24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? ekleri ve edebiyat dergilerinin çokluğuna rağmen edebiyatla ilgili nitelikli kuramsal yazılara yeterince rastlayamıyoruz. Öykücü ya da romancılarımız, öykü ve roman üzerine düşünen yazılar yazmaktan kaçınıyorlar... Edebiyat ortamımız edebiyatın olanaklarının yeterince farkında değilmiş gibi gözüküyor. Barthes’a bu mesele etrafından bakarsak neler öğrenebiliriz? EN UÇ ÖRNEK... Varlık dergisinin Mart 2005 sayısında "Aynı zamanda yazın üstüne de düşünce üretmeyen bir yazınsal metin (roman) ve aynı zamanda eleştiri üstüne de düşünce üretmeyen bir yazınsal eleştiri düşünmek istemiyorum artık; bu görüşe, özellikle son yirmi yıl içinde okuduğum romancı lar ve eleştirmenler yöneltti beni" demiştim Artık yazarlar kendi yaratıları (romanları, öyküleri, şiirleri) içinde aratım sorununu da yorumlayan eleştirmenler olarak, eleştirmenler de kendi yöntemsel yaklaşımlarını bir yaratıcının anlatımıyla sunmaya özen gösteren yazarlar olarak karşımıza çıkıyorlar. Kuşkusuz hiçbir eleştirmen bugün bir romanın, bir öykünün, bir şiirin nasıl yazılması gerektiğini söylemez. Ama, büyük bir hızla devinen eleştirel bakış açılarını yaratan ya da yakından izleyen ve bu arada çağdaş yazarların roman, öykü, şiir türlerinde yaşadıkları süreçleri bilen bir eleştirmen de günümüzde bir romanın, bir öykünün, bir şiirin nasıl yazılmaması gerektiğini pekâlâ söyleyebilir, söylemektedir de. Bir yandan, söz konusu eleştirmenlerin metinleri, salt yorumladıkları metin için değil de, kendileri için okunur duruma gelmiştir. Bu eleştirmenler kuşağının en uç örneCUMHURİYET KİTAP SAYI ğiyse Barthes’tır. Çünkü Barthes eleştirmekle kalmaz, eleştirinin nasıl olacağı üstüne de düşünür; çünkü Barthes, yazınsal metinlere yönelik bir yaklaşım yöntemi kurmaya çalışırken metnin verdiği hazzın da peşine düşer; çünkü Barthes hem kendi dönemindeki hem de kendisinden önceki eleştirel bakış açılarını çok yakından izler, seminerlerinde öğrencileriyle tartışır; çünkü Barthes, gerektiğinde eleştirel kavramlar üretip çok dar bir uzmanlar çevresine seslenmesini, gerektiğinde de ürettiği kavramsal aygıtı geniş kitlelere ulaştırmasını bilir; çünkü Barthes okuduğu metinlerde yaratıcılardan aldığı hazzı, kendi ürettiği eleştirel denemelerinde okurlarına, kendi yazış biçimiyle vermeyi ister; çünkü Barthes bir "roman yaratma" serüvenine girişmese de böyle bir serüveni bir "Romanın Hazırlanışı"nı kurarak, anlatarak, yazarak gerçekleştirme yolunu bilir; çünkü Barthes kendine Vita Nova’lar yaratmayı, yeni bakış açıları bulmayı, yeni yazış biçimleri denemeyi sever; (bu çünkülerin sayısını artırabilirim kuşkusuz)… Ama biraz da kendimize bakalım. Dünyada eleştiri alanında yeni ve sert bir düşünce rüzgârı estiğinde, hemen onunla sürüklenmeyi seviyoruz. Arkasından gelen yeni bir rüzgâra yakalanınca da çok daha uzaklara savruluyoruz. Hem de bu rüzgârların özellikleriyle yüzeyden bile olsa pek tanışabilme fırsatı bulamadan. Eskiden kahve kahve dolaşan yazarların kendi dönemlerinin eleştirmenlerini yaratamadıkları söylenirdi. Bugün de imza gününden imza gününe koşan, televizyon programından televizyon programına geçen, çıkan her metin üstüne konuşan, bütün dergilere ve gazetelere sözdeyazı yetiştiren "mobil" (seyyar, gezgin) yazar ve eleştirmelerin varlığından söz ediliyor. Hangisinin "derin okuma"ya, okuduğunu alımlamaya, yorumlamaya, tartışmaya, yöntemli eleştirel düşünce üretmeye vakti var ki? Onlar yalnızca esen rüzgârları geçici soluyarak "sürekli yaratıyorlar"! (Ayrıca bkz. Varlık, a.g.y., s. 64.). Kuramsal yaklaşımı yakalamaya çalışanlarıysa gelecek yıl yayımlanacak olan Bizim Eleştirmenlerimiz adlı ortak çalışmamızda belirtmeye özen gösteriyoruz. ? Romanın HazırlanışıI/ Roland Barthes/ Çeviri: Mehmet RifatSema Rifat/ Sel Yayıncılık/ 244 s. 893 SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle