25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Uğur Dershaneleri Genel Müdür Yardımcısı Turgay Polat, adayları tercih yaparken dikkat etmeleri gereken konularla ilgili uyardı. İşte Polat’ın adaylara önerileri: Başarı sıralarına dikkat LYS bir yerleştirme sınavı olması sebebiyle öğrencileri en başarılıdan en başarısıza doğru sıralıyor. Kılavuzdaki rakamlar öğrencileri aşırı bir iyimserliğe yöneltebilir. Bu sebeple adaylar tercih edecekleri bölümlerin geçen yılki başarı sıralamalarına dikkat etsinler. Ancak ÖSYM’nin 2010 için öngördüğü başarı sıralamaları ile 2009-ÖSYS’de oluşan başarı sıralamaları arasında büyük farklar var. Bu noktada öğrencilerin uygulayabileceği en doğru yöntem, 2009 başarı sıralarına göre ilk 5 tercihte istedikleri bölümleri yazmaları daha sonra kendi sıralarının 10 bin üstünden inebilecekleri noktaya kadar inerek tercih yapmaları. Puan türlerine göre tercihler - MF puanı hesaplanan öğrencilerin çok büyük bir kısmı Fen Bilimleri alanı mezunu. Dolayısıyla MF puan türünde tercih yapacak olan öğrencilerin önlerinde daha yüksek puan alan TM ve TS öğrencileri oldukça az. Bu durumda MF öğrencilerinin önünde başka alandan öğrenci bulunmadığı için başarı sıralarını bire bir geçen yılki sıralarla örtüştürerek tercih yapmaları mümkün. - TM puanı hesaplanan öğrencilerin yüzde 60’ı Türkçe-Matematik alanı mezunu. TM puan türünde tercih yapacak öğrencilerin önlerinde daha yüksek puan alan MF öğrencilerinin olduğunu unutmamaları gerekiyor. Özellikle TM-1 puanıyla ortak alan olarak seçilen İşletme, İktisat gibi bölümlere MF öğrencilerinin yerleşebileceği görülebiliyor. Bu durumda TM öğrencilerinin daha fazla TM-2 ve TM-3 alanına yönelmesinde fayda var. -TS puanı hesaplanan öğrencilerin yüzde 40’ı okulundan sosyal bilimler alanından mezun iken yüzde 60’ı Türkçe-Matematik alanı mezunu. Dolayısıyla öğrenciler TS puan türünde tercih yaparken kendi önlerinde daha yüksek puan alan TM öğrencilerinin olduğunu unutmamalılar. CMYB C M Y B 5 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ‘Tombala gibi atama’ FARUK KIRTAY YALOVA - Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki okul müdürleri zorunlu rotasyon uygulamasõ kurbanõ oldu. Kent merkezinde görev yapan lise müdürleri, tercihlerinin dõşõnda ve eşdeğer olmayan köy ilkokullarõnda görevlendirildi. Eğitimciler duruma tepki gösterdi. Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu’nun talimatõ doğrultusunda beş yõlda bir zorunlu rotasyon uygulamasõ getiren Milli Eğitim Bakanlõğõ Eğitim Kurumlarõ Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliği gereği Yalova’da beş yõldan fazla aynõ okulda çalõşan 35 okul müdürünün görev yerleri değiştirildi. Beş yõlõ tamamlayanlarõn yeni görev yerleri kent içinde aynõ veya daha üst tipteki eğitim kurumlarõ olmasõ gerekirken 35 okulun müdürü köy ilkokullarõna atandõ. Yargıya başvuracağız Türkiye Kamu-Sen Yalova İl Başkanõ ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanõ Yunus Metin Işık, rotasyonunun kadrolaşmaya ve yandaş öğretmenlerin kilit noktalara getirilmesi için kullanõlmak istendiğini, atamalar karşõsõnda Danõştay’a başvuracaklarõnõ belirtti. Rotasyon uygulamasõnõn “tombala” anlayõşõyla uygulandõğõnõ ifade eden Işõk, 35 okul müdüründen 30’unun sendikalarõna üye olduğuna dikkat çekti. Işõk, “Zorunlu yer değiştirmeye esas beş yıllık sürenin hesaplanmasında dikkate alınması gereken maddeler göz önüne alınmadan atamalar yapılmıştır. Lise müdürleri şehir dışına köy ilköğretim okullarına gönderilirken, haklarında sözlü taciz gerekçesiyle soruşturma geçiren din dersi öğretmenleri ise lise müdürlüğüne getirilmiştir. Sendika üyelerimizin rotasyonla ilgili talepleri görmezden gelinmiş, adeta cezalandırılmıştır” dedi. Zorunlu rotasyon kurbanõ olduklarõnõ belirten okul müdürleri ise rotasyonun isteğe bağlõ bir tayin olmayõp yönetmeliğin 22. maddesi gereği resen yapõlan bir işlem olduğunu, rotasyona tabi müdürlerin isteğe bağlõ atama kapsamõnda değerlendirilmesi gerektiğini belirttiler. Okul müdürleri, uygulamanõn kazanõlmõş haklarõnõn gaspõ anlamõnõ taşõdõğõnõ ifade ettiler. MEB’in zorunlu rotasyon uygulamasõyla beş yõlda bir görev yeri değişen lise müdürleri ilköğretim okullarõnda görevlendirildi. Eğitimciler tepkili 400 bin öğretmen boşta bekliyor MAHMUT LICALI ANKARA - Eğitim-Sen, atamasõ yapõlmaya öğretmen sayõsõnõn 400 bine yaklaştõğõnõ belirlerken yeni kurulan üniversitelerde eğitim ve eğitim bilimleri fakültelerinin sayõsõnõn 79’a yükseldiğine dikkat çekti. Öğretmen atamalarõnda kriter olan Kamu Personeli Seçme Sõnavõ’na (KPSS) başvurular ise her geçen yõl artõyor. Raporda, Türkiye’de vakõf üniversiteleriyle birlikte 146 üniversite bulunduğu, yakõn zamanda kurulan biri vakõf olmak üzere toplam sekiz üniversitenin eklenmesiyle bu sayõnõn 154’e çõktõğõ kaydedildi. Raporda, 2010 yõlõ içinde kurulan sekiz üniversite arasõnda yer alan İstanbul 29 Mayõs, Canik Başarõ, İstanbul Sabahattin Zaim, Bezm-i Alem, İstanbul Medeniyet, Konya ve Kayseri Abdullah Gül üniversitelerinin bünyesinde eğitim fakültesinin bulunduğu belirtildi. Eğitim fakülteleri çoğaldı Türkiye’de 72 olan eğitim bilimleri ve eğitim fakültelerinin sayõsõnõn yeni kurulan üniversitelerle 79’a yükseldiği belirtilen raporda, eğitim fakülteleri bünyesinde toplam 173 bin 479 öğrencinin halen eğitim gördüğü, 2009- 2010 döneminde 50 bin 628 öğrencinin bu fakültelere kayõt olduğu, aynõ yõl ise toplam 40 bin 556 kişinin mezun olduğu belirtildi. Raporda, 2005’te KPSS’ye başvuran işsiz öğretmen sayõsõnõn 173 bin iken, 2009 yõlõnda KPSS’ye başvuranlarõn sayõsõnõn 244 bine yükseldiği ifade edildi. Tercih için son iki gün ANKARA (AA) - Üniversite tercihi yapan adaylarõn tercih formunu teslim etme süresi yarõn sona erecek. Tercih işlemlerini tamamlayan adaylar, formlarõ internetten veya başvuru merkezleri aracõlõğõyla ÖSYM’ye gönderebiliyor. Tercihlerini internet üzerinden bireysel olarak gönderecek adaylar, TC kimlik numarasõ ve ÖSYS şifresi ile ÖSYM’nin “http://www.osym. gov.tr” internet adresinden yapabilecek. Posta, faks, elektronik posta gibi yollarla tercih bildiriminde bulunulamayacak. Yerleştirme sonuçlarõ iki hafta içinde açõklanacak. HAYAL ve GERÇEK KÜRŞAT BAŞAR Resmi Tarih Doğrusu bunca yıllık Milli Eğitim’i tebrik ediyorum. Güya öğrencilere zorla “resmi tarih” öğretmişler, beyinlerini yıkamışlar, yalanlar uydurmuşlar. Nasıl beyin yıkadılarsa, yıllarca bu eğitimi görenler ya hiçbir şey bilmiyor ya da tümüyle o tarihe karşı çıkıyor. Televizyonlar tarih programıyla doldu. Habire resmi tarihin yalanlarını bulup çıkaran kitaplar yayımlanıyor. Bu “resmi tarih” ve “gayri resmi tarih” meselesi oldum olası kafamı karıştırır. Resmi tarihin yazdıklarının tersini ileri süren kitaplar, örneğin anılar çok ciddiye alınıyor. Bana sorarsanız ben anıları ciddiye almam. Anıları okurken bir tür roman okuyormuş gibi okurum. Ben anılarımı yazsam, sevmediğim insanları da orada istediğim gibi anlatsam, onlar ölüp gittikten sonra okuyanlar onları benim yazdığım gibi hatırlayacaklar. Kişisel bir tarih nasıl nesnel olabilir ki? Onun için tarih böyle iki kitap okuyarak anlaşılacak bir iş değil. Dönemi farklı açılardan okuyacaksınız, kişileri iyi analiz edeceksiniz, dedikoduları, uydurmaları, düşmanlıkları ayıklayacaksınız ve bir sonuca varacaksınız. Bir dönemin öncesini, sonrasını bilmeyen, konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlara elbette ne anlatsanız oluyor, çünkü kişiler hayatta değil, kaynaklara ulaşmak kolay değil, bu konularda uzman olanlar da sanıyorum artık bıkmış usanmış olacak ki açıp bu tartışmalara katılıp düzeltme yapmaya gerek duymuyorlar. Meğer bu Cumhuriyet tarihiyle, Kurtuluş Savaşı’yla, Atatürk’le meselesi olan ne çok insan varmış. Üstelik bunların hepsini bu güya Atatürkçü, Cumhuriyetçi Milli Eğitim sistemi yetiştirmiş. Bir ülkede doğup büyüyen insanın kendi kurtuluş mücadelesini verenlerle nasıl bir sorunu olabilir, gerçekten anlamak zor. Bir yazımda yazmıştım, resmi tarih diye debelenip duran epeyce yazar, çizer var. Okul yıllarında okuduğu tarihten bu kadar etkilenip travma geçirmiş bir entelektüel olabilir mi? Ne bekliyordun, ilkokul tarih kitabında Cumhuriyet kurulurken kimlerin hakkının yendiğini mi yazacaklardı? Tarih dersinden her yıl sınıfta kalsan bu kadar kin kusmazsın. Kaldı ki o dersten geçemeyecek kadar beceriksizsen okuduğun öteki kitapları da anlaman zor görünüyor bana. İnsanın bu kadar heyecanla, hırsla bir ülkenin yok oluştan yeniden kuruluş mücadelesine kızabilmesi için orada örselenmiş, ailesinin başına bir şeyler gelmiş olması lazım diye düşünürüm bazen. Ailesi sürgün edilmiş, ölmüş, kaçmak zorunda kalmış Ermenilerin gidip dava açmasını, bu geçmişi kendisine hayat tarzı yapmasını anlamak mümkün de, bu sayede büyümüş, gelişmiş, toplumun en iyi noktalarına yükselmiş insanların bu hırsı nereden çıkar, onu anlamak zor. Gerçeği aramakla, gerçek olup olmadığı kesin olmayan konularda deliye dönüp etrafa saldırmak arasında bir fark var bence. kursatbasar63@gmail.com Adaylara son tüyolar Üniversite öğrencileri, Diyarbakır’ın Aslanoğlu köyünde ilköğretim okulu inşa ediyorlar. 40 üniversiteden Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi 200 öğrencinin yapımına katıldığı okulda 60 ilköğretim öğrencisi eğitim görecek. İki derslikli okula bir öğretmen lojmanı ve kütüphane-bilgisayar odası da yapılacak. Gençler okul yapıyor Toros Üniversitesi ilk öğrencilerini alõyor MERSİN (Cumhuriyet) - Mersin Eğitim Vakfõ’nca 2009 yõlõnda kurulan Toros Üniversitesi, ilk öğrencilerini bu eğitim-öğretim yõlõnda kabul edecek. Mühendislik Fakültesi ile İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’ne öğrenci alacak olan Toros Üniversitesi, İngilizce derslerini anadili İngilizce olan okutmanlarla verecek. Üniversite, öğrenim ücretini ise 15 bin 200 TL olarak belirledi. Üniversite, her ikisi de Mersin kent merkezinde olan Bahçelievler ve 45 Evler mahallelerinde iki ayrõ kampusa yerleşti. İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi bünyesindeki iktisat bölümünün yanõ sõra Mühendislik Fakültesi bünyesindeki Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği ve Yazõlõm Mühendisliği bölümleri de 2010-2011 eğitim yõlõ için öğrenci alacak. Kayõtlar 31 Ağustos - 7 Eylül arasõnda. Yeni kurulan ‘Turgut Özal’da 175 kontenjan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 2010-2011 akademik yõlõnda ilk kez öğrenci alacak olan yeni kurulan Turgut Özal Üniversitesi’nin, 52’si tam burslu olmak üzere toplam 175 kontenjanõ bulunuyor. Üniversitenin bir yõllõk öğretim ücreti ise 15 bin TL. Bu yõl yalnõzca iktisadi ve idari bilimler fakültesine (İİBF) öğrenci alacak üniversite, 2011-2012 akademik yõlõndan itibaren hukuk, mühendislik ve tõp fakültelerine de öğrenci almaya başlayacak. İİBF’de işletme ve iktisat olmak üzere toplam iki bölüm bulunuyor. İşletme bölümünün 30 tam burslu, 30 yarõ burslu, 40 normal olmak üzere 100 kontenjanõ; iktisat bölümünün ise 22 tam burslu, 23 yarõ burslu, 30 normal olmak üzere 75 kontenjanõ bulunuyor. İİBF’de bulunan siyaset bilimi ve uluslararasõ ilişkiler bölümüne ise ek yerleştirmelerle öğrenci alõnmasõ planlanõyor. Eğitim dili Türkçe olan üniversitede yoğun yabancõ dil eğitimi de verilecek. ‘Yaşar’dan iki yeni bölüm İZMİR (AA) - Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan, üniversitenin 2010-2011 öğretim yõlõnda 10’uncu yaşõnõ kutlayacağõnõ ve yeni döneme iki yeni bölümle başlayacaklarõnõ söyledi. ‘Uluslararasõ İlişkiler’ ile ‘Endüstriyel Tasarõm’ bölümlerinin açõldõğõnõ ifade eden Barkan, bu bölümlere kalite duyarlõlõğõ gereği sadece 40 öğrenci alacaklarõnõ ifade etti. Barkan, bu yõl 1269 öğrenci alacaklarõnõ ve 319 öğrenciye burs vereceklerini bildirdi. Yaşar Üniversitesi yurdunun hizmete gireceğini ve 432 öğrenciyi ağõrlayacağõnõ ifade ederek modern yurtlarõnda 43 öğrencinin de burslu olarak konaklayacağõnõ söyledi. 2010-2011 akademik yõlõ ücretlerinin de belirlendiğini ifade eden Barkan, hazõrlõk sõnõfõ için 13 bin 500, yeni kayõt yaptõracaklardan 15 bin lira, yabancõ uyruklu öğrencilerden de 9 bin ABD Dolarõ alõnacağõnõ kaydetti. Barkan, yurt ücretlerinin ise 2 kişilik odalarda 6 bin 400, 3 kişilik odalarda da 5 bin 700 lira olduğunu söyledi. Geleceğin mesleği BURSA (AA) - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanõ Prof. Dr. Mikdat Kadõoğlu, meteorolojinin, ABD’de geleceğin ilk 10 mesleği arasõnda sayõldõğõnõ söyledi. Kadõoğlu, “Dershaneler ya da bazõ kurum ve kuruluşlarõn yõllar önce hazõrladõğõ meslek tanõtõm kõlavuzlarõ yetersiz, eski ve eksik. Şu an Türkiye’nin hem özel hem de kamu sektöründe büyük bir meteoroloji mühendisi açõğõ var” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle