19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O mrah Serbes’i polisiye romanları ile tanımıştık. Yeni kitabı Erken Kaybedenler (2009, İletişim yay.) öyküler toplamı. Anne ya da babanın eksikliği nedeniyle güçlü aile bağları olmayan çocukluk ya da ilk gençlik çağındaki erkeklerin kendi ağızlarından anlatılmış öykülerinden oluşuyor kitap. Kitabın adının bildirdiği gibi Kaybedenler Kulübü’nün en genç üyeleri bu delikanlılar. Babalarını ya da ağabeylerini küçük yaşta kaybetmişler. Kendilerini yalnız ve çaresiz, kenara itilmiş, haksızlığa uğramış hissediyorlar. Cahil bırakılmışlar, öğrenmeye, gelişmeye itilmişlikten kurtulmaya yönelik bir arzuları yok. kuduğum Kitaplar METİN CELÂL Erken Kaybedenler E İnsanları ve dünyayı çok erken bir yaşta çözmüş, kendilerince dünyayı yorumlamış, bu dünyada var olabilmek için ne şekilde olursa olsun güç sahibi olmak gerektiğini anlamışlar. Kazanma şansları yok denecek kadar az. Çıkar yol olarak büyüklerinden örnek aldıkları öfkeye, gereksiz şiddet kullanımına yöneliyorlar, sert erkekler gibi olmaya çalışıyorlar. Öykülerin ironisi de, mizahı da ve tabii trajedi de özendikleri bu sert erkek halini yaşamaya çalışmaları ile başlıyor. Ağabeylerin bir tokatı, cinsel cazibesine kapıldıkları kızların bir sözü çözülüp dağılmalarına yetiyor. Ama onlar yine de yenilgiyi kolay kabul etmeyecek, daha büyük acılara neden olsa bile inatla kavgaya devam edecek ruh hallerindeler. Emrah Serbes’in bana John Fante’nin anlatımını hatırlatan kısa cümlelerden oluşan, temiz, sade bir anlatımı var. Öyküler hem anlatımın rahatlığı hem de konularının ilginçliği ile hızla akıyor. Zaman zaman kahramanlar boylarından büyük, felsefi laflar etse de, birinin dediği diğerini hatırlatsa da Erken Kaybedenler bütünlüğü olan, derininde taşıdığı büyüklerin hataları ya da umursamazlıkları nedeniyle ‘yitirilen gençlik’ mesajıyla da edebi tadıyla da okunması, tartışılması gereken bir kitap. HANGİ DİLDEDİR AŞK Menekşe Toprak, ikinci öykü kitabı Hangi Dildedir Aşk’ta (Nisan 2009, Yapı Kredi Yay.) iki ülke, iki kent, iki kültür arasında gidip gelirken kendi yolunu bulmaya çalışan insanların öykülerini anlatmaya devam ediyor. İlk kitabı Valizdeki Mektup’ta işlediği konularda artık daha derinlere, ayrıntılara rahatlıkla iniyor. Anlatımı da daha rahatlamış. Daha açık sözlü. Kahramanları artık hislerini pek saklamak gereği duymuyor. Kitabın birbirine bağlı ilk iki öyküsü Doğu’da Bir Yerde ve Hangi Dildedir Aşk, Berlin ve İstanbul arasında gidip gelen kahramanlarıyla sözünü ettiğim durumu tam anlamıyla örnekliyor. Arada kalma, yurtsuzluk duygusu derinden hissediliyor. Öykülerin kahramanları iki kentte de olmak, yaşamak istiyor ama belli bir yeri olmamanın etkisiyle, bir süre sonra diğer şehire gideceği düşüncesiyle iğreti kalıyorlar. Kalıcı mekânları olmadığı gibi ilişkilerinde de geçicilik duygusu, korkusu var. Zamanı gelince gitmeleri gerekeceğini hatırlayıp çekingen davranıyorlar. Aşklara da dostluklara da kendilerini hesapsız kitapsız bırakamıyorlar. Hep kaçınılmaz olarak bir gün gelecek olan ayrılık var kafalarının bir yerinde. Doğu’da Bir Yerde ve Hangi Dildedir Aşk, birlikte okunduğunda biraz daha üzerinde çalışılsaymış bu iki öyküden iyi bir roman çıkarmış diye düşündürüyor insana. Öykü biçimini zorlayan bir yapıları var. Berlin’de ve İstanbul’da hiçbir zaman hiçbir yerde kök salamayacaklarının bilinciyle insanlarla ilişki kuran erkek ve kadın kahramanlar bu kentlere biraz dışarıdan, biraz yabancı ya da uzak gözlerle bakar, gördüklerini, yaşadıklarını bize aktarırken kaderlerinin ortak olduğunu düşündürüyor. İki öykünün kadın ve erkek kahramanın ortak noktası olan Aylin, geride, öyküsü anlatılmadan, sadece anıştırılarak bırakıldığı için ikinci öykü bittiğinde okurda tamlanmamışlık duygusu oluşuyor. İzleyen öykülerde Aylin’in sırlarını çözmeyi umuyorsunuz ama yazar beklentiyi karşılamıyor. Üçüncü öyküyü ilk ikisine bağlamıyor. Ama esas olarak öykülerin tüm kahramanları benzer ruh hallerinde göçebeliği hem ruhsal, hem fiziksel, hem de mekânsal olarak çeşitli biçimlerde ve hallerde yaşatarak günümüz insanının yersiz yurtsuzluğunu okura aktarıyor. DUYGUSAL ADAM Javier Marias, günümüzün önemli edebiyatçılarından. Yaşayan en önemli ve sözünü sakınmaz eleştirmen Marcel Reich Ranicki; “Javier Marias dünyanın yaşayan gücü, büyük yazarlarından biri. Çağdaş yazarlardan onun kalitesine yaklaşan tek bir isim veremem. Eğer bir isim vermem gerekirse, bu Garcia Marquez olur...” demiş. Marias’ın 2000 yılında peş peşe üç romanı Türkçede yayınlanmıştı. Beyaz Kalp (Gendaş), Ufkun Öte Yanı (Everest) ve Yarın Savaşta Beni Düşün (Sistem yay.). Geçen yıl, Marias’ın denemeci, araştırmacı yanını tanımamızı sağlayan Yazınsal Yaşamlar & Ünlü Yazarların Gizli Yaşamları (Can yay) yayınlanana kadar da bu önemli yazarın kitaplarının yeni bir çevirisini okuma olanağımız olmamıştı. Marias her romanında farklı anlatım yolları deneyen, aramayı seven, bulduğuyla yetinmeyen bir yazar. Duygusal Adam’da (çev. Ayşe Ayhan, Haziran 2009, Sel yay.) Proust’vari, ince eleyip sık dokuyan, ayrıntılarda gezinerek esasa yönelen bir anlatımı tercih etmiş. Yer yer Thomas Bernhard’ın havası da var. Uzun cümlelerle, Javier Marias sayfalarca süren paragraflarla yazıyor. Ama anlatımı akıcı. Bir süre sonra anlatıma ve romanın öyküsünün ilginçliğine kapılıp uzun cümle ve paragrafların yarattığı zorlukları aşıyorsunuz. Duygusal Adam’da kitabın arka kapağında da yazdığı gibi, “Yaşamını Avrupa’nın farklı kentlerinde konserler vererek geçiren, bir opera şarkıcısı, sık sık yaptığı tren yolculuklarından birinde gözlerini tam karşısındaki koltukta uyuyan kadından alamaz. Kadın, yanındaki iki adamla birlikte tuhaf bir üçlü oluşturur. Opera şarkıcısı kaldığı otelde bu adamlardan biri olan Dato’yla barda karşılaşınca üçlünün gizemini çözer.” İşi başından aşkın kocası ile kentten kente gezen kadına Dato eşlik etmekte, hem koca adına kadına göz kulak olmakta, hem de onun kolayca vakit geçirmesini sağlamaktadır. Bu ikiliye anlatıcı da dahil olur ve zamanla kadınla aralarında duygusal bir bağ oluşur. Kocanın durumu fark edip müdahale etmesi de gelişmeleri engelleyemez. Duygusal Adam, değişik bir aşk hikâyesi olmasının yanında iyi bir edebiyatçı olan Javier Marias’la geç kalmış bir tanışma vesilesi... Umarım Sel Yayınları Marias’ın eserlerini yayınlamaya devam eder ve bu Nobel adayı yazarı daha çok okuma şansına kavuşuruz. ESZTER’İN MİRASI Sandor Marai de Javier Marias gibi art arda yayınlanan iki kitabı Yürek Yangını ve Parma Kontesi (Gendaş yay.) ile tanımıştık. Sanıyorum, o romanlar okurdan ilgi de görmüştü. Ama nedense Marai’den çeviriler devam etmedi. Oysa Sandor Marai de önemli dünya yazarlarından. 1900’de doğmuş. Kafka’nın ilk eleştirmenlerinden olmasıyla tanınmış. 1989’da karısıyla birlikte intihar edene dek elliden fazla roman yazmış. Romanları birçok dile çevrilmiş. Çok okunan, önemsenen bir Macar yazarı. Eszter’in Mirası (çev. Hilmi Ortaç, Haziran 2009, Yapı Kredi yay.) 95 sayfalık kısa bir anlatı. Olaylar Eszter’in bakış açısından aktarılsa da esas kahraman Lajos. Lajos tipik bir güleryüzlü dolandırıcı. İnsanlar, kendilerini aldattığını bile bile dediklerine inanıyor, paralarını hatta kalplerini ona kaptırıyorlar. Estzer de zamanında ona kalbini ve parasını kaptıranlardan. Kitabın arka kapağında yazdığı gibi; “(Eszter) Günün birinde bir zamanlar kendisini aldatan sevgilisi Lajos’tan bir telgraf alır. Lajos bir günlüğüne şehre gelmektedir, yanında da çocukları ile bazı yabancılar vardır. Eszter’in ruhunda birden eski günlerin anıları, kendisinin de anlam veremediği tanıdık duygular uyanır. Hiç kimse Lajos’un ne amaçla geri döndüğünü bilmemekle birlikte herkes onun aşağılık bir dolandırıcı, ikna gücü yüksek bir laf ebesi olduğu konusunda hemfikirdir.” Lajos da kendinden bekleneni yapar, Eszter’in son mal varlığını ele geçirmeyi başarır. Sandor Marai, bu güler yüzlü dolandırıcı ile Eszter’in yaşadıklarını klasik ama ustaca bir kurgu ile anlatıyor. Eszter’in bile bile son mal varlığını Lajos’a vermesindeki ruh halini etkileyici bir dil ve kurgu ile anlatıyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1013 Emrah Serbes Menekşe Toprak SAYFA 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle