23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YUNUS NADt ÖDÜLLERİ 1989 1990 Y A Y 1 M L A N M A M I Ş R O M A N Birinciliği Emel Ebcioğlu ilepaylaşan Yılmaz Karakoyunlu: 'Yaşanmıştan yola çıktım' rından, GAP'ın gerçekleştirilmesinden çok eüzel romanlar çıkabilir, çok güzel oyunlar yazılabilir... Kurgu, dil ve atmosfer açısından siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu çalışmanızı? KARAKOYUNLU Bu romanı yazarken Almanların "erlebte rede" (yaşanmış hikâye) tekniğinden yola çıktım. Romandaki ana karakterlerle bunların yaşadıkları "kişisel macera"nın ana çizgisi gerçektir. Yan karakterler ve olaylar hayal ürünüdür. Bu roman, türünün gereği olarak bir zaman dilimi içinde yoğunlaşmak durumundaydı. Bu dönemi Varlık Vergisi uygulaması ile sınırladım. Dilde açıklık ve sadelik ilke kabul edilmiştir. Elli yıl önce yaşanmış bir olayın içindeki kişilerin konuşmalarını o dönem Türkçesiyle vermek ya da bugünün dili ile yazmak tercihi beni zorladı. Ortak bir çözüm buldum. Konuşmalarda bugünün genç kuşakları tarafından anlaşılacak düzeyde olmak üzere eski dil kullanımına biraz yer verdim. Tanımlamalarda ise bugünün diline özen gösterdim. Sanıyorum kantarın topuzunu kaçırmadım. Kurguda ise amaçlı davrandım. Hiçbir olayı bir bölüm içinde bitirmedim. Kesikli, meraklandıncı ve umutlandırıcı bir dille anlatarak bütün roman boyunca kişileri ve içinde bulundukları durumları sürükleyip sonuna getirdım. Zaman zaman geriye dönüşler yaparak teknik deyimi ile "mazi kondorlarında" dolaşarak bütünlüğü desteklemeye çalıştım. "Salkım Hanım'ın Taneleri"nde uzun yıllar içinde bulundugunuz, çok yakından gözlemlediğiniz bir çevreyi anlatıyorsunuz: tş çevresi. Musevi asıllnüccarlar, kabuk de£iştiren tasralı tüccar zihniveti, bu çevrenin aile içi ılişkileri... Tüm bunları anlatırken Varhk Vergisi, Saracoğlu gibi somut birtakım olay ve kişileri ne ölçüde ve hangi "tatlarla" malzeme olarak kullandınız? KARAKOYUNLU Bu romanda yer ajan olayların ve kişilerin yarıdan çoğu yakıştırmadır. İşin doğalı da budur. Geri kalanları ise bu yakıştırmaya uygun düşen gerçek olay ve kişilerdir. Ben, çocukluğumun büyük Dölümünü ve ilk gençliğimi bu romanın geçtiği çevrede yaşadım. O gün yaptığım gözlemlerimi özenli bir şekilde sakladığıma eminim. Ayrıca çocukluğumda babamın yazıhanesinde çalışırken ziyarete gelenlerin büyük bölümü bu olayı da bizzat yaşamış ya da ailesinden birisinin yaşadığı gerçeği yakından izlemiş kimselerdi. Onlardan diıuedıklerim bende birikmişti. Öte yandan ciddi bir araştırma da yaptım. Açıkçası kullandığım malzemenin yarısı gerçektir, yarısı da benim hayal gücümün ve yazma yeteneğimin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Varlık Vergisi ve harp yıllarının sakıntısı, birbirini tamamlayan acı bir tabiodur. Ben de bu tablodan payımı aldım. Saracoftlu'nun Varlık Vergisi ile ilgili siyasal tercihini hazırlayan ve bu tercihi uygulayan maliye kadrosundan yetkililer ile temaslarım oldu. Onların hatıralarından ve hafızalarından istifade ettim. Bu tecrübeyi romanda fon olarak kullandım. Bence İstanbul'un (fizik yapı dahil) her uzvundaki değişme, sermayenin sınıf değiştirmesı ile başladı. Benzer bir değişime, Meşrutiyet'ın ilanında da rastlıyoruz. istanbul'un bu tür karakter değişmesinde ilk olay Varlık Vergisi'dir. Daha sonra 6/7 Eylül olayları gelir. Üçüncüsü 1960 İhtilali'nden sonra Istanbul'a akan küçük Anadolu esnafımn büyük sermaye haline gelişindeki hırs, sabır ve hiledir... "Salkım Hanım'ın Taneleri" adlı romanıyla Yayımlanmamış Roman dalında birinciliği paylaşan Yılmaz Karakoyunlu, yapıtını oluştururken 'yaşanmış hikâye' tekniğinden yola çıktığını belirtiyor. Servetin el değiştirmesı mirasla da olur. Sermayenin sınıf değiştirmesı ise mutlaka bir boşluk yaratır. Sermayenin sınıf değiştirmesi, terbiyeli bir üslup içinde gerçekleşmeyince kültürün bozulması tabiidir. İstanbul, bu ahlak/kültür değışimini bu üç olayda çok hızlı biçimde yaşadı. Ancak şunu da unutmamak lazımdır; Türkiye'nin sanayileşmesindeki teşebbüs gücünü ve sermaye birikimini, Anadolu'dan gelen bu palazlanmış esnaf kesimi yaratmıştır. "Salkım Hanım'ın Taneleri"nde bir bütünden kopuşun ve dağılışın macerasını vermek istedim. Bu dünyayı çizerken tramvay yollanndan Sultanhamam'daki mafeazalanna, 1940'ların tstanbul'unu fon olarak kullanmışsınız... KARAKOYUNLU Bu bir nostalji ihtiyacından kaynaklanmadı. İstanbul'un kalbi ekonomik olarak o dönemde Sultanhamam, Sirkeci, Perşembepazarı, Karaköy gibi ticaretin yoğun olduğu bölgelerde atardı. En iyi hanlar, en iyi oteller, lokantalar hep bu bölgedeydı. Ünlü doktor muayenehaneleri, büyük eczaneler, şöhretli avukat büroları hep buralardaydı. Bugün de inamyorum ki Türkiye'nin ekonomik nabzı bu bölgede tutulabilir. Romanda, sermayenin sınıf değiştirmesinin sıkıntıları ve ahlakı veriliyor. İnsanın çelişkisi anlatılmak isteniyor. Yaşadığı mekân ve hayalleri bu çelişkiyi arttırıyor. Dolayısıyla bu bölgeyi vermek doğal bir ihtiyaç olarak gelişti. Tramvay sefasına gelince; o dönemi yaşamayanlar bunun gerçekten bir lezzet olduğunu sanıyorlar. Ya da bende böyle bir izlenim bıraktılar. Tramvay hiç de bir sefa değildi... Şimdinin otobüsleri gibi doluvdu. Ama yolcuların kişisel ve toplumsal terbiyeleri yüksekti. Yeni kuşakların bu terbiyeden biraz lezzet almalarını istemiş olabilirim.D Salkım Hanım'ın Taneleri Jt Y ılmaz Karakoyunlu "Salkım Hanım'ın Taneleri"nde harp yıllarının sıkıntısını, Varlık Vergisi olayını, Tiirk kültür ve sermayc ilişkisini yansıtmaya, sınıf değiştirmenin, bir bütünden kopuşun ve dağılışın serüvenini vermeye çalışmış. Edebiyat alarunda oyunlannızla tanınıyorsunuz. Bu ilk roman denemeniz mi? Bu türe yönelim nasıl gerçekleşti? KARAKOYUNLU Benim eğitimim ve asıl mesleğim finansman. Oyun yazmak, roman yazmak kendim için bulduğum iyi bir dost. Ve bu dostumu çok seviyorum. Bu benim ilk roman denemem. Burada bir tespıt yapmak istiyorum. Türk edebiyatçısı, özellikle romancısı ve oyun yazarı Türk ıktisadına ve iktisadi olaylarına; Türk iktisatçısı da Türk edebiyatçısına çok sıcak bakmamıştır. Oysa inanıyorum ki örneğin Demokrat Parti'nin ilk liberal ekonomi programından, Planlama Teşkilatı'mn kuruluş sancıla Seçlcl Kurul Sabahattin Kudret Aksal, Salâh Birsel, Konur Ertop, Prof. Berna Moran, Hilmi Yavuz. NOT: Bu dalda yarışmaya 46 ki}i 46 yapıtla katıldı. PORTRE YILMAZ KARAKOYUNLU Yılmaz Karakoyunlu "Romanımda zaman zaman gerıye dönuşler yaparak 'mazı kondorlarında' dolaştım " (Fotojjraf: Kaan Çaydamlı) CUMHURİYET KİTAP SAYI 20 Yılmaz Karakoyunlu 1936 yılında İstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden 1959 yılında mezun oldu. USA Georgia Üniversitesi'nden 'MBA' Derecesi; Michigan Üniversitesi'nden Efective Management Diploması aldı. Bir süre banka müfettişliği yaptı. Daha sonra Devlet Planlama Teşkilatı Finans Dairesi Başkanlığı'nı yürüttü. Bu dönemde, çeşitli üniversitelerde ve kuruluşlarda finansman konularında ders ve konferanslar verdi. İstifaen ayrılıp özel sektöre geçti. Çeşitli kıtrumve kuruluşlarda, yöneticilik, danışmanhk görevleri üstlendi. Halen bir özel firmada yöneticilik yapmaktadır. Karakoyunlu'nun yayımlanmış meslcki eserleri şunlar: Doğrusal Programlama ve Oyun Teorisi (Ders Kitabı), Mali Bünye Analizi (1974), Mali Tahlil Tabloları (1981), Rant Esaslı Tasarruf Modelleri (1982). Edebi Çalışmaları: Mor Çiçekli Natürmort (Öyküler) 1984, O Hayal Aynasından (Rübailer), Sokollu (Devlet Tiyatrosu'nca sahnelendi) 19891990 (Kültür Bakanlığı Oyun Yazarlığı Teşvik Ödülü, 1989 Yazarlar Birliği En İyi Oyun Yazan Ödülü) Romanos Diyojen, Altın Huylu Doruklar, Brütüs Aranıyor, Kuzguncuklu Fazilet (Müzikal) S A Y F A 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle