07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUKGENÇLİK Ë Mavisel YENER OKUMA Çocukluk anılarının peşinde... ‘Ah, çocuklardan öğreneceği ne çok şey var insanın’ Bu hafta iki anı kitabı var masamda. “Ünlüler de Çocuktu” ve “İzmir’de Üç Çocuktuk”. Yerim yettiğince söz edeceğim ikisinden de. Hikmet Altınkaynak yazın ustalarımızın çocukluk anılarına yer verdiği “Ünlüler de Çocuktu” kitabından sonra şimdi de “Ünlüler de Çocuktu 2”de edebiyat, müzik ve tiyatro dünyasından isimleri konuk etmiş. Can Çocuk’tan çıkan kitapta, Sadık Aslankara, Ulviye Alpay, Sunay Akın, Erdal Öz, Müjdat Gezen, Zülfü Livaneli, Egemen Berköz, Adnan Binyazar, Turgay Fişekçi, Mehmet Güler, Nail Güreli, Talat S.Halman, Eray Karınca, Aydın Hatipoğlu, Uğur Kökden, Tarık Minkari, Demir Özlü, Ülkü Tamer, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Nazır Şentürk, İsmail Uyaroğlu, Zeynep Aliye’nin çocukluk anıları var. “Türk Edebiyatında Yazarlar ve Şairler Sözlüğü”, incelemeler, biyografi gibi zaman ve emek isteyen çalışmalara imza atmış Hikmet Altınkaynak’tan böyle bir kitabı okumak keyifliydi doğrusu. Kitaptaki isimlerin çocukluk anılarını kendi kalemlerinden okumak hayatı kavramanın bir başka yoluydu belki de. Ë Mavisel YENER itap Sunay Akın’ın “Bir Terzinin Oğlu Olmak” anısıyla başlıyor. Bu duygu yüklü anıyı 2007’de Cumhuriyet’te okumuş olduğum için bir kez daha okumayı sonraya bırakıp Ulviye Alpay’ın anısına geçtim. Alpay’la birlikte dut ağacına tırmanmak, onu bir türlü oradan indirememek, oyun telaşı derken ona ayrılan bölüm bitiverdi. Yetti mi, yetmedi! Ne olurmuş bir çocukluk anısını daha yazıverseymiş de biz de okuyuverseymişiz… Sırada Sadık Aslankara var. Yazarın anısını okumadan önce, nasıl bir çocuk olduğunu tahmin edeyim diyorum; sessiz, uslu olmalı. Anısının daha ilk paragrafında yanıldığımı anlıyorum. Tahminim tamamen yanlış! Denizli’nin Sarayköy ilçesindeyiz; hızına yetişilemeyen, annesinin yüreğini ağzına getiren, hazırcevap bir “Donkişot” var karşımızda. Bizim Donkişot, ne zaman ilçeye gelip giden otobüsü görse, önüne atıveriyor kendini. Otobüsü korkutmak için yapıyor bunu. Annesi kaygılı, “ya seni ezerse, yapma şu işi!” Altta kalır mı Sadık, “Nasıl ezermiş? Şöyle bir dikildim mi karşısına zııınk durur!” diye kafa tutuyor. Aslankara anısını bitirirken diyor ki “Ah, çocuklardan öğreneceği ne çok şey var insanın.” Ben de ondan (ç)alıp bu yazının başlığına yerleştiriveriyorum bu tümceyi. Anılar denizinde yüzerken, Egemen Berköz’ün çocuk dünyasına konuk oluyorum. Bir solukta okunası anılar demetine onun koyduğu çiçek, bilinmeyeni merak eden, “gitmek” fiilini küçücük yaşında yaşamına geçirmiş bir çocuğun düşlerinin kokusunu taşıyor okuruna. Üç ya da dört yaşında kapı önünde oynarken sırtında küfesiyle tarlasına giden bir komşu kadın, Egemen Berköz’ü küfesine davet edivermiş. Çocuk bu, sorulur mu? Atlayıvermiş küfeye annesinden habersiz. Sonra neler mi olmuş? Anlatmam, okuyun! leri yaparken, Nail Güreli, Hatice öğretmenine duyduğu aşkı öykü tadında anlatmış. “El bebek gül bebek yetiştirilmenin tadına vararak büyüdüm” diyen Talat Halman bütün erkek çocuklar mavi önlük giyerken okula pembe önlükle gitmek zorunda kalmasını mizah yüklü bir anlatımla aktarıyor. Aydın Hatipoğlu’nun içtenlikli dilinden anılarını okuduğumuzda onun aydın ve şair yanının daha okul çağlarında filizlendiğini görüyoruz. Eray Karınca, çocukların severek okuduğu bir yazar. Eray Karınca “Üçüncü sınıfta Mustafa dakikada 96 sözcükte kalırken, ben 158’i bulmuştum. Elime ne geçerse okuyordum” diye başlıyor anlatmaya. Anılarında, okuma serüveninin yanı sıra Menderes boylarına da davet ediyor biAdnan Binyazar zi. İlk öyküsünü “farkında olmadan” ortaokul birinci sınıfta yazan bu oyuncu çocuk o, hâlâ oyunu çok seviyor. Denemelerini okumaktan keyif aldığım Uğur Kökden’in çocukluk yılları Anadolu’yu koklayarak geçmiş. O da Sartre gibi, kitaplıkları tapınak gibi görenlerden. Zülfü Livaneli’nin çocukluğunda bile nelerden kopamadığını okuduğumuzda bugünleri daha iyi değerlendirebiliyoruz. Tarık Minkari’nin “defineci” olduğunu kahkahalar içinde öğrendim, nasıl olduğunu söylemem! Leyla Ruhan Okyay’ın öykücü olduğunu bilmeseniz de çocukluğunu anlattığı satırlar size bunu söyleyecektir. Yaşamın ipuçlarını sakladığı satırları, anlattığı o sıcacık aileTurgay Fişekçi yi yanı başımıza getiriveriyor. Erdal Öz’ün kırk yıl dinlendirdikten sonra Can Kırıkları adlı öykü kitabına aldığı “Babam Resim Yaptı” öyküsüyle yeniden karşılaşmak pek hoşuma gitti. Can Kırıkları’nı okumamış olan varsa en azından bu anıöyküyü kaçırmamış olacak. Demir Özlü İstanbul ve Burdur’da geçmiş çocukluğundan söz ederken Ülkü Tamer, Yaşamak Hatırlamaktır adlı yapıtta yer alan anısıyla yeniden merhaba diyor okura. Mehmet Zaman Saçlıoğlu’nun anlattığı “Sarı Ayakkabılar”, içimize çöreklenen acıları anımsatıyor; eğer öykü kitaplarından birine henüz girmediyse mutlaka orada da yerini almalı. Nazır Şentürk’ün 16 yaşındayken yazdığı 175 sayfalık romanı nasıl kaybettiğine üzülürken İsmail Uyaroğlu’nun “Acıya bulanmış yıllar”ı yüreğimize taş gibi oturuyor. Zeynep Aliye… Ah, sevinçler giydirilmiş hüzünleri belleğinde taşıyan kadın. “Bu anı, çocukluğun büyülü dünyasından ergenliğe, yani gerçek hayatın içine apansız düşüşümün, belki de acımasızca düşürülüşümün öyküsü ” diyor. Hikmet Altınkaynak, bir belgesel niteliğindeki bu kitapta anılarını okuduğumuz isimlerin özgeçmişlerinin yanı sıra onlarla kendi tanışma öyküsünü de kısaca yazmış. Çocukluk fotoğraflarıyla görsel varsıllığın da sağlandığı yapıtla ilgili bir de küçük eleştirim var. Bir kitaba “çocuk kitabı” diyebilmemiz için hangi eksenlerde değerlendirdiğimizi zaman zaman burada da tartışıyoruz. Yazarların çocukluklarını anlatmış olmaları o kitabı çocuk kitabı yapar mı? Hayır! Doğaldır ki her yazar anısını kendi biçemiyle donatmıştır. Kitaptaki bazı yazarların zaten ço M. Sadık Aslankara K Sırada masalını hiç yitirmeyen bir dev var: Adnan Binyazar. Genç okurlar, Binyazar’ın bu anısını okuduktan sonra, yazarın yoksulluk içinde geçen çocukluk yıllarının öyküsünü anlattığı Masalını Yitiren Dev (Can Yayınları) adlı yapıtına doğru bir yolculuk yapabilir. Bir çocuğa bunca yük yüklenir de nasıl kırılmaz kanatları, nasıl öğrenebilir uçmayı, isyanını nasıl dönüştürür sabır ırmağına… Binyazar İstanbul’un Kocamustafapaşa semtinde dört masalı bir lokantaya çırak verildiğinde 8 yaşındadır. Boğaz tokluğuna çalıştığı yetmiyormuş gibi günde beş öğün dayak yer. Çıraklığın verdiği tutsaklık duygusundan olmalı, analarının özenle giydirdiği çocuklara, hele de kızlara, bir de onu isterim bunu istemem diye mızmızlanıyorsa hiç dayanamaz. Onlara saldırır, yanaklarını acıtır, dudaklarının arasına parmaklarını geçirip ağızlarını iki yana ayırır. Sonrasında neler mi olur? Birkaç tadımlık cümle yetmeyecek biliyorum ama yerim dar! “ Çocuk tez unutur derler, doğru değildir; çocuk unutmaz! Ustanın yaptıklarını, yüreğimin günlüğüne bir bir yazıyordum. Beni sokaktan kurtarmıştı ona minnet duyuyordum. Mezardan çıkıp ona can vermiş bile olsak, hangi yaşta olursa olsun, onuruyla oynanan insan bir gün baş kaldırır. İhanet edip ilk kamayı Sezar’ın yüreğine sapladı diye tarih kitaplarında Brutus’u hep kınamışızdır. İyi de, Sezar’ın himaye ettiği Brutus’a nasıl davrandığını gören var mı, işin bu yanını düşünen var mı?” (s. 49) Turgay Fişekçi’nin çocukluğuna gezinti yaptığımda onun “Uzak ülkelerden gelen bir mektup/ Bir tabak yemek/Kurduğun düşler/Okuduğun kitaplar/Bir gün hepsi birden/Bir aşk olup çıkıverir karşına” dizelerine bir başka baktım sanki. O elleri öpülesi annesi, Kafkas güzeli anneannesi birer roman kahramanı gibi, insanın onların omzuna başını dayayası geliyor… Fişekçi lise yıllarındadır, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın, Varlık’tan çıkan Batı Acısı’nı bir türlü alamaz. Fiyatı iki liradır. O parayı ailesinden isteyemez. Kitabı alabilmek için ne yapmıştır dersiniz? Müjdat Gezen’in yaramaz bir çocuk olması sizi de şaşırtmadı değil mi? Mehmet Güler “kavruk, başı kabak köy çocuğu” nu gökkuşağının altından geçirme deneme Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/ İstanbul Tel: 0216 381 17 50 www.nilayyilmaz.com [email protected] SAYFA 28 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1073
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle