06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKUMA! ÇOCUKGENÇLİK Çocuk için dedektif romanları Ë Mavisel YENER Ç Ë Nilay YILMAZ ine konuklarımızla birlikteyiz bu hafta. “Okuma!” bölümü’nde Mavisel Yener dedektif ve polisiye kitaplar arasındaki farkı anlatıyor bize. Çocuklara ve gençlere yönelik yazılan detektif romanlarının özelliklerinden bahsediyor... Hayykitap yayın editörü Ahmet Dağdelen ile “Yayınevi Penceresi”nden; renk sihirbazı Ayla Delibaş Yetkin ile de renklerin içinden söyleşiyoruz... Kitapçı raflarından rengarenk kitaplar el sallıyor... ‘Dünya Çocuklarını Merhaba’da Sevim Ak’ın ‘Uçurtmam Bulut Şimdi’ adlı kitabı var... Haftaya yeni konuklarla buluşmak dileğiyle... (iletişim:[email protected]) Y ocuğa önerilecek kitabın seçiminin doğru yapılabilmesi için bazı ölçütler belirlemekte yarar var. Yetişkin yazınını konuşuyor olsaydık, o zaman “ölçüt”lere büyük oranda karşı durabilirdim; ancak söz konusu çocuk okur olunca, dedektif romanı türünde şiddeti olumlayan kimi çeviri çocuk kitaplarıyla karşılaşınca, bu yazıyı kaleme almayı gerekli gördüm. Polisiye sözcüğü bu türü özetlemek için tek başına yetmiyor. Ama genel anlamda “polisiye” sözcüğü yerleştiği için bu kullanılıyor. Polisiye denildiğinde ortada bir suç ve suçu işleyen kişi, bu suçu engellemek/ortaya çıkarmak ve suçluyu adalete teslim etmekle görevli insan(lar) vardır. “Polis” sözcüğü kullanılmasına karşın bu faaliyette bulunan kişi bir polis olmayabilir. Polisiye tarihinin ilk atmış yılında ortada bir polis bile yoktu. Özel profesyonel ya da amatör dedektifler vardı. Dedektif romanı, toplumsal değişmeyle birlikte değişen bir roman türüdür. Suçun türü, takibi ve suçla mücadele yöntemleri değiştikçe farklı alt türlerle anılabilir. Dedektif romanının açık ve kesin bir tanımını önermek oldukça zordur. Suçun tarihi, dedektif romanın da tarihidir. 1930’ların sonunda özel dedektifler yerlerini polis memuruna bırakmaya başladığında dedektif romanları yerini yeni bir polisiye roman türüne, polis işlemlerine ağırlık veren bir türüne bıraktı. Suçun takibi ve suçla mücadele yöntemleri değiştikçe kitaptaki “dedektif” rolü yerini örgütlü çalışan polise bıraktı. Suçun niteliği değiştikçe dedektif romanı da değişti. Bu, edebi türe de yansıdığı üzere toplumsal bir değişimin sonucuydu. Böylece polis memurları dedektif romanlarının kahramanı haline geldi. Dedektif romanlarının çok eski döneme giden tarihinden de söz edebiliriz, ama yazılış olarak yüz elli yıllık bir geçmişi vardır. On dokuzuncu yüzyılın başlarındaki nüfus artışı, buna bağlı olarak büyük kentlerde ortaya çıkan suç patlaması, çeşitli cinayetlerin basına konu olmaya başlamasına yol açtı. Bu haberlerin büyük ilgi toplamasıyla başlayan süreç, polisiye türüne karşı bir ilgi yarattı. Bu gelişmenin hemen ertesinde, E.Allan Poe, E.Gaboriau, A. Conan Doyle, T.De Quincey, M. Leblanc gibi polisiye roman yazarlarıyla karşılaşmaya başladık. Bugün, polisiye pek çok alt türe sahiptir. Diğer türlerde yazılan romanları da kurgu yapısıyla etkiler ve böylece romanlara polisiyenin okumayı kolaylaştıran sürükleyici öğeleri eklenir. Dedektif romanlarının tarihçesine bakmadan çocuk için yazılmış dedektif/polisiye metinleriyle ilgili ölçütlerden söz etmemiz yanlış olurdu. Çünkü görülüyor ki, “yetişkin” için yazılmış polisiye romanlarda çözümsüzlük, kin birikimi, sevgisizlik, öç, başkaldırı, kıyım, zaman zaman derinlere itilmiş sınıfsallık, psikolojik rahatsızlıklar, birçoğunda cinsellik söz konusudur. Ancak bu tarifler “çocuk için polisiye”yi açıklamaya yetmez. Çocuklara polisiye yazarken “cinayet”, “ölüm” ve “kan” sözcüklerini kullanmadan, vahşet görüntüleri oluşturmadan ve şiddeti olumlamadan okurda heyecan ve gerilim yaratabilecek bir kurgu yapmak gerekir ki, bu da kolay değildir. Zorluğu ortada olduğu için de, ülkemizde polisiye çocuk romanı çok azdır. Çocuk için yazılan bu tür romanda bazen polis, bazen hafiye, bazen de dedektif kanıtları toplar, iz sürer, olayı çözer. Çocuk romanlarında dedektif, sözgelimi, bir saç teli, bir ayak izi, bir koku, bir sözcük’ün peşine düşürülür; okur da onunla birlikte romanın sonuna kadar nefes nefese gerilim içinde koşar… Roman boyunca şiddet duyguları körüklenmeden, çocuk okurun zihninde vahşet görüntüleri yaratılmadan kurgu tamamlanmalıdır. Çocuk polisiye romanlarında, yetişkin polisiyelerde olduğu gibi, “cinayet, sanki briç partisindeymiş gibi” (A. Ümit) sunulamaz. Cinayeti, vahşeti, işkenceyi, sadizmi gerçekçilik adına doğallaştırma, ona sunulan olanakları deneyimleyerek henüz kişiliğini oluşturmakta ve yaşamı anlamaya çalışmakta olan çocuk okur için çok tehlikelidir. Çocuk için dedektif ya da polisiye yazarken zorunlu olan şey, suç ve suçluyu verirken, çocuk okurun ruhunda derin, kalıcı yaralar oluşturmamak ve travmaya yol açabilecek betimlemelerden kaçmaktır. “Kara polisiye” adı verilen tür çocuk okur için önerilmez. Romanda “kim, nasıl, niçin?” sorularının kurgu boyunca öncelik kazanmasıyla, çocuk heyecanlı bir okumaya girişir. Bu okuma asla travmatik olmamalıdır. Çocuk okurların bu tür romanları sevmesinin nedeni barındırdıkları gizem ve merak öğesidir. Olayı çözen (bazen bir çocuk grubu kendine ‘de dektif’ diyebilir, bazen gerçek bir dedektif, bazen polis, kimi zaman bir gazeteci... ya da hepsi birden...) kişi dış görünüşlere aldanmayan, gözlem gücü yüksek olan ve çocuk okura gerekli bağlantıları bulup gösteren kişidir. Suçun türünün çocukta farklı çağrışımlara yol açacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle çocuk polisiyesinde suç türlerinin akıl karıştırıcı, özendirici olmaması gerekir. Son zamanlarda bir diğer polisiye alt türü olarak adlandırılan “aksiyon”, vurdukırdının, şiddetin, bedensel kovalamacanın hakim olduğu, suçlu ve kanun adamının birçok kez birbirine bedensel olarak zarar verdiği türlerdir, ki çocuk edebiyatında bu alt türe yer yoktur. Çocuk okurun ipuçlarını dedektif(ler) ile birlikte toplamasına olanak sağlayacak ve akıl yürütebileceği bir anlatım sunulmalıdır. Olayların çözümü asla fal, kehanet, ruh çağırma, büyücülük gibi yöntemlere dayandırılarak verilmemelidir. Betimlemeler çocuk okurun yaş grubuna uygun olarak verilmelidir. Çocuklar için önerilecek dedektif romanları şiddetin çözüm olarak sunulmadığı, önyargılardan, cinsiyet ayrımcılığından uzak, insani değerlerin olumlandığı, farklılıkların olduğu gibi kabul edildiği metinler olmalıdır. Daha önce Sihirli Değnek’in “gizli ayrıntıları keşfetmenin keyfini fark edebilen ve uğruna peşine düştüklerini bıkmaksızın izleyebilenler için” önerdiği bu tür kitaplara bakarsak, çocuk için yazanların bu alanda daha da çok ürün vermesinin gerekliliği ortaya çıkar. Yakın gelecekte hangi alt tür görevi devralır ya da nasıl bir alt tür türer bilemiyorum ama nasıl ki yetişkin yazınında Pınar Kür, Ahmet Ümit, Akif Pirinççi, Esmahan Akyol gibi alanda yetkin yapıtlar vermiş yazarlarımız varsa, Türk çocuk yazınında da bu konuda, zekâ ürünü, iyi örneklerin çoğalmasını beklemek çocuk okurun hakkıdır. ? www.maviselyener.com Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. SAYFA 30 CUMHURİYET KİTAP SAYI 957
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle