Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bu sayfalarda daha önce de şiir çevirilerini yayımladığımız Ahmed Şamlu (19252000) yirminci yüzyıl İran şiirinin doruklarından biridir. Bu hafta bu büyük şairden yeni çeviriler sunuyoruz. Ahmed Şamlu kendisiyle yapılan bir söyleşide kendi şiiriyle ilgili şu açıklamayı yapıyordu: “…Şiirimi derinden etkileyen, bir anda yüz seksen derecelik açıyla yörünge düzeltmemi sağlayan Nâzım Hikmet olmuştur. … Çok sevdiklerimden biri de ilk tanıdıklarımdan olan Jacques Prevert’dir… Hepimiz başka bir şairin etkisi altındayız. Böyle olmazsa, kimseden öğrenemiyoruz demektir… Ben herkesin etkisi altındayım, bir çoğunun da benim etkim altında oldukları gibi.. Ben Nima’nın etkisi ile başladım. Ben çoğul yığınım, Rilke’yim, Robert Desnos’um, Aragon pek değil, fakat Paul Eluard’ım, Lorca’yım…” Ölümden... Ölümden korkmuş değilim hiç pespayeliğinden kırılgan gerçi elleri. Tek korkum insan özgürlüğünün mezarcının ücretinden ucuz olduğu bir ülkede ölmek. Aramak bulmak ve karar vermek özgürce ve bir kale yapmak kendi özünden. Değil mi ki ölüm daha değerli bütün bunlardan hiç ama hiç korkmuş değilim ölümden ... ağacın ormanla konuştuğu gibi köklerini anladım senin, çünkü çünkü tanıdık sesimle sesin. Cevat ÇAPAN Şiir Atlası Vartan’ın(*) ölümü “Bak!! gülümsedi bahar, erguvan tomurcuk verdi evde, pencerenin altında, çiçeklendi yaşlı yasemin boş ver hayalleri var olmak yok olmaktan iyi baharda hele.....” Vartan konuşmadı başı dik öfkeli sıktı dişini ve gitti “Vartan !! konuş!! Sessizliğin kuşu korkunç bir ölüm yavrusu kuluçkasında...” Vartan konuşmadı güneş gibi çıktı karanlıktan kana boğuldu ve gitti Vartan konuşmadı yıldızdı sanki parladı zulmette kaydı ve gitti Vartan konuşmadı Vartan menekşeydi sanki çiçek açtı “kış bitti”: müjdeledi ve gitti (*) Şah zamanında öldürülen Ermeni Aydın Vartan Sahaniyan Ahmed ŞAMLU/ Şiirler/ Çeviren: Ayşegül SütçüHamit Toprak ‘ortak bir acıyım ben haykırsın beni, sesin’ Genel Aşk Gözyaşları bir sırdır gülümseme bir sır ve bir sırdır aşk. Aşkımın gülümsemesiydi gözyaşları, o gecenin. Öykü değilim anlatasın, nağme değilim söyleyesin, ses değilim işitesin değilim öyle bir şey ki göresin ki bilesin ortak bir acıyım ben haykırsın beni, sesin. Ağaç ormanla konuşuyor ot ovayla yıldız kâinatla ve ben seninle konuşuyorum Adını söyle bana elini ver bana lafını söyle bana kalbini ver bana ben köklerini anladım senin senin dudaklarınla konuştum tüm dudaklara tanıdık ellerimle ellerin. Aydınlık tenhalarda seninle ağladım yaşayanlar için karanlık mezarlıklarda seninle söyledim en güzel şarkıları çünkü bu yılın ölüleri en âşık yaşayanlardı. Ellerini ver bana tanıdık ellerimle ellerin ey, geç bulunmuş! seninle konuşuyorum bulutun tufanla otun ovayla yağmurun denizle kuşun baharla SAYFA 32 CUMHURİYET KİTAP SAYI 894