19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA İtalyan kültür ve edebiyatı ile aramızda sağlam bağlar kuran kültür adamlarımızdan. Ankara Üniversitesi DTCF’de geçen uzun eğitim yıllarına bir de İtalya’daki eğitim yıllarını eklemiş oıloğanüstü bir bilim adamı Adabağ Hoca. İtalyancadan yaptığı çeviriler İtalyan edebiyatının ve kültürünün temel yapıtları olarak karşımızda duruyor. Necdet Adabağ Hoca kendisini anlattı. Şiiri, cümlesi, sazı, sözü, yazını hatta siyaset anlayışıyla bugüngeçmiş hattında elzem yazılar... İlaç gibi, insanı sevmeyi salık veren satırlar... Bir duayenden yaşam üstüne sorular ve aydınlık yanıtlar... Hepsi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti başkan yardımcısı Turgay Olcayto imzalı ‘Güneşin Düşmanları’nda... Olcayto’yla kitabını konuştuk. ‘Ortanın Solu’, ‘Mithat Paşa ve Türk Ekonomisinin Tarihsel Süreci’ ve ‘Bu Düzen Değişmelidir’. Bülent Ecevit’in Türkiye’nin siyasi ve sosyal yaşamına notlar düştüğü, politik fikirlerini ortaya koyduğu yapıtları. İkisinin ilk basımı kırk, birininkiyse yirmi yıl önceye uzanan bu kitaplar yeniden okur karşısında. Kitabı Ertuğrul Efeoğlu değerlendirdi. Aslı Erdoğan’ın yıllar sonra yeni bir öykü kitabı yayımlandı. Okur dört öyküden oluşan ‘Taş Bina ve Diğerleri’yle Erdoğan’ın öykü dünyasına girebilir. Diğerlerinde olduğu gibi bu kitabında da Erdoğan, acının merkezine oturtuyor hikâyelerini. Acının etrafınaysa şiddet sarıyor; doğrudan kendisine değil, yansımalarına bakıyor. Erdoğan’la öyküleri üzerine söyleştik.. Bol kitaplı günler... Prof. Dr. Necdet Adabağ, P ait Faik ve Orhan Veli’nin, Fransızcada, aynı yayınevinin çatısı altında buluşmaları, ülküsel bir komşuluk ilişkisine denk geliyor bana kalırsa: Şiirde ve öyküde, modern Türk Edebiyatının iki temel kırılma noktasını simgeleyen bu yapıtlarda, pek çok açıdan biribirilerini tamamlayan özellikler barınıyor. Tanışmayabilirlerdi, arkadaş olmuşlardır; yazınsal tercihleri alabildiğine farklı anlayışlara dayanabilirdi, benzerlikleri ayrılıklarından fazladır: Dün onları yaklaştıran estetik ve etik değerlerin bugünün dünyasında ağırlıklarını yitirmiş olması bizim için kayıpların en hafifi sayılamaz. ervasız Pertavsız ENİS BATUR Haritada hem de ne nokta S Sait Faik, bir iki kısa süreli kaçamağı sayılmazsa (ki bunlardan biri Grenoble’adır), ömrünü iki ada arasında geçirmeyi seçti. Orhan Veli kadar olmasa bile, erken öldü. Uzaktan, bugünden bakıldığında: Yorgun ve yaşlıydı aslında. Bir bakıma kendisini bıraktığı, terk etmeye hazırlandığı söylenebilir. İki adasından biri, gerçekten de bir adaydı: Burgaz, hâlâ damgasını taşır. Doğduğu, büyüdüğü, sığındığı, rahim liman: Anasının eteğinde içindeki iblisten dinlenmeyi seçmiş bir bünye. Öteki ‘ada’, şehrin merkezinde bir cadde, caddeye açılan sokaklara dağılmış meyhaneler, batakhaneler, pastane ve lokantalar, salaş ve lüks oteller, hanlar: Uyumayan, sönmeyen bir humma, bir uğultu imparatorluğudur Beyoğlu. Adadan İstanbul’a indiğinde Sait Faik’in taşkın yanını, kabarmış libidosunu karşılayan ötekiliman. Herkeste biraz böyledir belki, Sait Faik’te birazdan fazlaymış: Cennet ile Cehennem arası bölünmüş bir hayat, Araf’ta gerçekleşmiş bir yazı serüveni. Yazarın dünyasının perdesini aralamak için, yaşadığı dönemde, şehrin coğrafyasında iki zıt kutup özelliği taşımış, hâlâ bu zıtlığı korumayı sürdüren adalara bakmak gerekir. İstanbul’u tanımayan okurun kavraması güçtür bu topografik bölünmeyi. Kente sokulmuş takımadaların büyüklük açısından üçüncüsü konumundaki Burgazada, Sait Faik’in yaşadığı yıllarda, günümüzdeki gözde yazlık mekân tanımının hayli dışında, Rum azınlığının nüfusunda geniş pay tuttuğu, kıyıya yayılmış bir balıkçı köyü kimliği taşımaktaydı. Yazar, öykü kahramanlarının pek çoğunu bu sade insanlar topluluğundan çekip çıkarmıştır. Karşı yakada, Beyoğlu, XIX. yüzyıl ortalarından başlayarak, İstanbul’un Batılılaşma hareketinin öncüsü olmuş ve kalmış bir bölgeydi: Kozmopolit insan dokusu, yerli ve gezgin yabancıları, azınlıkların aslan payını tuttuğu ticaret hayatı, kültürel etkinlikleri ve eğlence endüstrisiyle bulvar ve kılcal damarları, durmadan köpüren bir yaşama üslubunun odak noktasıydı. Sait Faik’in, neredeyse alternatif elektrik akımına kapılmış biçimde, çifte meşrebini bu karşıtlıktan beslediği bilinen gerçek. Beyoğlu, yalnızca açılımın simgesi değildi yazarın dünyasında; bir yandan da, hiçbirine çok benzemese bile, benzerleriyle buluştuğu, yaşıtı sanatçılarla ilişkilerini geliştirdiği atmosferdi. Yahya Kemal ve Nâzım Sait Faik Hikmet gibi iki mega şairi ayırırsak, Türk yazarları arasında, kendisinden sonraki edebiyatçı kuşağını Sait Faik ölçüsünde etkilemiş bir örnek karşımıza çıkmaz. Bunda, onun imgesinin, yaşam stilistiğinin payı azımsanamaz: Sıcak ama yabanıl bir hayalet gibi dolaştığı Beyoğlu’nda ona rastlamış, masasını biriki saatliğine paylaşmış, bir kahvede sohbetine katılmış hiçbir genç yazarın, tanımlanması güç “aura”sına kapılmaktan kendisini alıkoyamadığını anı ve tanıklık metinlerinde görüyoruz. Şüphesiz, öyküleri işin içinde olmasaydı, Persona çevresine bunca kalıcı bir mühür vuramazdı. Sait Fa Orhan Veli TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] ik, neredeyse üç çeyrek yüzyıldır modernlik sularına açılmış Türk Edebiyatının ilk sahici, kendiliğinden moderniydi. Bir hüdainabit elbet değildi; Çehov ya da Maupassant gibi büyük öykü ustalarının yapıtlarıyla tanışmış, onlardan alacağını almıştı; gene de, BaudelaireBenjamin hattının okurda yarattığı sonsuz flâneur statüsünün bütünüyle özgün bir örneği olarak insanların arasından geçip gitmişti. Hiç çalışmadı Sait Faik, evlenmedi, dahası doğduğu evden taşınmadı; hemcinslerinin hayat çarkını kıran, gündelik yaşam akışını sekteye uğratan zorunlulukları pek tanımadı. Alkolü, tütünü, boğuntulu geceleri ve onları tamamlayan dingin sabahları, birkaç kadını, birkaç genç adamı sevdi: Kimsenin derinliklerine, gizlerine sokulmayı başaramadığı sisli bir yaşamı oldu. Türk Edebiyatına getirdiği en önemli yenilik, tıpkı Orhan Veli ve arkadaşlarının şiirde yaptığı gibi, nesir yazısını gereksiz, şişirme süslerden soymak, eriştiği durulukta derinliğini koymayı bilmesi oldu. Sait Faik öncesinde, düzyazı edebiyatımıza belâgat egemendi. Kısa, gereksiz yüklerinden arınmış cümlesinde bir vatos dokunuşu gizlenir, okuyanı beklemediği bir köşede çarpıverir. Sıradan, düz hikâyeler, portre taslakları, olay örgüsü atmosfere bindirdiği duygu karmaşasıyla birdenbire boyut değiştirir. Sevginin, sevecenliğin eksik olmadığı bir dünya kurduğu sıkça dile getirilmiştir; buna karşılık, biricikliğini diri tutan asıl özelliği, duygularına egemen olmuş bir tür kırıklıktır. Havaifişek görünümü taşıyan röportajlarından bile aşina olduğumuz bir cephesidir bu. Hüdainabit bir yazar olmadığını vurguladım. Yazı dünyası göndermeler, işaretler barındırmaz pek, oysa bugün de ziyaretçilere açık tutulan evindeki kütüphanesi, sıcağı sıcağına okuduğu Gide, Camus, Genêt türü çağdaşlarının yapıtlarını yan yana getirmiştir. Resim sanatına ilgisi göz önüne alınırsa, hikâyelerindeki tadın Chagall, Dufy gibi ustalarla denklik aramış olduğu söylenebilir. Son dönem ürünlerinde, soyutlama eğrisi yükselmişti. Neredeyse minimalizmin arayışındaydı. Sait Faik’te kalın bir insan kataloğu belirir. Balzac’ta rastladığımız türden, burjuvazi siciline sahip kişiler değildir onunkiler: Çoğu derkenarda doğmuş, yaşamış, göze batmasını gerektirmeyecek yaşam çizgileri çekmiş o sade insanların dünyasından bunca inceliği çekip çıkarmayı başarmış yazar Dünya Edebiyatında azdır. “Haritada bir nokta”, demişti. Ama ne nokta! ? İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Reklam Müdürü: Eylem Çevik?Tel: 0 (212) 25198 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1013 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle