19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

V TR NDEK LER rın hikâyelerinden oluşuyor. Onun hikâyelerinde gerçek, tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilir. İnsanlar kıskanırlar, insanlar kötüdürler, insanlar birbirlerini aldatır. Ama aynı ölçüde de naziktir insanlar, iyidirler, bir anda birbirlerine sarılıverir, bir anda öpüşmeye, sevişmeye başlarlar. İşte bu yüzden her şey doğaldır Lawrence’da. “Harman Yerinde Aşk”ın elimizdeki bu yeni baskısının çevirisini ise Suzan Aral Akçora yapmış. ¥ lan bir falname olarak da kullanılmış. Abdülbâki Gölpınarlı’nın titizlikli çevirisiyle yayımlanan elimizdeki Hafız Dîvânı, ‘Hasan Âli Yücel Klasikleri Dizisi’ kapsamında okuyuculara sunuluyor. Ecinniler/ Elif Batuman/ Doğan Kitap/ 292 s. Elif Batuman Amerika’da doğup büyümüş, eğitimini yine orada tamamlamış, aldığı birçok ödülden sonra ilk kitabı “Ecinniler”le de çok konuşulmuş bir isim. Amerika’da 2010’un en iyi kitapları arasında gösterilen ve çok konuşulan Batuman’ın “Ecinniler”i, Sabri Gürses çevirisiyle şimdi Türkçede. Dostoyevski, Puşkin, Tolstoy, Çehov, Ahmatova, Gogol, Babel ve başka Rus yazarları, ayrıca King Kong, Ali Şir Nevai ve başka pek çok şey üzerine, hem eğlendirici hem de öğretici bir inceleme “Ecinniler”. Yaz Bitince/ Edith Wharton/ Çeviren: lknur Özdemir/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 182 s. “Masumiyet Çağı” ve “Keyif Evi” gibi klasik romanlarıyla tanınan ünlü Amerikalı yazarın İlknur Özdemir çevirisiyle yeni bir romanı daha Türkçeye kazandırıldı: “Yaz Bitince”. Edith Wharton’un bu küçük romanı, 1900’lerin başında, kapalı bir ortamda yaşayan asi ruhlu bir genç kızın, 18 yaşındaki Charity’nin, cinselliği keşfetmesini anlatırken o döneme özgü, sık rastlanan toplumsal baskıları da naif bir aşk çerçevesinde dile getiriyor. Zafer/ Joseph Conrad/ Çeviren: Armağan lkin/ letişim Yayınları/ 380 s. Joseph Conrad’ın yarattığı kahramanların en ünlülerinden biri, “Zafer”in başkarakteri Axel Heyst. Bir kömür şirketinin ortağı olan Heyst, işleri bozulunca, zaten hep içinde taşıdığı hayattan elini eteğini çekme dürtüsüne boyun eğer ve Malay Takımadaları’ndan birinde inzivaya çekilir. Bir kadına âaşık olup inzivasının kapısını biraz aralamaya kalktığında ise karşısında, o bilinen karmakarışık Conrad dünyasını bulacaktır. Joseph Conrad bir mektubunda, bu romanı yazarken yoğun bir şekilde Schopenhauer okuduğunu, Axel Heyst’in yabancılığında ve münzeviliğinde de bunun çok etkili olduğunu söyler. 1915 tarihli bu güçlü roman, Armağan İlkin çevirisi ve Conrad’ın kitaba farklı zamanlarda yazdığı iki önsözle okuyuculara sunuluyor. Kalp Tutulması/ Zeynep/ Sayfa 6 Yayınları/ 318 s. “Kalp Tutulması”, genç bir ressam kadının, Süreyya’nın öyküsünü anlatıyor. Babasız büyüyen Süreyya, annesinden başka kimseyi hayatına kalıcı olarak sokmayan, özgür ruhlu bir kadındır. Ayrıca ilkgençlik dönemlerinden bu yana kendisini yoklayan yoğun depresyon ve boşluk hisleri, zaman zaman hayatını sekteye uğratmakta ve dönemsel buhranlar yaşamasına neden olmaktadır. İlk romanı “Uzakken Yakın”la ses getiren Zeynep, yaratıcı bir kadının hem kendi dehası hem de ilişkileriyle başa çıkmaya çalışmasını anlattığı romanında, öncelikli yaratıcılık kavramı etrafında dolaşıyor. Ayrı ca; deha ile delilik, aşk, özgürlük ve babasızlık gibi kavramlar etrafında şekillenen öyküsü anlatılıyor “Kalp Tutulması”nda. Yaz Kitabı/ Perihan Mağden/ Everest Yayınları/ 290 s. Perihan Mağden romanlarıyla olduğu kadar, köşeyazılarıyla da her zaman ses getirmiş, tartışma yaratmış bir kalem. Özel hayatlarını kamuya açan köşe yazarlarıyla, insanın toplumsal bir malzeme olduğunun bilinciyle kendini okurlarının gözünün önünde didikleyen Perihan Mağden arasındaki farkı en iyi anlatacak olan yine yazılarından başkası değildir. İşte Mağden’in bu yazıları şimdi bir kitapta bir araya geldi. “Yaz Kitabı” adıyla kitaplaştırılan bu yazılar, dinmeyen bir sorgulamanın sesini taşıyor tekrarda okuyuculara. 60 mm Dizüstü Meşkler ve çcep Meşkleri/ Enis Batur/ Sel Yayıncılık/ 110 s. Enis Batur yeni denemeleriyle okuyucularının tekrar karşısında. “Hat sanatında meşkin özel, başına buyruk bir yeri olduğu bilinir. Enis Batur, yazma sanatında da benzeri bir tadın peşine düşülebileceğini gösteriyor yeni meşkleriyle: Kısanın aslında upuzun, minyatürün pekâlâ üçboyutlu, romanın istenirse birkaç satır olabildiğinin kanıtı bu kitaptaki öyküler, denemeler, düşler.” Batur, lirik ile dramatiğin, komik ile trajiğin arasında dolaşıyor bu denemelerinde. Taşra Hayatından Manzaralar/ J. M. Coetzee/ Çeviren: Suat Ertüzün/ Can Yayınları/ 604 s. Nobel ödülü sahibi J. M. Coetzee, dünyanın yaşayan önemli yazarları arasında gösteriliyor. Ancak yaşamı hakkında kısıtlı bir bilgiye sahibiz; çünkü Coetzee, kazandığı Booker Ödüllerini almaya bile gitmeyecek kadar içine kapalı biri. Kendisini böyle gizleyen bir yazarın, “Taşra Hayatından Manzaralar” ile yaşamöyküsünü yazması, şaşırtıcı gelebilir. Ancak Coetzee bu kitabıyla alışılagelmiş otobiyografi geleneğine sırt çeviriyor. Yaşamını katı bir gerçekçilikle aktarırken kendisi hakkında pek çok şeyi anlatıyor, ama ne kadarının gerçek ne kadarının kurgu olduğu yine de belli değil. Bunlara rağmen meraklı okuyucular Coetzee gibi zor bir yazarın kendi kaleminden yaşamını anlatan bu ‘otobiyografik roman’la ilgilenecektir. 1 Asal Sayı 1 Kareköke Dedi ki/ Marcus du Sautoy/ Çeviren: Utku Umut Bulsun/ Kırmızı Kedi Yay./ 288 s. İngiltere’nin önde gelen bilim adamı ve matematikçilerinden olan Marcus du Sautoy’un keyifli ve eğlenceli bir dille yazdığı bu kitap, matematiğin gündelik hayatta nasıl da büyük bir yer kapladığını, insan hayatını, hatta kaderini yönlendirdiğini çarpıcı, şaşırtıcı örneklerle gösteriyor okuyuculara. Her yaştan okuyucunun ilgisini çekecek oyun ve bulmacalarla zenginleştirilen beş bölümlük kitabın sürprizi, her bölümün sonunda şimdiye kadar hiç kimsenin çözemediği bir bulmaca verilmesi. Amerikalı işadamı Landon ¥ Clay, bu matematik bulmacalarından her birinin 23 HAZİRAN 2011 SAYFA 27 ¥ den b Üzüntü, Muz Kabuğu ve J. D. Salinger/ Kenneth Slawenski/ Çeviren: Hülda Öklem Süloş/ Sel Yayıncılık/ 398 s. Hakkında çok az şey bilinen, çok fazla merak edilen, kendini yalnızca yazıya, yazmaya açmış usta yazar J. D. Salinger’ın dünyasının kalın perdeleri ilk defa aralanıyor bu kitapla birlikte. Yaşamı boyunca gazetelerden, magazinden, insanlardan ve hatta sonunda okurlarından ve yazdıklarını yayımlamaktan dahi kaçınan Salinger’ın bu ilk kapsamlı yaşamöyküsüyle sadece yaşadıkları değil, yazdıklarının anlamı ve arkasındaki koşullar da ortaya çıkıyor. “Üzüntü, Muz Kabuğu ve J. D. Salinger”, yazar hakkındaki sır perdesini aralarken yazarın mahremiyetine gösterdiği önemi de ezmiyor, aksine mahremiyetini o yaşarken ezip geçen medyanın yarattığı imajını siliyor ve okuyuculara Salinger’ın gerçek kimliğini, yani yazar kimliğini hatırlatmayı amaçlıyor. Senfoniler/ Andrey Belıy/ Çeviren: Kayhan Yükseler/ Yapı Kredi Yayınları/ 484 s. Vladimir Nabokov’un değerlendirmesiyle 20. yüzyılın en büyük dört romanından biri olan “Petersburg”un yazarı, ikinci kuşak Rus simgeciliğinin önde gelen temsilcilerinden ünlü Rus şair, kuramcı, romancı ve edebiyat eleştirmeni Andrey Belıy’ın “Senfoniler”i, müzik kurallarına göre yazılmış şiirsel bir düzyazı. Konuları birbirinden farklı dört senfoninin ana motifi, hayatın sona ermesi ve ölüm sonrası yeni bir hayatın başlangıcına ilişkin apokaliptik ve eskatolojik mitlerdir. Zamanzamansızlık, dünyadünyasızlık, ışıkkaranlık, doğubatı, gecegündüz, iyilikkötülük gibi karşıtlıkların sıkça kullanıldığı “Senfoniler”, gerçek dünyadan fantastik dünyaya, ölümden dirilmeye, dünyevi aşktan ilahi aşka çok çeşitli temalarıyla, kral, kraliçe ve şövalyeleriyle, Pan, kurtadam, gnom gibi mistik yaratıklarıyla, insanüstü kahramanlarıyla, Belıy’ın canlı ve çokrenkli anlatım diliyle yoğurduğu, keyifli, aynı zamanda düşündürücü, bir yapıt. Hafız Dîvânı/ Hafızı Şirazî/ Çeviren: Abdülbâki Gölpınarlı/ Türkiye ş Bankası Kültür Yayınları/ 854 s. Hafızı Şirazî 14. yüzyılda İran’da yaşamış bir şair ancak yaşamı hakkında bugüne ulaşan bilgilerin kesinlik taşımaz. Hafız, İran şiirine çığır açacak ölçüde önemli yenilikler getirmiş. Şiirlerinde hayatı, dünya nimetlerini ve gündelik olaylardan kaynaklanan duyguları konu olarak işlemiş. Meyhane, şarap, saki, dilber, gül gibi sözcükleri birer mazmun olmaktan çok gerçek anlamlarıyla kullanmış. Gazel dilinin kurucusu olan Hafızı Şirazî, sadece beyit bütünlüğü gözetilen şiirde konu bütünlüğünü gözeten ilk şairlerden aynı zamanda. Şiirleri sanat çevrelerinde beğenildiği kadar halk tarafından da benimsenmiş, dîvânı halk arasında gönül ilişkileri ve talih konusunda başvuruCUMHURİYET KİTAP SAYI 1114 babas aileni kadın ğiyle Leyla nin o luşuy başın için d hüzün tir! B kartın sim, ‘ Bir ku duğu se Bir sına t tarihi “Sürg ma h dair ç Mısır yatını sır’ın Büyü den g gönd mesaj alaka Ringe son g SAYF
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle