04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER Hepiniz Suçlusunuz/ Burhan Dodanlı/ Cumhuriyet Yayınları/ 252 s. “Askeri savcı bu iddianameyi sırf kelle istemek gerekçesiyle hazırlamış, yanlış tahliller ve gerçekdışı birtakım şeylerle karşımıza gelmiştir. Biz yaptıklarımızı inkâr etmiyoruz, fakat yapmadıklarımızı da kabul etmiyoruz. Biz iddia edildiği gibi, anayasayı ihlal etmiş değiliz. Dost ve düşman, bunu iyi bilmelidir ki, hiçbir karşılık beklemeden varlığımızı Türkiye halklarına ve Türkiye’nin bağımsızlığına adamış kimseleriz. Kendimizi, bildiğimiz yola armağan etmişizdir. Bu sebeple ölüm bize vız gelir...” Bu sözler hâkim karşısındaki Deniz Gezmiş’in savumasından. Burhan Dodanlı’nın “Hepiniz Suçlusunuz” adlı kitabında Denizlerin yakalanmasından idam sürecine giden yolda siyasi ve askeri tüm geri plan aydınlatılıyor. Penguen Karikatür Yıllığı 2011/ Kolektif/ Peng Yayınları/ 160 s. “Bu yıl ileride nasıl hatırlanacak bilemiyoruz ama biz de naçizane aynı olayları sizinle kâh yaşayarak, kâh üzülerek kah kih koh da çizerek geçirdik işte.” Her yıl merakla beklenen “Penguen Karikatür Yıllığı”, 2011 yılının dökümüyle tekrar raflarda. 2011 yılı boyunca yayımlanan tüm Haftalık Penguen mizah dergisi kapak ve gündem karikatürlerinin yer aldığu bu özel sayı tüm meraklıların eline geçmeli. Tır Kamyonları/ Yiğit Okur/ Can Yayınları/ 140 s. “En yakın dostlarınızdan biriyle olan son anınız, tabuta boylu boyunca uzanmış dosta erişemeyen elinizse ve istemsizce hoşça kal der gibi sallıyorsanız boşlukta ya da evinizden birkaç blok ötede sıkılan kurşunların yıktığı bedeni tanıyorsanız, bu kitapta sadece Yiğit Okur’un değil sizin de anılarınız var demektir!” “Tır Kamyonları”, Yiğit Okur’dan izler taşıyan, pek çok insanın tanıdığı dostlarının ‘ölüm ve kalım’ hikâyelerini anlatırken başını uzak ufuklara çevirmeyi de unutmuyor. Abdi İpekçi’nin ölüm gününü kendi belleğinden aktaran yazar, bir sonraki öyküde bir Uzakdoğu macerasına konuk ederek gülümsetiyor. Okur, yeni öyküleriyle tekrar raflarda. Sevgili Halit – Halit Refiğ’e Mektuplar/ Yayıma Hazırlayan: Mehmet Said Aydın/ Everest Yayınları/ 210 s. “Sevgili Halit Bey mektupların yayımlandığını göremedi. Bu mektuplar birer emanet gibi geliyordu bana. Sanat, kültür, düşünce hayatımıza katkılarının büyük olacağını vurgulamak zorundayım. Şimdinin kof ortamıyla 1970’lerin çarpıntılı, kaygılarla yüklü, hep ‘güzel’ bir şeyler yapmak ülküsüyle dolup taşan ortamını, o bambaşka ortamı kıyaslayanlar elbette çıkacaktır.” Böyle diyor Selim İleri, Halit Refiğ’e yazılmış bu mektuplar için. Bir avuç aydın sanatçı hem toplumsal hem bireysel, yutiçinde ve yurtdışında sancılarla var olma mücadelesi veriyor bu mektuplarda. Birbirlerine yazdıkları mektuplarla soluk almaya çalışıyorlar. Oğuz Atay, Pakize SAYFA 26 ? 29 ARALIK 2011 Barışta, Yıldız Kenter, Adnan Saygun, Giovanni Scognamillo, Sami Şekeroğlu ve İlhan Usmanbaş’ın mektupları sarı sayfalardan kitap ciltlerine taşınıyor “Sevgili Halit”. Kuzeye Göç Mevsimi/ Tayeb Salih/ Çeviren: Adnan Cihangir/ Ayrıntı Yayınları/ 136 s. Afrika ve Arap edebiyatının önemli yazarlarından Tayeb Salih’in 1966 yılında Beyrut’ta yayımlanan “Kuzeye Göç Mevsimi”, 2001 yılında Arap Edebiyatı Akademisi tarafından 20. yüzyılın en önemli romanı olarak ilan edilmişti. Batı literatürüne olduğu kadar klasik Arap yazınına, İslam ve Tasavvuf literatürüne de hâkim bir yazarın DoğuBatı sorununa bakışını yansıtan roman, yoksul bir Sudan köyündeki basit yaşamı, köy halkı arasındaki karmaşık ilişkileri, geleneklerin boğucu baskısını ve bütün bunlarla çevrili bireyin özgürlük arayışını anlatıyor. İntihar Dükkânı/ Jean Teulé/ Çev.: İsmail Yerguz/ Sel Yayıncılık/ 140 s. “Karanlığın içinde tabelası parıldıyor: İntihar Dükkânı. Hayatın yüküne dayanamayanlar son alışverişlerini yapıyorlar. Zehirler, ipler, tıraş bıçakları ya da daha ilginç intihar yöntemi paketleri... Nesillerdir müşterilerinin son anlarında kullandıkları malzemeleri temin eden bu aile şirketine, bir gün sizin de yolunuz düşebilir.” İlgi çeken konusu ve atmosferiyle “İntihar Dükkânı” okuyucuların karşısına çıkıyor. Bir Şairin Günlüğü 19451951 Günleri/ Yorgo Seferis/ Çeviren: Alova/ Can Yayınları/ 262 s. İzmir doğumlu büyük Yunan şair Yorgo Seferis, gençlik yıllarından başlayarak düzenli günlükler tutar. Çoğunluğu özel nedenlerle yayımlanmayan bu günlüklerden bir kısmını Seferis, 1960’lı yılların sonuna doğru yayımlamaya karar verir. Ne var ki, Yunanistan’daki siyasi durum buna olanak vermez. Yorgo Seferis, yayımlamaya karar verdiği metni yurtdışına gönderir ve ne yazık ki kitap halini göremeden ölür. “Bir Şairin Günlüğü”, hareketli kent yaşamından, bunaltıcı politik tartışmalardan kurtulmayı hayal eden şairin günlük notlarından, şiir üzerine düşüncelerinden, geçmişten; özellikle çocukluk yurdu İzmir, barış, özgürlük ve insan sevgisi taşan satırlardan oluşuyor. Bilge Adamın Korkusu – Kralkatili Güncesi: 2. Gün/ Patrick Rothfuss/ Çeviren: Cihan Karamancı/ İthaki Yayınları/ 1140 s. “Benim adım Kvothe. Belki beni duymuşsunuzdur.” Geçen haftalarda yayımlanan “Rüzgârın Adı”yla Türkiye’de de ses getiren Patrick Rothfuss, ‘Kralkatili Güncesi’ serisinin ikinci kitabı “Bilge Adamın Korkusu”yla tekrar raflarda. “Bilge Adamın Korkusu”, Amerika’da daha yayımlandığı ilk hafta çoksatan romanlar arasına girdi. “Bilge Adamın Korkusu”nda romanın kahramanı Kvothe kahramanlık yolundaki ilk adımlarını atıyor ve kendi ömrü dahilinde efsane haline gelmenin, hayatı, bir adam için ne kadar zor kılabileceğini öğreniyor. Kafka’nın Bebeği/ Gerd Schneider/ Çev.: Regaip Minareci/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 192 s. 1923 yılında Berlin’de bir parkta küçük bir kız çocuğu kaybolan bebeğinin arkasından ağlarken, parkta karşılaştığı siyah giyimli, ince yapılı, kibar bir adam onu avutmaya çalışır. Herhangi biri değildir bu adam; Franz Kafka’dır. Ağır hasta olan ünlü yazar küçük kızı çektiği üzüntüden kurtarmak için çok özel bir çözüm üretir. Her gün parka gelir, kendi yazdığı bir mektubu getirir ve bunu kaybolan bebeğin gönderdiğini söyler. Günlerce buluşur bu iki sıra dışı kişi ve aralarında tuhaf bir arkadaşlık gelişir. Bu özel mektupların yalnızca küçük kıza değil, Franz Kafka’ya da yardımı olacak, sayılı günleri kalan yazar kısa süreliğine de olsa hayata sarılacaktır; ancak günün birinde beklenmedik bir olay bu arkadaşlığın sürmesini zora sokar. Büyük yazarın hayatının son haftalarını, gerçek bir olaydan yola çıkarak ve biyografik bilgilerle donatarak anlatan bu roman Kafka okuru için gerçek bir sürpriz. Türkiye – Kısa Bir Tarih/ Norman Stone/ Çeviren: Orhan İsvan/ Remzi Kitabevi/ 208 s. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türkiye tarihinin derinliklerine kısa bir yolculuk var Norman Stone’un bu kitabında. Bilkent Üniversitesi öğretim üyelerinden tarihçi Stone, okuyucusunu XI. yüzyılda Selçuklular’ın Anadolu’ya gelişinden, XXI. yüzyılda AB üyeliğine aday olan modern cumhuriyete kadar Türkiye tarihinin büyüleyici ve karmaşık hikâyesi içinde ustaca gezdiriyor. Stone muhteşem bir imparatorluğun göz kamaştırıcı yükselişinin ve çöküş döneminin nedenlerini incelemekle de kalmıyor aynı zamanda, bu imparatorluğun günümüzde yeni dünya düzeni ekseninde Şark Meselesi’nin tam merkezine oturduğunu da saptıyor. Yazar araştırmasını, I. Dünya Savaşı sonrasında kurulan ve bağrında Doğu ile Batı, din ile laiklik, gelenek ile modernite gibi bazen çelişebilen unsurlar da barındıran Türkiye Cumhuriyeti’nin keskin bir analiziyle sonuçlandırıyor. Norman Stone bu kitabıyla, Türk tarihinin derinliklerini ustalıkla gün yüzüne çıkarıyor. Yatak/ David Whitehouse/ Çeviren: Berrak Göçer/ Domingo Yayıncılık/ 288 s. “Belki de haklıdır. İnsana mucizevi bir kalp verip, sonra da onu milyonlarca ufak parçaya ayıran bu şey, hayat mı? Beklemeniz söylenen hiçbir şeyin gerçekleşmemesi? Eğer hayat buysa, yataktan çıkmaya değer mi?” Mal Ede olağanüstü bir çocuk. Yerinde duramayan, kuralları umursamayan, merakı asla tükenmek bilmeyen özel bir ruh o. Hayatı yudumlamak değil, kana kana içmek istiyor. Büyüdüğünde inanılmaz biri olacağı her halinden belli. Oluyor da aslında; sadece herkesin tahmin ettiği şekilde değil: Mal yirmi beşinci yaş gününde yatağa giriyor ve bir daha hiç çıkmıyor. Anlatıcılığını Mal’in kardeşinin üstlendiği Yatak, sıra dışı bir adamın daha da sıra dışı dönüşüm hikâyesi üstünden, sevmenin, kaybetmenin ve ailenin insan hayatındaki etkilerini sorguluyor. Barındırdığı kara mizah ve sersemleten ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1141
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle