24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 Ben’in becerisi gebedir benim ve mürekkebin arasında deniz coştukça Nasıl bağırıyor bu kalp düştüğü yolda yaprakların uçurduğu rüzgârla 2 Gecenin kucağına tökezlerim bedenimin harflerini örerim korkuyla soğukluğundan sakınmak için ey batan yıldız bu ruhun bütün alışkanlıkları sana feda olur ve bütün yola bakan pencereler bu kalbimin ardındadır göçün bütün yolları bende tükenir… seninle ey ilahım kanımın akışı bir adanın bitişidir dönüşüm düşlerimin kıyısınadır martılar dönüşümün kılavuzu dönüşümün yüzleştiği kırıklığım yaralı kalbimde çıplak bir yol gibi rüzgârın akıntısında 3 Sana geldim çıplak bir ruhla saklı ellerimle mızrakla dürt içimdeki aşk zamanıyla yeniden doğayım yaşamı yutarak iki meme ucuyla 4 Korkuyla rüzgâra savrulur kanatlarım bulutunu yutarım ey kadın atımın nedeni sunduğundur kalbimin özgürlüğünde ellerin soyar beni dolmak için bütün yollara sarhoşluğum sendendir ey kadın acı veriyorsun 5 Gözlerini düşlüyorum düşlüyorum… dizginlenmeyen asiliğimle sende gizleyerek barut fıçısını zalimlerin koynundan akarım beni kilitleyen suskun benliğinle sende gizlenenle yüzleşirim çektiğim işkencemle nerede gizleniyorsun? SAYFA 30 arzu ağaçların arasından bu duman beni sana çağıran ipekten vadinin hüznü beni coşturacak servi ağaçlarının uykulu esintisi kulaklarıma vuracak düzlüklerin uğultusunu duymayacağım gözlerinde bu son sabah özürle doğar son yolculuk gibi 15 Güneşin alevi söner sofrasız günde beni içine çeker külden bir yemek Göğsümün üstünde parlar beyaz gömleğin bakışlarımdaki siyaha bağlanır şarkısını söylerim ateşten kalemlerle soğukluğum dökülür senin üstüne beni bir çember sarar zamanla… güneş göz kırpar beni karanlığa bırakarak 16 Gözlerimle sararım dalgaların kucağını yatakta uzanmış ve yüzerek… sen denizin nemine sığınmış geçiyorsun uzaklaşan gemide bu mesafenin şiddetiyle sarhoş… oysa susuzluğum sanadır. 17 Her şeyden kalbim ürkek mutluluktan hüznün bedeninden kıskançlığım burada bulunmandandır günbatımı gibi büyünle beni hapsedersin 18 Geceyi kovulmuş kabul ederim içine girip ayla uzanırım ruhun deliğinden süzülen bulutun suretine gök boşalır uzak suların olduğu yere ve siyahlığın inlediği yere geceyi kovulmuş kabul ederim içine girip ayla karanlıkla dolar ağıtı anımsatan ufuk rüzgârın pencerelerini taşıyarak yaklaşan kokuyla bedeninde sonradan okuyacaklarımı yazarım dikenli bir yaprağa gördüğüm ilk kişiliğinle beni büyüleyen CUMHURİYET KİTAP SAYI 893 Cevat ÇAPAN Şiir Atlası Fatiha MÜRŞİT/ Şiirler/ Çeviren: Metin Fındıkçı Âşığın Yaprakları Fas’ın Casablanca şehrinde doğdu. 1985 yılında tıp fakültesinden mezun olduktan sonra çocuk doktoru olarak doktorasını 1990 yılında tamamladı. Casablanca’da çocuk doktorluğu yapan Mürşit’in bazı kitapları bunlar: İmalar 2002, Âşığın Yaprakları 2003, Yağmurun Yüceliği 2006, Hangi Siyah Korkar Ey Gökkuşağı 2006 (FransızcaArapça), Harfler ve Renkler 2006, Söylenenden Başka Değil 2007 ve çocuk sağlığı ile ilgili, Çocukların ilk Çığlığı” 2005 gölgemi nasıl göstereceksin seninle yüzleştiğimde? 6 Gecenin kalabalığında adımlarımı ayırıyorum ayaklardan yürümeyi yeni öğrenen çocuk gibi tökezliyorum kucağı arıyorum bacaklarımı toplayan ağırlığım sana batmanın bedelinde ve ben düşlerimin dolduğu yeri arıyorum 7 Aşkının tılsımını ayıracağım boynumdan ve saçlarımla yüzleşeceğim yedi dalgayla yıkayacağım çilli bir horozu keseceğim çocukluğumla yorulacağım yıldızların büyüsüyle ve düğmelerini çözeceğim göğsümün karanlık tepelerinden çukura hasretimden ve sevinçimden ağlayacağım 8 Bana döndün perdeleri sen açtın dokuyarak yastığımın üstüne mendilleri ayrılık çiçeklerinden dikenlere dikkat etmemi istedin yavaşça yapıştırdığın oysa umursamıyorum gözlerinde beliren öfkeyi 9 Bozguna uğrayan harfler beni hasta eder ey kadın sendeki bozgunla tökezliyorum savaş yorgunluğuyla 10 Onun evindeki kokuyu çözmek için gittim… ondan niye kaçayım? Benim benliğinle doluyken ondan kalan soruların yanıtlarını öğrenmek için gittim… içim ısındı şamdan karardı kahve fincanı… sarhoş dudaklarından kaçtı 11 Sana veda ettiğim yerde öfkemle karşılarım seni kaçışa yakın boşluğa geçerek bakışlarından… anlamına geri dönerim bulunduğun yerdeki anlamla 12 Güneşin battığı yöne yürürüm yorgun… Yağmurun altında tavaf ederim şiirlerin nağmelerini sevgilimin yokluğunda Acı kahvemi gazete satırları arasında bulurum mürekkebi ararım tedirginliğimi çoğaltan Geç kalan günü uzatırım beni durduran köprü geçişleri beni kovan düşlerim acılaşır… buluşma yerinde bütün yönler karanlık gözyaşlarından ve akşam olur gözlerinin siyahlığıyla sarınırım ve doğacak ayı düşlerim 13 Yokluğun bana Abdülvahab’ın nağmeleriyle gelir ona yanıt veririm “Ben ağlarken yürüyemem” bana ninni olur akan yaşlar 14 O dağın tepesinden gönderilir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle