22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KİTAPÇI Filozof Çocuk Serisi (4 kitap), Oscar Brenifier, Türkçeleştiren: Ayşen Türkmen, Tudem Yayınları, 2009,7+ Filozof Çocuk serisinde dört kitap var: Ben Neyim?, İyi ve Kötü Nedir?; Duygular Nedir?, Hayat Nedir? Dört kitabın da yazarı aynı, ressamları farklı. Her ressamın değişik çizgileri seriyi daha da varsıllaştırmış. Çocuklar gerek kendileriyle, gerek hayatla ve çevreleriyle ilgili pek çok şeyi merak ederler. Bu meraklarını büyüklerine yönelttikleri sorularla gidermeye çalışırlar. Kimi zaman yetişkinliklerin kalıplaşmış yanıtlarıyla da karşılaştıkları olur. Bu dizide çocuklara eleştirel bir bakış açısı kazandırılarak merak ettikleri soruların yanıtlarını bulmaları için eğlenceli bir yöntem öneriliyor. Her sorunun birden fazla yanıtı olduğunun gösterilmesi düşünmenin sonsuz bir yolculuk olduğunu çocuk okura duyumsatıyor. Aileler için de kılavuz niteliğindeki Filozof Çocuk dizisi ilginç tasarımıyla dikkat çekici. Bireyin yaşamdaki temel rehberleri olan duygular çocuklara anlatılırken altı bölümde altı “kocaman” soru var. Dizinin Duygular Nedir adlı kitabındaki soruları: “Annenin ve babanın seni sevdiğini nasıl anlıyorsun?”, “Kardeşlerini kıskanıyor musun?”, “Sevdiğin insanlarla neden kavga ediyorsun?”, “Âşık olmak güzel midir?”, “Yalnız olmak mı iyidir, arkadaşlarla olmak mı?”, “Tüm sınıfın önünde tek başına konuşma yapmaktan korkar mısın?” Dizinin diğer kitaplarında da altışar soruyla konular belirgin kılınmış. Soruların kimi zaman yanıtsız kalabileceğini göstermesi de çocuk okurların bakış açısını genişletecek. Dizideki dört kitap da duygunun yerine aklı koymayı değil, ikisi arasındaki akıllı dengeyi bulma yöntemlerini sezdiriyor. Akıl ve yürek uyumunu sağlamak için Hazırlayanlar: A. Akal, M. Yener, Ç. Gündeş, N. Yılmaz duyguları zekice kullanmamız gereğini çocuk okura verebilmenin ilk şartı; eğitim, psikoloji, felsefe gibi diğer disiplinlerle de iletişim halinde olmaktır. Filozof Çocuk serisi bu iletişimi başarıyla kurmuş. Kişilik gelişiminin harmonik bir bütün olarak yapılmasını öngörüyor. Tek yönlü eğitimin insan kişiliğindeki uyumu bozduğunu savunuyor. Duygular, bu duygulara özgü belirli düşünceler, psikolojik, biyolojik haller ve bir dizi hareket eğilimi bir aradadır. Duygu ve düşünce eğitiminde etkin bir uygulama için kullanılabilecek birbirinden renkli dört kitap. Düşünce oyununu sevenler için. Dörtgöz, Sevim Ak, Resimleyen: Behiç Ak, Can Çocuk, 104s, 2009, 8+ On üç öykünün yer aldığı kitap Sevim Ak’ın öykü dilinin pırıltısını yansıtıyor. Akıcı dili, çocukların yaşamlarına uzak olmayan kurgusuyla her bir öykü bir hazine gibi. Öykülerin hepsi kahramanımız Deniz’in dilinden yazılmış. Kitaba adını veren Dörtgöz adlı öyküde gözlük takmak zorunda kalan Deniz’in yaşadıkları mizahi bir dille anlatılmış. Deniz, gözlüğüyle barışacak mı dersiniz? Rol adlı öyküde, başkalarına yıl sonu müsameresinde çok önemli bir rolü olduğunu söyleyen Deniz’in aslında minik bir rolde olduğunu ama bunu bir türlü itiraf edemediğini gülümseyerek okuyoruz. “Benim rolüm ne mi? Şeey… Aslında küçük ama çok önemli bir rolüm var. Krala atlıların geldiğini haber veriyorum. Şeey… Sahnede bir dakika gözüküyorum. Dedim ya, küçük ama çok önemli bir rol bu. Krala atlıların geldiğini haber vermesem, kral kaçamayacak, oyun da saçma sapan bitecekti.”(s,17) Deniz çok komik bir kız. Ailesiyle, arkadaşlarıyla, komşularıyla öylesine eğlenceli maceraları var ki… Deniz’in öykülerini zevkle okuyacaksınız. Dedemin Hazinesi, Meral Karamuk Uğurşan, Resimler: Anıl Tortop, Top Yayıncılık, 2009, 80s., 8+ Sabahın köründe, evin içinde çınlayan borazan sesiyle kim uyanmak ister? Reha’nın dedesi, işte böyle biri. Aklına estiği gibi davranır, evin içinde tuhaflıklarıyla herkesi şaşırtır. Reha dedesini çok sever. Reha da kim mi? On yaşında bir çocuk, ama bir çikolata fabrikası kurmaya kararlı bir çocuk! Hesaplarını yapmış, bu işin çok kârlı olacağına emin olmuştur. Arkadaşlarını bu işe ikna etmesi de zor olmaz. Ancak, işi başlatmak için sermayeyi nasıl bulacaktır? Dedesi ona yardım edeceğini söyleyince, Reha pek sevinir. Ancak bu yaramaz dede, torunu için ne oyunlar hazırlıyordur acaba? İngiltere’de oturan yazar Karamuk, bu ilk kitabıyla uzak bir ülkeden özlemle sesleniyor çocuklara... ? K O N U K S İ H İ R L İ D E Ğ N E K Ayhan CAN Ayşe Yamaç’tan bir çocuk romanı İncili Kavak ıcık, yoksul bir köylü ailesinin tek çocuğuydu.” diye başlayan “İncili Kavak” romanında yazar Ayşe Yamaç tertemiz bir dil kullanmış. Romanın başarısı, Yamaç’ın anlatımdaki özelliğinden de kaynaklanıyor. Çocuk yazınında yazarın kullandığı dil çok önemlidir. Kitabı ya sevdirir ya da okuyanı uzaklaştırır. Mıcık’ın asıl adı Mustafa. Ufak tefek olduğundan ona Mıcık adı uygun görülmüş. Bu ad çocukların ilgisini çok çekiyor. Yazarımız, Mıcık’ın kişiliğini iyi belirttiği için onu, romanın genel kurgusu içinde bir film kahramanı gibi sunmuş. Ayşe Yamaç, diğer romanlarında olduğu gibi, olayı özetleyip birkaç yazınsal tümceyle romanı bitirmemiş. Ailenin ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel durumunu somut olarak ortaya koymuş. Yamaç’ın tüm yapıtları, yazıldığı dönem Türkiyesi’nin özelliklerini yansıtan aynalardır. Mıcık’ın ailesi, bir köyde yakacak odun bulamayan dar gelirli bir aile. Mıcık’ın bir gözü kör, bir ayağı topal. Bu yüzden kimse onunla oynamıyor. Buna çok üzülen çocuk, içine kapanık, yaşama küskün büyüyor. Terk arkadaşı, bahçelerindeki kavak ağacı. Kavak, büyülü bir ağaç. Mıcık’ın sevgi ve özdeksel gereksinimlerini karşılamak için ona inciler veriyor. Mıcık, ağlayıp kavağa sarılıyor ama kavak da ağlıyor. Ağaç, bir çocuğu mutlu edecek yüreği taşıyor. Etkilenmemek olası değil. Dokuz ve üstü çocukların serüven, iyilikkötülük, arkadaşlık, aile bağlarının geliştiği dönemin etkisi, şiirli bir dille romanda vurgulanmış. Gece, kavak ağacı olağanüstü güzelliğe ve gizeme bürünüyor. Yazarımız, insanın içine işleyen betimlemeleriyle romanını daha da bir güzelleştiriyor, çocukların okumasını sağlıyor. Ben de bu betiği okurken zaman zaman çocuk muyum büyük müyüm diye kendimden kuşkulandım. “Kavağın tepesinde renk renk ışıklar oynaşıyor, ortalığı gündüz gibi aydınlatıyordu. Üstelik bu, alışılmış bir aydınlık değildi. Sözcüklerin anlatmaya yetmeyeceği, büyülü bir güzellikti” İncili Kavak’ la yazar Yamaç, konusu gereği köy halkının özelliklerini insansal ve “M toplumsal açıdan inceleyerek, karşılıklı yargıları ince duyumlarla eleştiriyor. Olumsuz yanları daha sonra o büyülü iyilik meleği kavak ağacı, düzeltip olumluya çevirerek yerleşik düzeni temelinden sarsıyor. Bu roman, tam anlamıyla çağdaş bir yapıt. 30. sayfada Ayşe Yamaç, çocukların uzay ilgisini artırmayı başarmış. “helogram” dediği uzay yaratıklarını çocuklar çok seviyor. “İncili Kavak” Yamaç’ın en çok okunan çocuk romanı. Şu anda 3. baskısını tazeliyor. Ben bu yapıtta romanın filme uyarlanabileceğini bile saptadım. Okuyan çocuklarla konuştum. Bana,”Bu romanın uzay serüveni, tatlı diliyle beni büyüledi. Severek okudum. Bittiğine üzüldüm. Keşke daha uzun olsaydı. Astronot olmak istiyorum” diyenlere de rastladım. Bence yazarımız, çocukları yazın diliyle çağına hazırlarken, eğitsel bir görevi de yerine getirmiş. Yazarımız, uzaydan gelen robotlara insan yüreği verdirerek Mıcık’la arkadaşlık kurdurmuş. Örneğin, MıcıkMutlu arkadaşlığı. Burada iki arkadaş hem köy halkına, hem de Plüton halkına unutulmaz dostluk örnekleri sergilemiş. Mıcık, İncili Kavak’la konuşuyor ve ona duygularını, sayfa 45’te,” Sevgili İncili Kavak’ım! Beni kırmadığın için teşekkür ederim. Şimdi yeryüzüğnün en güzel ağacı sen oldun” diye açıklıyor.. İncili Kavak’ın en ilginç yanlarında birisi de, incileri çalan kişilerin, başkalarının sırtından yaşamaya çalışmaları. Toplumsal görüşün sömürüyü eleştirmesi de diyebiliriz. “İncili Kavak kendi kendini koruyordu nasılsa” diyen yazarımız, sosyal güvencenin önemini de vurgulamış. Mıcık, bir kavak ağacıyla mutluluğun tepesine yükseliyor, sevgi dolu yüreğini okuyana sunuyor. Yamaç, Mıcık’ın tavrından insan sevgisini sorguluyor. Sevilmeden sevmek ne demek? Böylece, çocuklara oyuncak yerine sevgi sunmanın önemi ortaya çıkıyor. Sayfa 46’da şu tümce gelip yüreğimize yaslanıyor: “Ağaca birkaç kez daha sarıldı. Onu öpücüklere boğdu. Gördüklerini, ailesine anlatmak için koştu. Mutluluktan ağladığının farkına bile varmadı.” Bu dünyanın bizlere mutlu bir yaşam sunduğunu kanıtlıyan Ayşe Yamaç, inancını duyumsayarak gençlere yansıtıyor. İncili Kavak, bu yüzden bir trajedi değil, bir gerçekler yumağıdır. Sayfa 55’te robotlarla olayın insani boyutunu alabildiğine saptıyor. Bana kalırsa bu hologramlar, yazarın yaratıcı kişiliğinden kaynaklanan sevgi. Bir yerde İncili Kavak, çocuk yüreğinin simgeleştirdiği sevgi gereğinin duyarlı bir romanıdır. Vendi ve diğer uzay arkadaşları Mıcık’la toplumumuza sevgi saçıyorlar. Sayfa 102’de konu enineboyuna irdelenmiş. Bu romanı küçüklerin ve büyüklerin mutlaka okumasını öneririm. İncili Kavak romanında gösterdiği başarıdan ötürü sevgili Ayşe Yamaç’ı kutluyor, çocuklar adına teşekkür ediyorum. İncili Kavak, Bu Yayınevi’nden 120 sayfa olarak güzel bir baskıyla sunulmuş. Ayrıca, Fantastik Öykü yarışmasında ikincilik ödülü de almış. İkinci baskıda resimleyen Nazmiye Sayın Nar. Üçüncü baskı, Mart 2009. ? Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/ İstanbul Tel: 0216 381 17 50 www.nilayyilmaz.com sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com CUMHURİYET KİTAP SAYI 1011 SAYFA 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle