27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KİTAPÇI Fredi’nin Okul Maceraları Dişimle Başım Dertte, Abby Klein, resimleyen: John McKinley, Türkçeleştiren: Çimen Öner, Beyaz Balina Yayınları, 90s, 2009,8+ Sınıfta herkesin sütdişi sallanıp düşmüş, bir tek Fredi’ninki düşmemiştir. Arkadaşları “Büyük Diş Posteri”ne isimlerini yazarken o yazamamıştır. Fredi’nin kişiliğinde altı yaş çocuğunun kaygılarını, korkularını, sorunlarını gözleme olanağı yakalarken, arkadaşları ve ailesiyle olan iletişimine de tanık oluruz. Örneğin, ablasıyla yaşadığı minik çekişmeler ablası, ağabeyi olan okurlara hiç de yabancı gelmeyecek türden! Bu iletişimde kullandığı yöntemler, tam da yaşının gereğidir. Fredi süt dişinden kurtulmanın yollarını ararken okuru eğlenceli bir okumaya çağırıyor. Sorun odaklı çocuk kitaplarının en önemli çıkmazlarından biri “öğreticilik” kaygısıdır. Bu kitap verilmek istenen iletiyi, sorunu ve çözüm yollarını satır aralarına saklamayı başarmış. Eğlenceli bilgileri de içeren bir serüven bu. Örneğin, Fredi bir köpekbalığı uzmanı olmasaydı, bazı köpekbalıklarının yaşamları boyunca altmış bin diş değiştirdiklerini öğrenemeyecektik. Tatilde okumak için iyi bir seçim! Su Perisinin Gözyaşları Allianoi, Candan Yaraş, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 22s, 2009, 7+ Beş bin yıl öncesinin önemli yerleşim merkezi, kültür mirasımız Allianoi antik kenti yazınsal yapıtlara esin vermeye devam ediyor. Yortanlı Barajı’nın gölet alanının ortasında,17 metre suyun altına uğurlamaya çalışıyorlar onu. Bilmiyorlar ki, çocuklar çoktan kurtarmıştı Allianoi’yi Mavi Zamanlar’da… Dünyanın doğa tarafından en iyi korunmuş, en sağlam kalabilmiş sağlık yurtlarından olan Allianoi’yi çocuklara emanet ediyor Candan Yaraş kitabında. Bu masalı yazarken “bir varmış bir yokmuş” diye başlayamamış, çünkü böyle bir başlangıcı acıklı bulmuş. Kitapta, kazı alanında yaşayan küçük kız ve annesiyle tanışırız. Kız, doğduğundan beri her yaz o topraklara gelir. Bir gün annesi ona toprağın, taşın, insanın öyküsünü anlatır… Allianoi’de 1800 yıl önce yaşamış çocukları, onların oyuncaklarını, yaşamlarını, evlerinde kullandıkları kap kacakları, dillerini, giyimlerini, gözyaşı şişelerini… Yaşanan depremlerin ardından başlayan hastalık, yoksulluk, su taşkınları ve toprağın altında kalan Allianoi. Yıllar sonra neler mi olur? “Ve yıllar, yıllar geçti, bir adam geldi günün birinde; arkadaşlarını da getirdi. Önce köprüyü gördüler. Şimdi üzerinde durduğumuz Roma Köprüsü’nü. Sonra kazmaya başladılar bizden çok uzun zaman önce yaşamış çocukların evlerini. Açıldıkça toprak, sütunlar, anlattıkça gördüklerini, büyülendiler bir zamanlar insanlara sağlık dağıtan Allianoi’nin güzelliğine.”(s, 16) Küçük okurlarda tarih bilinci ve farkındalık yaratmak adına, arı, duru dille yazılmış bir kitap. Candan Yaraş’ın yaptığı Hazırlayanlar: A. Akal, M. Yener, Ç. Gündeş, N. Yılmaz ilgi çekici renkli resimler kazı alanını okurların gözünde canlandırabilmeyi başarırken eğlenceli bir okumaya davet ediyor. Su çocuklarının umudu bitmesin, sevinç yağmur olsun, Allianoi sonsuza dek yaşasın! Onun masalı “bir varmış, hep varmış…” diye başlasın. Rüzgâr Suya Yazmıştı, Cemal Ünlü, resimleyen: Serap Deliorman, Pan Yayınları, 116s, 2009, 12+ Gülfem küçük kasabada yaşıyor. Keman denilen çalgının sesini ilkin radyodan mı duymuş, fabrikada gösterilen filmlerden mi, anımsayamıyor. Gülfem’in keman çalma serüveni öyle bir serüven ki, küçük bir söylenceye dönüşmüş kasabada. Kemanından dökülüp gökyüzüne karışan ezgilerin neye benzemesi gerektiği konusunda kafa yormaya başlamasının ardından başkalarının yazdığı ezgileri çalmaz olmuş. İlle de kendisi yaratacak, ille de çeşitlemeler yapacak. Durmadan çalarsa esin perisinin gelip onu bulacağına inanıyor. Bir öğreteni olsa… ah, ne besteler yapar, ne notalar taşırır kemanından. Yine de onun yüreğinde birikenler öylesine çok ki, o keman çalarken kuruyor yaşamla gerçek bağlantısını. Gülfem’in sabrı, yaratıcılığı ve inadı yalnız onu değil, yaşadığı kasabayı da müzikle tanıştırıyor. Usta bir kemancının öyküsüne dönüşen sayfalarda rüzgârın suya yazdıkları var. İyi okumalar. Aklından Düşünceler Geçen Çocuk, Christine Nöstlinger, Resimler: Erhard Dietl, Türkçeleştiren: Necdet Neydim, Günışığı Kitaplığı, 86s., 2009, 8+ Düşünceler… Herkesin aklında dolanır durur gün boyu ya, acaba, büyükler ne düşünür, çocuklar ne düşünür? Nöstlinger, küçük bir kızın aklından geçenleri paylaşıyor okurla. Kitabı okuyan çocuklar rahatlıkla, kendi düşüncelerine bir ayna tutulduğunu iddia edebilirler. Büyükler ise eğer kitabı okurlarsa büyüklerle küçüklerin akıllarından geçenlerin birbirinden ne kadar farklı olduğunu anlayabilirler. Bu, onların çocukları biraz daha iyi tanımalarını da sağlayabilir. Çünkü bazı büyüklerin, kendileri çocukken akıllarından ne düşünceler geçtiğini unutalı, yıllar olabiliyor… Çevresi, ailesi, arkadaşlarıyla ilgili gözlemleri, kurduğu hayaller ve aklından geçen ne varsa… Rosalinda, yaklaşan doğum gününde, büyükbabasından armağan olarak bir buldozer bekliyor. Dedesi, genellikle Rosalinda’nın aklından neler geçtiğini okur, ama bu artık güçleşiyor; çünkü Rosalinda, düşüncelerini gizlemek için oyunlar oynuyor. Christine Nöstlinger, 1936’da Viyana’da doğmuş. Son otuz yıl içinde yüzün üstünde kitabı ve birçok makalesi yayımlanmış. Yazarın, antiterbiyeci yaklaşımını ve eleştirelsosyal tutumunu mizah dolu üslubuyla harmanladığı kitapları, çok sayıda ödül almış. Küçük Anne, Rıza Yetim, Etki Yayınları, 143s, 2009, 16+ Sevgül ufak tefek olduğu için herkes ona “küçük” demektedir. Bu narin yapılı kadının yüreği öylesine kocamandır ki, roman boyunca okuru alıverir içine. Öğretmen olan eşinin evini geçindirememesine üzülen Sevgül çalışmaya karar verir; piyango bileti satmaya başlar. Öylesine sevecen birisidir ki, biletleri hemen kapışılmaya başlar. Kısa sürede İzmir’de çok tanınan bir piyangocu olur. Sevgül’le birlikte Konak, Alsancak, Bornova, Buca, Menemen, Torbalı, biz de gezer dururuz. Kendisi gibi güzel iki çocuğu vardır Sevgül annenin: Kıvanç ve İnanç. Kısa sürede işlerini yoluna koymaları mutlu olmaları için yetecek midir? Sevgül’ün usunun ucundan geçmeyenler başına gelir mi? İlginç ve çarpıcı bu roman, Köy Enstitüsü yıllarından beri yazan Rıza Yetim’in varsıl dilinden kolayca ve zevkle okunuyor. Günlüğünden SevgilerleOkulda İlk Gün, Laura Baker, Türkçeleştiren: Nükhet İzet, Beyaz Balina Yayınları, 112s, 2009, 8+ Çekingen bir kız olan Ece Deniz’in hayatı, onuncu doğum gününde, özel bir hediyeyle değişir. Çok güzel mor kapaklı bir günlüğün içinde, mutluluğun anahtarı gizlidir. Ailesi büyük bir şehirden, küçük Karamela kentine taşınınca yeni hayatına alışmakta güçlük çeken Ece’ye esrarengiz komşusu Bayan Venüs’ün bir armağan getirmesiyle serüven başlar. Ece, dans etmeyi çok sever; Mambo Dans Akademisi’ne girmek için davetiye alınca heyecanlanır. Fakat, bir yerde “yeni” olmak çok da kolay değildir. Dans Akademisi’nin öğrenci ve eğitmenlerine alışmak tahmin ettiğinden de güç olur. Ece’nin sırlarını paylaşacak, ona mükemmel önerilerde bulunacak bir dostu, yani günlüğü, olmasaydı belki de her şey onun için daha zor olacaktı. Kitabın sonundaki “Bir balerin olmak istersen bilmen gereken pozisyonlar”, Dans Arkadaşın Kim?, En Ünlü Balerin ve Baletler ve Sihirli Bellek bölümleri de çok eğlenceli. Nükhet İzet’in başarılı çevirisi kitabın bir solukta okunmasını sağlıyor.? Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/ İstanbul Tel: 0216 381 17 50 www.nilayyilmaz.com [email protected] CUMHURİYET KİTAP SAYI 1012 SAYFA 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle