13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

tarafından veriliyor. NİYE BU YATIRIMLAR? Peki dünyada niye bu kadar fazla yatırım Nanoteknolojiye yapılıyor. Birincisi bilinmeyeni araştırmak ve incelemek için, ikincisi de bunun yeni ürünler yaratıp gelir ve zenginlik sağlayacağı düşünülüyor. Tahminler ABD’nde Nanoteknoloji sayesinde 2015 civarında 1 trilyon dolardan fazla bir endüstri yaratılmasını öngörüyor. İrlanda gibi çok küçük bir ülke diğer kaynaklardan kazandığı paralarla, şimdilik beş yıl için 650 milyon euro civarında bir fonu Nanoteknolojiye harcıyor. Geçtiğimiz on haftayı geçirdiğim İrlanda’nın 20 yıllık gelişimine bakarsak, şu an ulusal gelirleri İngiltere’den daha yüksek durumda. İrlanda yüzyıllar boyu dışarıya göç vermiştir. Şimdi İrlanda’ya tersine beyin göçü vardır. Sadece eski İrlandalılar göçmüyor. İngiltere’den, Japonya’dan, Almanya’dan, yani her ülkeden insanlar göçüyor! İŞİMİZE YARAR MI? Peki Nanoteknoloji Türkiye’nin işine yarar mı? Şimdi ülkemizin yarattığı katma değerlere bakalım: kirazın bir tonunu yaklaşık olarak 1,900$’a, 1 ton Doblo’yu 13,000$’a, Havelsan’ın Güney Kore için ürettiği Uçak Simülatörünün tonunu ise 2 milyon $’a satıyoruz. Bunlar içindeki Türk katma değerinin miktarını tam olarak bilemiyorum. Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümünde temelleri atılan ve geliştirilen Taramalı Hall Aygıtı Mikroskopları ise tonu 6 milyon $’a ihraç ediliyor. Bu benim kurduğum Türkiye’nin ilk Nanoteknoloji şirketi olan NanoManyetik Bilimsel Cihazlar tarafından üretilen yaklaşık 20kg olan Nanoteknoloji ürünü mikroskoplar MIT, Oxford gibi dünyanın en ünlü üniversitelerine, Los Alamos National Lab, gibi araştırma kurumlarına ve Seagate gibi dünyanın en büyük sabit disk üreticilerine, ABD, Japonya, İngiltere, Almanya, Belçika, Hindistan vb. gibi ülkelere ihraç ediliyorlar. Yani aslında Nanoteknoloji Türkiye’ye gelir sağlıyor! Toplam satış rakamları henüz çok küçük. Bu şirket yıllar önce Bilkent Üniversitesi ve TÜBİTAK’ın destekleri ile 1987den beri yaptığımız temel araştırmaların sonucu geliştirdiğimiz teknoloji sayesinde oluştu. Yani temel bilimlere harcanan çok kısıtlı kaynaklar mutlaka ülkeye zenginlik olarak geri dönüyor. dar yaklaştırılır. İğne yüzeye değmediği halde elektronlar kuvantum fiziği ile açıklanabilen olay olan ‘tünelleme’ yaparak yüzeye akarlar. Bu akım uzaklığın üstel, yani çok hızlı değişen bir fonksiyonu. Uzaklık 0.1nm değişir ise akım on kat değişiyor! Bir geri besleme devresi ile iğneyüzey arası mesafeyi kontrol ederek akımı sabit tutuyoruz. İğneyi yüzeyde gezdirirken iğnenin dikey hareketini kaydeder isek bu bize yüzeyin atomsal seviyede haritasını veriyor. Bu mikroskopların en önemli özelliği yüzeydeki atomları ya da atomsal seviyedeki hataları tek tek görüntüleyebilmek!.. Bu ilk çalışmalarımızın teçhizat bütçesi Bilkent Üniversitesince karşılandı ve sanırım 1015 bin $ mertebesinde idi. Daha sonra ben doktora tezimde bu mikroskobun vakum aldında çalışanını yaklaşık 35,000$ bütçeli bir TÜBİTAK destekli proje ile yaptım. İsmet daha sonra Arçelik ARGE’ye gitti, ama sonra doktora için tekrar akademiye döndü ve çok güzel işler yaptı. Ben ise doktoramdan sonra İngiltere’de Bath ve Oxford Üniversitelerinde çalıştım. TTMlarından sonra iğne ile yüzey arasındaki kuvvetleri ölçerek çalışan ve yalıtkanları da görüntüleyebilen Atomik Kuvvet Mikroskopları(AKM) ve bunların akrabaları da geliştirildi. Manyetik malzemeleri incelemek için geliştirilen Manyetik Kuvvet Mikroskobu(MKM) da bunlardan birisi. Halen bu tür mikroskopları geliştirip satan yaklaşık 1520 şirket var dünyada. Üretici ülkeler ABD, Almanya, Japonya, Güney Kore, İspanya, İsviçre, Rusya, İsrail, İngiltere ve Türkiye. DÜNYANIN EN KÜÇÜĞÜ Ayrıca öncelikle ülkemiz pazarına daha sonra dünyaya açılacak bir Atomik Kuvvet Mikroskobu geliştirdik, bu mikroskobumuzu ilk defa NanoTR 2 konferansında herkese göstereceğiz. Taramalı Hall Aygıtı Mikroskoplarını geliştirirken yapmayı başardığımız 50nm’lik Hall sensörler dünyanın en küçük manyetik alan sensörleri. Şimdi bu ve bunun benzeri senKirazın bir tonunu yaklaşık sörleri kullanarak olarak 1,900$’a, 1 ton Dobtaşınabilir biyolojik nanosensör dilo’yu 13,000$’a, Havelsan’ın zini yapmayı planGüney Kore için ürettiği lıyoruz. Bu sayede Uçak Simülatörünün tonuşarbon vb. gibi biyolojik silahları nu ise 2 milyon $’a satıyoçok hızlı bir şekilruz. Bizim geliştirdiğimiz de tespit edebilecek ve ayırdedeTaramalı Hall Aygıtı Mikcek ucuz ve basit roskopları ise tonu 6 milyon cihazlar geliştir$’a ihraç ediliyor. mek istiyoruz. Tabi ki bu teknolojinin sivil uygulamaları da olacak. Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezinde sadece Fizik Bölümü değil, Kimya, Moleküler Biyoloji ve Genetik ve Matematik bölümlerinden de araştırmacılar var. Merkezde Spintronik, akıllı fiberler, NanoBiyoteknoloji, nanosensörler, su seven ve sevmeyen yüzeyler, nanotüpler v.b. konularında araştrımalar yapılmakta ve planlanmaktadır. Burada yürütülmekte olan çok ilginç çalışmalar Nanoteknolojinin en ileri seviyesinde olup, hedefimiz burada elde edilen bilimsel sonuçların ve geliştirilen aygıtların, cihazların, sistemlerin, moleküllerin ve yöntemlerin bir kısmının sanayiye doğrudan uygulanması. Diyelim ki UNAM’de on yıl içinde 100 doktora mezunu versek, bunlardan en az üçünün dördünün, belki onunun burada geliştirdiği nanoteknolojiyi sanayiye uyarlamasını ve endüstriyel ürünler ortaya çıkarmasını hedefliyoruz. Bu sayede ülkemizde katma değeri çok yüksek başka nanoteknoloji şirketleri de oluşabilir. PAZAR HENÜZ KÜÇÜK MUCİTLERE NOBEL ÖDÜLÜ Bizim geliştirip ihraç ettiğimiz mikroskopların atası olan Taramalı Tünelleme Mikroskopları (TTM) 1981 yılında icat edildi ve mucitleri 1986 yılında Nobel Fizik ödülü kazandılar. Biz Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümünde, şu anda salonda bulunan Sabancı Üniversitesinden arkadaşım Y. Doç. Dr. İsmet İ. Kaya ile 1989 yılında yüksek lisans tezlerimiz sırasında ülkemizin ilk TTMlarını imal ettik. Bu mikroskopları sıfırdan başlayarak; mekanik, elektronik ve yazılımı ile herşeyini tasarlayıp çalıştırdık. Herşeyini biz yaptığımız için biraz vakit aldı ama çok fazla şey öğrendik!.. Bu mikroskoplarda en ucunda tek atom olan çok sivri bir iğne incelenecek yüzeye bir kaç atom mesafesi ka CBT1000/19 1926 Mayıs 2006 Şu an üzerine çalıştığımız Taramalı Hall Aygıtı Mikroskoplarında(THAM) ise çok küçük bir Hall aygıtı kullanarak yüzeyin manyetik alan haritasını 50 nm çözünürlüğe kadar elde edebiliyoruz. Bu mikroskoplarla aynı anda yüzeyin topografisini de elde edebiliyoruz. Bizim tekniğimizde manyetik alan değerini doğrudan ve örneği bozmadan 50nm çözünürlükle ölçebiliyoruz. Bu Taramalı Hall Aygıtı Mikroskoplarını geliştirip satan sadece biziz, pazarımız henüz çok küçük. Biz bu mikroskopların mK’e kadar düşük sıcaklıklarda ve oda sıcaklığında çalışan iki tipini de geliştirdik. Bizim mikroskoplarımız iğneyi ya da sensörü değiştirirsek TTM ya da AKM olarak da çalışıyor. Yani bir mikroskop üç işi de yapabiliyor. Laboratuvarımızda geliştirdiğimiz atomik kuvvetleri kullanarak atomları görüntüleyebilen çok yüksek vakum altında çalışan mikroskoplarımız da var. Araştırma projelerimiz, DPT, AB, TÜBİTAK, NanoManyetik ve TÜBA tarafından destekleniyor. Geçenlerde ülkemizde geliştirdiğimiz mikroskoplarımızı kullanarak dünyanın en küçük Türk bayrağını çizmiştik. Bu bir bayrak yarışı başlattı!... Daha sonra İYTE’ndeki arkadaşlar da bizim ilk yaptığımızdan daha küçük, “Bir kişi kürek çekiyor 8 kişi dümende” Oral 1500nm’lik bir bayrak çizdiler, biz de en son boyutu 700nm’ye indirdik. sorularımızı yanıtladı. Gelecek sayımızda... CBT PANELİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle