19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ lüman halkı ayaklanır. Bunu Kosova, Firzovik şehirlerindeki ayaklanmalar izler. Buralardaki Müslüman Türkler, Meşrutiyet’i yeniden kurmak için yemin ederler. Ayrıca Padişah II. Abdülhamit’e de Meşrutiyet’i ilân etmezse kendisini tahttan indireceklerini bildirirler. Öteki Rumeli illerinde de buna benzer hareketler başlar. II. Abdülhamit’e, Meşrutiyet yönetimi kurulmazsa, veliahtın Rumeli’de padişah ilân edileceğini, yüz bin kişilik bir ordunun İstanbul’a yürüyeceğini iletirler. “Biz İttihatçılar”, yakın tarihten bir kesit sunuyor. Saçları Deli Çoruh/ Kevser Ruhi/ Gürer Yayınları/ 174 s. “Gönül yarası dediğinin, buruk gülümsemeyle anımsanan bir çift ela göz olduğunu anlatmadıydı bana. Ben de sesindeki berraklığın yorgun ruhuma iyi geldiğini söylemedim, bir de ‘s’leri söylerken ne kadar dayanılmaz olduğunu.” “Kehribar Kadınlar”la adını duyuran Kevser Ruhi, “Saçları Deli Çoruh” ta, imgeleri, doğa ve insan betimlemeleriyle bir kez daha okuyucu karşısına çıkıyor. Beyoğlu’nda Balıkların Ayak Sesleri/ Demir Toros/ İnkılâp Kitabevi/ 328 s. Ellili yılların sonu ve altmışların Beyoğlu mozaiğinde, artık anılarda bile solmuş barlar, meyhaneler, Abanoz sokağı, pastaneler, pavyonlar, birahaneler, Boğaziçi motelleri ve bitirimhaneler labirentinde, acıtatlı ama doludizgin yaşanan hayatların panoraması. Demir Toros “Beyoğlu’nda Balıkların Ayak Sesleri”nde, birbirlerine sevgi, güven, sadakat ve özveriyle kenetlenmiş, dostluğun kardeşliği uğruna, birimiz hepimiz hepimiz birimiz için, ilkesine inançlı bir avuç acar delikanlının yaşam öyküsünü anlatıyor. Heykeltraş Babam/ Oylum Öktem İşözen/ Hayykitap/ 184 s. “Heykeltraş Babam”, ansızın kaybedilmiş bir babanın ardından yazılmış mektup aslında. Her kelimesi gözyaşlarıyla ıslanmış, sessiz ve derinden bir iç çekişi yansıtıyor. Yeteneğiyle tüm dünyayı kendine hayran bırakan bir sanatçının mücadelerle geçen yaşamının birinci elden tanıklığını sunan Oylum Öktem İşözen, babasını anlatırken okuru ustanın ülkesinde bıraktığı izlere doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Dünya Edebiyatından Seçme Öyküler/ Yayıma Hazırlayan ve Çeviren: Levent Göktem/ Çekirdek Sanat Yayınları/ 264 s. Levent Göktem’in yayıma hazırlayıp çevirdiği “Dünya Edebiyatından Seçme Öyküler” başlıklı kitap, dünya edebiyatının temel taşlarından bir kısı mını temsil eden yirmi beş yazarın en güzel öykülerinden geniş ve ilgiyle takip edilecek bir kesitini sunuyor. Dünya yazın tarihinin en üretken, parlak kalemlerinin kurgu gücü bu öykülerin temel düzlemini oluşturuyor. Firari/ Rabindranath Tagore/ Çeviren: Aytek Sever/ Kırmızı Yayınları/ 236 s. “Buraya kadar birlikte geldik, dostum, ve şimdi duruyorum bu dörtyol ağzında, sana allahaısmarladık demek için. Senin önünde uzanan yol geniş ve düzdür, benim aldığım çağrı ise bilinmeyene has yollardan dolanarak geliyor. Rüzgârı ve bulutu takip edeceğim; tepelerin ardında şafağın söktüğü yere kadar yıldızları takip edeceğim ve sevgileri takip edeceğim, onlar ki yürüyorlar, yürürken de tek kelimelik bir şarkının ilmeğiyle günlerinden bir çelenk örüyorlar: ‘Seviyorum.” Rabindranath Tagore, “Firari”yle kitapseverlerin karşısına çıkıyor. Mısır’ın Aşk Sözlüğü/ Robert Sole/ Çeviren: Mehmet Moralı/ Kırmızı Yayınları/ 350 s. Mısır’a duyulan hayranlık geçici bir heves değildir. Batı uzun zamandır Pharoahs medeniyetinin, bıraktığı izlerin, gizeminin ve yaydığı uyumun büyüsüne kendini kaptırmıştır. Mısır Doğu’nun, gerçek Doğu’nun yeniden canlanmasıdır, gerçek bir fantezidir. Günümüzün baş döndürücü bir hızla değişen dünyasında, sonsuz olma şanını her zamankinden fazla hak eden Mısır, bir kalıcılık adasıdır. “Mısır’ın Aşk Sözlüğü” Yunan, Roma, Kıpti, Müslüman, Osmanlı, İngiliz ve kozmopolit Mısır’ın müdahale dönemlerini göz ardı etmeden Pharoahs’ın yurdundan başlayıp Necib Mahfuz’a kadar uzanan yüzyılların içinden incelikle geçmektedir. Bilgi Sorunları ve Dil: Managua Dersleri/ Noam Chomsky/ Çeviren: Veysel Kılıç/ BGST Yayınları/ 234 s. “Bilgi Sorunları ve Dil”, Noam Chomsky’nin, dilbilim alanına ilişkin güncel sorunları, dilbilimci olmayan ama dil konuları ile ilgilenen kişilerin anlayabileceği şekilde sunduğu, en kolay okunabilen eseridir. Chomsky, derslerinde şu dört temel soru üzerinden bir tartışma yürütür: Bir dili konuşabiliyor ve anlayabiliyorsak bu bilgi nedir? Nasıl edinilir? Nasıl kullanılır? Bu bilginin gösteriminde, ediniminde ve kullanımında devreye giren fiziksel düzenekler nelerdir? Chomsky, temel kavramlardan başlayarak, bu sorulara günümüzde verilen yanıtların ana hatlarını çizer ve gelecekteki araştırmalar için öneriler ortaya koyar. Sen.../ David Durak Arslan/ Sel Yayıncılık/ 66 s. “İnce bir yağmur yağıyor arabanın camına/ camlar saydamlıktan arınıyor/ park etmişim insansız bir dünyaya/ ben kendimi dinliyorum/ gözlerim biraz buharlı/ gönlüm biraz daha efkârlı/ sanki bu bir kanunmuş gibi/ sen/ uzaklardasın/ park etmişim kimsesiz bir dünyaya/ ben kendimi dinliyorum.” David Durak Arslan, “Sen...”le şiirseverlerin karşısına çıkıyor. Calvino’yu Niçin Okumalı?/ Yayıma Hazırlayan: Aydın Şimşek/ Kanguru Yayınları/ 160 s. “Somut karşısında olasılıklar, düş gücü, zihinselimgesel tasarımlar Calvino metinlerinin belirgin özellikleridir. Denilebilir ki; Calvino’nun ‘sürekli muhalefet kimliği’ olasılık algısı, düş gücü ve zihinselimgesel tasarımlar içindedir. Sürekli muhalif kimliği, onun eksilterek kurduğu metinler içinde büyük boşluklar bırakmasını sağlar. “Calvino’yu Niçin Okumalı?”yı Aydın Şimşek yayıma hazırladı. Kahvehane/ Carlo Coldoni/ Çeviren: Hande Aygen/ Mitos Boyut Tiyatro Yayınları/ 136 s. Carlo Goldoni (17071793), İtalya’da yazılı olmayan halk tiyatrosu komedyalarına hem edebi bir derinlik kazandırmış hem de bunları yazılı tiyatro metinleri haline getirerek Aydınlanma Dönemi’nde burjuva tiyatrosunun kurulmasına önayak olmuş önemli bir tiyatro yazarıdır. “Kahvehane”de yaşam gerçekliğinden entrikalar sunan Goldoni, dürüst insanların yanı sıra dürüst olmayanları da işlerken, eğiliminin dürüstten yana olduğunu açık biçimde ortaya koyar. Mersin’den Yükselen Çağdaş Bir Ses: Nevit Kodallı/ Evin İlyasoğlu/ Pan Yayıncılık/ 168 s. Nevit Kodallı Cumhuriyet’le kurumsallaşan çoksesli müziğimizin ikinci kuşak bestecilerinden. Atatürk Oratoryosu, Van Gogh ve Gilgameş operaları, Cumhuriyet Kantatı, Hürrem Sultan Balesi, Sinfonietta, Telli Turna, Ebru, Güzelleme, Viyolonsel Konçertosu, liedler, oda müziği yapıtları ve piyano parçalarıyla, hemen her ortam için altmış yılı aşkın bir süre düzenli aralıklarla yapıt üretmiş. “Mersin’den Yükselen Çağdaş Bir Ses: Nevit Kodallı” adlı kitabın eki olan CD’de, Kodallı’nın konçerto alanındaki tek örneği olan Viyolonsel Konçertosu ve Evin İlyasoğlu ile yaptıkları bir radyo söyleşisinin kaydı yer alıyor. Sesiyle, müziğiyle, anılarıyla, tanıklarıyla Nevit Kodallı, Cumhuriyet tarihimizin önemli bir kavşağı olarak karşımıza çıkıyor. Antikçağda Anadolu/ Elmar Schwertheim/ Çeviren: Nuran Batu/ Kitap Yayınevi/ 118 s. Elmar Schwertheim’ın kaleme aldığı “Antikçağda Anadolu” isimli kitapta Anadolu’nun MÖ 103. binyıl arasına tarihlenebilecek erken tarihindeki Asurlularla Hititliler, klasik çağ öncesinin ve klasik çağın iki Anadolu uygarlığı olan Frigyalılarla Lidyalılar, Yunan kolonileri döneminin kent devletleri, Anadolu’daki Pers egemenliği, Büyük İskender’in Anadolu’yu istilasıyla başlayan Helenizm dönemi ve Anadolu’daki Roma egemenliği dönemi inceleniyor. ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 1013 SAYFA 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle