24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? At Kız ? Hasan AKARSU ürkan Saylan, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı olarak yaptığı çalışmalarla yer aldı belleklerimizde. Bu nedenle onun çocukluğunu, gençliğini, ailesini tanımak isteyenler için “At Kız” güzel bir yapıt. Türkan Saylan, “Bir Yaşamdan Kesitler” sunuyor bize. Türkan Saylan’ın günlük tutmadığı halde, anılarını yazmaya girişmesi cesaret işi. Anılarını birilerinin işine yarayabileceği düşüncesiyle yazıyor: “...gelecek kuşaklara, bir Cumhuriyet kızının anılarından ufacık, kır çiçeklerinden, hele hele papatyalardan oluşan bir demet sunmayı kendi kendime kabul ettirebildim. İşte bu alçakgönüllü kitapçık böyle doğdu...” (s.8) Saylan, ailesinin soyağacını tanıtarak başlıyor anılarını yazmaya. Babaannesi Nadide Hanım, Rumelili olup Balkan bozgununda kaçarken yollarda annesiyle babasını yitirip iki erkek bir kız çocuk olarak yaşam savaşına katılanlardan. (Nadide, İhsan ve Ahsen kardeşler) Ahsen bebek ölüyor, İhsan okuyup Susurluk’ta PTT Müdürlüğü yapıyor, Nadide ise yetimhane okulunda eğitim görüp küçük yaşta Galip Bey’le evlendiriliyor. (Galip Bey’in kız kardeşiyle de İhsan evlendirilip aile güvenceye alınıyor.) Galip Bey ölünce Nadide Hanım yalnız yaşamayı sürdürüyor. İki oğlu Atıf ile Fasih, Galata Köprüsü üzerindeyken yakalanıp askere alınıyorlar. İşkodra ve Galiçya cephelerine gidiyorlar. Büyük oğul Atıf savaştan saralı olarak dönüyor ve EsTürkan Saylan kişehir’de ölüyor. Fasih de dönüp evleniyor ve beş çocuğu oluyor. Türkan Saylanlar beş kardeş olarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Fasih, Balkan Savaşı’nda on beş yaşında. Şarapnel yarasıyla Almanya’ya sağaltım için götürülüyor ve kurtarılıyor. Orada Almanca öğreniyor, şan ve felsefe öğrenimi görüyor. Almanya’daki yaşamı gizlerle dolu. Almanlarla köprü yapımı işlerinde çalışıyor, Borçka ve Haydarpaşa köprülerini yapıyor. Güzel balerin Xenya ile aşk yaşıyor. O, Almanya’ya dönünce onunla gidemiyor. Fasih Galip, soyadı yasasıyla “Saylan” soyadını alıyor. Eşi Leyla, İsviçreli bir teknisyenin kızı olan Lilly. İlk çocukları Türkan doğuyor bu evlilikten (1935). 1942’ye değin T beş kardeş oluyorlar. (Türkan, Turgut, Tuğrul, Turhan ve Gündüz). Emirgan’da bir evde geçiyor çocuklukları. Sonra Kandilli’deki evlerine taşınıyorlar. Fasih Galip Bey, Galatasaray’daki Degüstasyon’un, Lebon’un müşterilerinden. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Alman şirketleriyle işbirliği yapıyor, işleri iyi gidiyor. Leyla’yı kıskandığı için birlikte bir yerlere gitmiyorlar. İşleri bozulunca yoksullluk çekiyorlar. Türkan, soğan yemeğini o yıllardan sevdiğini anımsatıyor. Babaanne Nadide Hanım, çocukların eğitiminde etkili oluyor. Ailede, göçmen yemekleri, göçmen inanışları egemen: “...Annemin sofra kurallarına, babaannem de ekmeğin kutsallığını ekleyerek bizi korkutur, ‘Yerde ekmek görünce, üç kere öpün, başınıza götürün, sonra ayakaltı olmayan bir yere koyun’ derdi, bunu hayatta kalan hepimiz hâlâ yapmaktayız. Lokmalarımızın da arkamızdan ağlayacağını, öbür dünyada bile bizden hesap soracağını yine babaannemizden öğrenirdik...” (s.26) Anne Leyla Hanım, terzileri Fofo’dan dikiş dikmeyi, terziliği öğreniyor. Baba Fasih Saylan 1958’de, babaanne Nadide Hanım 1962’de ölüyor ve Karacaahmet’e gömülüyorlar. Türkan Saylan 1957’de evleniyor. Leyla Hanım, kızı Turhan’la birlikte yaşamını sürdürüyor ve 1986’da ölüyor. YAŞAMDAN KESİTLER... Türkan Saylan, annesi Leyla Hanım’ın İsviçre’de antikomünist olarak yetiştirildiği için kendilerini o yönde etkilediğini belirtiyor. Kandilli İlkokulu’nda okurken kızamık çıkarışını, saçlarında mantar oluşmasını unutamıyor. İki erkek kardeşi Galatasay’da ilkokula gidiyorlar. Küçüksu Çayırı’ndaki piknik günlerini, bisiklete ödünç binişini anımsıyor. Kedi, köpek sevgisi ileri derecede. Yaralı bir martıyı bakıp iyileştiriyorlar. Atları, eşekleri seviyor. Deniz tutkusu da bir başka. Boğaz’daki, palamut akınını ve Tuna’dan gelen buz parçalarını anlatıyor. Seyfiye Abut Hanım’dan keman dersi alıyorlar. Çocukluk oyunları, yoğurdun şekerle karıştırılıp yenilmesi, ayrıca Ret Kit okumaları ve Dalton Kardeşlere benzeyerek oyunlar oynamaları da unutamadıklarından. Kardeşlerden Turgut, anne tarafına çektiği için teknikte yetenekli. Markoni Turgut diye anılıyor. Saat, zil vb. aygıtların onarımını başarıyla yapıyor. Devri Daim makinesini bulmak için çalışıyor. Babasının ölümünden sonra kardeşi Tuğrul ile yüklenicilik işine giriyor ama başarılı olamıyor. Tuğrul genç yaşta kemik iliği kanserinden ölüyor. Turhan Sultan, balerin olmak istiyor, nazlı büyüyenlerden. Türkan Saylan, Tıp’ta okuyor. Gündüz’e, “Sarı Kabak” diyorlar. Kedisever, yaramaz bir çocuk olup o da makinelere meraklı. Evlenip iki çocuğu oluyor, eşinden ayrılıyor. Saroz’da dalgıçlığıyla ünlü. “At Kız Türkan Saylan” ise okul yıllarında başarılı bir öğrenci. Oynadığı oyunda, Cumhuriyet Kızı rolünü unutamıyor. Kandilli Kız Lisesi’nde kaydını yapan Başmuavin Lemia Bali’nin yazar olduğunu, okumayazma sevgisini ondan aldığını belirtiyor. Lise yıllarında Kerime Nadir’in, Jane Eyre’in kitaplarını okuduğunu, doktor olmak istediğini, yazmaya yöneldiğini vb. söylüyor. Çocukluk ve gençlik yıllarında evlerine yakın oturan komşularını da tanıtıyor. Sözgelimi; Halet Çambel kiracıları olup onlara oturmaya gelen Mina Urgan ile Cahit Irgat’ı anımsıyor. Nazilerden kaçan Prof. Dr. Schwartzlar da onların kiracıları oluyor. Hizmetçileri Zekiye Hanım’ı, Sütçü Ayşe Hanım’ı da unutamıyor. Türkan Saylan, 1940’lı yılların Kandilli’sini anlatırken duygulanıyor: “...Kandilli, doğasıyla, sokakları, caddeleri ve oturanlarıyla, sanki diğer semtlerden ayrı, farklı, canlı, bizim için tek yaşanılabilir bir yerdi... Sonraları neler oldu, nasıl talan edildi! (s.148)... Sevginin erdem olduğunu bana çocukluğumun kuşları, kedileri, mektup arkadaşları, okuduğum kitaplar öğretti. Zenginliğinfakirliğin insan olmada bir rol oynamadığını, insanların her kesimde acı çekebildiğini, iç dünyaların gerçek zenginliğin kaynağı olduğunu, Sütçü Ayşe Hanım’dan, Terzi Fofo’dan, Bahçevan Zizo’dan öğrendim...” (s.150) Türkan Saylan, yaşantısından kesitler sunarken Balkan Savaşı’ndan günümüze değin yaşananlara tanıklık ederek aile çevresinde gelişen olaylarla, ilişkilerle, insan olma erdemini yüceltiyor. ? At Kız/ Türkan Saylan/ Cumhuriyet Kitapları/ 4. Baskı, Şubat 2006/ 152 s. KİTAP SAYI 893 SAYFA 26 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle