Açık-gizli işsizlik; sözleşmeli işgücü ve postmodern emek sömürüsü! Görünürde “hafif bir taşlama” havasında, “ironi to- nuyla” aktarılan öykü; gerçekte alabildiğine “ağır bir kâ- bus” ve modern insanı kuşatan “cehennemi” anlatıyor. Öncelikle, yönetmenin böylesine “ciddi” ve “ağır” ko- nuyu ele alan bir filmi “dram” yerine “komedi” üslu- bunda irdelemesi seyirciyi sarsıyor… “Bundan taa 60 yıl önce; ‘48 yılında ‘Bisiklet Hırsız- ları’ gibi bir filmi, ‘gülle’ gibi yerine oturtan yeni ger- çekçilik/neorealizmin anavatanında; böylesi konular demek artık sadece ‘komedi’ kontenjanından ele alı- nabiliyor. Ancak bu kadarına izin var!” oluyorsunuz fil- mi izlerken… Bu başlıbaşına şoke edici bir “mesaj”! “Şokun” gerisini de hikâyenin ayrıntıları getiriyor… Öykünün başkarakteri üniversitede “felsefe” öğrenimi gören, akademik kariyer yapmak isteyen genç bir kız. Ancak kimse tarafından “kayrılmadığı” için iş bulamı- yor. Hepten “işsiz kalmamak” adına, elektrikli ev eşyaları satan bir çağrı merkezinde çalışmaya mahkûm oluyor. Görevi, kendisiyle birlikte “hiçbir güvencesi olmadan, sözleşmeli çalışan” tüm iş arkadaşları gibi; sabahtan ak- şama durmaksızın, “rehberden bulduğu” isimlere te- lefon etmek; rastgele saptadığı bu insanlara -her tür- lü ikna dilini kullanarak- hiç ihtiyaçları olmayan eşya- ları satmak… Virzi’nin “çağrı merkezinde” -tahmin edilebileceği gi- bi- “en çok elektrikli eşya satan eleman” mükâfatlan- dırılıyor. “Satamayan”; “atılıyor”! “Mükâfatlandırılıyor” derken… aklınıza ikramiye, “iş yaşamını güvenceye alan” kontratlar filan gelmesin… İnsanı robotlaştıran, “mekanik çağrı merkezi konuş- maları” ve limon gibi sıkıp, posasını çıkartan çalışma saatlerine “dayanabilenler”; “işini koruyabiliyor”! Orwell/Büyük Birader/Biri Bizi Gözetliyor dünya- sındaki en “büyük mükâfat” işte bu; “işini koruyabilmek”/ hangi şartlar dayatılırsa dayatılsın “işyerinde kalabil- mek”… “Hukuk devleti” bellediğimiz, ileri bir Avrupa ülkesinde dahi... geçtiğimiz yüzyılda kazanılmış olduğunu dü- şündüğümüz “hak”, “hukuk” normlarının; “emek” söz konusu olduğunda artık geçer akçe olmadığını görü- yoruz filmde. Geçerli olan tek parola; “dokunulmazlık” zırhı altına alınan “küresel rekabet” oluyor! Her taşın altından çıkan “küresel rekabet” sözleri as- lında; “güvenceden yoksun” çalışan gençler kadar; var- diyalarında tuvalete dahi gidemeyen bu yüksek eğitimli gençleri, her türlü psikolojik baskıyla kontrol altında tu- tan zalim “şef” ve “patronu” dahi esirgemiyor... Piramidin en altından, tepesine dek; herkesi teslim alan ve “terör” estiren parolaya dönüşüyor “rekabet”. Ve telefondan ölmek! Virzi’nin filmini son günlerdeki “France Telecom in- tiharlarıyla” anımsadım. Fransız telekomünikasyon şir- keti “France Telecom” da, son bir buçuk yılda yaşa- nan zincirleme intiharları siz de duymuş olmalısınız. Son 18 ayda 24 şirket çalışanı intihar etti Telecom’ da. İntiharların üçte biri, bu yaz yaşandı… Zincirin son halkasındaki bir genç kadın, işyerinde kendini camdan attı. Bir diğeri; toplantıda, “dayanış- madan yoksun olmakla” suçladığı çalışma arkadaşla- rı önünde kendini bıçakladı. Avrupa kamuoyu giderek şimdi şirket adına bir “lanete” dönüşen bu intiharların gizemini çözmeye, ardındaki gerçekleri anlamaya ça- lışıyor. Aslında çok da gizemli bir durum yok ortada… Genel geçer bir “hukuksuzluk” ve Endüstri Devrimi yıllarını çağrıştıran bir “bırakınız yapsınlar, bırakınız geç- sinler” sistemi yaşanıyor. Sendikalar; ’90’lardan bu yana giderek kuralsızlaşan, insanları hiçleştiren bu “işten çıkarmalar, baş döndü- rücü çalışma tempoları; parçalanan profesyonel kim- lik” gibi sorunlara nicedir işaret ediyor etmesine; ama kimse oralı olmuyor. “France Telecom” gibi artık böyle gizlenemez, sak- lanamaz, üstü örtülemez bir durum ortaya çıkmadık- ça; “üç maymunu” oynuyor herkes: “Görmedim, duy- madım, ağzımı açmadım” yapıyor… Virzi’nin filmi, göz önünde olduğu denli bir o kadar “görmedim, duymadım” yapılan bu tüyler ürpertici “Bü- yük Birader” dünyasını anlattığı ve ifşa ettiği için ala- bildiğine sarsıcı ve etkileyiciydi… “Göz önünde” olduğu halde “üç maymunun” oyna- dığı daha ne gerçekler var… Ölüm makinesine dönüşen “Tuzla Tersanesi’ndeki ölümler”… Avrupa sınırlarında temarküz kamplarını andıran göçmen kamplarında toplanan, denizlerde ölüme terk edilen kaçaklar... “Küreselleşmenin sıradanlaştırdığı” büyük insanlık dramları bunlar… İstanbul’daki IMF toplantısındaki konuşmalara ba- kılacak olursa, dünya bu büyük insanlık dramlarını uzun kış uykusundan uyanırcasına yeni keşfediyor. IMF Başkanı Strauss-Kahn en son “İşsizlik artacak!” kehanetinde bulunmuş ve “Toplumsal huzursuzluklar, savaş bile görülebilir” demiş… Haberi manşetten gören(!) gazeteler de, bu “uğur- suz kehanet”(!) için: “IMF toplantıları iç daraltan tah- minlerle sürüyor” başlığını uygun görüyor… “İç daraltan tahmin?” “Tahmini” filan kaldı mı? Çoktandır olabildiğince “iç daraltan zamanlarda” ya- şıyoruz da; medyalar bunu yeni keşfediyor… Buradan devam ederiz. [email protected]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear