Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Konuşacaksak Eğer - 1
‘Demokratik Özerklik’
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Prof. Dr. Batum:
AKP yenilecek
ADANA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasanõn, en büyük
toplum sözleşmesi
olduğunu belirten CHP
PM Üyesi ve Anayasa
Hukuku Uzmanõ Prof. Dr.
Süheyl Batum, “AKP,
anayasa değişikliğinde
yalan söylüyor. Halkõn
ihtiyaçlarõ bu değişiklikte
yok. Referandumda AKP
yenilecek ve toplum
sözleşmesini birlikte
yapacağõz” dedi. CHP
Adana İl Örgütü’nce
düzenlenen “Referandum
ve Anayasa” adlõ
konferansa katõlan Batum,
herkesi birlikte mücadele
etmeye çağõrdõ.
Eminağaoğlu’ndan
tepki
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yargõçlar ve Savcõlar
Birliği (YARSAV)
Kurucu Başkanõ ve
Yargõtay Cumhuriyet
Savcõsõ Ömer Faruk
Eminağaoğlu, HSYK’nin
gündeminde olan 2010
yõlõ hâkim ve savcõ yaz
atama kararname taslağõ
üzerindeki çalõşmalarõn
bir an önce bitirilmesi
gerektiğini söyledi.
Eminağaoğlu, yaptõğõ
açõklamada, atama
kararnamesi sürecinin,
“çok uzadõğõnõ ve bunu
yargõ ve cumhuriyet
savcõlarõnõn asla hak
etmediklerini” belirtti.
Öcalan’a açık
görüş izni
Haber Merkezi -
İmralõ Adasõ’nda ömür
boyu hapis cezasõnõ
çeken PKK terör örgütü
elebaşõsõ Abdullah
Öcalan, cezaevinde
yattõğõ 12 yõla yaklaşan
sürede ilk kez kardeşi
Mehmet Öcalan ile açõk
görüşme yaparken
cezaevinde bulunan diğer
5 mahkûm da aileleriyle
telefonla görüştü.
Öcalan’õn savunmasõnõ
üstlenen avukatlardan
İbrahim Bilmez,
müvekkilinin kardeşiyle
ilk kez açõk görüşme
yaptõğõnõ 60 dakika
olmasõ gereken bu
sürenin 30 dakikayla
sõnõrlõ tutulduğunu
açõkladõ.
Didim’de Atasoy
seçildi
AYDIN
(Cumhuriyet) - Aydõn’õn
Didim ilçesinde, İçişleri
Bakanlõğõ tarafõndan
görevden alõnan Belediye
Başkanõ Mümin
Kamacõ’nõn yerine,
başkanvekili olarak Ercan
Atasoy seçildi.
Olağanüstü toplanan
belediye meclisinde, CHP
adõna Atasoy’la, AKP
adõna Figen Cevren
Gürsoy yarõştõ. Yapõlan
seçimde Atasoy, 11 oy
alõrken, Gürsoy ise 4
oyda kaldõ.
Aydın’daki
pankart kalktı
AYDIN
(Cumhuriyet) - MHP
Genel Başkanõ Devlet
Bahçeli’nin mitingi
öncesi, Aydõn il
başkanlõğõna yeniden
asõlan “Sen açõldõkça
analar ağlõyor” yazõlõ
pankartõn, AKP’lilerin
isteğiyle indirildiği
belirtildi. MHP Aydõn İl
Başkanõ Hasan Muti,
“AKP Aydõn İl Başkanõ
Sadõk Atay’õn ricasõ
üzerine pankartõ
kaldõrdõk” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan bugün
Aydõn’daki mitinge
katõlacak.
Özerklikle ilgili tepki çeken sözlerini ‘Kürt sorununun çözümü budur’ diyerek savundu
Baydemir õsrarlõ
DİYARBAKIR/AĞRI
(Cumhuriyet) - Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan’e yük-
lenen BDP Genel Başkanõ Se-
lahattin Demirtaş, “12 Ey-
lül’de hakimi de savcıyı da
AKP’leştirecek” dedi. Özerk-
likle ilgili sözleri nedeniyle
hakkõnda soruşturma açõlan
BDP’li Diyarbakõr Büyükşehir
Belediye Başkanõ Osman Bay-
demir de “Evet, Kürt soru-
nunun çözümü budur. Lafı
daha fazla da dolandırmanın
anlamı yoktur” diye konuştu.
Ağrõ Erzurum Caddesi’nde
düzenlenen mitingde konuşan
BDP Genel Başkanõ Demirtaş,
son 1 yõlda Ağrõ’da 150
BDP’linin tutuklandõğõnõ be-
lirterek, “Bu arkadaşlarımız
İnegöl’deki gibi karakol mu
yaktılar? Polis araçlarını mı
devirip, yaktılar? Nasıl bir
hukuk bu? İnegöl’de başka
hukuk, Ağrı’da başka bir
hukuk. Bunun bir tek nede-
ni var. Valisini de AKP’li-
leştirdi. Kaymakamını da.
Şimdi 12 Eylül’de hâkimini
de, savcısını da AKP’leştire-
cek” dedi.
Demirtaş, Baydemir’in geçen
cumartesi günü yaptõğõ konuş-
malar nedeniyle hakkõnda so-
ruşturma açõldõğõnõ anõmsata-
rak, “Demokratik özerklik
partimizin Türkiye için çö-
züm önerisidir. Demokratik
özerklik bu ülkenin demok-
rasiye giden aydınlık yoludur.
Hayata geçecektir. Türki-
ye’de kurulacak özerk böl-
gelerde herkes kendi diliyle,
inancı ve birlikteliğiyle ya-
şayacaktır. Tek çözüm yolu
budur. Bölünmeyi istemeyen
böyle bir çözüme destek ver-
melidir” dedi.
Gazetecilerin sorularõnõ ya-
nõtlayan BDP’li Diyarbakõr
Büyükşehir Belediye Başkanõ
Osman Baydemir ise özerklikle
ilgili sözlerinin ardõndan so-
ruşturma başlatõlmasõyla ilgili,
“Eğer bir özeleştiri vermem
gerekiyorsa bugüne kadar
bu yalınlıkta konuşmamam-
dır. Eğer bir özeleştiri iste-
niyorsa bence bu konuda is-
tenmelidir. Evet, Kürt soru-
nunun çözümü budur. Lafı
daha fazla da dolandırmanın
anlamı yoktur. Bence Türk
halkına da, kardeşlerimize
de, kamu otoritelerine de,
birbirimize karşılıklı açık sa-
mimi ve dürüst olmamız la-
zım. Eğer açık, samimi, dü-
rüst bir politikayı izlersek
yurttaşlarımızı daha kolay
ikna ederiz. İkincisi ise açık
ve net söylüyorum 21. yüz-
yılda Kürt sorununda kan
dökmek artık haramdır. Ar-
tık bundan behemehal vaz-
geçmek gerekiyor” dedi. Dev-
let Bakanõ Cemil Çiçek’in
kendisi için söylediği “organ-
ları yer değiştirmiş adam”
sözlerine de yanõt veren Bay-
demir, “Genel Başkanım ge-
rekli yanıtı verdi. Konuya
ilişkin daha fazla polemiğe de
girmeyeceğim. Sadece ve sa-
dece özellikle Sayın Çiçek ve
bakanlar için Taha Sure-
si’nin 71. ayetini okumaları-
nı öneriyorum” diye konuştu.
TUNCELİ BELEDİYESİ‘NE ZAMAN AYARLI BOMBA BIRAKILDI
TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli Beledi-
yesi’nin 3. katõnda 250 gram ağõrlõğõnda plastik
patlayõcõ bulundu. BDP’li Belediye Başkanõ
Edibe Şahin, pillerin bombanõn yanõnda bu-
lunduğunu belirtirken BDP’li Diyarbakõr Bü-
yükşehir Belediye Başkanõ Osman Bayde-
mir’in geçen cumartesi günü belediyede kon-
ferans vermiş olmasõ dikkat çekti.
Tunceli Belediyesi’nde çalõşan bir personel be-
lediyenin üçüncü katõnda bulunan bir odada bir ku-
tunun içinde pil, kablo ve hamur benzeri bir şey-
lerin olduğunu görünce durumu belediye yetkili-
lerine aktardõ. Belediye yetkilileri de durumu em-
niyet müdürlüğüne bildirdi. Bomba imha ekipleri
3. katta bulunan bölüme seyyar Jammer cihazõ yer-
leştirerek bomba düzeneğini fünye kullanarak et-
kisiz hale getirdi. Tunceli Valiliği’nden yapõlan ya-
zõlõ açõklamada, patlayõcõ maddenin hedefinde Os-
man Baydemir’in bulunduğu iddialarõnõn asõlsõz ol-
duğu belirtildi. Açõklamada, “Mekanizmayı ça-
lıştırmaya yarayan pilin sağlam fakat bulunması
gereken yuvada değil, paketin yanında olduğu,
dolayısıyla herhangi bir zaman ayarı olmadı-
ğından medyada yer alan iddiaların asılsız ol-
duğu, kaldı ki patlayıcının bulunduğu yer ile Di-
yarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in
konuşma yaptığı salonun birbirine uzak ve ters
istikamette olduğu anlaşılmıştır” denildi.
Yürek yakan vedalaşma
Ordu’da jandarma trafik timine yapılan
terörist saldırıda şehit olan Jandarma Uzman
Çavuş Hacı Emin Pişkin, memleketi
Adana’da gözyaşları arasında toprağa verildi.
Şehit Uzman Çavuş Pişkin’in cenazesi
askerlerin omuzlarında Sabancı Merkez
Camii’ne getirildi. Şehidin ağabeyi Zeki
Pişkin, “Onun cenazesinde ağlamayacağız.
Kimse ağlamasın. Herkes alkışlasın. Oğulları
da bu vatana feda olsun, ne mutlu Türküm
diyene” diye bağırınca törene katılan herkes
şehit cenazesini uzun süre alkışladı. Törende
şehidin annesi Emine, eşi Tülin, oğlu Emirhan
ve Emircan güçlükle ayakta durdu, kadın
subaylar şehit yakınlarını sakinleştirmeye
çalıştı. Törene katılanlar, “Burada
çocuklarımız ölüyor” diye bağırıp “Tayyip
istifa”, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”,
“Kahrolsun PKK” şeklinde sloganlar attı.
Şehit Uzman Çavuş Pişkin, asri mezarlıkta
bulunan şehitlikte toprağa verildi.
(Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ)
MHP’DEN DÖRTYOL YORUMU:
Kardeşliği
bozan
provokasyon
MHP milletvekili Çirkin, Dörtyol’da 40
yõldõr Türk ve Kürtlerin problemi
olmadõğõnõ, art arda gelen şehit cenazeleri
üzerine vatandaşõn ‘haklõ infiali’
nedeniyle birkaç cam çerçeve kõrõldõğõnõ,
hükümetin ise katiller yerine ‘cam çerçeve
indirenlerin peşine düştüğünü’ söyledi.
AYŞE SAYIN
ANKARA - Hatay
Dörtyol’daki olaylarõn
ardõndan, Adana Mil-
letvekili Recai Bir-
gün, Gaziantep Mil-
letvekili Hasan Öz-
demir ve Mersin Mil-
letvekili Behiç Kılıç’la
birlikte, ilçede incele-
me yapõp, rapor hazõr-
lamak için MHP yö-
netimi tarafõndan gö-
revlendirilen Hatay
Milletvekili Süleyman
Turan Çirkin, heyetin
yarõn ilçede kapsamlõ
incelemesini tamam-
layacağõnõ söyledi.
Cumhuriyet’in so-
rularõnõ yanõtlayan Çir-
kin, Dörtyol’da yerli
halk ile Güneydoğu’dan
gelen “göçmen” yurt-
taşlarõn arasõnda 40 yõl-
dõr bir problem yaşan-
madõğõnõ, karşõlõklõ kõz
alõnõp verildiğini, or-
taklõklar kurulduğunu,
evini, arazisini paylaş-
tõğõnõ söyledi. Ancak
son 1.5 aydõr 15 şehit
cenazesinin gelmesi, ar-
dõndan 4 polisin şehit
edilmesinin halkõn
“haklı infiali”ne ne-
den olduğunu belirten
Çirkin, “Tabii kimse-
nin tasvip etmeyeceği
şekilde, birkaç cam
çerçeve kırıldı. Ama
İçişleri Bakanlığı, 4
polis şehit edilmişken
cam kıranların peşine
düşüyor, polislerin ka-
tilleri ellerini kollarını
sallayarak ortada do-
laşıyor” diye konuştu.
Kardeşliği bozan pro-
vokasyonun, hükümetin
ve terör örgütünün “Bin
yıllık kardeşliği bozan
provokasyonu” oldu-
ğunu belirten Çirkin,
sözlerini şöyle sürdür-
dü: “Terör devam et-
tiği sürece, başka
Dörtyol’ların olmaya-
cağının garantisi yok.
MHP’nin OHAL ilan
edilmesi önerisi kimi
çevrelerce antidemo-
kratik bulundu. Hal-
buki bu olağanüstü
durumlarda başvuru-
labilecek anayasal bir
uygulamadır.”
Dörtyol’da gözaltılar sürüyor
Emniyet olaylarõ tahrik eden kişilere yönelik araştõrmalarõnõ sürdürürken
gözaltõna alõnan zanlõlardan 11’i tutuklanarak cezaevine gönderildi
AKIN BODUR
İSKENDERUN - Hatay’õn Dörtyol il-
çesinde 4 polisin şehit edildiği saldõrõnõn ar-
dõndan dün 3 kişi daha tutuklanõrken 10 ki-
şi gözaltõna alõndõ. Dörtyol Kaymakamõ
Hayri Sandıkçı, ilçede yaşamõn normale
döndüğünü ve yaralarõn da sarõlmak üzere
olduğunu söyledi.
Olaylara karõştõklarõ iddiasõyla gözaltõna
alõnan Hasan G. (22), Yusuf K. (26) ve Şe-
rif D’nin (24) emniyetteki sorgusu ta-
mamlandõ. Adliyeye sevk edilen zanlõlar tu-
tuklandõ. Böylece, olayla ilgili tutuklu sa-
yõsõ 11’e yükseldi. Dörtyol Kaymakamõ
Sandõkçõ, “Bugün de (dün) olaylara ka-
rıştığı veya halkı tahrik ettiği kamera-
larda belirlenen 10 kişinin daha ifadesi
alınacak. Olay çıkaranlar, tahrik eden-
ler kamera kayıtlarıyla belirlendikçe
gereken yapılmaya devam edilecek” de-
di. Gözaltõna alõnanlar arasõnda Kuzuculu
Belediye Başkanõ MHP’li Yaşar Tok-
soy’un yeğeni Adem T’nin de bulunduğu,
Adem. T’nin daha önce ifadesinin alõnõp ser-
best bõrakõldõğõ bildirildi. Dörtyol olaylarõnda
halkõ yönlendirdiği öne sürülen Bingöl’de
görev yapan piyade uzman çavuş A.B’de
polis ve savcõlõğa ifade verdi. A.B’nin ifa-
desinde 19 Haziran’da Dörtyol’daki aile-
sinin yanõna izne geldiğini, olaylar yaşan-
dõğõ sõrasõnda tesadüfen caddede bulundu-
ğunu söylediği bildirildi.
BOMBALI EYLEM HAZIRLIĞI İDDİASI
İstanbul’da PKK
operasyonu
İstanbul Haber Ser-
visi - İstanbul’da terör
örgütü PKK üyelerinin
bombalõ eylem hazõrlõ-
ğõnda olduğu duyumu
üzerine düzenlenen ope-
rasyonda biri kadõn 5
kişi yakalandõ.
Terörle mücadele şu-
be müdürlüğü ve istih-
barat şube müdürlüğü
ekiplerinin ortaklaşa yü-
rüttüğü çalõşmalar so-
nucu, terör örgütü PKK
üyelerinin İstanbul’da
bombalõ eylem hazõrlõ-
ğõnda olduğu belirlendi.
Bunun üzerine başlatõlan
çalõşmada, terör örgütü-
nün yurtdõşõndaki kamp-
larõnda bomba eğitimi
aldõğõ ve kõrsal alanda da
faaliyet gösterdiği açõk-
lanan 3 kişi ile bunlara
yardõmcõ olduğu belir-
lenen 2 kişi, Esen-
ler’deki Büyük İstanbul
Otogarõ’nda yakalandõ.
Biri kadõn olan zanlõla-
rõn üzerlerinde ve kal-
dõklarõ yerlerde, eylem
yapmayõ planladõklarõ
yerlerin krokileri ile ör-
gütsel dokümanlar ele
geçirildi. Zanlõlardan
M.M’nin yapõlmasõ
planlanan eylem için
bombayõ hazõrlayacak
kişi olduğu öne sürüldü.
İstanbul Emniyet Mü-
dürlüğü’ndeki işlemleri
tamamlanan 5 zanlõ, Be-
şiktaş’taki İstanbul Ad-
liyesi’ne sevk edildi.
“21. yüzyõlda Kürt
sorununda kan dökmek
artõk haramdõr’’ diyen
Baydemir, sözlerine
ilişkin vereceği tek
özeleştirinin daha önce bu
kadar yalõn konuşmamasõ
olduğunu belirtti.
Kimi zaman (ama tabii her zaman değil) densiz
gibi görünen çıkışlar, başlaması gecikmiş
tartışmaların düşünce alışverişlerinin startını vererek
hayırlı bir işe vesile olurlar.
Osman Baydemir’in bayrak açan çıkışını,
gerçekten, kıvırtmadan açık yüreklilikle yapılması
gereken bir tartışmaya vesile olduğu için
destekleyen yazıma, çeşitli tepkiler aldım. Bu
tepkilerden bağımsız olarak da, konuların açık açık
konuşulmasının zamanının artık geldiğine kani
olmuştum.
Yıllar boyu, bu sütunda “Kürt sorununun
çözümünün ilk koşulunun bu konuda her şeyin, her
olasılığın, özgürce konuşulabileceği demokratik bir
ortamın oluşması” olduğunu, yazmaktan
usanmadım.
Bu arada bilmem her olasılığın, her çözümün
özgürce tartışılmasını, ileri sürerken, neyi kast
ettiğimi iyi anlatabildim mi?
Tabii ki, bu sırada öyle bir hukuksal ortam yok.
Çünkü sorunun çözümü konusundaki olasılıklardan
birinden yana tavır koymak, kanunen mümkün
değil.
Bilmem böyle bir yasağın, istenen sonucu
verdiğini, yani ayrılık isteğini söndürdüğünü
söylemek ne derece mümkün? Ancak demokratik
tartışmanın önünü kestiğini ileri sürmek kesin bir
doğrudur.
Şu anda ülkemizde yaşayan Kürt kökenli
yurttaşların büyük çoğunluğunda, birlikte yaşama
iradesinin var olduğuna inanmam, aksinin özgürce
tartışılmasını savunmama engel değil.
Zaten konu tartışmaya açılmadan, bu birlikte
yaşama iradesinin var olduğunun kanıtlanması da
mümkün değil.
Burada yanılgıya düşmemek için önemli bir
konunun altını çizmek gerek.
Bir ülkede bir grup azınlık olarak tanınmış olsa
bile, eğer bulunduğu bölgede kendisini temsil eden
organlar var ise, BM’nin 1960 tarihli 26 25 sayılı
kararı gereğince, self determination için oylamaya
gitme olanağı yoktur.
Her ne ise, hukuki düzenlemenin tartışmanın
önünü kesmediğini de belirteyim ve başlangıç
noktamıza dönelim.
Kürt sorununun çözümünün önkoşulu bu
konunun her yanını kapsayan, her ihtimali derpiş
eden özgür bir tartışmadır.
Demokrasi budur.
Bu tartışma sırasında, tabular, sloganlar, içi boş
kalıplar ardına sığınmanın anlamı yoktur. Sosyolojik
alanda tartışırken sosyolojik kavramların
kullanılması, konunun iyi ve kötü gibi
etiketlendirilmesinden kaçınılması gerekir.
Terör örgütü üyeleri mazlum, teröre karşı
mücadele veren askerler zalim olarak gösterilmeye
kalkışılarak tartışma başlatılırsa, sonuca varılmaz.
Aynı şekilde, Türkiye’nin diğer bölgelerinden,
Güneydoğu’ya kaynak aktarıldığı gerçeği
görmezden gelinerek, “Türkiye’nin kolonisi
Kürdistan” gibi gerçeklere taban tabana zıt
sloganlardan yola çıkılarak bir yere varılmaz.
Demek ki, slogancılığı, yavşaklığı, kıvırtmayı,
kırsal kurnazlığı bir yana bırakarak, kavramları yerli
yerlerine oturtarak tartışacağız.
Bir de tartışırken, doğrular söylendiğinde kimse
kimseye kızmayacak.
Örneğin ben, Sayın Baydemir’in de pek fazla
üzerinde durduğu demokratik özerklik kavramını
tam olarak kavrayamıyor, bölgenin feodal yapısı
kırılmadıkça, oradaki aşiret, ağalık, şıhlık ilişkileri
değişmedikçe, töre cinayetleri sürdükçe, bölgede
değil demokratik özerklik, demokratik hiçbir şey
olmayacağını düşünüyorum.
Şimdi bu konuyu açık yüreklilikle bu şekilde
tartışamayacaksak, o zaman demokrasiden de söz
etmek biraz anlamsız olacak gibi geliyor.
Yıllar önce, Fransa’da bu konudaki bir toplantıda,
TC’nin polisinin, memurunun da yapısının
demokratik olmadığını, bunun düzelmesinin zaman
alacağını açık yüreklilikle itiraf etmem üzerine, Kürt
kökenli bir yurttaşımız şu soruyu sormuştu:
- Ne yani bir demokrasi ve özgürlüğe kavuşmak
için devletin polis ve memurunun
özgürlükçüleşmesini beklemek zorunda mı
kalacağız?
Kendisinin hoşuna gitmediğini gördüğüm şu
cevabıma ise çok kızmıştı:
- Yalnız o değil, kendi gelişmenizi, karınızı
dövmeyecek, töre cinayeti işlemeyecek düzeye
gelmenizi de beklememiz gerekiyor, sevgili
dostum.
Evet, eğer her şeyi konuşacaksak, kızmadan
konuşalım ve şu töre cinayetleri ile feodal yapıdan,
aşiretler sorunlarından başlayalım.
Erdoğan’a ziyaret
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çocuklar
İçin Adalet Çağırıcıları Platformu temsilcileri-
ni kabul etti. Platform temsilcileri sanatçı Lale
Mansur, Anayasa Mahkemesi Raportörü Os-
man Can ve avukat Mehmet Uçum, çıkışta ba-
sın mensuplarına açıklamada bulundu. Lale
Mansur, her şeyden önce çocuklar için adalet
çağırıcıları olarak Başbakan Erdoğan’a teşek-
kür ziyaretinde bulunduklarını ifade ederek,
“Eksik bir maddemiz kalmıştı yüz kapamayla
ilgili onu eylül, ekim gibi düzeltecekler inşallah.
Bu konuda konuştuk. Bunun haricinde refe-
randum için ‘evet’ konusunda destek verdiği-
mizi kendilerine ilettik” dedi. (Fotoğraf: AA)