Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B U L M A C A 1 F 2 M 3 M 4 İLKER MUMCUOĞLU G 5 M 6 D 7 M 8 A 9 M 10 C 11 G 12 C 13 D 14 K 15 M 16 B 17 J 18 E 19 A 20 B 21 E 22 A 23 M 24 L 25 A 26 J 27 F 28 I 29 I 30 F 31 K 32 E 33 A 34 M 35 M 36 K 37 D 38 A Feyza HEPÇİLİNGİRLER 21 Mart Çarşamba Türkçe Günlükleri rafından bugün oynanan oyunumun adı: “Yanlışlıklar”. Ne tuhaf! Bu küçük oyuncuların kendileri değil, büyük olasılıkla anne babaları bile doğmamıştı bu oyun yazıldığında. Aradan geçen bunca yıla karşın, oyunda sözü edilen yanlışlıkların hâlâ yapıldığına, oyunun bu yüzden güncelliğini hâlâ koruduğuna mı yanarsınız; edebiyatın, tiyatronun eskimezliğine mi sevinirsiniz? 39 I 40 M 41 F 42 D 43 D 44 F 45 I 46 B 47 C 48 E 49 C 50 K 51 C 52 H 53 I 54 F 55 B 56 J 57 H 58 J 59 H B 69 D 60 I 61 C 62 B 63 L 64 G 65 H 66 L 67 C 68 H 70 B 71 M 72 F 73 F 74 C 75 K Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Ahmet Günbaş’ın bir şiir kitabının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Ahmet Oktay’ın bir şiir kitabı. 38 25 19 22 33 8 B. “... Adam” (Georges Perec’in bir romanı). 16 55 20 46 70 62 C. “Mitla Geçidi”, “Çaresizler”, “Hacı” ve “7 Numaralı Mahkeme” adlı yapıtları da olan ABD’li yazar. 10 61 47 74 49 12 67 51 H. “... Uygur” (deneme yazarı). 68 52 57 59 65 I. Düzey. 60 39 53 45 29 28 J. Oğuz Atay’ın yapıtlarındaki temel izlek. 56 17 58 26 K. Nesnenin Kendisi. 31 14 50 75 36 L. Roma’nın eski adı. 24 63 66 M. “Bir Sevgi Kırılmasıydı” ve “Ağıtlara Yazıldı Zaman” adlı kitapları da olan şair. 9 7 71 2 40 23 34 15 35 3 5 ugün dünya şiir günü. Nasıl kutlanır? Şiirle elbette. Şairlerin en beğendiklerini oraya aldıklarını düşünerek kitapların arka kapak şiirlerinden örnekler: Süleyman Kaplan, Yeryüzü Olsun Yüzün’de(Ceylan Yayınları) şöyle diyor: “Karanlıkta dil susarsa ten konuşur / ten susarsa; yürek konuşur / yürek susarsa sonumuz olur”. Melahat Babalık, Ateş Biletleri’nde (Sone Yayınları) “Ara sokaklarında düşlerin / Yüreğinde nar çiçeği umutlar / Başlarken okullu kız heyecanı / Tünelin ucunda / Kayıptı sevda” derken Fesleğen Öğüdü’nde Ertuğrul Özüaydın, “Salla asılsız tarihin gizil gücü! / Salla aklın sert poyrazı! Uçur kalbimi / dağlarda bütün aşkınla öp zeytinleri // Güneşte sallanan yaz bitti / güze kalmadan dağıldı çocuklar. / Güzelim mavi ağacım / haydi dönelim” diyor. Seyhan Erözçelik, bembeyaz kapaklı, beyaz üzerine beyazla yazılmış Vâridik Yoğidik (Simurg Kitapçılık) adını taşıyan kitabının arkasına şiir koymamış. Kitaptan bir bölüm: “Yaprakları yaktık, baktık. / Zamansın. / Bir Yaprağın düşüşü Var aramızda. Nereden? Neden?”. Salih Bolat’ın, yeni kitabı Kanıt’taki (Varlık Yayınları) “Bu Vakitlerde” şiirinden bir bölüm: “bir ovayı doğurur sürüdeki atlardan biri / tohumunu geri ister toprak, direnir / batıya gitmekten vazgeçer kentin uzayan gölgesi” 25 Mart Pazar M eriç Görece, kulağına çalınan, “geldiydim, gittiydim” kullanımlarını kastederek, “di’li geçmişin hikâyesi yoktu, değil mi?” diye soruyor. Bir de kitap listelerinde “çok satan “ kitaplar yerine “çok satılan” denmesi gerekip gerekmediğini… Görülen geçmiş zamanın (di’li geçmiş zaman) hikâyesi var, rivayeti yok. “Geldiydim, gittiydim” gibi kullanımlar yanlış değil. Pek kullanılmadığı için kulağımızı rahatsız ediyor yalnızca. Hepsi bu! Olmayan, “Geldiymiş, gittiymiş” gibi kullanımlar. “Çok satan / çok satılan” konusunda ise haklı olduğunu düşünüyorum Meriç Görece’nin. İngilizce “bestseller” böyle çevrilmiş olmalı Türkçeye. Yine 25 Mart Pazar E 23 Mart Cuma “2 D. “... çek kürekleri mehtap uyanmasın” (Yahya Kemal). 6 69 43 42 13 37 E. “... Schnelder” (aktris). 48 18 21 32 F. Giysi ve çamaşır dikilen işyeri. 72 73 1 41 27 30 44 54 G. Seyelan. 11 64 4 000 yılında Dil Derneği’nin Ankara’da Milli kütüphanenin büyük salonunda düzenlediği 68. dil bayramında söz alarak ‘bir konuda gözlemimi, bir konuda da devrimsel bir önerimi aktarmak istiyorum’.” demiş Yılmaz Dağdeviren. “Değişmezlik tutuculuk, giderek gericiliktir, sizler ilericisiniz, devrimcisiniz lütfen düşünün, ‘yüz’ sözcüğünün birçok anlamı var ama karıştığını hiç görmedim.” diyerek sunduğu önerilere o gün salonda bulunanlar karşı çıkmışlar. Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel’e yazılı olarak sunduğunda yine karşı çıkmış Sevgi Özel. Bir de bana iletmeye karar verdiği öneriler şunlar: 1. Tümce ve özel ad başında büyük harf yazma kuralını kaldıralım. 2. Özel adlara takı gelince kullanılan kesme imini kaldırıp eki bitişik yazalım. 3. Nokta, virgül, iki nokta ve benzerlerinden sonraki boşlukları kaldıralım. Bunların, “Yazımı, bilgiyi, özeni kolaylaştıran, okuyanların eleştirisini ve rahatsızlığını azaltan, hepsinden önemlisi ZAMAN, kâğıt, toner vs. kazandıran öneriler” olduğunu düşünüyor Yılmaz Dağdeviren. Ne yazık ki benden de olumlu bir yanıt alamayacak. Dilin kurallarıyla oynanmasını doğru bulmadığım için, bir. Şimdiki uygulamanın dikkate alınacak kadar önemli bir kayba (zaman, kâğıt, toner vs. bakımından) yol açtığını düşünmediğimden, iki. Önerilerin kolaylaştırıcı, rahatlatıcı etkileri olacağına inanmadığım; üstüne üstlük her şeyi daha da karıştıracağına emin olduğum için, üç. rgün Özkan’ın sorusuna ise yanıt veremedim. “Anayasamızın kimi maddelerinde, ‘Türk Devleti’ tamlaması kullanılmışken kimi maddelerinde de ‘Türkiye Devleti’ denmiş. Örneğin 1. madde ile 66. maddelerde bu farklı yazılış dikkatimi çekti. Acaba bilerek mi böyle yazılmış, yoksa bir dikkatsizlik sonucu mu?” diye soruyor Özkan. Bilmiyorum. Hiçbir fikrim yok 27 Mart Salı T 24 Mart Cumartesi 893. sayının çözümü: A. İSMET AY, B. REGGAE, C. FAKE, D. AĞZI ÇİÇEKLİ ADAM, E. NUR BULUM, F. YURTTAŞ KANE, G. ICIĞI, H. LUCKY LUKE, I. DOĞABİLİMCİ, J. IRMAK, K. ZENC. Şiir: “gideceğim kimse anlamadan bir şey uzun yolculuklara çıkacağını yetecek ufukta bıraktığım çizgiler” T am yirmi sekiz yıl önce yazmıştım. Adımı bir kitabın üzerinde ilk kez görmemi sağlamıştı. 1979’da Kültür Bakanlığı’nın açtığı Çocuk Yapıtları Yarışmasında, tiyatro dalında başarı ödülü kazanmış, sonra aynı bakanlık tarafından yayımlanmıştı. Kartal 100. Yıl Ali Rıza Efendi İlköğretim Okulu öğrencileri ta ürkçeyle ilgili kitaplara değinmeyeli çok oldu. Hüseyin Movit’in, “Konuşamadığımız Türkçe ve…” adlı kitabı Avcıol Basım Yayın tarafından yayımlanmış. Movit, kitabında, “medya”da yapılan yanlışlara değinmiş. Kitabın adındaki “ve…” ile de yalnız dil yanlışlarına değinmekle yetinmediğini, bilgi yanlışlarını da bulup çıkardığını söylüyor gibi. Gerçekten, yıllarca üşenmeden ve ettiği masrafa acımadan televizyonlara, radyo ve gazetelere telefonlar etti, yaptıkları hataları söyledi; uyardı onları Movit. Kitabı bölümlere ayırsa, ara başlıklar koysa, bir de “içindekiler” eklese çok daha kullanışlı bir kitap olacakmış Movit’in kitabı. Avcıol Basım Yayın’ın bir başka kitabı, Şefik Sezer Seçkin’in yazdığı “Türkçe Vuruşarak Çekilirken”de ara bölümler de var, “içindekiler” de. Kitaba “Kültür Köleleri” alt başlığını veren Seçkin çok dil biliyor; bilgisini de paylaşmış okurlarıyla. Kitabın yarıdan fazlasını oluşturan bölüm “23 Avrupa Dilinin Şifreleri” adını taşımakta. Son bölümde yer alan, “Türkçe İsimlerin Uluslararası Yazılışı”na ise sıcak bakamadım bir türlü. “Nasıl ki Türk’e Türkiye’de İngilizce öğretmenin karşısındaysak aynı şekilde, yurtdışında da el âleme Türkçe öğretmeye kalkmamalıyız.” diyor. Cem’i JEM, Cihat’ı JIHAT / GIHAT, Seçkin’i SECHKIN, Dağcı’yı DAAJYH, Jale’yi DJALEH, Tijen’i TIDJEN, Şule’yi SHULEH diye yazmamızı öneriyor. Neden yazalım? Biz daha rahat okuyabilelim diye kim adını değiştiriyor ki? ? feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Böl. Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı 34349 Yıldız / İST. CUMHURİYET KİTAP SAYI 894 SAYFA 39