03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kitap İçinX XXX Selçuk ALTUN Fransa’nın en iyi ressamı kimdir Messonier. Burjuvazinin arzularını en iyi anlayan oydu. Sanatım hakkında yazmak istemem. Yazdıklarım kolayca kural veya programa dönüşebilir. Tek bir çizgi, bitmiş sanat yapıtı olabilir. Gördüğümü çizmem. Geçmişte gördüğümü çizerim. 742 “Sanat ben, ilim biziz. – Claude Bernard” 743 STRANGE LAND (Sceptre, Ekim 2005), ennn küresel Türk sanatçısı Tracey Emin’in özyaşamöyküsel notlarından mürekkep. (Boyalı, boyasız herhangi bir medya birimi bu aykırı kızı sahiplendi mi?) 744 Bu kitaplar Türkçeye çevrildi mi? Sons of The Conquerors – Hugh Pope / The Turks in World History – Carter V.Findley. 745 Kötü giden bir ilişkinin yan faydası, birkaç iyi şarkı çıkarmak olabilir. Marianne Faithfull 746 Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi’ndeki Mehmet Güleryüz Sergisi’nin (21 Ekim – 12 Kasım 2005) kataloğunu saklayacağım. 747 Humorous Quotations’tan (Ed. Ned Sherrin): Anılarını yazmak, kendinden başka herkes için kötü konuşmaya eşittir. Henri P.Petain (18561951) Lisedeyken dışlanmak bir kitap yazma nedeni olmamalıdır. Fran Leibowitz (doğ.1946) Aksatmaksızın günlük tutmak, kendi kusmuğunla her gün karşılaşmaktan farksızdır. Enoch Powell (19121998) Eskiden uygarlıklar kurardık. Artık alışveriş merkezleri kuruyoruz. Bill Bryson (doğ.1951) Şaka çok ciddi bir iştir. Charles Churchill (17311764) 1964’teki ABD turunda, The Beatles’ın davulcusu Ringo Starr’a basın konferansında sorarlar: “Beethoven hakkında düşünceleriniz?” “Severim. Özellikle şiirlerini…” 748 Hangi Harfler Hangi Şairlere Benzer? Ahmet Haşim, a’ya (a gibi içine dönük, içrek); Yahya Kemal, e’ye (ama neden onu e’ye benzettiğimi bilmem, belki alfabenin altıncı harfine olan sevgimden böyle diyorum); Nâzım, s’ye (s çünkü resim güzelliğindedir); Ahmet Hamdi, o’ya (o kapalılığın adamıdır); Necip Fazıl için alfabe yeniden kurulmalıdır ve de harf dışı düşünülmelidir derim; Asaf Halet Çelebi, eski harflerle f’ye (f alfabenin en kara kaşlı, kara gözlü harfidir); Dıranas, kar sözcüğünün k’sine (k beyazdır); Dağlarca, ü’ye (ü’yü kim sevmez.) Orhan Veli i’ye (i gibi güzeldir); Oktay Rifat, p’ye (p en gerçeküstücü harfidir abece’nin); Anday, d’ye (d, ussaldır, sevgili ussallık); Necatigil, J’ye (J alfabenin en özel harfidir); Külebi (Külebi mi? b’ye, sevgili b’ye). Kült Kitap, İlhan Berk 749 Enis Batur’dan iki imzalı kitap birden: Bulutlardan Yontma Kayalar (Alkım) ve Cep Meşkleri (Can). 750 Erje Ayden’e göre Yahya Kemal, reklamsal metin yazarlığı da yapmıştır. Örnekse: “Veda etmekteyiz hüzne kedere Garson getir ahbaba bir şarabı – Kavaklıdere.” ? KİTAP SAYI 833 Sanat bensem, ilim kimdir? “Hüsamettin ve Tahsin Altun için” Londra Çıkarması (1419/10/05) Heathrow Havaalanında kuş gribi taşıyıcısı zanlısı olarak, valizlerimiz didik didik edildi. Londra’da kaldığımız altı gün boyunca sanal tehlike tüm medya tarafından abartıldı. / Çevirmen Ruth Christie ve yardımcısı Selçuk Berilgen ve müzisyen James Christie’yle görüşme. / İlk ve ikinciel kitabevi ziyaretleri. Paul Auster’ın The Brooklyn Follies’i ABD’den önce İngiltere’de yayımlanmış. Foyles’da yazar Sir John Mortimer’a (doğ.1923) rastladım. Artık tekerlekli sandalyeyle müteharrik ustaya, son romanını (Quite Honestly) imzalattım. İstanbul’da yaşadığımı öğrenince “İlginç kenttir” dedi. / RA’da Edvard Munch, Tate Britain’da DegasLautrecSickert sergileri. Polisiyeci Patricia Cornwell’e göre Walter Sickert (18601942), 1888’de Londra’da beş fahişeyi öldürdükten sonra parçalayan Karındeşen Jack’tır. İddiasıyla ilgili araştırmalar için cebinden 2 milyon dolar harcayan yazarın konuyu irdeleyen kitabı Potrait Of A Killer. Edmund White’ın My Lives’ından sonra okumayı düşünüyorum. 727 Londraİstanbul uçağında dağıtılan gazetenin manşetten haberi, “Eski kaymakam, emniyet müdürü ve İstanbul Sanayi Odası Genel Sekreteri İhsan Vardal’ın (80), Alzheimer hastası eşi Nebile Vardal’ı vurduktan sonra aynı tabancayla intihar ettiğiydi.” Tüylerim diken diken oldu… İhsan Beyamca rahmetli babamın Mülkiye ve İçişleri camiasından dostuydu. Babam İstanbul’a geldiğinde görüşürdük. İmzalı romanlarım eline geçince aradığında sohbet ederdik. Hem o, hem eşi gerçekten zarif insanlardı. Gazete, onun bir zamanlar İstanbul Belediyesi Başkan Yardımcılığı yaptığını belirtmemiş. Aşağıdaki pasaj, Vitali Hakko’nun Hayatım Vakko başlıklı özyaşamöyküsündendir: “Her zaman, en kötü ortamda, en yozlaşmış bir birimde bile, güvenilir, namuslu, sorumluluk duygusuna sahip biri çıkar. Bu ülke, belki de bu insanlar dolayısıyla ayaktadır. Belediyede, o günlerde karşıma böyle birisi çıktı: İhsan Vardar. İmar işlerinden sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı’ydı İhsan Bey. Burada bir parantez açıp İhsan Vardar Bey’den kısaca bahsetmek isterim. Benim için mükemmel insanın tarifi, İhsan Bey’in tarifiyle mümkün olur. Kendisine başvurduğumda henüz tanışmıyorduk. Genel olarak bürokratlarda karşılaşılan “yorgunu yokuşa sürme”, bu bürokratta yoktu. Tam tersine konuyu öğrenip yardımcı olmak ve iş bitirmek isteyen bir insandı. Ve gerçek bir dürüstlük örneğiydi…” (Soyadı yanlış yazılsa da o mükemmel insan, İhsan Beyamca.) 728 Edebi Mirasyedicilik: Başarılı bir ilk veya erken kitaptan sonra sürekli ikinci veya üçüncü sınıf yapıtlar kotarmak. Daha kötüsü, bunu farkında olarak yinelemek. ((Ç)orak edebiyat tarlamızda sayıları azımsanamaz…) 729 “Edebiyat tarihinde her yeni cereyan şiire yeni bir hudut getirdi. Bu hududu azami derecede genişletmek, daha doğrusu şiiri huduttan kurtarmak bize nasip oldu.” Orhan Veli Kanık (19141950) SAYFA 6 726 730 “Korkunçtur dilin öfkesi. Ben de en çok dil Nemesis’inden korkarım… Aslında dile saygı dosta beslenen saygı olmalıdır… Dil, çevirdiklerinin toplamıdır… Dil, çeviri olmasaydı özel varoluşunu yitirirdi… Hoşgörmeden yana dile baskın ne var?...Güçlüğün hiçbir çeşidinden yılmamak dil arıtıcısı olmanın vazgeçilmez bir koşuludur…Her dil kendine özgü bir felsefeyi birlikte getirir; her dil bir felsefeyi zorunlu kılar…” Dilin Gücü (Nermi Uygur, YKY) 731 Özlü Sözler’den (Agah İzzet Yazgaç, 1938): Açık ve kısa yazmak, uzun ve etraflı yazmaktan çok güçtür. Bir mütefekkir, ahbaplarından birine gönderdiği mektupta diyor ki: “Sarih ve muhtasar yazmak istiyordum, fakat vaktim dar olduğundan mufassal ve şumullü yazmaya mecbur oldum.” Henüz okumaya muhtaç kimselerin yazmaları, yazacak mevkide bulunanların susmalarını intaç(bitirme) eder. “Büyük başın derdi büyük olur” derler. Rica ederim, öküzün sudan ve samandan başka ne derdi var? 732 Insomnia’dan (uykusuzluk hastalığı) mustariptiler: Joseph Conrad, Marcel Proust, Charles Dickens, Alexandre Dumas, Rudyard Kipling… 733 “En Başarılı Konser: Oda müziği topluluğu diye anılan, özgün çalgılarla eski müzik yapan ve yalnızca Rossini, Frescobaldi, Vivaldi ve Pergolesi’yi repertuvarında bulunduran bir topluluk Attersee’deki eski bir şatoda çaldı ve kuruluşundan bu yana en büyük başarısını kazandı. Alkışlar, oda müziği topluluğunun programında tekrar edecek parça kalmadığının anlaşılması üzerine durdu. Müzisyenlere, ancak ertesi gün bir sağır dilsiz kurumuna çaldıkları açıklandı.” Ses Taklitçisi, Thomas Bernhard 734 Bir şair veya yazarın, özellikle, para uğruna edebiyat ödüllerine başvurması… 735 Nothing …Except My Genius’tan (Oscar Wilde): Yaşam ve edebiyattan tamamen bihaber herkes üç ciltlik bir roman yazabilir. Herkes tarihe geçebilir. Onu yalnız büyük adamlar yazar. Sanat asla halka inmemeye çalışmalı. Halk çalışsın sanatsallaşmaya. Fikirlerin olmadığı yerde kamu görüşü vardır. Yeryüzündeki tek ciddi şey sanattır. Ve ciddi olamayan tek kişi sanatçıdır. Dostluk aşktan daha trajiktir. Daha uzun sürer. Ona bir kişiden fazla inanan olursa, gerçek gerçekliğini yitirir. 736 Bibliyofil ve koleksiyoner İsmail Bayramoğlu’nun tanınmış bir sahafta görüp aldığı Bir Daha Bana Benzeme Angel’in künye sayfasında, “2005 Yılı ….. Şiir Ödülü Aday Kitabı” damgası var. (küçük İskender’in şiir kitabını bir jüri üyesi sahafa satmışsa, onun en azından hatır şikecisi de olamayacağını nasıl savunabilirsiniz ki?) 737 Eski New York Belediye Başkanı Ed Koch’un bir konuşmasından: “…Sayın konuklar, New York belediye başkanı olarak; Kudüs’tekinden daha çok Musevi, Nairobi’dekinden daha çok zenci, Dublin’dekinden daha çok İrlandalı, San Juan’dakinden daha çok Porto Rikolu ve Floransa’dakinden daha çok İtalyanı yönetiyorum. New York’ta yaşayıp doğduğunuz kenti hâlâ özlüyorsanız, siz bir yabancı sayılmazsınız ama yanlış semtte yaşıyorsunuzdur.” Journey To My Father, Israel Zamir 738 Otuz küsur yıl önce, on ay Londra’da yaşadım. Evim Chelsea’nin stadyumu Stamford Bridge’e yürüyerek on dakika uzaklıktaydı. O dönemden beri sıkı Chelsea taraftarı ve kulüp üyesiyim. (Chelsea nam süreli yayınımız da var.) Kasım sayısının Mektuplar bölümünde, taraftar Nigel Hunt Türkiye’de tatildeyken başından geçen trajikomik olayı nakletmiş: Bir dükkânda dikkatini çeken Chelsea formasının taklit olduğunu saptamıştır. Üstelik forvet Gudjohnsen’in forma numarası, 22 yerine 21 olarak değiştirilmiştir. Duyarlı taraftar durumu dükkân tezgahtarının dikkatine getirdiğinde, bir sayılık farkı sorun yaptığı için azarlanacaktır. 739 Öğretmen, radyo ve televizyon programcısı, didaktik ve eleştiri kitapları yazarı olarak Emin Özdemir (doğ.1931), kırk yıldan uzun bir süredir dilimize sahip çıkmaktadır. Bu (z)arif insanla tanışma onuruna da ulaştım. 740 “Bizi yöneten, dünyayı ellerinde tutan kimselerin bizim kadar akıllı olması, bizim yapabileceğimiz kadarını yapması yetmez. Bizden çok üstün değillerse bizden çok aşağı sayılırlar. Çok şeyler vaat ettikleri için çok şeyler yapmak zorundadırlar.” Denemeler, Michel de Montaigne (15331592) Emin Özdemir 741 Munch – In His Own Words’tan: CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle