29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

phesini e’nin resi ise noktası Pa“SaDuateridir.” i çok tepe. dafaa andanı ün araunda sağlaladığı kum MusÇakdeğilce Fevaparak n babi tam rlar. vzi ve niorlar. k üzea büz emriatıldız sonuyor. en önce Kâzım Usturumca’dan Sofular’a harekette sabah yemeği sırasında çekilmiş bir fotoğraf. Ön sırada oturanlar soldan: Kâzım Özalp, Kolağası Mustafa Kemal Bey, Yüzbaşı İzzettin Efendi, Pertev Bey, Hüseyin Hüsnü Bey (Kılkış). Ayakta ceketinin önü açık olan kişi Haşim Paşazade Refet Bey. 2. Sıra, soldan: İstihkam zabiti Fuat Bey, Erkanıharb Kaymakamı Yusuf Ziya Bey, Topçu zabiti Harun Saffet Bey, ağacın önünde duran süvari zabiti Halil Beydir. Strumca 1910 Mustafa Kemal İzmit’te. Cumhurbaşkanlığı treni balkonunda. Kâzım Özalp ve Ali Sait Akbaytugan ile birlikte. İzmit, 5 Haziran 1928 den arpla da zaman ve Ali linde ktan lar faörüşüntikam ılış itibirbiydi. met enle kanı ında, o mesi llikleri aten veriluştur. cileri savaş şılığınasına önemla kier alırı Efe lli Müzım arlannde dır. endileilk önsi gelOlayı k için m k’te sky’i k berailere ¥ n ¥ dilerine karşı ayaklandığında ise Özalp kaymakam olarak çeteyi bastırmak üzere Menlik’tedir. Halkla da hep yan yana, yakın temasta… Milli Mücadele zaten halkla kaynaşmadan yürütülemezdi. Sadece asker başarısı değildir malum, halkın askerle birlikte hareket etmesinden oluşmuş bir gücün eseridir. Bunu çok iyi bilen, özümseyen bir kişilikti Kâzım Özalp. Zaten diğer paşaların hatıratlarından çok daha fazlaca halk ismi geçere notlarında. Milli Mücadele’ye hizmetindeki önceliğine göre koymuş isimleri de. Halktan, sıradan biri bile şehit olmuşsa veya küçücük de olsa bir hizmet yapmışsa bile notlarında mutlaka adı geçiyor. Yapısı itibarıyla da halkla bütünleşmişti. Son derece demokratik bir yapısı vardı. Herkesle dost olabilirdi, din, dil, ırk ayrımı asla yapmazdı. Bir problemi mümkün olduğunca uzlaşı, ikna yollarıyla çözmeye yönelirdi, prensibi, yapısı oydu. Olmuyorsa gereken tedbirlere başvurmaktan da imtina etmezdi. Çerkez Ethem İsyanı’nı en önce sezenlerin başında da yine Özalp var… Hatta Çerkez Ethem ayaklanır gibiyken son görüşmeler için biri gelecekse bu Kâzım Özalp olsun istemiş. Evet, çok nazik bir dönem, daha Çerkez Ethem safını tam belli etmemiş, ama başta Kâzım Özalp’in şüphelendiği, fark ettiği üzere sinsice hazırlık peşinde. Bu olayda Kâzım Özalp her ne kadar diyalog insanı olsa da Çerkez Ethem’in asıl niyetini hemen anlıyor ve uyarıyor etrafındakileri. Çerkez Ethem özellikle Milli Mücadele’nin başlangıcında çok fayda sağlamış bir çete reisi. Çünkü çok büyük ve güçlü bir çete dolayısıyla o dönem, o ortamda askerlerin bundan yararlanmaması gibi bir seçenek yok. Özellikle Anzavur’a karşı Kâzım Özalp’e çok yardımcı olmuş Çerkez Et hem ve başlangıçta babamla bu diyaloğu devam ettirmeye özen göstermiş, buna çalışmış. Hatta araların artık bozulmaya başladığı dönem Çerkez Ethem diyalog için Kâzım Özalp’i yollarsanız onunla konuşuruz diyor. Fakat Atatürk şüpheleniyor, Kâzım Paşa’yı rehin alırlar diyor. Bunun üzerine başka bir heyet yolluyor. Kâzım Özalp’in de Çerkez Ethem hakkındaki kanaati onun, kardeşleri ve etrafındakilerce beyninin yıkandığı yönünde. Ayrıca Yunanlılardan gizli yardımlar falan görünce daha da cesaretlendi diye düşünüyor. Meclis Başkanlığı’na dönersek, devrimlerin kabul ettirildiği, çok önemli bir dönemde yine büyük görev düşüyor Kâzım Özalp’e. Görev adamı diye özellikle babamı istiyor Atatürk. Atatürk’ten sonraki ilk Meclis Başkanı Fethi Okyar oluyor. Bir ara İsmet Paşa istifa ediyor ya bir hastalık ya bir ihtilaf dolayısıyla, Meclis Başkanı Fethi Bey Başbakanlığa getiriliyor. Başbakan Karabekir mi olsun konuşmaları yapanlar falan ki Karabekir de istiyor Başbakan olmayı. Hatta kitapta babam ile Atatürk’ün bu konudaki anıları da vardır. Neyse bir oylama yapılıyor ve politik hayatta daha deneyimli olması nedeniyle Fethi Okyar’ın Başbakan olmasına karar veriliyor. Dolayısıyla Fethi Okyar Başbakan olunca Meclis Başkanlığı’na Kâzım Özalp getiriliyor. TBMM Başkanlığı süresi 10 yılı aşkındır. 1954’te politik hayattan çekilene kadar iki ayrı dönemde toplam yedi yıl Milli Savunma Bakanı’dır. Otuz dört yıl milletvekilliğinin yanında altı yıl parti genel başkanlığı da yapmıştır. 1920’de ilk Meclis kurulduğunda Balıkesir’de zaten askeri görevi var, oradan milletvekili de oluyor fakat Meclis’e gidemiyor çünkü cephede. Hem asker hem milletvekili oluyor ilk. O arada milletvekilliği hep devam etti 1954’e kadar. [email protected] Kâzım ÖzalpAnılarBelgeler/ Belge ve Fotoğraflar Teoman Özalp/ Derleyen Atilla Oral / Demkar Yayınevi/ 528 s. 28 NİSAN 2011 SAYFA 5 1106 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1106
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle