23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YUNÜS NADİ ÖDÜLLERİ 1989 1990 Y A Y I M L A N M A M I $ R O M A V 'Edebiyat tat vermeli' "Kuzey Işıkları" adlı romanıyla Yayımlanmamış Roman dalında birinciliği paylaşan Emel Ebcioğlu, yaşamını ABD'de sürdüren bir televizyoncu. mel Ebcioğlu bugün ya>amını ABD'de sürdüren bir televızyoncu. "Kuzey Işıkları"nı avangard bir roman yazmak amauyla kaleme almaya başlamış, ancak daha sonra ronıandaki olayları ve ki^ileri "kendi akışlarına bırakmayı" tercih ederek geleneksel kalıplar içinde kalmayı tercih etmiş. Yazma serüvcninizden söz eder misiniz biraz? Nasıl başladı ve gelijti? EBCİOGLU Televizyon programlarına yazdığım metinler dışında şimdiye kadar yayımlanmış bir yapıtım olmadı. Bu, ilk romanım. Gayet iyi bir okuyucuydum ve bu romanın okuma birikimimdeıl çıkan bir ürün olduğunu sanıyorum. Kuzey Işıklan'nda aydın ve varlıklı bir aile çevresini anlatıyorsunuz. Böylesi bir roman yazma dü E şüncesi nasıl doğdu? Romanınızı siz kendi ağzınızdan biraz anlatır mısınız? EBCİOĞLU "Kuzey Işıkları'nı yazmaya 1986 sonbannda başladım. İlk amacım oldukça avangard bir roman yazmaktı. İçinde çok az olay geçen, kişilerin ruhsal çözümlemelerine ağırlık veren, zaman ve mekân kavramlarını çarpıtan bir tür yeni roman olsun istedim. I'akat başladıktan kısa bir süre sonra kendi kendıme yarattığım baskılardan kolay kolay kurtulamayacağım ve geleneksel roman biçiminin dışına çıkamayacağım belR oldu. Böylece romandaki kişılerle olayları kendi akışlarına bırakarak alışılmış kalıplar içinde kalmayı teruh ettim. "Kuzey Işıkİan"nın konusu Selıme Renda ısımli genç bir mimarda odaklanıyor. Annelerinin ölmek üzere olduğunu öğrenen diğer ikı kardeşin Türkiye'ye dönmesiyle başlayan roman, ailenin tüm üyelerini tek tek tanıtıyor ve Selime'nın bu kişilerle olan ilişkisini anlatıyor. Annesını gördükten sonra ruhsal bir çöküntüye giren Selime halasıyla birlıkte gittıkleri küçük bir sahil köyünde lyileşmeye başlıyor. Bu bölümde Selime: nin iyileşmesini doğanın iyileştirici gücüyle koşut olarak vermek istedim. "Gezgin Kuşla Oenekli Köpek" adlı bölüm romanın en severek yazdığım bölümlerinden biri oldu. Selinıe iyileş,tikten soııra tekr.ır mımarli£a donüyor \c ro man ailedeki yeni gelişmeler ve değişimlerle sona eriyor. Edebiyata bakış açınızdan söz eder misiniz? Roman sanatını nasıl değerlendiriyorsunuz. EBCİOĞLU Edebiyata bakış açım tüm diğer sanatlara bakış açımdan daha farklı değil. Hoja gitme etmeni önemli. Hoşuma giden mürik, hoşuma giden resim, hoşuma giden film gibi edebiyatta da tat alma veya tat verme özelliği arıyorum. Edebiyatla ılgılı diğer bir görüşüm de yazın sanatının diğer sanat dallarına gore çok gerıde kalmış olması. Bugün için bütün dünya edebiyatında aynı gerilik söz konusu. Resımde, mÜ7İkte ve filmde denenen yenilikler edebiyatta nedense yerlerini bulamadılar. Denemek isteyenler de azınlık olarak kaldılar. Hem okuyutudan hem de yazarlardan gelen bir tutuculuk, okuyucunun alışkanlığını kırmava yonelik yapıtlara yaşama şansı vermıyor şimdilik. Bizim toplumumuzda "deneysel sanat" kavramı yaygın olmadığı için, örneğin deneysel müzık ve deneysel film gibi çalışmalara rastlanmadığı için edebiyatta da deneysel ürünler çıkamıyor. Oysa sanatçı bir anlamda toplumun antenı, olabilecekleri toplumdan önce görüp haber 'eren kişi; alışılmışın dışına ve yerleşik kuralların üstüne çıkmayı başarmış bir yapıt da görevını yerıne getiren bir yapıttır. Bu yüzden yalnızca edebiyatta değil tüm sanat dallarında da her türlü yenilik beklentisi ve besleyici bır tutuma girmemizin zamanı geldığine inanıyorum. Romanı yazarken televizyonculuk geçmişiniz sizi nasıl etkiledi? EBCİOĞLU Kuzey Işıklan'ndaki olaylara ve kişilere kameranın gözünden bakıp onları kurgu masasında kurgularmış gibi düjünseydim çok kuru ve mekanik bir roman olurdu. îlk endişelerimden biri de buydu zaten. Film yapımında bir süre sonra ayrır.tıları atmak gibi bır alışkanlık yarleşıyor insanda. Filmin tenıposunun düşmemesini sağlamak için bazı .nrıntıların atılmasında bir sakınca yoktur. Fakat aynı şeyi ror.anda yaptığım zaman romanın bir türlü ayaklarının ustünde duramadığını fark ettim ve kişilerin iç ve dış dünyasını yansıtacak ayrıntılar sonunda bir zorunluluk haline geldi. Film yöntemlerini romanla bağdaştırmaktan çok onları unutmaya çalıştığımı söylersem bu daha doğru bir açıklama olur. D Kuzey Işıkları Seçici Kunıl Sabahattin Kudret Aksal, Salâh Birsel, Konur Eıtop, Prof. Berna Moran, Hilmi Yavuz. NOT: Bu dalda yanşmaya 46 kı>ı 46 yapıtlu katıldı. P O R T R E E M E L E B C İ O Ğ L U Emel Ebcioğlu "Bızım toplumumuzda 'deneysel sanat' kavramı yaygın olmadığı ıçın edebiyatta da deneysel urunler çıkamıyor." C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 20 Emel Ebcioğlu, 1948 yılında Ankara'da doğdu. Orta ve lise eğıtimini Ankara Koleji'ndc yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız ve Roman Dilleri ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi; İngiliz Filolojisi'nden Amerikan Edebiyatı sertifikası aldı. TRT Ankara Televizyonu'nda prodüktör olarak çalıştığı 19751980 yılları arasında, Kadının Toplumdaki Ycri, Kadın ve Siyaset, Sanayidc Kadın Emeği, Anadolu Kadını, Çıraklık, Çocuklar Ölmesin ve yayımlanmamış GençlikGençlik ve Yetiştirme Yurtları dizilcrini yaptı. 1977 yılında' Seul'e giderek Kore Devlet Televizvonu'nda çalıştı. 198284 yılları arasında ABD'de Buffalo Universitesi'nin Film ve Sinema Okulu'na devam etti. 1984 yılında Buffalo kentinde yapılan kısa film gösterılerine Self Portrait, Exercise Five ve She Looks At Me filmleriyle katıldı. Ebcioğlu, evli ve bir çocuk annesi. S A Y F A 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle