Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kitap İçin (ÖZ’EL) Selçuk ALTUN Roman aşkına Buenos Aires’e “Patricia Glusman için” “Bir kırık aşk serüveni varsıl ve yaşam dolu Musevi kızı E.’yi, sonunda Buenos Aires’teki bir huzurevine sürükler...” ...İzmir’li E.’nin öyküsünü dinlerken, yeni romanımdan bir (b)ölümün ipuçlarıyla donandığımı biliyordum. İskeletini kurarken ruhuna (b)ulaşamadım. Kış bastırmadan Buenos Aires’e (İyi Havalar) gitmeliydim! B) 27 Nisan akşamı, Sao Paulo üzerinden Buenos Aires’e müteveccihen BA 677 sefer sayılı Londra uçağına bindim. Sağımdaki Avustralyalı toy mühendis M.’nin, Çanakkale turundan dönen şamatacı vatandaşlarıyla ilgisi yok. O, dünya gezisine çıkacak kadar para biriktirince işinden ayrılmış. Altı ay sonra parası bitince, yeniden bir işe girmek için ülkesine dönüyor. Elimdeki rehberi (Time OutBuenos Aires) görünce, en çok Buenos Aires’ten etkilendiğini kırıtarak fısıldamıştı. Esas yoldaşlarım : ConstantinopleEdmondo de Amicis/ On Horseback Thru Asia Minor Fred Burnaby/ Y’olBirhan Keskin / Tartar SteppeDino Buzzati / The SeaJohn Banville / Suite FrançaisIrene Nemirovsky. C) Londra’da yanıma bu kez Nottinghamlı N.ilişiyor. Otuz yaşlarında; o da işinden ayrılmış. Kız arkadaşıyla Buenos Aires’te buluşup, Avrupa’ya uğramaksızın bir yıl sürecek dünya turu yapacaklar. Sürekli okuduğumu görünce, “Ben de okumayı severim” diyor. (Meğerse The Daily Telegraph gazetesine satır satır bakmaktan bahsedermiş.) LondraBuenos Aires arası on dört saat mi? Aklıma kırk yıl öncesinden bir melodi geliyor; Twinkle’den “The End of The World”. Ç) Kaptan pilot sonunda iniş için alçalmaya başladığını muştuladığında, birden gökyüzünü bandoneon nağmeleri saracak ve dev uçak Ezeiza Havalimanı’na tango figürleri yaparak konacakmışçasına heyecanlanıyorum. (Derken pasaport kontrolunda, döviz büfesinde ve havalimanından taksiye binerken karşılaştığım bürokrasi yüzünden, yanlışlıkla bir Demirperde ülkesine mi savrulduğum endişesi.) D) İstanbul’dan 12 yüzyıl sonra ve cömert bir düzlükte konuşlanmaya başlayan kent ferah caddelerle mücehhez. Yüz kırk metre enindeki Avenida de 9 Julio dünyanın en geniş caddesi. Yollar yılkı oto arenası; gezegendeki otuz yıllık Peugeot 504’lerin %99’u kente sığınmış olabilir mi? SAYFA 12 A) E) 742 odadan mürekkep Sheraton Buenos Aires’teki trafik ürkütücü. Görme özürlü yaşlı Japonlarla yürüme özürlüler tenis şampiyonası için gelen Avustralyalı gençlerin yanı sıra, İspanyolcaya çevrilen kitabının tanıtımı için kitap fuarına katılan Dalai Lama ( ve mozaik ekibi) ile aynı otelde konaklamanın sıra dışılığı. F) Otelden önerilen özel rehber Patricia Glusman 27 yaşında eski bir yeminli mali müşavir. Bir yıldır turizm rehberliği yapan uyanık Patricia’nın Orta Avrupa kökenli Musevi olması araştırmam açısından bir şans. Beş günlük programımızı görüşürken ona Arjantin’in Orhan Pamuk’u Julio Cortazar’dan Seksek’i okumasını öneriyorum. G) Patricia, “İzmirli Sahte Mesih res’in merkezinde 3 milyon kişi yaşıyor. Beni etkileyen olgu, kent merkezinde, bini aşkın kitabevinin bulunması (SERENDIPITY). Sinemadan devşirme Ateneo Grand Splendid kadar alımlı kitabevi henüz görmedim. Güney Amerika’nın en büyük kitabevinde, Arjantinli küresel yazarların (Borges, Cortazar, Sabato) yapıtlarının İngilizcesini bulamamanın şaşkınlığı. I) Santa Fe sahaflar safarisinde, gezegendeki tüm sahafların aynı sanal dervişler örgütüne üye olduğuna kuşkum kalmıyor. Klostrofobik mekânları gezerken ABD’li sahaflar duayeni Peter B. Howard’ın “Ne zaman tertipli bir sahafa girsem kuşkulanırım” özdeyişini anımsadım. Aldığım kitapların fiyatları yüzünden İstanbul’daki bazı sahafları yâd etmeliydim. ne gelen yayınevinin alınmadığı ferah mekân, İspanyolca kitapların istilası altındaydı. J.L.Borges Vakfı standında İletişim Yayınevi’nin üç Borges çevirisiyle karşılaşmanın hoşluğu ve fuarda görme özürlü bir öğrenci grubuna rastlamanın ironisi. Almadan edemediklerim: Salvador Dali çizgileriyle Don Quijote / Sara Facio’dan Julio Cortazar fotoğraf albümü / Kızı Morgano V.LLosa’nın fotoğraflarıyla Mario Vargas LLosa’dan Diario de Irak. K) Otel lobisinde tanıştığım duyarlı mühendis Sedat Saatçıoğlu, bir küresel Amerikan şirketi adına Güney Amerika başkentlerini arşınlamakta. Aynı gün Galeria del Sol’daki antikacı dükkânında karşılaştığım Armenak Haçikyan, 1957 de Arjantin’e göçmüş. Ekonomik badireler atlatan 68 yaşındaki eski İstanbullu, 1998’den beri anavatanına gelmemişse de düzgün bir Türkçesi var. “Biz aramızda Türkçe konuşuruz” diyor. İstanbul’a geldiklerinde ikisiyle de görüşülecek. L) Armenak Bey’e göre kentteki 120 bin Ermeni’nin 80 bini Türkiye kökenli. Armenia semtindeki Restaurant Armenia’nin mönüsünde çiğ(chi) köfte de var. Karşı sokaktaki afişte, “Türkiye AB’ye Girmesin” (y)azarmış. M) Osmanlı İmparatorluğu’nda beş kuşak saray mimarlığı yapan Ermeni BALYAN Ailesini bilenlere ilginç gelecektir, Armenia’da da Balyan nam bir mimarlık kuruluşu var. Bir de umulmadık kent noktalarında levhalarına rastladığım inşaat şirketi GAMA aklımda. N) Makroekonomik zikzaklar açısından “ruh ikizimiz” sayılan Arjantin, Türk turistin ucuz bulabileceği ender ülkelerden; (1 YTL = 2.3 PESO). Pesonun, $ işaretiyle ifadesi trajikomik bir yaklaşım. O) Kentin 130 yaşındaki İngilizce gazetesi Buenos Aires Herald’dan öğreniyorum küresel ekonomistler duayeni John K. Galbraith’in 97 yaşında öldüğünü. (Bu kadim gazete 130 yıl önceki matbaasal olanaklarla mı basılıyor kuşkusu.) Ö) 25.08.2002 tarihli The WasKİTAP SAYI Buenos Aires’in en büyük kitabevi El Ateneo’nun bir bölümü... Sabetay Sevi’yi duymamış olmasını yadırgamamı” yadırgıyor. (58 yaşındaki annesi de duymamış.) Buenos Aires’te 150 binden fazla Musevi yaşadığını okumuştum. Ğ) E. ile ilgili notlarımı toparlamam için gece yarısını beklemem gerekiyor. Masaya oturmadan önce 14. kattaki odamın penceresinden kent panoramasına odaklanıyorum. Önümde Retiro tren istasyon binası, otogar ve liman, entegre ama güdük bir baraj oluşturmuşlar. Aramızdaki koloniyal saat kulesi, bir an Truva Atı’nı mı çağrıştırıyor? H) Banliyöleriyle birlikte 12 milyonluk bir metropol olan Buenos Ai (Las Letras del Tango de Villoldo a BorgesJose Gobeldo (Fiyatı 5 YTL eşiti pesos), The Living Room Graham Greene (6 YTL), Los Poemas de Edgar PoeÇev. Carlos Obligado (10 YTL).) İ) Edgar Allan Poe’nun ünlü şiiri Annabel Lee’nin Melih Cevdet Anday çevirisiyle ilk dizesi, “SENELERCE SENELERCE EVVELDİ”. Tövbe estağfurullah yeni romanım İspanyolcaya çevrilecek olsa demek ki adı; HACE DE ESTO YA MUCHOS, MUCHOS ANOS... J) Dalai Lama’nın bulunmadığı bir gün 32. Buenos Aires Uluslararası Kitap Fuarı’nı ziyaret ettim. Her önü ? 851 CUMHURİYET