25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ kanıtlanabilen önermeler oldukları, dolayısıyla matematikte kesinlik ve tutarlılığın tam olarak egemen olduğu kabul edilmişti. Gödel’in kanıtlaması, bu kabullerin ve beklentilerin doğru olmadığını yine matematikten yola çıkarak kanıtlar. Whitehead ve Russell’ın matematiğin mantıksal temelleri konusundaki çalışması olan Principia Mathematica’yı ele alarak, temellerin hep eksik kalacağını gösterir. lojilerinin yanı sıra farklı coğrafyalardan mitolojik öyküler de inceleniyor. Antik Çağda Seyahat/ Lionel Casson/ Çeviren: Nalan Özsoy/ MB Yayınevi/ 320 s. Antik çağ uzmanı yazar ve akademisyen Lionel Casson’ın sosyal tarih alanındaki bu çalışması, Eski Krallık dönemine ait Mısır yazıtlarında kayıtlı olanlardan başlayarak M.S. Altıncı Yüzyıla kadar yapılan çeşitli yolculukları anlatıyor. Yazar, antik çağda devlet görevlileri ve iş adamlarının yanı sıra, turizm, sağlık ve eğlence amaçlarıyla seyahate çıkan insanların nerelere, hangi araçlarla ve nasıl yolculuk ettiklerini anekdotlarla zenginleştirerek aktarıyor. Turizm amaçlı gezilere vurgu yaparak, antık dönemin müzeleri, rehberleri, gezi kitapları, hanları ve festivalleri hakkında bilgi veriyor. Barba’nın Mezeleri/ Fıstık Ahmet (Tanrıverdi)/ Alfa Yayınları/ 134 s. Ataol Behramoğlu’nun, “Fıstık Ahmet, bir yaşam ve dil ustası olduğu kadar ‘İstanbul mezeleri, çilingir sofrası ve rakı adabı’ ustasıdır da. Bu sözcükleri alt alta koyup topladığımda çıkacak olan sonuç, yaşama kültürü dediğimiz şeydir. Görgüsüzleşen toplumumuzda bu kültür yaşamalı ve yaşatılmalı. Hiç abartısız söylediğime inanın. ‘Barba’nın Mezeleri’ benim başucu kitaplarımdan biri olacak” dediği “Barba’nın Mezeleri”nde Fıstık Ahmet, Türkçe’ye Farsça’dan geçen ve ‘tadımlık’ anlamına gelen ‘meze’lerin yapılışını, yıllardır edindiği tecrübeyle anlatıyor. Lolipop Pabuçlar/ Joanne Harris/ Çeviren: Pınar Öcal/ Altın Kitaplar/ 512 s. Vianne, kızları Rosette ve Annie ile birlikte, geçmişinden kurtulmak için Paris’e gelip, Montmartre’nin parke taşlı sokaklarında bir eve yerleşir. Kendilerini mutlu hissetmeseler de göze batmadan sessiz bir yaşam sürdürmeye başladıkları sırada, kötü geçmişini ve sürdürdüğü sahte yaşamları, herkesten ustalıkla saklayan lolipop pabuçlu Zozie de l’Alba ailenin huzurlu hayatına bir fırtına gibi girer. Ailenin kadına olan dostça yaklaşımı, aslında göründüğü gibi biri olmayan acımasız Zozie de l’Alba’nın planlarını değiştirmez. Vianne, yaşamlarına giren bu kötü kadının planlarını anladığında artık bir seçim yapması gerektiğinin farkına varır. Ya daha önce de defalarca yaptığı gibi her şeyi yüzüstü bırakıp kaçacak ya da kalıp, azılı düşmanıyla, her şeyden önce de kendisiyle yüzleşecektir... Benazir Benazir Bhutto’nun Bitmeyen Hikâyesi/ Nur Batur/ Doğan Kitap/ 170 s. “Benazir, son buluşmamızda da her zaman ki gibi çok cesurdu. Pakistan’ın kaderi olan askeri yönetimlere meydan okuyordu. Giderek tırmanan İslam fundamentalizmine meydan okuduğu gibi! ‘Din özgürlüğü’ adına kadınların örtünmeye zorlandığı bir dünyada Benazir korkusuzca konuşuyordu. ‘İslamı biliyorum. Herkesle tartışmaya da hazırım’ diyordu ve ekliyordu: ‘Hiçbir yerde kadınların kapanmasını emretmiyor. Hazreti Peygamber, en iyi peçenin gözlerdeki peçe olduğunu söyler.’ İşte böyle meydan okuyordu Benazir. Doğrusu biraz tedirgin olmuştum. O gün ‘Öldürülmekten korkmuyor musun?’ diye sor dum. ‘Zamanı gelir doğarız. Zamanı gelir ölürüz’ demişti. Bu kez ölümü kabullenmişti sanki.” Nur Batur, Benazir Bhutto’yla on sekiz yıl önce tanıştı. Son buluşmaları ise Bhutto’nun Pakistan’a dönmeye hazırlandığı sırada, Dubai’de gerçekleşti ama ikisi de bunun son görüşmeleri olduğunu bilmiyorlardı... Neşter/ Paul Carson/ Çeviren: Erdem Atik/ Altın Bilek Yayınları/ 490 s. Dublin Merkezi Doğum Hastanesi’nde genç bir laboratuvar asistanı, çalışma odasında vahşice öldürülmüş olarak bulunur. Olayın tek kanıtı, kadının boğazına saplanmış olarak bulunan kanlar içindeki neşterdir. Hastanede yürütülen soruşturma, hasta personelinin kendi konumlarını korumak için sessizliğe bürünmesiyle çıkmaza sürüklenir. Katilin hastane personelinden biri olduğunu anlayan dedektif Hamilton, iz sürmeye başlar ancak bir anda o da kurbanlar listesine eklenir. Aynı hafta içinde, aynı hastanede doğan, çok zengin bir iş adamına ait bebek, fidye için kaçırılır. Bu iki olayın yaşandığı hastanede, siyasal çıkarlar da birbirine girer, tartışmalar başlar, kavgalar çıkar ama katil durmaz... Uyuyan Ölüm/ Agatha Christie/ Çev.: Gönül Suveren/ Altın Kitaplar/ 240 s. Gwenda, yeni evine taşındıktan kısa bir süre sonra, garip olaylar meydana gelmeye başlar. Evi modern bir hale sokmak için verdiği uğraşlara rağmen, evin ürkütücü geçmişiyle ilgili pek çok şey öğrenir, merdivenlerden üst kata her çıkışında anlamsız bir korku, tüm benliğini sarmaya başlar. Korkuya kapılan Gwenda, hayatını kuşatan hayaletlerden kurtulmak için Miss Marple’dan yardım ister. İki kadın, yıllar önce işlenmiş bir cinayeti çözmek için bir araya gelirler... Şok Dalgası/ Osman Aysu/ İnkılâp Kitabevi/ 336 s. Serdar, tirajı yüksek bir gazetenin tanınan ve sevilen bir yazarıdır. Bir akşam, gazetedeki işini bitirdikten sonra evine dönerken, akşam yemeği için bir şeyler atıştırmak üzere, evinin yakınındaki hamburgerciye girer. Kendisini orada bir sürpriz bekler: İlerdeki masada, tek başına oturan çekici ve güzel bir kadınla karşılaşır. Kadının da kendisiyle ilgilendiğini hisseder. Başına geleceklerden habersiz, bu fırsatı değerlendirmeye kalkışır. Birlikte çıkmayı teklif eder. Bu teklifi geri çevirmeyen kadın da onu, bir kadeh içki içmek için evine davet eder. Tuzağa düşen gazeteci, kolay kurtulamayacağı bir batağın içine çekilir ve yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden birinin esiri olur... Atalarımız/ Italo Calvino/ Çev.: Rekin Teksoy, Filiz Özdem, Neyyire Gül Işık/ Yapı Kredi Yayınları/ 436 s. Italo Calvino’nun 50’li ve 60’lı yıllarda yazdığı, “İkiye Bölünen Vikont”, “Ağaca Tüneyen Baron” ve “Varolmayan Şövalye” adlı romanlarını hayattayken “Atalarımız” başlığı altında toplamasının nedeni, yazarın kendi deyişiyle ‘çağdaş insanın atalarının soyağacını çıkarmak’. Ağaca Tüneyen Baron’un ilk kez özgün dilinden yapılan çevirisinin yer aldığı “Atalarımız”da, Medardo’nun, Cosimo’nun ve Agilulfo’nun kişiliğinde, savaşlardan, yıkımlardan, değişen değerlerin çağından geçen insanların kişiliğinde, insanlık tarihinin kaybetme ve kazanma hikâyeleri anlatılıyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 947 Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç 2. Cilt 19611976/ Hazırlayan: Can Dündar/ Yapı Kredi Yayınları/ 248 s. “Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç” kitabının birinci cildi, 2006 yılında yayımlandı. Vehbi Koç’un iş dünyasının yanı sıra Türkiye’nin siyasi ve iktisadi tarihine de değiniyordu. Kitabın ikinci cildi ise, Vehbi Koç’un yayımlanması amacıyla tuttuğu notların 1960 sonrasını içeriyor. Devlet büyüklerine yazdığı yazılar, özel mektuplaşmalar, her görüşmeden önce hazırlık için, her görüşmeden sonra da tarihe kayıt için tuttuğu notlar, ilk kez okur karşısına çıkıyor. 18. Yüzyılda Osmanlı Toplumu/ Yücel Özkaya/ Yapı Kredi Yayınları/ 414 s. 18. yüzyıl Osmanlı toplumu için ekonomik, toplumsal ve siyasal bunalımın derinleştiği bir dönem. “18. Yüzyılda Osmanlı Toplumu”, bu sancılı ortamı inceliyor. Merkezdeki ve özellikle taşradaki devlet kurumlarındaki bozulmayı, devlethalk ilişkilerinde gittikçe derinleşen güvensizliği, bu gelişmelerin yarattığı ayânlık kurumunu, ekonomik ve toplumsal ortamın nasıl ve ne ölçüde değişime uğradığını, birinci el kaynaklardan, okurla paylaşıyor. Gökyüzünü Fethetmek/ Steve Wright/ Çeviren Özgür Yalçın/ Otonom Yayıncılık/ 300 s. “Gökyüzünü Fethetmek”, işçi sınıfının maddi yapısı ile onun sermayeden ve resmi emek örgütlenmelerinden otonom davranışı arasındaki ilişkiye yaptığı vurguyla ayırt edilen, özgün bir politik eğilim olarak İtalyan işçiciliği ‘operaismo’ üzerine yapılmış kapsamlı bir soykütük çalışması. Antonio Negri, Mario Tronti, Sergio Bologna ve diğerleri tarafından geliştirilen ‘operaismo’nun, sermayenin toplumsal gücü ile işçi sınıfının mücadelesi arasındaki dinamik bağı anlamaya olanak veren sınıf bileşimi kavramı, 1950‘lerden bugüne uzanan bu soykütüğün ana gövdesini oluşturur. “Gökyüzünü Fethetmek”, kapitalist iktidara bir saldırı olarak, yıkıcı gücün politik hareket yasalarının keşfine adanmış bir eğilim olan operaismo içinde eleştirel ve tarihsel bir anlatı. İçimizdeki Mitoloji/ Liz Greene, Juliet Sharman Burke/ Çev.: Rita Urgan/ MB Yayınevi/ 254 s. “Yaşamda karşılaştığımız sorunların daha da içinden çıkılmaz ve çözümsüz hale gelmesinin nedeni, genelde olaylara düz bir mantıkla yaklaşmamızdır. Mitolojiler, karşıtlıklar ve mantığa aykırıymış gibi görünen, ancak gerçek olan düşünceler içerdiğinden, bir konuyu enine boyuna incelememize ve olayın özüne inmemize olanak sağlayan mucizevi güce sahiptirler.” Bu kitapta, insanların karşısına çıkabilecek sorunlarla ilgili YunanRoma, İbrani, Mısır, Hint, Kızılderili, Maori, Kelt, Norveç mitoSAYFA 36
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle