Katalog

TÜRKİYE’DE TEKSTİL CBT PANELİ liflerin araştırılıp geliştirilmesi de er veya geç başarıya ulaşacak. Güç kaynağı olarak Berkley California Üniversitesi’nde fleksibıl güneş pilleri geliştirilmiştir. Alman İnfineon firması ise, vücut ısısıyla çevre ısısı arasındaki farklılığı termojeneratör vasıtasıyla elektrik enerjisine dönüştürmekte. "Akıllı" ve özellikle "çok (tam) akıllı" giysilerin üretimlerinin pazar paylarının ciddi boyutlarda artması 10 senenin üzerinde bir vadede gerçekleşecek. Bu geleceğin tekstil ürünleri son derece bilgi yoğundur ve tekstilcilerin tek başlarına yapması mümkün olmayan uzun süreli multi disipliner ArGe çalışmalarını gerektirmektedir. ABD ve AB üniversite ve araştırma merkezlerinde bu konuda yoğun çalışmalar yürütülmektedir. Ne yazık ki Türkiye’de bu alanda yapılan ciddi bir çalışma yoktur. Üniversitelerde tekstil, elektrikelektronik veya bilgisayar mühendisliği bölümlerinin işbirliğiyle, bilinen ürünlerin benzerlerinin yapılmaya çalışıldığı bir iki tane münferit çalışma vardır. “TEKNOLOJİ ÜRETEN GÜÇLÜ EKONOMİ” EGE ÜNİVERSİTESİ VE BİLKENT Ege Üniversitesi’nin 6. Çerçeve Programı kapsamında yürüttüğü "INNOTECHTEXTeknik Aplikasyonlar İçin Yüksek Fonksiyonlu ve Yenilikçi Tekstiller" mobility projesi çerçevesinde: İngiltere(2), Portekiz, Polonya ve Slovenya’dan 5 öğretim üyesi ikişer ay süreyle Türkiye’ye gelerek bu konularda yüksek lisans ve doktora dersleri verdi. Bu arada 5 genç öğretim elemanı da söz konusu Üniversitelere giderek araştırma ve incelemeler yaptı. Ancak yeni oluşturulan bu araştırma grubu şu anda Türk Tekstil Sanayii için kısa ve orta vadede daha önemli olduğundan, öncelikli olarak "Çok fonksiyonlu tekstiller" ve "Yüksek performanslı teknik tekstiller" konularında çalışmalar yapmaktalar. Ege Üniversitesi ile Manchester Üniversitesi "Tekstil ürünlerinde elektronik aplikasyonu" konusunda ortak arge çalışmaları yapma hususunda mutabakat sağlamışlardır ve halen British Council’in maddi desteğiyle proje hazırlıkları yürütülmektedir. Ege ÜniversitesiTÜBİTAK Tekstil Araştırma Merkezi DYO firmasıyla birlikte nanoteknoloji uygulayarak "Kendi kendini temizleyen tekstil ürünleri" konulu bir ArGe projesi başlattı. Uzun yıllar ABD’de MIT bünyesindeki "Askeri Nanoteknoloji Enstitüsü"nde çalışan ve akıllı, yenilikçi tekstiller konusunda bir otorite olan Mehmet Bayındır Türkiye’ye döndü ve Bilkent Üniversitesinde çalışmaya başladı. Bilkent Üniversitesi bünyesinde yeni kurulan "Ulusal Nanoteknoloji Enstitüsü"nde "Nanoteknoloji tabanlı tekstiller" konulu geniş katılımlı bir projenin hazırlık çalışmaları tamamlanmak üzeredir. İlk taramalı mikroskopları üretip dünyaya satıyor CBT’nin düzenlediği Teknoloji Üreten Güçlü Ekonomi Paneline katılanlardan, Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve dünyaya ilk taramalı mikroskopları üreterek satan Doç. Dr. Ahmet Oral, nanoteknoloji alanında Türkiye’nin önünde büyük bir fırsat olduğunu belirtiyor. İşte Oral’ın ilginç konuşmasının ana hatları... ilkent Üniversitesi Fen Fakültesi’nde oluşturmaya çalıştığımız DPT destekli Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi ile küçük de olsa bir çabaya girişmek istiyoruz. Teknolojide boyutlar 1950’lerde transistörün icadıyla elektronikte büyük bir çığır açtı. Entegre devrelerde kullanılan transistörlerin boyutu yıllar boyunca giderek küçülerek şu an en çok satılan intel pentium işlemcilerde kullanılanılan transistör sayısı bir tek yonga üzerinde yaklaşık 400500 milyona geldi. Bu sayı biraz daha artırılacak, boyutlar daha da küçülecek. Boyutlar küçüldü ama entegrelerde kullanılan hala nano teknoloji değil, yani transistör boyutları 90 nano metreye düştü ama teknoloji hala nano teknoloji değil. Nanoteknoloji lafı o kadar popüler hale geldi ve satış aracı oldu ki, İstanbul’da inşaat malzemesi satan bir inşaat şirketi bile ismini Nanotek koyabiliyor. B TEK ATOMLU Bilim ve Teknolojideki gelişmeler şu an tek atomlu bir transistör yapmamıza izin veriyor. Ama bunun pratik bir getirisi şimdilik yok. Sadece bilimsel araştırmalar ve maddenin iç yapısını anlamak için önemli. Atomları Taramalı Tünelleme mikroskopları ile CBT1000/18 1926 Mayıs 2006 istediğimiz gibi dizebiliyoruz. Karbon Nanotüplerden transistör yapabiliyoruz. Bunların çoğu insanlara henüz ‘faydalı’ bir şey sağlamıyor ama sağlayacak. Tarihe bakarsak, tekstil, tren yolu, otomotiv, bilgisayarlar sanayide ve insan yaşamında büyük çığırlar açtılar. Nanoteknolojinin de bunlar gibi iyi koşabilecek bir at olacağı tahmin ediliyor. Ama kesinlik yok. Nanoteknolojiden ilerde büyük paralar kazanabileceği tahmin ediliyor. Bu nedenle nanoteknoloji konusunda dünyadaki diğer ülkelerde büyük bir araştırma bütçeleri harcanıyor. Şu yıllarda dünyada yaklaşık 45 milyar Euro sadece nano teknoloji konusunda ilginç temel araştırmaların yapılması için harcanıyor. Bu paranın önemli bir kısmını Japonya, ABD ve AB harcıyor. AB büyük çabalarına rağmen ABD ve Japonya ile arasındaki bu farkı kapatabilmiş değil. Tabi, AB’nin başka sorunları da var. Nanoteknoloji şirketlerine bakarsak nanomalzemeler, nanoaygıtlar, nanomakineler nano ölçekte kimyasallar, nanobiyoteknoloji, vb gibi çok değişik bir yelpazeye dağılıyor. Ülkelerie göre, AB’nin harcadığı paralara bakarsak, 2003 yılında Türkiye’de sadece nanoteknoloji adı altında geçen bir harcama yoktu. Ama şu anda nanoteknoloji adına fonlar özellikle DPT ve TÜBİTAK