23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

V TR NDEK LER Uzakdoğu Sineması, Latin Amerika Sineması/ Hazırlayan: Rıza Oylum, Kemal Sivaslıoğlu/ Başka Yerler Yayınları/ 100 s., 76 s. Yayınevinin hazırladığı ‘Dünya Sineması Kitaplığı’ dizisinin önemli parçaları olan “Uzakdoğu Sineması” ve “Latin Amerika Sineması” kitapları meraklıların ilgisine sunuldu. Dizinin amacı, dipnotlar ve anlaşılmaz cümlelerle uğraşmadan işin özüne inerek meraklılarına dünya sinemasını örnekleriyle tanıtmak. Dizi kapsamında okuyuculara sunulan, Rıza Oylum’un yayıma hazırladığı “Uzakdoğu Sineması”, milenyum sonrası dönemin en yaratıcı sineması olarak kabul edilen bu coğrafyanın kült filmlerini okuyucuya tanıtıyor. Uzakdoğulular özellikle; korku, gerilim, şiddet ve savaş filmleriyle dikkat çekiyor. Kemal Sivaslıoğlu’nun hazırladığı “Latin Amerika Sineması” ise “Motosiklet Günlüğü”, “Paramparça Aşklar ve Köpekler” gibi filmleriyle tanınan coğrafyanın ürünlerini inceliyor. Gerek sinema dili gerekse de toplumsal duyarlılığı ile kendini kanıtlamış olan “Latin Amerika Sineması”, Sivaslıoğlu’nun bu çalışmasıyla Türkiye’deki sinemaseverlere daha yakından tanıtılıyor. Dizi kapsamında Rıza Oylum tarafından hazırlanan diğer kitaplar ise şunlar: “Alman Sineması” ve “Rus Sineması”. Dizi başka coğrafyaların sinemalarıyla devam edeceğe benziyor. Cellatbaşı/ Erk Acarer/ Sayfa 6 Yayınları/ 482 s. “Buz gibi su; hayat kaynağı… Bu kaynak, Sarı İhsan’ın yalvaran gözlerinin önünden, dudaklarına teğet geçerek akıp gitti. ‘Suyu hak edecek bir kelam mı çıktı ağzından bre deyyus?’ Cellat Ali doğru söylüyordu. İhsan, bu alev alev yanan günde ser vermeye her şeyden daha istekli görünüyordu ama sır vermeyecekti! ‘Konuş ulan kahpe dölü!’ Adamın suratına inen çelik ağırlığındaki darbelerin haddi hesabı yoktu. İhsan’ın yüzü gözü Osmanlı tokadıyla şişmiş, kan içinde kalmıştı. Ama aldırış bile etmiyordu.” Erk Acarer’in yeni romanı “Cellatbaşı”, Osmanlı padişahlarının hem kulu hem de korkulu rüyası olan cellatları konu ediniyor. Acarer, Cellat Kara Ali’nin çarpıcı hikâyesi üzerinden okuyucuya, bu “kara insanların” insani taraflarını da sergiliyor. A.B.D. 42. Enlem/ John Dos Passos/ Çeviren: Oya Dalgıç/ Resimleyen: Reginald Marsh/ Türkiye ş Bankası Kültür Yayınları/ 490 s. John Dos Passos, Sartre’a göre çağının en büyük yazarıdır. Yazarın, 1930 yılında yayımlanan üçlemesininnin ilk romanı olan “A.B.D. 42. Enlem”de okuyucuların karşısına çıkan Fanny, J. Ward Moorehouse, Eleanor Stottard, Janey Williams ve Charley Anderson gibi karakterler onlara tanıtılırken Haberfilm ve Sinegöz bölümleri kurguya ustalıkla yerleştirilir. Passos romanda bir halkı, bir dönemi anlatmak için yeni teknikler dener. Dönemin gazete haberlerini kullanır, Amerika’nin simgeleşmiş kişilerinin hayatları hakkında bilgiler verir ve bir ucundan hayata tutunmaya ya da daha doğru ifade ile hayatta kalmaya çalışan onlarca insanın kesişen hikâyelerini anlatır. “A.B.D.” üçlemesini Oya Dalgıç Türkçeleştirmiş. ÜçlSAYFA 26 28 NİSAN 2011 menin devamı olan “1919” ve “Büyük Para” da yakın zamanda okuyucuların karşısına çıkacak. Savrulmalar/ Feyza Hepçilingirler/ Everest Yayınları/ 134 s. “Neden Allah’ı değil de Havva’yı dinlemiş Âdem? Bir yanda Allah’ın yasak meyveyi yememe emri var, öbür yanda Havva. Hem niye Allah’ın dediğini değil de Şeytan’ın dediğini yapıyor Havva? Allah Baba bile söz geçirememiş değil mi? Geçiremez. Bir keresinde Evgeniya, ipek gömleğinin düğmelerini çözmüş, memelerini göstermişti bana. Turunç kadardılar. Yuvarlacık. ‘Bunlar, İsa gülleri!’ demişti.” Dil ustası Feyza Hepçilingirler’in, öykücülüğünün en üst noktasını sergileyen metinlerden oluşan bir demet sunuyor okuyuculara. ‘Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü kazanmış “Savrulmalar”, Türkçenin ve öykünün güzelliklerini yaşatıyor. Erkek Beyni/ Louann Brizendine/ Çeviren: Gül Tonak/ Say Yayınları/ 334 s. Louann Brizendine’in “Kadın Beyni” adlı kitabının devamı niteliğindeki bu çalışma, erkek zihniyeti ve davranışlarının ardında yatan beyinsel aktiviteleri açıklıyor ve erkek beyniyle ilgili en son bilimsel bulguları okuyuculara sunmayı amaçlıyor. Bilimsel bulguları son derece anlaşılır, basit bir dille anlatan kitap, her kesimden okurun anlayacağı bir dille kaleme alınmış. Kitapta ayrıca kafaları kurcalayan pek çok sorunun da yanıtı veriliyor: “Erkek bebeğinizle göz teması kurmakta neden zorlanıyorsunuz? Ergenlik çağına girmiş oğlunuzla iletişim kurmak neden size bu kadar güç geliyor?” Erkekleri anlamak isteyen kadınlar ve kendilerini daha iyi tanımak isteyen erkeklere... Hastalık Hastası/ Dennis DiClaudio/ Çeviren: Avi Pardo/ NTV Yayınları/ 208 s. “Eğer sağlığınız konusunda hassassanız bu cep kaynağını cebinize atın ve derinizde minik bir kızarıklık gördüğünüzde hemen kitabı açıp ne olduğuna bakın. Ne çıktı? Güzel. Artık korkuyla başınıza gelecekleri beklemeye başlayabilirsiniz.” Dennis DiClaudio, oldukça tuhaf kırk beş fiziksel hastalığı anlatıyor okuyucuya “Hastalık Hastasında” ve beden sağlığı üzerine şüphe edenleri daha da telaşlandıracak bir kitap sunuyor. DiClaudio, sadece ‘hastalık hastası’ sıradan bir yazar değil, aynı zamanda Amerika’da tanınmış bir mizahçı ve komedyen. Ayrıca ünlü medikal ve bilimsel edebiyat dergisi Elsevier’in ‘Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü’nün de editörü ve bir medikal yayıncı. Hastalıklarınızı bir de onun dilinden dinleyin. SinanNurhak Dağları’ndan Sonsuzluğa/ Turhan Feyizoğlu/ Alfa Yayınları/ 474 s. “Denizli’nin Buldan ilçesindeki Yazıcıoğlu ailesinin duvarında asılı duran yapraklı takvimin, 31 Mayıs 1971 tarihini gösteren yaprağı halen koparılmamış olarak duvarda asılı durmaktadır. Çünkü damatları Sinan Cemgil, o gün ölmüştür.” Turhan Feyizoğlu’nun elimizdeki çalışması, İstanbul’da başlayıp Nurhak Dağ ları’nda “sonsuzluğa dönüşen” bir yaşamın hikâyesini anlatıyor. Türkiye’nin kısa toplumsal tarihinin geniş bir özeti olarak da nitelenebilecek kitap, ilkeleri ve insanlığın evrensel değerleri için yaşayan ve bu uğurda ölümü göze alabilecek bir dönem gençliğinin öyküsü aynı zamanda. Turhan Feyizoğlu’nun “Denizler ve Filistin” adlı kitabı da bu çalışmasıyla birlikte okuyucuların karşısına çıkıyor. Sanatta Manevilik Üstüne/ Vassily Kandinsky/ Çeviren: Tevfik Turan/ Haylaz Sanat Yayınları/ 144 s. Vassily Kandinsky’nin bu yapıtı, sanatçıların sanat üzerine düşüncelerini açıkladıkları ve her biri sanatta yeni bir çığır açan düşünce üretiminin önemli bir halkasını oluşturuyor. Bundan dolayı da kitap, ne bir başlangıcı ne de sonu imliyor. Sadece gelişimin önemli bir bölümünü, temelini, yani kilometre taşını oluşturuyor. Bundan yaklaşık yirmi yıl önce basılan kitap, şimdi yeni baskısıyla okuyucularını karşılıyor. Kâğıt Kız/ Guillaume Musso/ Çeviren: Gülçin Şahin/ Doğan Kitap/ 310 s. “Fırtınalı bir gecenin ortasında, sırılsıklam ve çırılçıplak, terasımda belirdi. Nerden çıktınız siz? Düştüm. Nereden düştünüz? Kitabınızdan düştüm. Hikâyenizden düştüm yani!” Kitapları tüm dünyada milyonlar satan ve otuz üç dilde okunan Fransa’nın en çok satan yazarı Guillaume Musso’dan heyecanlı bir aşk macerası: “Kâğıt Kız”. İlham perisini kaybeden ünlü yazar Tom Boyd’un hayatına aniden, romanlarının kahramanı Billie girer. Billie güzeldir, umutsuzdur ve eğer Tom yazmayı bırakırsa ölecektir. Musso yeni romanıyla tekrar okuyucuların karşısında. Ortaköy ve Museviler/ Aaron Kohen/ Kapı Yayınları/ 152 s. Aaron Kohen, İstanbul’un en eski semtlerinden Ortaköy örneğini merkeze alarak yüzyılın başındaki Musevi kültürünü anlatıyor meraklılara. Bir zamanlar bu şehrin asli unsuru olan, toplumsal hayatın her noktasında mensuplarının görüldüğü Musevi cemaatinin tıpkı Ortaköy gibi nasıl dağıldığını da tanıklıklara dayanarak okuyucuya gösteriyor. Yazar kitabıyla aslında bir semtin kısa da olsa bir tarihini yazıyor ve okuyucuların da kendi çevrelerinde yok olanların muhasebesini yapmaya çağırıyor. Süleyman Çelebi: Emeğe Adanmış Yaşam/ brahim Dizman/ Heyamola Yayınları/ 328 s. Süleyman Çelebi, çocuk işçilikten, DİSK başkanlığına giden yolu başarıyla yürümüş bir işçi önderi. 1960’larda işçi sınıfı hareketi yükselirken fabrika işçisi olarak yaşama atılmış, o günlerin duyarlıklarını yüreğinde duyumsamış, yıllarını grev çadırlarında, fabrika tezgâhlarında, direnişlerde ve eylemlerde geçirmiş bir sendikacı. Onun yaşamı aynı zamanda yakın tarihe tutulan önemli bir ışık. Elimizdeki çalışma, bir işçi önderinin yaşamını sendikal savaşımı çerçevesinde ele alırken Türkiye’de son elli yıldır yaşananlara da ¥ ayna tutar nitelikte. İbrahim Dizman’ın hazırlaCUMHURİYET KİTAP SAYI 1106
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle