01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ÖĞRENCİARAŞTIRMA POLİTİK BİLİM Aykut Göker http://www.ınovasyon.org Teknoloji yeteneğini geliştirerek katma değeri yüksek yeni ürünler geliştirme becerisini gösteremediği takdirde, tekstil ve hazır giyim sanayiimizin herhangi bir geleceği olamaz... Tekstil Sanayimizin Geleceği... 3M SPONSOR Son aylarda tekstil (ve hazır giyim [konfeksiyon]) sanayiimizden çok söz edildi: Sektör sıkıntıdaydı; ihracatta darboğaza girilmişti; iç pazarda bile yabancı ürünlerle rekabet şansı azalıyordu; üretim düşüyordu... Sektör temsilcileri hükumetten âcilen önlem alınması talebinde bulunmuşlardı. Sonuçta, KDV oranları aşağıya çekildi. Konuyla ilgili yorumcular, bu ve benzeri önlemlerin ancak ‘günü’ kurtarabileceği görüşündeydiler. Ama, sektörün geleceği nasıl kurtarılacaktı; bunun üzerinde duran pek olmadı. Oysa, Internet’e kaldırılan bir rapora bakmanın tam zamanıydı. Vizyon 2023 Teknoloji Öngörü çalışmasının bir ürünü olan Temmuz2003 tarihli Tekstil Paneli Raporu’ndan söz ediyorum. Yılların sanayi tecrübesine sahip Sayın Mehmet Şuhubi’nin başkanlığını yaptığı Tekstil Paneli’nin bu raporunda, "Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesi ile yirmi yıldır ülke ihracatının lokomotifi olan Türk Tekstil (ve Hazır Giyim) Sanayii’nin, sağladığı millî hâsıla ve yarattığı istihdam bakımından ülke ekonomisinin temel direklerinden" olduğu vurgulanarak, bu sektörün toplumsal refâha olan katkısını gelecekte de sürdürebilmesi ve 2023 Türkiye’sinde var olabilmesinin koşulları ortaya konuyor ve şöyle deniyordu: "Küresel rekabet deneyimi olan tekstil (ve hazır giyim) sektörümüzün, özellikle 2005 yılından sonra oluşacak serbest rekabet ortamına uyum sağlamak için moda/marka [yaratması] ve [yeni] dağıtım kanalları oluşturması; azalması beklenen göreceli iş gücü mâliyet avantajını göz önüne alarak katma değeri yüksek ürünler ve yenilik sunumuna önem vermesi; yüksek teknoloji uyarlaması ve kullanımı ile dünya pazarındaki konumunu güçlendirmesi gerekmektedir. "... İplik, ‘nonwoven’, dokuma, örme, tekstil terbiyesi ve konfeksiyon olarak altı alt sektörde faaliyet gösteren tekstil sektörümüz orta vâdede kalite ve verimlilik artışına, özgün tasarım, pazarlama ve dağıtım yeteneklerinin geliştirilmesine, üst sınıf modaya yönelik teknik tekstillerin üretimine; uzun vâdede [ise] akıllı ve çok işlevli tekstil ürünlerinin araştırılması, geliştirilmesi ve üretimine önem vermeli; ..... Asya ve Afrika rekabeti karşısında orta ve uzun vâdede kaybedilmesi olası [muhtemel], sıradan giysi ve tekstil ürünlerindeki (‘commodity textiles’) pazar payının yerine, ..... teknik tekstiller ve çok işlevli, akıllı tekstiller olarak tanımlanan, bilgi ve yenilik yoğun, yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesi ve dünya pazarlarına sürümüne yönelmelidir." Rapor’da, bu yönelime paralel olarak, tekstilde, her türlü veri ve bilgi akışının elektronik ortamda sağlanmasına ve üretim makinaları ayarlarının insan müdahalesi olmadan yapılabilmesine; tekstil terbiyesinde, çevredostu ve enerji tasarrufu sağlayan proseslere; örmede, bilgisayar destekli tasarım ve üretime; konfeksiyonda, teknoterzilik ve kişiye özel üretime önem ve ağırlık verilmesi gerektiği de belirtilmekteydi. Aynı raporda, tekstil ve hazır giyim sanayiimizin geleceğini güvence altına alabilmesi için yetkinlik kazanması gereken teknoloji alanlarına da önemle işaret edilmekteydi. Bunlar, kompakt eğirme ve hava jeti ile eğirme, hava jeti ve su jeti ile dokuma teknolojileri; örme ve ‘nonwoven’ teknolojileri; plazma yöntemiyle terbiye ve iyon implantasyonu teknolojileri, terbiyede kullanılan maddelerin geri kazanımı ve ısı pompalı kojenerasyon teknolojileri, biyolojik ve ultrasonik terbiye teknolojileri; konfeksiyonu konu alan teknolojiler; polimerleri konu alan teknolojiler; tekstile yönelik nanoteknolojik uygulamalar; sensör ve üretim kontrol teknolojileriydi. Yetkinlik kazanılması öngörülen bu alanlar, teknolojide kaydedilecek gelişmelere göre, zaman içinde tabiî ki değiştirilebilir. Ama, Rapor’un asıl önemli olan yanı, tespitlerin "gelecek yirmi yılın hâkim teknolojik eğilimleri göz önüne alınarak" yapılmış olması ve bu çerçevede, teknoloji yeteneğini geliştirerek katma değeri yüksek yeni ürünler geliştirme becerisini gösteremediği takdirde, tekstil ve hazır giyim sanayiimizin herhangi bir geleceğinin olamayacağını açıkça ortaya koymasıdır. Sektör için, uzun vâdede çâre, bu becerinin kazanılmasıdır. KDV oranlarının indirilmesi vs. hepsi tamam da, Türkiye’de asıl bu konuyla kim meşgul oluyor, acaba? İTÜ’lü öğrenciler yarışacak. ARGE yatırımlarının önemli bir kısmını yakıt hücre teknolojisine ayıran 3M, Türkiye’nin ünlü hidrojen pilli aracı Hydrobee’ye sponsor oldu H er yıl ArGe çalışmalarına 1 Milyar dolar ayıran ve 500 yeni patent alan 3M, ArGe yatırımının ve yaratıcılığının büyük bir kısmını yakıt hücre teknolojisine ayırıyor. 3M tarafından yapılan açıklamada şirketin odaklandığı alanların başında, portatif güç kaynakları sağlama, enerji maliyetini iyileştirme ve enerji üretiminin çevresel etkisini azaltma bulunuyor. 3M sponsorluğunda, Avrupa Shell Ecomarathon’da yarışacak İTÜ öğrencilerinin Hydrobee isimli aracı, Türkiye’de hidrojen pili ile çalışan araçlar kategorisinde öncü çalışmalar arasında yer alıyor. İTÜ’lü öğrenciler, Hydrobee ile 1 lt yakıtla 10001500 km yol kat etmeyi hedefliyor. Hydrobee, Türkiye'nin önde gelen yat üreticilerinden Numarine tarafından Numarine'in Gebze'deki tesislerinde üretildi. 30 kg ağırlığındaki dış kabuk kevlar malzemeden üretildi. Dış kabuk için özel kalıplar kullanıldı. Avrupa Shell Ecomarathon yarışı bu yıl 20 – 21 Mayıs tarihlerinde Fransa’nın Nagaro Pisti’nde gerçekleşiyor. Shell Ecomarathon, çevrenin korunması, enerjinin denetimi, insanların ve kültürlerin farklılıklarına saygı gösterme gibi sürdürülebilir gelişme anlayışının içerdiği bütün değerleri barındıran yenilikçi bir eğitim projesi. Shell’in 20 yılı askın bir süredir Avrupa genelinde lise, teknik lise ve üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği Shell Ecomarathon’a bu yıl Türkiye’den 8 okul katılıyor. 3M, Hydrobee'nin ana sponsoru olmasının yanı sıra Türkiye'den katılan diğer araçların da cosponsoru. Yakıt hücre teknolojisi 3M, hidrojen ile havadan alınan oksijeni birleştirerek enerji üretmek üzere kullanılan ve Proton Alışverişi Yapan Membranı bulunan yakıt hücre teknolojisi geliştirilmesine odaklanıyor. 3M’in hızlı evrimleşen bu teknolojiye başlıca katkısı yakıt hücre sistemlerinin kalbi Membran Elektrod Gruplarının (MEA) geliştirilmesi ve üretimi. 3M uzmanlarınca membran elektrot grupları üretmek üzere çok sayıda gelişmiş malzeme ve üretim teknolojisi bir araya getiriliyor. Dünya üzerinde 3M’in sağladığı ve halen hizmet veren 150.000’den fazla MEA mevcut. Giderek daha fazla sayıda endüstri kolu, bunların müşterileri için sağladığı faydaları anladığından piyasa süratle büyüyor. 3M örneğin Renault’ya otomobiller için yakıt hücre teknolojisi geliştirilmesinden Alman elektrik şirketi RWE gibi enerji sağlayıcılar için yedek ve portatif güç üniteleri geliştirilmesine kadar yakıt hücre piyasası ile ilgili farklı endüstrilerdeki çok sayıda şirket ile işbirliği yapıyor. 3M’in MEA ürününü kullanan diğer piyasalar arasında mobil telefon ve diz üstü taban istasyonları, tekneler, mobil evler, çim kesme makineleri ve buzdolabı bulunuyor. CBT 1000/9 1926 Mayıs 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle