Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM DÜNYASINDAN K I S A H A B E R L E R YILDIZ FALININ YALAN OLDUĞU BİLİMSEL OLARAK KANITLANDI 15.000 katılımcıyla gerçekleştirilen bir araştırma sonucunda, yıldızların karakter üzerinde hiçbir etkisi olmadığı anlaşıldı. Danimarkalı ve Alman bilim adamları tarafından 15 katılımcıyla gerçekleştirilen araştırma, bir kişinin doğduğu ay ve karakteri arasında hiçbir ilişkinin bulunmadığı ortaya koydu. Her ne kadar daha önceki araştırmalarda, doğum tarihinin, tez canlılık ya da cesur olmak gibi karakteristik özellikleri belirlediğiyle ilgili kanıtlar bulunmuş olsa da, son araştırmada böyle bir bağlantının olmadığı anlaşıldı. Aarhus Üniversitesi’nden Peter Hartmann ve arkadaşları, Personality and Individual Differences dergisinde, böylece her burcun tipik karakterleri bulunduğu kanısı geçerliliğini yitirmiş oldu diyorlar. Bilim adamları 1940’lı yıllardan bu yana doğum tarihi, zekâ veya karakter arasındaki ilişkiyi araştırıyorlar. Bugüne kadar net bir tablo çıkmamıştı ortaya. Mesela ilkbahar ve yaz aylarında doğanların, sonbahar ve kış aylarında doğanlardan daha zeki olduklarına dair kanıtlar bulunmakta. Ama buna karşın soğuk aylarda doğanlar daha girişken, daha duygusal oluyor ve dülar bilim adamları için bile sürpriz olmuş. Doğum tarihi ve karakterler arasında istatistiksel açıdan dikkat çekici hiçbir bağlantı bulunmamış çünkü. Doğum tarihinin zekâ üzerindeki etkisi, pratikte hiçbir önemi olmayacak kadar düşük diyor bilim adamları. Son araştırma sonuçlarıyla astroloji geçerliliğini tümden yitirmese de burçlar ve karakterler arasında doğrudan ilişki büyük bir ihtimalle bulunmamakta. lanmalarını önermekte. Yani insansı maymunlara üç hak verilecek: 1 Yaşam hakkı: Primatlar, nefsi müdafaa hariç öldürülemezler ve yaşam alanları korunmak zorundadır. 2 Özgürlük hakkı: İnsansı maymunlar hayvanat bahçelerinde tutulamayacak ve sirklerde gösteri hayvanı olarak kullanılmayacaklar. 3 Bedensel dokunulmazlık: İnsansı maymunlar işkenceden korunacak, laboratuvarlarda deney hayvanı olarak kullanılmayacak. Proje, İspanya’da büyük tepkiler aldı. Mesela Pamplona başpiskoposu Fernando Sebastian hükümeti, maymunlara, doğmamış bebeklere tanınmayan hakları verecek diye eleştirdi. Amnesty International tarikatı başkanı Delia Padron ise tüm insanların henüz bu haklara sahip değilken, bu hakların maymunlara verilmesi gerçekten de hayret verici diye konuştu. İnisiyatifi destekleyen çevre bakanı Cristina Narbona ise ortada bir yanlış anlaşılmanın bulunduğunu, maymunlara insan hakları değil bazı temel haklar verileceğini bildirdi. Bu anlaşılmazlık hatalı çeviriyle ortaya çıktı diye konuştu. SANTORİNİ ADASINDAKİ YANARDAĞ PÜSKÜRMESİNE YENİ TARİH Doğu Akdeniz bölgesindeki Santorini adasında Tunç Devri’nin sonlarından muazzam bir yanardağ püskürmesi meydana gelmişti. Danimarkalı ve Alman bilim adamları tarafından gerçekleştirilen kazılarda bulunan zeytin ağaçları, şimdi bu felaket tarihini değiştirecek gibi. Bilim adamları ağaçlardaki yaş halkalarını sayarak ilk kez felaketin kesin yaşını hesapladır. Püskürmenin etkisiyle Doğu Akdeniz bölgesine yayılan küller, volkanik madde altında gömülü kalan kültürün de aynı tarihe ait olması gerektiği için önemli bir zaman göstergesidir. Bu nedenle püskürmenin kesin tarihi kültürlerin yaşını belirlemesi ve Mısır ya da Yakındoğu’daki çağdaş kültürlerle ilişkilendirilmeleri açısından önem taşımakta. Patlama geçmişte, kraliyet belgeleri ve astronomik bilgilerin yardımıyla, İ.Ö. 16.yy’ın sonlarına tarihlendirilmişti. Ne var ki modern doğa bilimleriyle elde edilen sonuçlar bu tarihle örtüşmüyordu. Mesela radyokarbon yöntemiyle ölçülen malzemelere göre patlama yüz yıl önce gerçekleşmişti. Radyokarbon yöntemiyle, bir organizmanın ölümünden sonra dağılan doğal karbon oranı ölçülmekte. Bu yöntem, karbon miktarının altta ve üstte farklı olması nedeniyle kesin bir tarihlendirmeye izin vermemişti. Santorini adasında volkanik küllerin altına gömülen köy kalıntıları arasında bulunan zeytin ağacının dalı sayesinde şimdi kesin bir tarih elde edildi. Aarhus Üniversitesi’nden Walter Friedrich, ağaç örneğinde 72 yaş halkası saydı ve uzun bir zaman dilimindeki karbon miktarıyla birlikte %95’lik doğruluk payı bulunan bir sonuç elde etti. Buna göre püskürme İÖ. 16271600 yılları arasında gerçekleşmiş ki bu sonuç, üç yüzyıllık bir zaman dilimine ait çok sayıda malzemeyi radyokarbon yöntemiyle ölçen Sturt Manninng’in sonuçlarıyla da örtüşmekte. MAYMUNLARA İNSAN HAKLARI İspanyol hükümetinin bir insiyatif projesiyle insansı maymunlar için insan hakları önerilmekte. İnsansı maymunlar hayvanat bahçelerinde tutulmayacak ve üzerlerinde bilimsel deneyler yapılmayacak. İspanya’da hararetle tartışılmakta olan konu şu: İnsansı maymunlar da insan haklarından yararlanmalı mı? Bu tartışma İspanyol hükümetinin konuyla ilgili bir inisiyatif projesini başlatmasından sonra iyice kızıştı. Proje, şempanzelerin, gorillerin, orangutanların ve cüce şempanzelerin insanlarla olan yakınlığı nedeniyle belli başlı insan haklarından yarar BEYİNDEKİ TOKSİK BİRİKİMLERİ ÖNLEYEN PROTEİN KEŞFEDİLDİ Alzheimer’in tipik özelliklerinden biri beynin belli başlı bölgelerinde biriken ve sinir hücrelerinin işlevini bozan toksik beta amiloid proteinleridir. Uluslararası bir araştırma ekibi şimdi beyin hücrelerinde, hücrelerdeki önemli sinyal işlevlerini etkilemeden, beta amiloid plaklarının oluşu Tıp Araştırmaları şüncesizce hareket ediyorlar. Ayrıca dayanıklılık, egoistlik, dikkat ve meraklılık da belli başlı doğum tarihleriyle ilişkilendiriliyordu. Bu sonuçların bir bölümü Hartmann’a göre bugüne kadar araştırmalarda çok az insanın incelenmesine dayanmakta. Bu nedenle son araştırmada 15.000’den fazla kişinin bilgilerini içeren iki veri bankası seçilmiş. Verileri değerlendirilen 4321 kişi QI seviyeleri, doğum tarihleri ve karakter profilleri bilinen Vietnam savaşına katılan erkeklerden oluşuyordu. Diğer veri bankasında ise doğum tarihi ve zekâ seviyeleri bilinen ve yaşları 1524 arasında değişen 11.448 gencin bilgileri bulunuyordu. Sonuç DOĞUM KONTROL HAPI ERKEĞİ KISIRLAŞTIRMIYOR Amerikalı ve Avustralyalı bilim adamları, 1500 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen 30 araştırmanın verilerini değerlendirerek bu sonuca vardılar. Sydney Üniversitesi’nden Peter Liu, doğum kontrol hapı, sadece alındığı müddetçe etkili diyor. Doğum kontrol hapı bırakıldıktan 3 ila 4 ay içinde üreme yetisi tamamen geri dönmekte. Yeni korunma yöntemi sayesinde aile planlamasının yükü sadece kadında olmayacak. Erkeğe yönelik doğum kontrol hapı sperm üretimini sıfıra veya çok az seviyeye indiriyor. Hapın etki maddesi cinsellik hormonu androjen veya androjen ve progestajen karışımından oluşmakta. CBT1000/4 1926 Mayıs 2006