27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türkçe Günlükleri öviz bürosundaki kızımız, bankadaki memur, ithal bir malı pazarlayan pazarlamacı ve bunlar gibi herkes “yüro” şeklinde söylüyor. İngilizcesi öyle ama Avrupa para birimini İngilizler kullanmıyor ki! Hatta bu para birimini kabul eden ülkelerden İrlanda dışında hiçbirinin resmi dili İngilizce değil. Öyleyse biz niye ‘yüro’ diyelim?” Tacettin Necipoğlu Avrupa para birimine verilen ad konusundaki düşüncelerini böyle anlatmış. “Kıtanın adı Europe (İngilizler yürop, Fransızlar örop diye okuyorlar bildiğiniz gibi.) ve para birimini kendi dillerinde oluştururken kıtanın adındaki ‘pe’ ekini atarak kalan ‘euro’ kısmına ‘yüro’ veya ‘öro’ diyorlar” dedikten sonra, ‘avro’ denmesini yadırgadığını belirtiyor: “Biz bu kıtaya Avrupa diyoruz, eğer Avropa deseydik ‘pa’yı atıp ‘avro’ demek doğru olacaktı. Bence doğrusu ‘pa’yı attıktan sonra kalan ‘avru’ yu benimsemektir” diyor. Güneydoğu Anadolu’dan Ege’ye, pek çok yöremizde adları kısaltırken sonuna (genellikle sevimlileştirmek için) bir “o” getirilir. “Avro” önerilirken de bu alışkanlık canlandırılmış. “Avro” söylenişi hazır (yavaş yavaş da olsa) benimsenirken kafaları karıştırmayalım derim ben. Yüro ya da öro, oyro demektense avro diyelim ve yaygınlaştıralım bu kullanımı. Bir de “konsept” sözcüğünü soruyor Necipoğlu: “Bilen bilmeyen kullanıyor. Türkçe karşılığı yok mu?” Olmaz olur mu? Var. Sözlüklerimize de çoktan girdi. Konsept: 1. Kavram. 2. Anlayış, görüş, düşünce Bu sözcük Türkçede, Fransızcadan çok yan anlam kazanabilir. Daha şimdiden çok farklı anlamlarda kullanılıyor. Sözgelimi, “Tasarımlar bu yılın konsepti olacak” diyen, “Konsept modeller göz kamaştırıyor” diyen, hatta kocaman reklam panolarında “Konsept bi şey” diye bağıran, yukarıdaki anlamlardan birini kastediyor gibi görünmüyor pek. FEYZA HEPÇİLİNGİRLER “D 5 Haziran Perşembe “Konsept” sözcüğüne bakarken hemen üstündeki sözcüğe de gözüm kaydı: “Konsensüs”. Bu da Türkçe karşılığı yokmuş gibi sıklıkla (ve kibirle) kullanılıyor. Oysa Türkçesi “uzlaşma”. Eski dilde de karşılığı var: “mutabakat”. Bu ikisi yetmemiş de İngilizceden sözcük almak gereği mi duyulmuş? İnanmam. Yine 5 Haziran Perşembe Yaz okumalarına en uygun türün hangisi olduğu sorulsa hiç tereddütsüz yanıtlarım: Öykü. Öyleyse yazın okumak için kitap seçeceklere birkaç öneri: Seviye Merih’in ilk öykü kitabı: “Oralarda Bir Yerlerde” (Kanguru Yayınları), İnci Gürbüzatik’in “Aşk Kaldığı Yerden” (Ara Kitap), Yusuf Ziya Bahadınlı’nın seçme öyküleri “Tavandaki Kırmızı” (Morbenek Yayınları), genç bir yazardan yepyeni bir kitap: İdil Önemli’den “Gel Kollarımda Unut” (Everest Yayınları). Bir öykü antolojisi kendi yazarını arayanlara çok zevk verebilir. Var öyle bir antoloji. Egeli Kadın Yazarlar’ın öykülerinden oluşan bir seçki: “Savur Saçlarını Ege” (Afrodisyas Sanat Yayınları). Az daha unutuyordum. Erendiz Atasü’nün yeni öykü kitabı yayımlandı: “İncir Ağacının Ölümü” (Everest Yayınları). Bir yandan sınav, bir yandan boya badana telaşı arasında okuma fırsatı bile buldum. İki öyküm kaldı; onları da bu gece okur, kitabı bitiririm. Ama işler azalıp ortalık durulduktan sonra dönüp sakin kafayla bir kez daha okuyacağım. 8 Haziran Pazar şıyordum. Yaklaşan seçim bu araştırmaların bitirilmesine fırsat vermez; hiçbir sonuca ulaşamadan çalışmalar rafa kaldırılır diye düşünüyordum. Öyle olmamış. Bugünkü gazetelerde komisyonun çalışmalarını tamamladığı haberi var. Benim dile getirdiklerim de arasında olmak üzere Türkçede yaşanan sorunlar sıralanmış: “Yabancı kelime kullanma özentisi, müstehcen ve kaba sözlerin kullanılması, söyleyiş bozuklukları, vurgu ve duraklama yanlışları, Türkçe öğretimindeki yetersizlikler, Türkçeyi özensiz kullanma, yabancı dille öğretim, dil bilinci ve milli bir dil politikasının oluşturulamaması.” Ardından da çözüm önerilerine sıra gelmiş. Dile yön verme Meclis’in işi değildir, diyenler olacaktır. Dalga geçmeye yeltenenler çıkabilir. Dilimizin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümünde yasalardan ve yasaklardan çok, gönüllü bir çaba gerektiğini hep savunmama karşın, Türkçenin tehdit ve tehlike altında bulunduğuna TBMM tarafından dikkat çekilmesini önemli buluyorum. Bunu söylemek zorundayım. 10 Haziran Salı Bilindiği gibi, büyük ünlü uyumuna “kalınlıkincelik”, küçük ünlü uyumuna “düzlükyuvarlaklık” uyumu da denir. Mustafa Yıldırım, bunu değil, ilk adlandırmayı sormuş: “Türkçedeki ünlü uyumları adlandırılırken neden ve neye göre ‘küçük ünlü uyumu’ ve ‘büyük ünlü uyumu’ denmiş?” Büyük ünlü uyumu daha kapsamlı ve daha eski, küçük ünlü uyumu daha yeni ve daha dar kapsamlı olduğu için ünlü uyumları böyle adlandırılmış. Ali Durmaz yazıyor (Besbelli Ankara’dan). “Adres yazarken şehir adı büyük harflerle mi yazılır? ÖRNEK: Çankaya / ANKARA mı olacak, Çankaya / Ankara mı olacak?” Gideceği kentin adını görevli rahat okusun diye büyük harfle yazmak uygun olabilir; ama bu konuda bir yaptırım yoktur. Paşa gönlünüz hangisini isterse öyle yazın. Ali Durmaz’ın ikinci sorusunun yanıtını bilmiyorum. Okurlarımdan bilen çıkabilir diye buraya alacağım: “Resmi kurumların yazışmaları ile ilgili bir kitap var mıdır? Varsa yazarını ve adını rica edebilir miyim?” ? www.feyzahepcilingirler.com feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı34349 Yıldız / İst. Geçen yıldı. Seçimlerden önce Meclis Araştırma Komisyonu, Türkçedeki bozulma ve yabancılaşma konusunda dinlemek üzere Ankara’ya çağırmıştı beni. TBMM’nin Türkçe hakkında ilk kez araştırma yapması heyecan vericiydi. Bir yandan da gerçekçi olmaya çalı 9 Haziran Pazartesi B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru, Levent Karataş’ın son şiir kitabı ‘Masal’ın çıktığı yayınevinin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı şiir kitabından dizeler ortaya çıkacaktır. 1 B 2 B 3 I 4 I 5 F 6 F 7 F 8 A 9 H 10 A 11 A 12 D 13 D 14 E 15 B 16 D 17 G 18 H 19 D Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 76 5 37 6 75 40 7 G. “... Yeter” (Kıraç’ın bir şarkısı). 20 A 21 A 22 E 23 A 24 C 25 A 26 C 27 G 28 A 29 A 74 27 66 17 69 63 30 C 31 B 32 D 33 D 34 E 35 H 36 G 37 F 38 C 39 C 40 F 41 D 42 42 I 43 B 44 A 45 B 46 E 47 A 48 E 49 E H. “İzzet ...” (“babamızdır kuşu vardır / sormadan girer”) 50 H 51 B 52 B 53 I 54 A 55 C 56 J 57 I 58 J 59 A 35 64 9 18 50 I. Eski kültürü ve sanat anıtlarını yakıp yıkan, bunların değerini bilmeyen kimse ya da topluluk. 60 C 61 B 62 B 63 G 64 H 65 C 66 G 67 D 68 C 69 G 70 B 71 E 72 D 73 I 74 G 75 F 76 F 77 B 78 A Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Puşkin’in bir romanı. 42 3 4 57 73 53 C. Her Gece Bodrum adlı romanı da yaratan yazar. J. Genişlik. 20 28 8 54 47 29 10 11 23 59 72 41 32 33 13 E. Kadınların oynadığı hareketli bir Fransız dansı. 58 56 956. sayının çözümü: A. TEK, B. EKECEK, C. MAYK, D. MATKAP, E. UKALALIK, F. ZILGIT VERMİŞLER, G. SARISABIR, H. AKREP, I. ALİ BEY, J. TÖREN PROVASI, K. İKTİDARSIZLIK. Şiir: “Bırak kalsın cam kırıkları yatakta / Kapat perdeleri ve gel artık / Sevişmek istiyorum. Alper Özbek” 44 25 78 21 B. Lev Tolstoy’un bir romanı. 68 30 38 71 65 24 39 26 60 D. En ünlü mizah yazarımız. 48 49 34 22 14 46 F. “Nilgün ...” (“Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte!” diyen, müntehir şair.) 52 2 70 77 51 45 31 43 61 1 15 62 16 67 12 19 CUMHURİYET KİTAP SAYI 957 SAYFA 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle