Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİYOLOJİHORMONLAR AŞK farklı yönlerde yol alan tek bir gerçekliktir. kilerde güven çok önemli bir unsurdur. İsviçre’de Zürih Üniversitesi’nde sinirekonomisti Ernst Fehr ’in laboratuarda gerçekleştirdiği deneysel amaçlı bir yatırım oyununda, "yatırımcı" rolünü oynayan kişilerin hemen hemen ya CBT1000/30 1926 Mayıs 2006 romantik aşkın çekirdeğini oluşturan duygulardır." Bu arada negatif duygular ve diğer insanların niyetlerini değerlendirme ile ilgili bölgelerde sıfır faaliyet tespit edildi. Aynı bölgeler anneler çocuklarının fotoğraflarına bakarken de devreden çıkmıştı. F r a n ç o i s M a u r i a c ’ın söylediği gibi Aşk konusunda bilim, insan deneyimlerinin "Aşkın gözü kördür ve birine aşık olbizlere öğrettiğini onaylar. Aşkın çeşitli mak başkalarının göremediği bir mucizeyi görmektir." şekilleriannenin aşkı, romantik aşk gibiRomantik aşk ile anne sevgisi biyolojik olarak birbiriyle ilişkilidir ve tümüyle aynı değildir. Romantik aşkta nörokimyasal devreleri ortaktır. ayrıca hipotalamus da faal duruma geçer. Burada seks hormonu testosteron rısı, önceden oksitosin kokladıkları zaman, ellerindeki tüm parayı hiç tanımadıkları bir kişiye emanet etti. Üstelik bu kişinin paraları iade edeceği garanti değildi. Bu çalışmadan etkilenen Amerikan Akıl ve Ruh Sağlığı Enstitüsü’nden Andreas MeyerLindenberg ’in ekibi oksitosin hormonu koklayan gönüllülerin beyinlerinde olup biteni araştırdı. Çalışmanın sonunda hormonun, korku sinyali veren amigdaladaki faaliyeti azalttığı ortaya çıktı. Bu bölgenin faal olması "sosyal korku" nun üstesinden gelindiği anlamına gelir. Bu da insanlara bağlanmayı kolaylaştırır. Kuşkusuz, bağ oluşmadan önce dişi ve erkeğin bir araya gelmesi gerekir. Bu da pek çok insan için aşkın iniş ve çıkışlarının yaşanmış olması anlamına geliyor. Yoğun duygusal iniş çıkışlarda neler oluyor? En yükseklerde romantik aşk beyni tutuşturmuş gibidir. Rutgers Üniversitesi’nden Helen Fis her ’ın ekibi, sevgililerinin resimlerine bakan yeni aşık olmuş çiftlerin beyinlerini taradı. Beynin ödüllendirme bölgesinde faaliyet en yüksek düzeydeydi. Fisher’a göre "Bu sonuçlar, olağanüstü bir enerji, ödüle kenetlenmiş bir EVRİM anneyi çocuğuna bağlayan sinirsel ve biyokimyasal yapıyı çalarak, dişi ve erkeği birbirine bağlamakta kullanıyor motivasyon, kendini havalarda hissetme, hatolabilir. ta mani durumunu işaret eder. Bütün bunlar üretilir. Aşkın cinsel kısmı olan ihtiras, tahmin edileceği üzere, romantik aşkta devrededir, ancak anneçocuk aşkında söz konusu edilemez. Özet olarak aşk konusunda bilim, insan deneyimlerinin bizlere öğrettiğini onaylar. Aşkın çeşitli şekilleri –annenin aşkı, romantik aşk gibi biyolojik olarak birbiriyle ilişkilidir ve nörokimyasal devreleri ortaktır. Fakat daha geniş bir kapsam içinde yer alan diğer aşk şekilleri için ne söylenebilir? Örneğin Tanrı’ya ve insanlığa duyulan ilahi aşk gibi.. Yabancılara, dışlananlara, hatta düşmanlara duyulan aşk Hıristiyan dininde temel mesajdır. Diğer dinler de sevgi ve merhamet duygularını yüceltir. Budizm, özellikle, bu duyguların yoğun bir şekilde yaşanmasını sağlamak için meditasyon tekniğini geliştirmiştir. Dini aşkın beyinde ne gibi değişiklikler yarattığını araştıran bilim adamları, meditasyon yapan Tibet rahiplerinin beyinlerini meditasyon sırasında taradılar. Bu kişilerin empati ve başka kişilerin yüzlerini okuma konusunda çok yetenekli oldukları ortaya çıktı. Bu rahiplerin meditasyon sırasında beyinlerinin olağanüstü faal olduğu izlendi. WisconsinMadison Üniversitesi’nden Richard Davidson özellikle sağ prefrontal korteks’te yoğun elektriksel faaliyet saptadı. İlginç olan, çocuğunun fotoğraflarına bakan annelerde de prefrontal korteks’in faal olmasıydı. Dinsel aşkın kökenlerine ilişkin çalışmalar henüz başlangıç aşamasında. Dolayısıyla bazı genellemeler yapmak için çok erken. Ancak "Aşk, farklı yönlerde yol alan tek bir gerçekliktir" diyen Papa bu görüşünde haklı olabilir. Reyhan Oksay Kaynak: New Scientist, 29 Nisan 2006