27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ bir Don DeLillo yapıtı olma özelliği taşıyor. Bâbıâli’nin Çınarı Galatasaraylı Doğan Koloğlu/ Süleyman Boyoğlu/ Pozitif Yay./ 174 s. Doğan Koloğlu, daha Galatasaray Lisesi 10. sınıfında okurken, yani 17 yaşındayken Galatasaray Birinci Takımı’nda santrhaf olarak yer almış; “Baba Hakkı”, “Baba Gündüz”, “Torik Necmi” ve “Muhtar”la aynı dönemde top koşturmuş, sonra da gazeteci olarak çeşitli gazetelerde spor muhabirliği, köşe yazarlığı, yazıişleri ve spor servisi müdürlüğü yapmış, Akşam gazetesi yazıişleri müdürlüğü yaparken de 1972 yılında “solculuk” iddiasıyla 21 yıl hapis yatmıştır. “Bâbıâli’nin Çınarı Galatasaraylı Doğan Koloğlu” adlı kitapta, Koloğlu’nun yaşamından kesitlerin dışında, 1980’li yıllarda ‘Hücum Futbolu’ dediği zaman hücuma uğrayan ve alay edenlere karşı Doğan Koloğlu’nun verdiği amansız mücadele de anlatılıyor. Dinin İnsanlıkdışılığına Dair/ Raoul Vaneigem/ Çeviren: Işık Ergüden/ Versus Kitap/ 124 s. Din, insanları bunaltan, gözünü açtırmayan aşağılamanın en tamamlanmış biçimidir. Tanrıların onurlandırıldığı her yerde halkların yalnızca adı insandır. İlahi kudret, ekonominin insanı yaşamdan koparıp çalışmaya indirgediği anda insanın mahkum olduğu güçsüzlükten doğmuştur. Evrenin yaratıcısı, insanın efendisi ya da kaderinin tek buyurucusu bir Tanrı fikri, özgül anlamda insani gerçek güç olan yaratıcılığın çalışma zorunluluğu nedeniyle yolundan saptırıldığı bir sistemin dalaveresidir. Raoul Vaneigem, “Dinin İnsanlıkdışılığına Dair”le zihinleri din ve Tanrı üzerine yeni sorulara hazırlıyor. Marksist İdeoloji ve Edebiyat/ Onur Bilge Kula/ Kanguru Yayınları/ 224 s. Marx, Engels’in de katkısıyla, erken dönem yapıtları olan “Alman İdeolojisi” ve “Felsefe ve Ekonomi El Yazmaları”nda sömürü sürecine, bir başka anlatımla, kapitalist üretim tarzının kaçınılmaz olarak yol açtığı ‘yabancılaştırım’a ve insanı insansızlaştırmaya karşı bir seçeneği kuramsallaştırmıştır. Bu yapıtlar, aynı zamanda bir hümanizm bildirgesi niteliği taşır. Onur Bilge Kula da “Marksist İdeoloji ve Edebiyat”ta, bu ve diğer eserlerden yola çıkarak Marksizm ve edebiyat arasında bir bağ kurmaya çalışıyor. Hızın ve Devrimin Sanatı: Fütürizm/ Yayıma Haz.: Aydın Şimşek/ Kanguru Yayınları/ 158 s. Fütüristler ortaya çıkışlarıyla, o güne kadar oluşmuş tüm toplum değerlerini yıkmayı hedefledi. Bunu yapabilmek için de sistemin ağır aksak işleyişine karşı, hız ve hareketliliği temel öğe olarak önerdiler. Hız ve hareketlilik, yönetim biçimlerindeki otoriteye karşı ileriye, yarına özgürce taşınabilme duygusundan kaynaklanıyordu. “Hızın ve Devrimin Sanatı: Fütürizm”i Aydın Şimşekyayıma hazırladı. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1012 Kriz Yazıları: Althusser’den Sonra Louis Althusser/ Yayıma Haz.: Oliver Corpet, François Matheron/ Çeviren: Alp Tümertekin/ İthaki Yay./ 300 s. Siyasi ve Felsefi Yazılar’ın dördüncü cildi olan “Kriz Yazıları: Althusser’den Sonra Louis Althusser”, Louis Althusser’in yaşarken yayımlamamış olduğu elyazısı metinlerden oluşuyor. Daha 1970’lerden itibaren Marksizmin krizini teşhis eden Marksist düşünür, krizden çıkış yolları üzerine düşünürken; önceden olduğu gibi bir yandan tarihsel materyalizme sızmış idealist, Hegelci unsurları ayıklamaya, bir yandan da Marksist siyaset felsefesinde ihmal edilmiş olan devlet teorisinin kapsamını genişletmeye çalışıyor. Metinlerle, Louis Althusser’in ‘son’ düşüncesi daha önce adını pek anmadığı Derrida, Heidegger gibi filozoflara atıfla geliştirdiği düşüncesi gün ışığına çıkıyor. Suskun Derin Sular/ Rhea Galanaki/ Çeviren: Gül Oya Fidan/ İthaki Yayınları/ 382 s. “Suskun Derin Sular”, 1950 yılında Girit’te yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkılarak kaleme alınan bir roman. Öyle ki, önce Yunanistan’da ulusal bir sorun haline gelen bu olay, ardından uluslararası bir meseleye dönüşmüştür. Her şey, Girit’in İrakliyo şehrinde yaşayan ve yörenin büyük ailelerinden birine mensup bir direniş lideri olan Kundokostas’ın, yörenin diğer büyük ailelerinden – aynı zamanda büyük partilerden birinin milletvekili de olan– Petrakoyorgis’in kızı Tasula’yı kaçırmasıyla başlar. Dönemin gazetelerine göre ikinci bir “Troya Savaşı” ufuktadır. Rhea Galanaki, bu sıra dışı olayı, bütün kaynakları inceleyerek ve olayın kahramanlarından Kundokostas’ın arşivini de tarayarak, bütün gerçekliğiyle, kronolojik bir roman biçiminde okuyucuya sunuyor. Gelecekten Ödünç Ömürle/ Ahmet Türkay/ Berfin Yayınları/ 104 s. “Tansiyonun zıplayan, sıçrayan yaramaz bir çocuk; göğsündeki ağrının soğuk algınlığıyla ilgisi yok. Tehlikeli boyutlu krizlerin savcısı. İhtiyarlığın tavanında değil duvarındasın, bir kardiyoloğa gidip sadakatlik anlaşmasını bozan, dostluğu güvenilirli olmayan yüreğini payandalamalısın. Geleceğin huzurlu günlerinin seni beklediğini söylesem, matrak geçtiğimi sanarak yüzüme öldürücü bakışını saplarsın.” Ahmet Türkay, “Gelecekten Ödünç Ömürle” isimli kitabıyla okurların karşısına çıkıyor. Karanlığın İçindeki Işık Işığın İçindeki Karanlık/ Ayla Yakıcı/ Kora Yayın/ 144 s. “Gün alevlere bulandı. / Karanlık gecelerde / Yıldızlar yıldızlarla çoğaldı. / Ay göründü geceden / Gölgeleri gölgelerle oynattı. / Gül, gülün kucağına düşerken. / Sürüler boşlukları sardı. / Devin ağırlığıyla çöken zaman. / Örümceğin ağına bile dokunmadı. / Bir ses, bir sese dolandı. / Çemberler bizlerle büyürken / Sonsuzluklar sonsuzlukları çoğalttı.” Ayla Yakıcı, “Karanlığın İçindeki Işık Işığın İçindeki Karanlık”la şiirseverlerle buluşuyor. Hayatımız Sınav/ Cihat Şener/ Notos Kitap/ 176 s. “Başarının ve mutluluğun ölçütü”, “Çocuğum okula gitmek istemiyor!”, “Özel okul seçimi doğru mu?”, “Ergen çocukla iletişim kurma güçlüğü”, “Ergenlik mi zor, gençlik mi?”, “Sınavda başarısızlığın sonu felaket mi?”, “Genç olmak mı zor, anne baba olmak mı?”, “Genç kız olmak mı zor, genç erkek olmak mı?”, “Dışarıdaki hayatın tehlikeleri” gibi konu ve soruların yer aldığı “Hayatımız Sınav”da Cihat Şener, gençlere öğüt vermek yerine yol göstermeyi, anne babaları yönlendirmek yerine çocukların yolunu açmayı, öğretmekten önce anlamayı, sınavlarda başarılı olmak yerine hayatta başarılı olmayı, gerçekçi ve anlamlı olanı seçmeyi öneriyor. Asparagas/ Metin Eroğlu/ İskenderiye Yay./ 432 s. “Günlük hayatımızın bir parçasıdır aslında ‘asparagas.’ İngilizcesi ‘asparagus’, İspanyolcası ‘aspara’ olan, yani ‘uydurma’ anlamı taşıyan sözcük, Türk medyasında ‘asparagas haber’ olarak kullanılmaktadır. Oysa bu konuda sadece medya sektörünü suçlamak yanlıştır. Biz kabul etmesek de, gerek iş hayatımız gerekse özel yaşantımızın her safhasında vardır yalan mazeretler, uydurmalar.” Metin Eroğlu, “Asparagas”ta bu kavramın neliğini inceliyor. Türkiye Tatil Rehberi/ Yayıma Hazırlayan: Gündüz Mutluay/ Ekin Yay./ 816 s. Ekin Yayınları’nın ilgi gören kitabı “Türkiye Tatil Rehberi”, baştan sona gözden geçirilen Gezi 2009’un yeniden yayımlanmış şekli. Eskiyen ve günümüzü yansıtmayan fotoğraflar eklenerek oluşturulan bu kitap, yeni yerler ve bilgiler eklenerek güncellendi. Kitap, gidilecek yeri seçmekten yolculuğa, tatil yöresinde ve çevresinde görülecek güzelliklerden özel lezzetlere varıncaya dek tatile renk katacak bütün ayrıntıları içeriyor. Bizim Gizli Bahçemizden/ Nermin Bezmen/ Doğan Kitap/ 396 s. “Sık sık sorardın, ‘Bizi ne zaman yazacaksın sevgilim?’ diye. Ben de, ‘Daha vakit var, bir tanem’ derdim. ‘Daha yaşayacak çok şeyimiz var. İleride hepsini yazacağım.’ İleride? Neydi ki beklediğim? Sınırsız zamanda, o bilinemez, kestirilemez ömrün zamanında, neyi beklemiştim ki? Bak, işte şimdi yazıyorum canım benim. Demek, kendiliğinden gelmiş kapıma zamanı; seni, beni, bizi yazdırmak için. Bana ait değilmiş belirlemek, ne zaman yazacağımı. Sen dümeni ele aldın yine, açık denizlerde olduğu gibi.” Nermin Bezmen, “Bizim Gizli Bahçemizden”de özel yaşamından kesitler sunuyor. ? SAYFA 29
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle