Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bozcaada’ya ekolojik fidan Turhan NARLER ANAKKALEBinlerce yıldır Bağcılık ve şarapçılık merkezlerinden biri olarak kabul edilen Bozcaada’da artık geleneksel yöntemlerle bağ yetiştirmek tarihe karışıyor. Üreticiler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın da desteği ile dünya pazarlarında ilgi gören yeni tür asma fidanı yetiştirme eğilimi içine girdiler. Geleneksel Kara Sakız ve Vasilaki ile Kara lahane türü üzümler yerine, 300 dekar arazide 150 bin adet asma fidanı ile yeni bir oluşumun içine girildi. Bozcaada’da bağcılık konusundaki evrim, şaraplık Cabernet, Sauvignon Merlot, Chardonnoy,Kalecik karası,Gamay, Sauvignon Blanc, sofralık çeşitlerden Cardinal, İtalia,Trakya ilkeren, Amasya, Uslu, Alfons Lavalle, gibi dünya piyasasında pazar bulan türlerin Ç gündeme gelmesiyle başladı. Bu tür üzümlerden elde edilen şarapların pazar bulmakta zorlanmadığını belirten bağcılık uzmanları, Bozcaada’nın dünya üzerinde bağcılık için en uygun iklim kuşaklarından birine sahip olduğunu ve önümüzdeki yıllarda küresel ısınma ile birlikte değişeceği öngörülen dünya iklimi ile Akdeniz’e kıyısı bulunan, bağcılık ve şarapçılık sektöründe dünyada söz sahibi olan İtalya, Fransa, İspanya, Yunanistan gibi ülkelerin bağ alanlarını olumsuz yönde etkileyeceğini, ancak Bozcaada’nın bulunduğu konum itibariyle bağcılık için en uygun bölgelerden biri olarak kalacağını dile getiriyorlar. Bozcaada’nın en önemli sofralık üzüm çeşidi, Bozcaada’nın adı ile özdeşleşmiş olan Bozcaada Çavuşu olarak kabul ediliyor. Bağcılık çevreleri, bu üzümü dünyanın en lezzetli üzümü olarak tanımlıyorlar. Üretimi yapılan Çavuş üzümünün pazarlaması İstanbul haline gönderilerek yapılıyordu. Ancak son 5 yıla kadar yüksek fiyatla alıcı bulan Ada Çavuşu, İstanbul’da bu üzümü tüketen, özellikle Rum vatandaşların sayısını azalması , çekirdeksiz üzümün piyasaya büyük oranda yerleşmesiyle, pazar payını kaybetti, başka pazarının olmaması sebebiyle birçok üreticinin girdi maliyetlerini karşılayamadığı için üzüm hasadını bile yapmamalarına neden oldu. Bozcaada’da yetiştiricili ği yapılan Karasakız (Kuntra), Vasilaki, Kara lahana çeşitlerinden tesis edilen bağlar ortalama 3540 yaşlarında olup ekonomik değerlerini yitirmek üzere ve bağ alanlarının yüzde 8590’lık bir bölümünü kaplıyor. Bu durum çeşit değişimi ve bağların yenilenmesini zorunla hale getirdiğinden yeni arayışlar içine girildi. 1992 yılında başlayan ve Tarım Bakanlığı tarafından yürütülen GökçeadaBozcaada Kırsal Kalkınma Projesiyle birlikte 2004 yılına kadar 300 bin adet Amerikan asma anacı ücretsiz olarak çiftçilerimize dağıtıldı, bunun yanında yüksek sistem bağcılığa geçiş sürecinde 1000 dekarlık alanda yeni çeşitlerden oluşan bağ tesisi için demir direk ve galvanizli tel desteği verildi. 2005 yılında ise Bozcaada Kaymakamlığının desteği ile yaklaşık 150 bin adet asma fidanı getirildi ve çiftçilere dağıtılarak yaklaşık 300 dekar alanda yeni bağ tesisi ve çeşit değişimi gerçekleştirildi. Uzmanlar, üreticilerin son yıllarda şaraplık Cabernet Sauvignon, ve diğer türlere yöneldiklerini belirtiyor. Bozcaada’da bağcılık konusunda bu gelişmeler oluken adada kurulu bulunan 4 şarap fabrikasının durumu ise, hiç iç açıcı değil. Özellikle ÖTV artışları nedeniyle tüketimin düştüğünü belirten şarap üreticileri, gelecekten kuşku duyduklarını söylüyorlar. Anadolu’nun güneş sinmiş üzümleri TRAKYA VE MARMARA: 12 ayrı markanın şarap fabrikası burada Tekirdağ ili çevresi Türkiye’nin en önemli bağ ve şarap üretim bölgelerinden biri. Tekirdağ merkeziyle Şarköy arasındaki sahil, Gelibolu ve Saros Körfezi bölgelerindeki Uçmakdere, Mürefte ve Çınarlı’daki bağlar, üzüm üretiminde büyük önem taşıyor. Örneğin Şarköy ilçesinin 27 köyünün 22’sinde bağcılık ve şarapçılık yapılıyor. PAPAZKARASI:Tekirdağ ve Edirne’de üretilen kırmızı şaraplık üzüm. Papazkarası’ndan canlı açık kırmızı renkte, meyveli, taze, ince, zarif, hafif gövdeli ve kalıcı şaraplar üretiliyor. KARASAKIZ: (Kuntra) Çanakkale ve Bozcaada’da yetiştirilen, açık kırmızı renkli ve orta kalitede sek şarap üretilen bir üzüm. Kanyak yapımında da kullanılıyor. İçimi yumuşak. Meyvemsi olan şaraplarının asiditesi ve taneni yüksek, ama eskitilmeye müsait değil. VE DİĞERLERİ: Yapıncak, Vasilaki, Beylerce, Adakarası. EGE BÖLGESİ: Burada bağlar Denizli, İzmir, Isparta, Manisa, Muğla, Burdur, Aydın illerinde bulunuyor. ÇALKARASI: Roze şarap için kullanılan Çalkarası, az renk veren, etli ve sulu bir kırmızı üzüm çeşidi. Olgunlaştığında asiditesi çok iyi. Denizli yöresinde, az verimli, kumlu topraklı, 1200 metre yüksekliğindeki yaylalarda yetişiyor. Canlı bir renge ve belirgin çilekkavun aromalarına sahip. SULTANİYE: Etli ve çekirdeksiz bu beyaz üzüm, Manisa ve Denizli taraflarında yetiştiriliyor. Aslında sofralık ve kurutmalık olarak da tüketiliyor. Manisa’da, Akdeniz ikliminin etkisi altındaki 200 metre yüksekliğindeki oldukça verimli kumlu topraklarda yüksek telli terbiye sistemi uygulanarak dikiliyor. Denizli’de, şaraplık üzüm yetiştirilmesi için çok uygun olan verimsiz killi topraklarda, 1200 metre yükseklikteki bağlarda, Akdeniz’den etkilenmiş karasal iklimden yararlanıyor. Sultaniye üzümü hafif, hoş içimli ve meyve aromalı şaraplar veriyor. Genellikle meyve (elma gibi), tropik meyve (ananas gibi), ve bitkisel (kuşkonmaz gibi) aromalar içermektedirler. BORNOVA MİSKETİ: Küçük taneli ve aromatik olan bu beyaz üzüm İzmir yakınlarında yetiştiriliyor. Ege Denizi kenarındaki killi ve kumlu topraklarda yetişiyor. Kalın kabuklu ve sulu olan bu çeşit çok fazla ürün vermiyor. Türkiye’nin en aromatik üzümü İÇ ANADOLU BÖLGESİ:Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde Kalecik Karası ve Porto şarabı üretiliyor. Eskişehir, Konya, Yozgat, Ürgüp, Nevşehir, Sivas ve Çankarı illeri ve civarlarında ise çok sayıda bağlar var. Sadece Nevşehir ve ilçelerinde 23 bin hektarın üzerinde ekili alan var. Yağışların az olmasından dolayı da Ürgüp Göreme, Avanos ve Gülşehir bağcılığa çok uygun. ce aromaları ve serinletici bir lezzeti var. Köpüklü şarap yapımına da elverişli. Genellikle meyve (armut, sarı elma gibi), tropik meyve (kavun gibi) ve bitkisel (iğde ağacı, çam ve okaliptus gibi) aromalar içermektedirler. BEYLERCE: Bilecik bölgesindeki bu üzüm çeşidi şu anda kaybolmaya yüz tutmuş. NARİNCE: Bu kaliteli üzüm, Tokat ve çevresinde yetiştiriliyor. Bağlar genellikle Karadeniz kıyısına yakın dağların güneyindeki Anadolu yaylasında. Karasal iklim koşullarındaki, toprağı kumlu ve çakıllı bağlar 500 metre yükseklikte. Yeşilırmak boyunca devam ediyor. Narince’den elde edilen şaraplar zengin ve dengeli bir yapıya sahip, eskitilmeye uygun. Narince, Türkiye’de tahta fıçıda gelişme gösterebilecek nadir üzümlerinden biri. Tek üzüm kullanılarak üretilen (monocepage) ve fıçıda en uzun süre yıllandırılabilen (ortalama 8 yıl) beyaz şaraplık üzüm. DOĞU ANADOLU BÖLGESİ: İki tür yetişiyor ama ikisi de esaslı: ÖKÜZGÖZÜ: Bu kırmızı üzüm çeşidi, Elazığ ve Malatya köylerinde yetiştirilen, eylül sonu ve ekim ortalarında olgunlaşan bir tür ve şaraplık kullanıma çok uygun. Türkiye’nin en iri üzüm çeşidi. Genellikle meyve (ahududu, olgun kiraz, karadut gibi), çiçeksi (mor menekşe gibi) aromalar içermektedir. BOĞAZKERE: Diyarbakır’ın kırmızı şaraplık üzüm çeşidi. Çok çakıllı, bazen kalkerli ve killi, kırmızı topraklarda yetişiyor. Anadolu yaylalarını ayıran dağların hemen güneyindeki Mezopotamya yaylasında, Fırat ve Dicle ırmaklarının arasındaki bölgede yaşamını sürdürüyor. Küçük taneli, koyu renkli, kalın kabuklu ve çok taninli bir tür. Türkiye’nin en tanenli (buruk) üzümü. Normal olarak bir salkım bile yemek mümkün olmayabilir. Genellikle meyve (vişne, böğürtlen, kiraz gibi) ve baharat (karabiber gibi) aromalar içermektedir. AKDENİZ BÖLGESİ: DÖKÜLGEN:Çok verimli bir beyaz üzüm çeşidi olan Dökülgen, orta kalitede sofra şaraplarının yapımında kullanılıyor. Altın sarısı bir renge sahip olan şarabın asiditesi oldukça düşük. KALECİK KARASI: Orta Anadolu’nun en kaliteli kırmızı şaraplık üzüm çeşidi. Bu nadide çeşit, Ankara’nın Kalecik ilçesinde az miktarda (bu bölge Kızılırmak sayesinde mikroklimatik bir iklim gösteriyor) yetişiyordu. Kaybolmaya yüz tuttuğu sırada başarıyla canlandırıldı. Şimdi de Kalecik’te ve Kırşehir’de üretiliyor, ayrıca farklı üreticiler Kalecik Karası’nı başka bölgelere taşıyarak oralarda üretiyorlar. EMİR: Sulu, beyaz bir üzüm türü olan Emir, Nevşehir, Kırşehir, Kayseri ve Niğde civarında yetişen bir çeşit. Emir üzümünden üretilen şaraplar, yeşil sarı ya da açık sarı renklerinde. Kendine özgü in 21