03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? ğil; bilse bile sahip çıkmaz. Sorumluluk almak istemez. Ancak iktidar boşluğunu dolduran mafya da kendine rakip istemediği için buna izin vermez. Halkın bu aşamada korkudan ötürü bir çekincesi söz konusudur: "Herkes yalnız kendi sorunlarıyla ilgilenir ve kentin, bölgenin,ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek istemez" (Regalpetra Kiliseleri). Mafya, Sicilya’nın ana toplumsal sorunlarından biridir. Her yerde ve her şeyde var olan mafya demokratik işlerlikte önemli bir etmen olan seçimlere de el atmaktan geri kalmaz. Ve Sicilya’da çoğunlukla bu demokratik gerek müşterimafya (clientelaremafioso) ilişkisine indirgenir: "Milletvekili (Zirpo) Amerikan arabası ile gelir, (...) İşte, tüm mafyalılar bala üşüşen sinekler gibi oradalar. Milletvekili kendisine en yakın duyduklarını kucaklar; kimilerine sempati gösterisinde bulunur. Ve şöyle der: Pe (Giuseppe) kardeşinin o işi oldukça karışıktı: Adam kaçırma. Soruşturmayı yürüten jandarma başçavuşunun ayağını kaydırdım(...) Diğeri ise: Sayın milletvekili sizi temin ederim ki burada hiçbir oy kaçmayacak". GERÇEĞİN İÇİNDE Sciascia tüm bu atavik kurumlara, bu yozluğa, eşitsizliğe, baskıya yazar olarak, insan olarak karşı çıkar. Bu geri kalmışlığı görmezden gelemez miydi? Böylece huzursuz bir yaşam yerine rahat, huzurlu bir yaşam sürdüremez miydi? Özünün yazdıklarına yansıdığını, sözcüklerinin içinde saklı olduğunu biliyor ve sürekli yazıyor, ama uzaktan uzağa değil, Sicilya gerçeğinin içinde yaşayarak, dolaysız bir ilişki sağlayarak. Bazen kaçmak fikri ağır basıyor ama "Sicilya’dan kaçmak benim için emekliye ayrılmak gibi bir şey. Emekliye ayrılmak ölmek demek. Ben ölmek istemiyorum" (Regalpetra Kiliseleri) Ülkesinin sorunlarına duyarlı bir aydın olarak bazılarını rahatsız etmeden "gocundurma"dan edemedi. Dürüst bir insan, yürekli bir yazar; bunun için de devrimci. Gramsci’nin tanımına uygun özgür, laik, gerçek anlamda aracı bir aydın. Devrimci sloganı demokrasidir. Sciascia baskıdan, güdülmekten hoşlanmaz. "Ben henüz 1943 yıllarında zayıf da olsa antifaşist bir bilinç taşıyordum. Dahası,hoşuma gitmeyen bir şeyi bana yaptırtmaya kalkan her türlü sisteme kişisel, içimden gelen, doğuştan diyebileceğim bir nefretim vardır(5). Bunun içindir ki "anlatımı belirli ideolojilere ve kimi siyasaların en büyük önderlerinin şaşmaz diye tanımladıkları dogmalarına bağlayıcı her türlü ilişki karşısında özgür olarak gelişir"(6). Leonardo Sciascia gerçekçi bir yazar. Ama onunki güdümlü toplumsal gerçekçilik değil. Yapıtları "kaçış" (evasione) yazını ürünü yapıtlar da değil. Bellodi, Rogas, Di Blasi, Lo Vecchio gibi karakterler yaratan bir yazar için "yazın yolundan sapan birinin uğraşı değildir. Devlet aracılığıyla gerçekleşmeyen ahlaklı bir yaşama ilişkin dilek, öneri, beklenti yazın aracığıyla gerçekleşme olanağı bulacaktır"(7). Yazarın yazmaktan başka bir çözüm yolu yoktur. Gerçekte yazar devletin çözemediği ya da çözmek istemediği kördüğümü bir kalem darbesiyle çözmenin olanaklı olmadığını biliyor. Ama Sicilya halkı böyle düşünmüyor: "Bu yörenin zavallı insanları yazılı şeylere büyük bir güven duymaktadır. ‘Bir kalem darbesi yeter’ diyor kılıç darbesi dermişçesine etkin ve şaşmaz bir kalem darbesinin bir hakkı sağlayacağına, bir haksızlığı ve eşitsizliği ortadan kaldıracağına inanır"(Regalpetra Kiliseleri). Kendisi de bir parçacık inanmıyor değil: "Yazılı şeylere benim de bir parçacık güvenim var"(Regalpetra Kiliseleri). Özünün yazdıklarına yansıdığını, sözcüklerin içinde saklı olduğunu biliyor ve sürekli yazıyor, ama uzaktan uzağa değil, Sicilya gerçeğinin içinde yaşarak, dolaysız bir ilişki sağlayarak. Bazen kaçmak fikri ağır basıyor. Ancak "Sicilya’dan kaçmak emekliye ayrılmak gibi bir şey... Emekliye ayrılan insan da ölümü beklemekten başka ne yapar ki!" Çağdaş güney yazarlarına oranla yapıtlarıyla ortaya koyduğu sanatsal yenilikler gözden uzak tutulmamalı. "Leonardo Sciascia şiirsel düşe bağlı kalarak tanık ve belgelere dayalı düzyazı ile yazma ve antik metinlerle karşılaştırarak ortaya koyduğu eleştirel denemeleri gibi çift yönlü bir uğraşıda devineCUMHURİYET KİTAP SAYI rek gerçeğin ve gerçekliğin nesnel bir hesaplaşmasına dönük bir yola yönelmek için coşumcu(romantik) ve seçkinci seçimi polemikle reddeden Sicilya ekininin dolaysız bir kalıtçısı olarak ortaya çıkar. Bu bağlamda Sciascia ile ilgili aydınlanmacı özelliğinden söz edilirken onun yıllardır üstlendiği ahlaksal görev anlayışına yollama yapılmak istenmektedir"(8). Ayrıca Sciascia’nın araştırısı birbirinden uzak ama birbirine yakın geçmişle güncelin birbirinden ayrı ancak birbirini tamamlayan özellikleri üstüne kuruludur. Bu açıdan bakıldığında Sciascia’nın birbiriyle sıkı sıkı bağlantısı olan iki ayrı dönem arasında bağlantıyı sağlayan bir köprü oluşturduğunu gözlemlemek zor değildir. Bunun örneklerini Mısır Konseyi, Engizisyon Yargıcının Ölümü yapıtlarında olduğu kadar Lipari anlaşmazlığı üstüne Oyun’da da gözlemlemek olanaklıdır. Bu yapıt geçmişteki bir olayı günümüzün bir olayına bağlamayı başardığı ölçüde somut bir değer kazanır. Geçmişin anlamsız ölçülere varan bir olayından yapı kazanarak tüm toplumsal yaşamı etkileyen Kilise ve Devlet arasındaki bir anlaşmazlık günümüzün çok önemli bir olayına, 1968 Prag direnişine uzanır. Kitap A.Dubcek’e armağan edilmiştir. Bu yaşanmışlık bir kez daha "aklın yenilgisi"ne işaret ederken Sciascia’yı Aydınlanmacı inancının, varoluşçu yaklaşımıyla kesiştiği bir noktada görmemize neden olur. Varoluşculuğunu, insanın, insan olmak yönünde ortaya koyduğu istencini belirleyen bir ölçü olarak; Aydınlanmacılığını da, oluşturulan bu insan imgesinin akılcılığının ölçüsünde aramak gerek. Yapıtlarına halkın geleneksel ve töresel tutkularını, kendi acısına boyun eğmek zorunda kalan güneyi konu alan yazarların bu tür temel konularını reddederken "kendisine geleneksel güney yazınının biraz dışında kalan bir yer hazırlar. Böylece güneyin acısından ve köleliğinden yapıtlarının ana konusunu çıkaran güneyli yazarların bildirilerinden soyutlanır. Bu tutumu varoluşcu durumuna da bir gerekçedir. Şöyle ki yazar, Ada’nın tarihsel sürecinin hazırladığı siyasal ve düşünsel çelişkilerini belgelemekle yetinmeyip, avutucu bir karakter taşıması söz konusu olmayan kök salmış bir acının (antico dolore) tanığı niteliğinde olan toplumsal konuları üzerinde de insana ilişkin kesin bir inceleme yapmak zorunluluğunu duyar"(9). Sciascia sözü edilen toplumun yapısal olgularına, yüzyıllardır süregelen güneyin içağrısına (acısına) boyun eğmeyi reddettiği gibi gerikalmışlığın özsel nedenlerini oluşturan bu olguların üstesinden gelmenin yollarını arar. Bu denemesinde kendisine rehber olarak seçtiği ve halkına önerdiği yol aklın yoludur. Gerçekten de Sciascia’nın yapıtlarında bir "ileti" varsa bu ileti kabullenmeye dönük değildir. Yapıtları işi oluruna bırakmak duygusundan değil, savaşıma hazır bir güç yaratmak çabasından kaynaklanır. Elindeki kanıtları aklın potasında yoğurduğu içindir ki kazandığı veriler akla dayalı derinliğine yapılmış bir araştırının somut ürünleridir. Bu araştırısı ışığında öz yazın biçimine ve özüne kazandırdığı nitelikten ötürü kök salmış bu acıya karşı çıkarken silah olarak kullandığı yazın türü avutucu niteliğinden soyutlanır ve sorunların derinliğine inen, yorumsal boyutlarla yapı kazanan, aydınlanmacı nitelikte bir inceleme kimliği kazanır. BOZULABİLİR BİR OYUN Sicilya’nın bir köyünde, Recalmuto’da dünyaya geldi (1921). Kükürt yataklarında caruso (kazıcı) olarak çalışan insanlardan birinin torunudur. Ama Sciascia okumak olanaklarını bulmuş, kükürt yataklarına inmemiştir. Ne ki inmek zorunda kalabilirdi ya da çocuklarını inmek zorunda bırakabilirdi. Oysa çocukları küçük yaştan çalışmak zorunda kalmadı. Oyuncakları oldu, istedikleri zaman istediklerini yiyebildiler. Kitap, dergi, gazete okudular; kentler ve denizler gördüler. Ama yazar korkuyor. Tüm bu olanakları kağıt oyununa bağlıyor. Ve her şeyin tersine dönebileceğini düşünerek ürküyor: "Herşey bana bozulabilir bir oyuna emanet edilmiş gibi geliyor" (Regalpetra Kiliseleri) Sciascia Sicilya gerçeği ile daha köklü ilişkilerini öğretmen olarak başladığı meslek yaşamındaki deneyimleriyle sağlar. Doğduğu köyün okulunda başlayan bu meslek yaşamını 1957 yı833 ? SAYFA 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle