20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ nızı kolaylaştırdı mı? Sağlamıştır herhalde. Çünkü tanıdığımız bir toplum. Dinsel konular üzerinde pek fazla durmadım ama sorunuz yerinde; elbette kolaylaştırmıştır. Kitaptaki ilk öyküye getireyim sözü. Kıvrak mı kıvrak bir köşe yazarının hikâyesini anlatırsınız; tabii belirtelim gene; mekân Hayristan Cumhuriyeti’dir!.. Yazılarından çok, takım değiştirmekte insanlar bayağı kıvrak olabiliyor. Örneklerini çok görüyoruz şu son zamanlarda. Ama her seferinde de beni şaşırtır bu! KİŞİLİKSİZLİK... Neden? Az önce de dediğiniz gibi durmadan dönüyor dünya!.. Kişilik yokluğunun bir belirtisi bu bir yerde. Kişiliğin oluşması kolay değil! Zaman içinde, siz Erdem Öztop olarak, ben de Tahsin Yücel olarak buraya geldiysek bu bir anda olmuş değil. Ama birtakım insanlara bakıyorsunuz, buradayken birden tam da öbür uç noktaya geçmiş! Ne oldu da, nasıl bir bunalım geçirdi ya da geçirdi mi, geçirmeden mi gitti, öyle olduysa o, daha önce olduğu yerde de değildi… Şimdi gittiği yerde değil! Örneğin, politikaya girmiş olacağız bir ölçüde, İlhan Selçuk’un içeri alınması konusunda; ona karşı yazı yazanların içinde tanıdığım birçokları var. Daha önceleri Cumhuriyet’te yazmış birisi, daha sonra bir başka gazeteden İlhan Selçuk’a olunmayacak tutumlar gösteriyor. Bu, kişilik değişiminden çok, kişiliksizliği gösteriyor. İşin kötüsü de, bu insanların sayısı! Gün geçtikçe artıyor. Öykülerinizde ilginç olan şeyse kahramanlarınızın adları; çoğu Arap adlarına benziyor; Harun Elmansur, Hamuza Elşerif, Haydar Elzuhuri… “El” ön ismi belki de ayrı yazılır, tam bilmiyorum ama isimleri farklı olsun iste dim ve Müslüman oldukları için, genelde bizde de olabilecek isimler bunlar. El’le biraz yabancılaştırdım onları. Az önce İlhan Selçuk’u andık; tesadüf, öykülerinizin birinde, Haydar Elzuhuri döneminin tüm sahtekârlıklarını belgeleyen, fotoğrafçı Eltigri’yi de bir gün, ansızın sebepsiz yere tutuklayıp götürürler, kaybolur… Gerçi sizin öykünüz yaşadığımız olaylardan çok önce yazıldı!.. Herkes geçmişi silerken, fotoğraf bir yerde hem soyut hem de somut ama öncelikle soyut. Bu, bunun fotoğrafı diyorsunuz. Tabii sunuş biçimi, onları bir araya getirmesi, geçmişle şimdiki zamana karşılaştırmalı sunması… Bir gerçekle “şap” diye karşı karşıya getiriyor. Hayristan Cumhuriyeti’ndeki ülke yöneticileri de geçmişi, ülkeyi getirdikleri hali görmek istemiyorlar; sıkıştıklarında ise, çareyi zor kullanmakta buluyorlar… Haklısınız. Geçmiş çok çabuk unutuluyor. Bir diğer öykünüzde de paranın satın alamayacağı hiçbir şey yoktur sözüne vurgu yapılır!.. Yok mudur gerçekten? Kahramanların düşüncesi bu. Bazıları parayla her şeyin satın alınabileceğini söylerler. İnsanlar da içinde olmak üzere, yüzde yüz bunun gerçek olduğunu sanmıyorum. Parayla her şey satın alınamaz. Hele de insanlar söz konusu olduğunda. Sonra, her şeyi alacaksınız da ne olacak; başınıza bela oluverir! Peki neden İngiliz sömürüsünde Hayristan Cumhuriyeti? O bölgeler daha çok Fransız sömürgeleri olsa da kısmen İngilizler de vardı. Tabii Fransızlar da kapitalist ama İngilizler neredeyse kapitalizmi simgeliyorlar tam anlamıyla. Diyelim ki İngiliz ulusu, uzun bir süre bu özelliklerini sürdürmüş. Yani dünya çapında sömürgeci olarak bir numarada İngilizler var. Öykülere İngilizleri koyduğunuzda ‘cuk’ oturuyor diye bir izlenime kapıldım. Gene neden’li bir soru olacak; neden askeri yönetimin elinde Hayristan? Çünkü bu tür ülkelerde çok gördüğümüz bir yapı bu. Olmaya da bilirdi. Hatta Hayristan’ın bu konuda olumlu bir yanı da var ki, o da başta kralın olmayışı! Diktatörler de geçici oluyor ister istemez. Bu da kötünün iyisi olarak düşünülebilir. “Büyük İkili” isimli öykünüzde ülkenin bir numaralı orospusu Kadriye ile batak işadamı Halil Elcemal’in hikâyesi anlatılır. Ve tema olarak namuspara ikilemi arasında kalış ele alınır… Her ikisinde de yanlış namus kavramı söz konusudur ve namustan uzaklaşma, para kazanmanın temel değer haline getirilişi yüceltilir. O bakımdan gerçekçi diyoruz ve Kadriye’ye, “Niye orospuluk yapıyorsun” diye sordukları zaman kadın göğsünü gere gere, “İnsanlar bana bunun için para veriyor” diye yanıtlıyor. Yani, yaptığın bir şeyden ötürü para alıyorsan, iyi bir durumdur bu; sevgilisi Elcemal’in tutumu ve durumu da hep aynı; o iş konularını daha iyi biliyor ve Kadriye’ye işini büyütmesi konusunda sürekli akıl veriyor. Sonunda da ikisinin yaptığı iş arasında değer aktörel değer olarak hemen hemen hiçbir fark olmadığını ya da adamın böyle bir farkı yok saydığını görüyoruz. Peki Hayristan’a tüm bu anlatageldiklerimizden ötürü muhafazakâr bir ülke diyebilir miyiz; dersek de Kadriye bunun içinde ayrıksı bir uç mudur? Pek de muhafazakârlık üzerine bir öykü yok kitapta. Dinsel değerlerini korumak isteyen, gelenekleri sürdürmek isteyen o tür kişilere pek yer vermedim. Belki bunda gerçekçi olarak bir toplumu her yönüyle göstermek gibi bir amacım olmadığı içindir. Belli öyküler yazdım, aynı yerlerde geçen; o türlü bir öykü de olabiHer zam Her zaman man y yeniliğin eniliğin simgesi olan İİzmir, zmir r, yine bir y eniliğe iimza mza a ttı: G URU a dlı y epyeni b ir d ergi, Şu ubat yeniliğe attı: GURU adlı yepyeni bir dergi, Şubat ayından a yından n itibaren itibaren okurları okurları ile buluşma buluşmaya ya başladı. GURU, G URU, g gerçek erçek a anlamda nlamda a aylık ylık b bir ir s statü tatü d dergisi. ergisi. P Piyasada iyasada s atışı y ok. İ sme ö zel, a drese t eslim s istemi iile le d ağıtımı satışı yok. İsme özel, adrese teslim sistemi dağıtımı yapılıyor. y apılıyor. B Bu uf farklılığını arklılığını d da, a, a arka rka ka kapakta pakta y yer er a alan lan “K Kişiye Ö zel – S tatü D ergisi” damgası ile vur guluy yor. “Kişiye Özel Statü Dergisi” vurguluyor. P iyasad da sa tılan der gilerden, sö özel v e görsel tasa rım Piyasada satılan dergilerden, sözel ve tasarım mantığı m man tığ ğı açısından d f farklı kl bir bi y yaklaşıma aklaşıma kl sahip sahip. hi . D Dergiyi ergiyi gi i ncelediğinizde, s eçilen G URU iisminin sminin t am a nlamıyla incelediğinizde, seçilen GURU tam anlamıyla derginin d erginin k kimliğini imliğini y yansıttığını ansıttığını g görüyorsunuz. örüyorsunuz. G GURU; URU; ç ok g örmüş g eçirmiş, b elli d eğerleri g erçek a nlamda çok görmüş geçirmiş, belli değerleri gerçek anlamda özümsemiş, ö z emiş, r zümse rafine afine z zevklere evklere sahip sahip, , ger gerçek çek bir bilge bilge. e. Y Yaaş am u stası. S öyleyecek ç ok s özü, a nlatacak ç ok h ikayesi şam ustası. Söyleyecek çok sözü, anlatacak çok hikayesi var. v ar. Seçkin Seçkin v ve e iilk lk b bakışta akışta f fark ark e edilen dilen s sıradışı ıradışı b bir ir k kimliğe imliğe v e gör ü ünüme sahip .H em k adınsı, hem erk eksi. T ü üm ve görünüme sahip. Hem kadınsı, erkeksi. Tüm zamanları z amanları v ve em mekânları ekânları buluşturan, buluşturan, adeta adeta zamansız zamansız ve ve m ekânsız bir bir platform. platform. Dolayısı Dolayısı iile le “ çok k ültürlü”. A sla mekânsız “çok kültürlü”. Asla asık a sık y yüzlü üzlü d değil. eğil. A Aksine, ksine, y yaşam aşam e enerjisi nerjisi iile le d dolu. olu. Hedef H edef k kitlesi itlesi g göz öz ö önüne nüne a alındığında, lındığında, s söylenecek öylenecek t e bir sö ek s öz v ar: Y üksek! İ şv e sana t dün yasının dor ruk tek söz var: Yüksek! İş ve sanat dünyasının doruk noktasındaki n oktasındaki iisimlerin simlerin y yanı anı s sıra, ıra, ç çeşitli eşitli ç çevrelerde evrelerde ö ön n p lana ç ıkmış “ kanaat lideri” lideri” k onumuna g elmiş iisimler simler plana çıkmış “kanaat konumuna gelmiş de d e GUR GURU’nun U’nun ok okuyucuları... uyucuları... GURU’nun en GURU’nun en önemli önemli özelliği özelliği ise ise farklı farklı görüşlere, görüşlere, f farklı arklı duruşlara d uruşlara s sahip ahip iimzaları mzaları b bir ir a araya raya g getiriyor etiriyor o olması. lması. B Bu u konumu k onumu ile ile adeta adeta bir bir köprü köprü g görevi örevi ü üstlenmiş stlenmiş d durumda. urumda. İzmir’ zmir’de faaliyet faaliyet gösteren gösteren Patko Patko Reklam Reklam Ajansı Ajansı tarafından t arafından konsepti konsepti oluşturulan oluşturulan v ve ey yayına ayına h hazırlanan azırlanan GURU’nun G URU’nun G Genel enel Y Yayın ayın Y Yönetmeni, önetmeni, a aynı ynı z zamanda amanda P Patko atko R mA Reklam Ajansı’nın jjansı’nın da başk başkanı anı olan F Fahrünnisa ahrünnisa B Başarır. a . aşarır Künyede, K ünyede, g genel enel y yayın ayın d danışmanı anışmanı F Faruk aruk Z Zeki eki B Birinç, irinç, yazı y azı iişleri şleri k koordinatörü oordinatörü M Meltem eltem U U. .R Ruscuklu, uscuklu, g görsel örsel yönetmen y önetmen C Cüneyt üneyt A Arıkan, rıkan, reklam reklam k koordinatörü oordinatörü B Bahar ahar Duymaç’ın D uymaç’ın iisimleri simleri y yer er a alıyor. lıyor. GURU, ger GURU, g gerçekten çekten de farklı bir y yaklaşıma aklaşıma sahip sahip.. B Bu u durudurumu, m u, d derginin erginin ka kapağını pağını gördüğünüz gördüğünüz a anda nda a anlıyorsunuz. nlıyorsunuz. lirdi ama öyle bir bütünlük aramadım. BİR GELECEK PROFİLİ Mİ? Örneğin, Gökdelen romanınızda müthiş bir gelecek profili çizilir, kendimizi görürüz. Bu öykülerinizin sonuncusunda da böyle bir durumdan söz edebilir miyiz; kahraman uzun bir aradan sonra Hayristan’a dönüş yapar, ama gelişinin daha ilk anlarında karşısına çıkan kara çarşaflı kadınlardan ötürü büyük bir hayal kırıklığı yaşar ve geldiği gibi geri döner. Bir gelecek profili olarak mı algılamalıyız bunu da? Tam da burada adına dinsel denilen baskıdan söz açabiliriz belki de. Aslında kimse dindar değil, ama kendi konumlarını korumak ve öyle görünmek için toplum üzerinde bir baskı yaratılır. Kadın örtünmelidir gibi bizim toplumumuzda da görülen birtakım özellik bu. Başka her şey yapılıyor, ama bir yandan da dindarlık ve onun göstergesi olarak sadece başı örtmek ve burada andığınız gibi daha da fazlası var, çarşafa girmek, hatta ondan da öte çarşafa sokmak söz konusu hale getiriliyor. Hani bugün de günümüzde birçok entelektüel gibi görünen hanımlar, ‘Başımı örtüyorum, özgürlüğümü kullanıyorum’ diyor. Aslında onların başlarını örttürtüyorlar! Kendi iradeleriyle yaptıklarını sanıyorlar ama o bir öteden beri gelmiş ki bu, onlar da kendi özgür düşünceleriymiş gibi sanıyorlar. Hal böyle olunca da karamsar öyküler diyebilir miyiz? Öykülere baktığınız zaman, karamsar öyküler bunlar, karanlık bir dünya çiziyor, gittikçe karanlığa doğru giden, gömülen bir ülkeyi çiziyor diyebiliriz. Ama aynı zamanda da okuru güldürüyor! ? *[email protected] Golyan Devrimi/ Tahsin Yücel/ Can Yayınları/ 272 s. Adı A dı üstü üstünde... nde... GU GURU! URU! 'ÜíÜQGDNLOHU 53 *ÖQOÖN VL\DVLÁH  NLíPHOHU 55 <DODQ Kapakta Kapakta logonun dışında y yazı azı y yok. ok. Y Yalnızca alnızca suda yüz yüzen en bir b alık v ar. A ncak b alığın s uyun ü stünde ka lan k ısma bir balık var. Ancak balığın suyun üstünde kalan kısma köpek köpek b balığının alığının s sırt ırt y yüzgeçi, üzgeçi, a altta ltta ka kalan lan b bölümü ölümü iise se b bir ir süs balığı... Derginin ka pağını çevirdiğinizde çevirdiğinizde de de ş aşırmaya d evam Derginin kapağını şaşırmaya devam ediyorsunuz. ediyorsunuz. S Sizi izi k karşılayan arşılayan ilk k sayfanın sayfanın başlığı “Dışındakiler”! A dından da anl aşılacağı gibi, bu “Dışındakiler”! Adından anlaşılacağı sayfada sayfada dergide dergide “yer “yer a almayanlar” lmayanlar” v vurgulanmış. urgulanmış. Neler Neler ek t e ek sa yalım: G ünlük siyasi siy yasi çekişmeler, çekişmeler r, y alan, mi? T Tek tek sayalım: Günlük yalan, tekdüzelik, tekdüzelik, c cahillik, ahillik, u ukalalık, k lalık, genel ka genel g geçer eçer b beğeniler, eğeniler, sıradanlık, a cemilik, a yrımcılık, ka vga, g ürültü... H er sıradanlık, acemilik, ayrımcılık, kavga, gürültü... Her kavramı kavramı betimlemek için de birer birer tasarım öğesi oluştu oluşturulmuş. Ö rneğin, c ahillik simsiy yah bir dair e ile v erilmiş. rulmuş. Örneğin, cahillik simsiyah daire verilmiş. GURU’nun sayfaları sayfaları arasında arasında g ezintimiz sürdükçe sürdükçe GURU’nun gezintimiz tanıdık tanıdık imzalara imzalara rastlıyoruz. rastlıyoruz. A Akılperest kılperest b başlığı aşlığı a altında ltında Ahmet İ nam, İİncir ncir Y aprağı’nda C an D ündar, İİnce nce Ahmet İnam, Yaprağı’nda Can Dündar, Ayar’ Ayar’da a akademisyen kademisyen kimliği kimliği iile le A Abdüllatif bdüllatif Ş Şener, ener, Ayraç’ta Tınaz Tınaz Titiz, Titiz, Parayorum’ Parayorum’da Y aşar E rdinç, S po’g’da Ayraç’ta Yaşar Erdinç, Spo’g’ Attila Attila G Gökçe ökçe ilk ilk d dikkati ikkati çeken çeken adlar... adlar... Posta Posta G Gurusu urusu sayfasında ise, ise, her her s ayıda ünlü ünlü b ir ismin ismin GURU GURU okurları okurları sayfasında sayıda bir için için ka kaleme leme alacağı alacağı mektup mektup yayınlanacak. yayınlanacak. İlk İlk sayıda, sayıda, Mustafa K emal A tatürk’ün 1 A ğustos 1 920’de a nnesi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ağustos 1920’ annesi Zübeyde Zübeyde H Hanım’a anım’a y yazdığı azdığı m mektup ektup y yer er a alıyor. lıyor. D Derginin erginin en eğlenceli eğlenceli bölümü bölümü ise, ise, kuşkusuz kuşkusuz finans finans gurusu gurusu en Finguru Finguru B Bey’in ey’in mac maceralarının eralarının anlatıldığı anla a tıldığı sayfalar... sayfalar... Çizgi Çizgi roman roman ka kahramanı hramanı Finguru Finguru B Bey’i ey’i C Cüneyt üneyt A Arıkan rıkan ç çiziyor. iziyor. “Az, “Az, ç çoktur” oktur” iilkesinin lkesinin b birebir irebir y yansımasının ansımasının g görüldüğü, örüldüğü, tam tam b bir ir k koleksiyon oleksiyon d dergisi ergisi o olarak larak t tasarlanan asarlanan G GURU’ URU’da editör editör y yazısı azısı d da aa alışılagelmiş lışılagelmiş y yerinde erinde d değil. eğil. P PS, S, y yani ani Post Post Scriptum Scriptum adı ile derginin derginin son s sayfasında! sayfasında! FahrünFahrünnisa B Başarır, aşarır r, PS PS’’d de e, , “S “Söz, öz, sö söylendikçe ylen ndikçe ç çoğalır. oğalır. Ç Çoğaldıkca oğaldıkca yayılır, yayılır, y yeni eni s sözlerle özlerle b birleşir. irleşir. S Sınırları ınırları a aşar; şar; k kimi imi z zaman aman acı acı ç çeken eken b bir ir u ulusun lusun ç çığlığı ığlığı o olur, lur, k kimi imi z zaman aman ö özgürlük zgürlük şarkısı. şarkısı. S Söz öz b bu... u... H Her er y yöne öne g gider. ider. E Engel ngel t tanımaz. anımaz. A An n gelir, gelir, “ “duruş”u duruş”u b belirler. elirler. H Herkes erkes s sözü özü ka kadar dar d durduğu urduğu yerde yerde d durur” urur” d diyor. iyor. GURU’nun GURU’nun s söyleyecek öyleyecek ç çok ok s sözü özü v var. ar. A Adına dına s sadık adık ka kalarak, larak, sözlerini sözlerini farklı, farklı, seçkin seçkin v ve es sıradışı ıradışı b bir ir b bakış akış a açısı çısı iile le söyleyerek söyleyerek ha hayata yata ışık tutac tutacak! ak! 58 7HNGÖ]HOLN 62 &DKLOOLN 63 8NDODOÜN 65 *HQHOJH  ÁHUEHğH  QLOHU  68 6ÜUDGDQOÜN 72 $FHPLOLN 77 $\UÜPFÜOÜN 80 .DYJD 82 *ÖUÖOWÖ 1 GURU; GUR U; çok çok o görm görmüş üş geç geçirmiş, çirmiş ir iş, belli i b lli değerleri d ğ l i ger gerçek rç rçek çe ek k anlamda a l d özümsemiş, ö z zümsemiş ş, r rafine afine z a zevklere evk kler re sahip, sahip p, ger gerçek rçe ek bir bilge bilge. e. Y Yaşam aş a am ust ustası. tası. a Söyleyecek S öyley y yec ecek e çok çok o s sözü, öz zü ü, an anlatacak nlata ac cak a ç çok ok o hik hikayesi kay ayesi e v var. ar ar. S Seçkin e eçkin v ve e ilk bakışta bakışt ta f fark ark a edilen sıradışı sır ra adışı bir kimliğe ve ve görünüme görünüm me sahip. sahip. Hem He em kadınsı, k adınsı, hem erkeksi. a erk ke eksi. Tüm Tüm Tü ü zamanları zamanları a v ve e mekânları mek kânlar â rı buluşturan, buluştur ra an, adeta adet ta z zamansız amansız a v ve e mek mekânsız kânsız â bir platform. platf form. o SAYFA 6 İletişim: F Fahrünnisa a ahrünniisa B Başarır aş şar rır ı GSM:0533 594 23 56 e email: ma ail: inf [email protected] fo@P o atko..com.tr CUMHURİYET KİTAP SAYI 947 Bu B u bir haber haber ilandır. ilandır r.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle