25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE 8 HABERLER Baştarafı 1. Sayfada Bu iddialarõnõza aşağõda madde mad- de cevap verilmiştir. 1-İDDİA : “SAHTE DOKTORAYLA TÜM KA- PILARI AÇTI” 1- CEVAP: Müvekkilim MUSTAFA HELVACI, 11.12.2003 tarihinde An- kara Üniversitesi Fen Bilimleri Ens- titüsü Astronomi ve Uzay Bilimleri Programını tamamlayarak DOKTOR unvanı ve yetkisini almaya hak ka- zanmıştır. Doktora diplomasõnõn noter onaylõ sureti (Diploma no: 1184) ve 4982 Bilgi Edinme Kanunu kapsamõn- da 28 Nisan 2010 tarihinde Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünden alõnan yazõ ekte (Belge -1) sunulmuştur. Yrd. Doç. Dr. Mustafa HELVACI, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi As- tronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünden 1989 yõlõnda mezun oldu. Aynõ yõl Di- yanet İşlerinde Başkanlõğõnda Vakit He- saplama Şube Müdürlüğünde “astro- nom” olarak göreve başladõ. 1990- 1993 yõllarõ arasõnda Ankara Üniver- sitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde yük- sek lisansõnõ tamamladõ. 1994 yõlõnda aynõ bölümde doktora programõna baş- ladõ. Doktora yeterlilik sõnavõnõ ver- dikten sonra 1997 yõlõnda; “Türkiye Di- yanet Vakfı bursuyla doktora tezi araştırması yapmak üzere ve Diyanet İşleri Başkanlığının 25.06.1997 tarih ve 10489 sayılı onay ile 657 sayılı DM Kanunu hükümleri gereğince AY- LIKSIZ İZİNLİ sayılarak” ABD Kentucky Üniversitesinde bilimsel in- celeme ve araştõrma yapmak üzere bu ülkeye gitti. Dr.Mustafa HELVACI, Kentucky Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Moshe Elitzur önderliğindeki As- trofizik grubuna araştõrmacõ olarak kabul edilmiş (https://www.ccs.uky.edu/ research/astro.html) ve bu kişi Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğünce 20 Mart 2000 tarihinde; danõşman Prof.Dr. Cemal Aydõn yanõn- da “eş danışmanlığa” atanmıştır. Ka- bul (Acceptance) belgesi mevcuttur. Akademik camianõn yakõndan bildiği gi- bi, araştõrma yapmak üzere yurt dõşõna gi- den kişiler gittikleri üniversitelerde “yüksek düzeydeki eğitim ücretini ödemeksizin” sadece ziyaretçi araştõr- macõ (Exchange visiting scientist) olarak çalõşõrlar, bu nedenle doktora programõ- na kayõt yaptõrmalarõ mümkün, değildir. Kentucky Üniversitesi tarafõndan araş- tõrmacõ olarak kabul edilen Dr. Mustafa HELVACI da, “yüksek düzeydeki eği- tim ücretini” yatıramadığı için doğal olarak kayıtlı doktora öğrencisi olması söz konusu olamamıştır. Konu Cum- huriyet Gazetesi Tarafõndan kasõtlõ ola- rak çarpõtõlarak Kentucky Üniversite- si’nde kaydõ bulunmadõğõ için Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa HELVACI, SAHTE DOK- TORA yapmakla haksõz yere itham edilmiş ve şahsiyet haklarõ, onur ve saygõnlõğõ, bilim adamlõğõ insafsõzca le- kelenmek istenmiştir. Görüldüğü üzere; “uzay bilimleri ve teknolojileri” gibi önemli bir konuda “doktorası” olan Mustafa Helvacõ’ya bu akademik özelliği nedeniyle değer ve- rilmesi ve takdir edilmesi son derece nor- maldir. Bu bağlamda TÜBİTAK’ta “başdanışman” olmadõğõnõ ve halen “uzman araştırmacı” olarak görev yaptõğõnõ aksi yöndeki iddianõn da ger- çekle bağdaşmadõğõnõ beyan ederiz. 2- İDDİA : Diyanet İşleri Başkanlığı’na Sahte Doktora Verdi, 2- CEVAP : Mustafa HELVACI, 1997 yõlõnda Diyanet İşleri Başkanlõğõ Vakit Hesaplama Şubesi Müdürlüğü’nde “astronom” olarak görev yapmakta iken, Türkiye Diyanet Vakfõ Bursu ile Ayõn (Hilal’in) parlaklõk modellemesi- ni gerçekleştirebilmek için “Güneş Sis- teminin Mekaniği ve Ay’ın Yörünge Analizi”, konusunda DOKTORA TE- Zİ ARAŞTIRMASI yapmak üzere Kentucky Üniversitesine gitmiştir. Araştõrma sõrasõnda Ay’õn parlaklõk modellemesini yapabilmek için yörünge analizinin yetersiz kalacağõ ve dünya at- mosferinin parlaklõk modellemesinin de yapõlmasõ ihtiyacõnõn kaçõnõlmaz oldu- ğunun anlaşõlmasõ üzerine, çalõşma ala- nõ daha da genişletilerek, model atmos- fer geliştirme konusuna geçilmiştir. Bu amaçla, gaz ve tozdan oluşan bir at- mosfere sahip oksijence zengin kabuğa sahip yõldõzlarõn atmosfer modellemesi (http://www.pa.uky.edu/-helvaci/, Ken- tucky Üniversitesi Web sitesinde halen bilim insanlarõnõn kullanõmõna ve ziya- retçilere açõktõr), yapõlmõş ayın par- laklık modellemesine de imkan veren çok daha geniş kapsamlı bir konuda uzmanlık kazanmıştır. Müvekkil, 2001 yõlõ sonunda doktora tezi araştõrma sü- recini tamamlayarak Diyanet İşleri Baş- kanlõğõndaki görevine dönmüştür. Tez araştõrmalarõ tamamlanõp, Türki- ye’ye dönülmesi sonrasõnda veri trans- ferinde yaşanan sorunlara ilaveten, Ay’õn parlaklõk modellemesi yapõlabilmesi çin gerekli olan Ay’ın (Hilalin) parlaklık gözlem değerleri ne yazık ki yönetsel güçlüklerden dolayı teleskop sistemi- nin alınmaması ve bu konuda Vakit Hesaplama Şube Müdürlüğü ile an- laşmazlığa düşülmesi nedeniyle, ku- ramsal (matematiksel) olarak geliştirilen “Güneş Sisteminin Mekaniği ve Ay’ın Yörünge Analizi”nin gözlemsel yanõ ek- sik kalmõş ve uygulamaya yönelik mo- delleme malesef gerçekleştirilememiştir. Bu nedenle, “Ay’ın parlaklık model- lemesi” Ankara Üniversitesi Fen Bi- limleri Enstitüsü’de savunulan ve onanan doktora tezi kapsamõnõn dõşõna çõkarõl- mõştõr. Konu Cumhuriyet Gazetesi ta- rafõndan iddia edildiği gibi, hiçbir zaman saklanmamõş ve yetkililere bilgi veril- miştir (Yayõnõnõzdaki Ek-3, olarak gö- rülen 28/03/2003 tarihli dilekçe). Veri ve kişisel bilgilerin 3.şahõslarõn eline geç- mesinden Vakit Hesaplama Şubesi Mü- dürlüğü sorumludur. Diyanet İşleri Baş- kanlõğõna “sahte bir doktora değil”, doktora tez çalõşmasõ içindeki ve tezin bir kõsmõ olan “Ayın Parlaklık Modelle- mesi” konusunda geliştirilen mate- matiksel modelin bir kısmının orijinal nüshası verilmiştir. Çalõşmalarõn ta- mamen bilimsel bir eser olmasõ ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamõnda kalmasõ nedeniyle eserin izinsiz kopya- lanmamasõ isteğinde bulunulmuştur. Ancak buna rağmen eserin orijinal ça- lõşmalarõ kopyalanarak bir kõsõm ticari amaçla çalõşan kişi ve kuruluşlara veril- diği meydana çõkan ikincil eserlerden an- laşõlmõştõr. 3-İDDA : ABD’DE İKEN DOK- TORA YAPMADIĞI HALDE Dİ- YANETTEN MAAŞINI TIKIR TI- KIR ALDI 3- CEVAP : Müvekkilimin ABD’e görevlendirilmesi “Diyanet İşleri Baş- kanlığının 25.06.1997 tarih ve 10489 sayılı onay ile 657 sayılı DM Kanu- nu hükümleri gereğince AYLIKSIZ İZİNLİ sayılarak” görevlendirilme- si sonucu, ABD’de kaldığı 4,5 yıla ya- kın süre Diyanet İşleri Bakanlığından maaş, yolluk, harcırah veya başka bir ad altında hiçbir ödeme almamıştır. Yalnızca Diyanet Vakfından 4,5 yı- la yakın sürede toplam 53.200 USD burs almıştır. Görüldüğü üzere müvekkilim Cum- huriyet Gazetesinin iddia ettiği gibi Di- yanet İşleri Başkanlõğõndan ABD’de bulunduğu sürede “tıkır tıkır” veya bir başka şekilde tek bir TL dahi alma- mõştõr. İddia tamamõyla gerçek dõşõdõr. Yrd.Doç.Dr.Mustafa HELVACI’nın Bilimsel Çalışmaları: Ülkemizin uzay bilimleri ve teknolo- jileri alanõnda gelişebilmesi ve dünya ile yarõşabilmesi için bir çok uluslararasõ toplantõya katõlan ve özellikle genç öğ- renci ve araştõrmalara destek veren mü- vekkilim Yrd. Doç. Dr. Mustafa HEL- VACI, halen öğretim üyesi olduğu Ak- deniz Üniversitesi Fen & Edebiyat Fa- kültesi Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Bölümü’nün kurulmasında önemli katkılar sağlamıştır. Dr. Helvacõ, 2008 yõlõnda Avrupa Birliği FP7 çerçeve Programõ çerçevesinde Uzay Fiziği ko- nusunda dünya genelinde önerilen araş- tõrma projelerini bilimsel olarak de- ğerlendirmek ve desteklenecek proje- lere karar vermek üzere, Avrupa Bir- liği Araştırma Konseyi (ERC) tara- fından panele davet edilmeye layık görülen Dünya’dan 12 bilim adamı arasında yer almayı başarmıştır (http://www.tubikat.gov.tr/tubikat_fi- les/aciklama/01-04-ere.doc). Öte yan- dan, Dr. Helvacõ, 2007 yılında Ulus- lararası Bilim Konseyi (ICSU: The In- ternational Council for Science), Uzay Araştırmaları Komitesi (Committee on Space Research - COSPAR) Tür- kiye Temsilciliğine getirilmiş (http://arsiv.ankara.edu.tr/vazi.php?yad= 5762) ve bu görevi 3 yõl boyunca sür- dürmüştür. Aynõ zamanda Birleşmiş Milletler Dış Uzay Araştırmaları Ofi- si (United Nations Office for Outer Space Affairs -OOSA) Türkiye dele- gasyonunda görev yapmış ve ülkemiz adına Birleşmiş Milletlerde çok sayı- da toplantıya katılmış ve birçok tek- nik sunum gerçekleştirmiş- tir(http://www.oosa.unvienna.org/oo- sa/COPUOS/stsc/2008/presentations.htm l). Ayrõca, Yrd. Doç. Dr. Mustafa HEL- VACI’nõn, uluslararasõ saygõn dergi- lerde yayõmlanmõş 8 adet bilimsel ma- kalesi ve çok sayõda yurt içi konferans ve makalesi mevcuttur. Basının, kamuoyunun doğru oluş- masındaki yeri yadsınamaz. Ancak ba- sın özgürlüğü kullanılıp kamuoyu ay- dınlatılırken de hiçbir zaman yalan ha- berle ve gerçek dışı isnat ve iftiralar- la kamuoyu oluşturmaya çalışmak basın özgürlüğü içinde mütalaa edi- lemez. Gerçek dışı ve yalan haberle ki- şilik haklarına, şeref ve haysiyete te- cavüz edilemez. Aksi yayın, bu yayı- nı yapanlara hukuki ve cezai sorum- luluk getirir. Zaten biz de söz konusu yayın nedeniyle hem cezai ve hem de hukuki haklarımızı kullanacağız. Müvekkilim, bu yayının kimler ta- rafından yaptırılmak için gayret edil- diğini gayet iyi bilmektedir. Müvek- kilim çok uzun yıllara dayalı bilimsel çalışmalarını özel şirketlere büyük rantlar karşılığı devredenleri de, bi- limsel yetersizlikleri ve kamu kay- naklarını yanlış kullanmaları nede- niyle haklarında disiplin tahkikatı yapılmış kişilerin hazımsızlığını da bilmektedir. Yeri ve zamanı geldiğin- de bu kişilere karşı da hukuki ve ce- zai haklarını kullanacaktır. Kamuoyunun aydınlanması ve ger- çeklerin doğru bir şekilde öğrenil- mesi için bu cevap ve düzeltmemizi ka- muoyuna saygıyla sunarız. 14.05.2010 Yrd. Doç. Dr. Mustafa HELVACI Vekili Av. Ali ÖZKAYA Tekzip:‘Yrd.Doç.Dr.MustafaHelvacõhakkõndasahtedoktoraiddialarõasõlsõzveiftiradõr’ Devlet Denetleme Kurulu skandallarõyla gündeme gelen Adli Tõp Kurumu’nu mercek altõna aldõ ‘Bilirkişi müessesesi sorunlu’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hüseyin Üzmez, Münevver Ka- rabulut ve Güler Zere davalarõnda- ki skandallarõyla gündeme gelen Ad- li Tõp Kurumu’nu mercek altõna alan Cumhurbaşkanlõğõ Devlet Denetle- me Kurulu (DDK) “Cinsel suç mağ- durlarının ruh sağlıklarının, bu ey- lem nedeniyle bozulmuş olup ol- madığının tespitine dair dosyaların sayısında ciddi bir artış ortaya çık- tığı, bilirkişi müessesesinin sorunlu olduğu, kriminal uzmanı yetişme- diğini” bildirdi. Raporda, kurumun eski Vakit ga- zetesi yazarõ Hüseyin Üzmez’in cin- sel tacizde bulunduğu 14 yaşõndaki B.Ç’yle ilgili yaptõğõ skandallara isim vermeden atõfta bulunularak, “Ku- ruma intikal eden vakalara ilişkin süreçler (birden çok kez yapılan muayeneler vb. nedenlerle) çok uzun sürmekte ve mağdurların psi- kolojik durumları üzerinde olumsuz tesirler meydana getirmektedir” denildi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün talimatõyla Devlet Denetleme Kuru- lu’nca hazõrlanan raporda özetle şu so- run ve öneriler yer aldõ: ? Cinsel suç mağdurlarõnõn ruh sağlõklarõnõn, bu eylem nedeniyle bo- zulmuş olup olmadõğõnõn tespitine dair dosyalarõn sayõsõnda ciddi bir artõş ortaya çõkmõştõr. TCY’nin ko- nuyla ilgili hükümlerinin nasõl anla- şõlmasõ gerektiği konusunda hukuk ve adli tõp çevrelerinde ortaya çõkmõş bir görüş birliğinin olmayõşõ, bu süreçle- rin işletilmesinde sorunlar meydana getirmektedir. Ayrõca, cinsel suç mağ- durlarõ ile ilgili olarak kuruma intikal eden vakalara ilişkin süreçler (birden çok kez yapõlan muayeneler vb. ne- denlerle) çok uzun sürmekte ve mağ- durlarõn psikolojik durumlarõ üzerin- de olumsuz tesirler meydana getir- mektedir. ? Adli Tõp Kurumu’nun mevcut hu- kuki yapõsõ ve organizasyon biçiminin hizmetin sağlõklõ bir biçimde ifasõ bakõmõndan uygun olmadõğõ kanaati- ne erişilmiş olup; yaşanan olumsuz- luklar ile bahsedilen eksiklik ve ye- tersizliklerin temelinde de esas itiba- rõyla bu husus yatmaktadõr. ? İhtiyaç duyulan sayõ ve nitelik- te uzman personelin yetiştirilmesi sağlanamamakta; yetişmiş uzman- lar ise kurum bünyesinde istihdam edilememektedir. ? “Adli Tıp Kurumu” olan ismi- nin yürüttüğü bütün faaliyetleri tam olarak kapsayabilmesini teminen “Ad- li Bilimler Kurumu” biçiminde de- ğiştirilmesi uygun olacaktõr. Raporda, yürüttüğü faaliyetler, Ada- let Bakanlõğõ’nõn ana hizmetlerinden biri kabul edilemeyecek olan kurumun, gerek bu özelliği, gerekse kendisine ait bir bütçesinin bulunmayõşõ nedeniyle “bağlı kuruluş” olma vasfõ taşõma- dõğõ, bu nedenle bu statüsünün değiş- tirilmesi gerektiği belirtildi. Üniversiteler ve sağlõk kuruluşlarõ gibi Adli Tõp Kurumu dõşõndaki bi- rimlerin sistem içerisindeki yerinin net- leştirilmediği, bilirkişilik hizmetinin üretilmesi noktasõnda bu birimlerden yeterli ölçüde yararlanõlamadõğõ, bu durumun kurumun iş yükünü ağõrlaş- tõrdõğõ kaydedildi. Bilirkişilik siste- minin sağlõklõ bir şekilde işleyebilmesi için her şeyden önce “doğru” bilir- kişinin seçilmesi gerektiği ifade edil- di. Cinsel suç mağdurlarõnõn, muayene sürecinin uzamasõndan kaynaklanan sorunun çözümü için de, “Mağdur ki- şilerin bir kere muayene edilip, ad- li sürecin bunlar açısından sonlan- dırılmasına ve ihtiyaç duydukları psikolojik ve tıbbi desteğin sunula- bilmesine imkân verecek ‘Cinsel Saldõrõ Muayene/Değerlendirme Mer- kezi’ gibi birimlerin ülke geneline yaygın şekilde ihdas edilmesi” öne- risinde bulunuldu. Cumhurbaşkanõ Gül’ün Temmuz 2009’da verdiği talimatla hakkõnda DDK’ce inceleme başlatõlan Adli Tõp Kurumu, son dönemde büyük skan- dallara imza atmõştõ. Devlet Denetleme Kurulu raporunda, “Cinsel suç mağdurlarõnõn ruh sağlõklarõnõn, bu eylem nedeniyle bozulmuş olup olmadõğõnõn tespitine dair dosyalarõn sayõsõnda ciddi bir artõş ortaya çõktõğõ, bilirkişi müessesesinin sorunlu olduğu, kriminal uzmanõ yetişmediğini” bildirildi ANKARA EMNİYETİ Özdemir tutuklandõ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara Cumhuriyet Başsav- cõlõğõ’nca hakkõnda ihaleye fesat karõştõrma suçlamasõyla yakalama kararõ çõkarõlan Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir tutukla- narak cezaevine konuldu. Akşam saatlerinde rahatsõzlanan Özdemir hastaneye kaldõrõldõ. Bir dönem Kayseri Emniyet Mü- dürlüğü görevinde bulunan Özde- mir’in, Kayseri’de yürütülen so- ruşturma çerçevesinde Cumhuriyet Savcõsõ Cemil Tuğtekin tarafõn- dan ifadesi alõnmõş, savcõ, Özdemir’i tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etmişti. Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimli’ğine çõkarõlan Özdemir, serbest bõrakõl- mõştõ. Savcõnõn, Özdemir’in serbest bõrakõlmasõna itiraz etmesi üzerine, itirazõ değerlendiren Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi heyeti, Öz- demir hakkõnda yakalama kararõ çõkarmõştõ. “İhaleye fesat karış- tırmak ve çıkar amaçlı suç örgü- tü kurmak” suçlamasõyla hakkõn- da yakalama kararõ bulunan ve ra- hatsõzlõğõ nedeniyle İbni Sina Has- tanesi’nde bir süredir tedavi gören Özdemir, dün ambulansla Ankara Adalet Sarayõ’na geldi. Özdemir, Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkeme- si’ne çõkarõldõ. Mahkeme Özde- mir’in tutuklanmasõna karar verdi. DİSKveTÜSİAD,AKP’ninhazõrladõğõanayasapaketininyetersizkaldõğõnõbildirdiler ‘Yeni bir anayasa hazırlanmalı’ İstanbul Haber Servisi - Anaya- sa değişikliği, demokratik açõlõm, terör, istihdam, işsizlik ve bölgesel kalkõnma konularõnda ortak çalõşma kararõ alan DİSK ve TÜSİAD, mev- cut anayasa paketinin Türkiye’nin de- mokrasi ihtiyacõnõ karşõlamak ko- nusunda yetersiz kalacağõna dikkat çekerek uzlaşõ temelinde hazõrlanmõş yeni bir anayasanõn hazõrlanmasõ ko- nusunda ortak çağrõda bulundular. TÜSİAD ve DİSK demokratik anayasa, terör, istihdam, işsizlik ve bölgesel kalkõnma konularõnda ortak çalõşma yürütme kararõ aldõ. DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, dün TÜSİAD Yönetim Kurulu Baş- kanõ Ümit Boyner’i TÜSİAD’daki makamõnda ziyaret etti. Görüşmenin ardõndan yapõlan or- tak basõn açõklamasõnda konuşan DİSK Genel Başkanõ Çelebi, TÜSİ- AD ve DİSK’in farklõ çõkar grupla- rõnõ temsil eden iki ayrõ örgüt olma- sõna karşõn bazõ konularda ortak ira- deler ortaya koymasõnõn Türkiye’ye örnek olmasõ gerektiğini ifade etti. TÜSİAD ve DİSK’in ortak çalõş- ma alanlarõnõn başõnda anayasa de- ğişikliği geldiğini ifade eden Çelebi “Türkiye’nin 12 Eylül anayasa- sından ‘kurtulmasõ’ noktasında or- tak bir yaklaşımımız var. Ama bu, şu anda ifade edilen ve değiş- tirilen bir anayasa gibi değil. A’dan Z’ye kurucu yapısı da olan, ör- gütlerin temsilcilerinin olduğu, si- yasi partilerin diğer çıkar grupla- rının içinde yer aldığı ve sürecin iyi hazırladığı bir anayasaya ihtiyaç var” dedi. Terörün sona ermesi konusunda da ortak bir irade ortaya koyduklarõnõ kaydeden Çelebi, “Şiddetin olduğu bir ortamda barış isteyenlerin ön- celikle barışı zedeleyen ilişkilerden kaçınması gerekiyor. Yeni dile, yeni bir anlayışa ihtiyacımız var. Yeni kucaklayıcı dillere ihtiyacımız var. ‘Barõş isteyenler öncelikle sila- hõ bõrakmalõ’. Türkiye demokra- tikleşme konusunda içi doldurul- muş bir adım atmalı” dedi. Paket yeterli değil Boyner, bir gazetecinin Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliği konusunda vereceği kararõ anõmsat- masõ üzerine şöyle konuştu: “Yorum yapmak istemiyorum. Ne karar çıkarsa hepimiz bu kararı saygıyla karşılamak durumunda- yız. Bir tek şunu söylemek istiyo- rum; gerçekten siyasi tartışmanın daha yapıcı ve bütün Türkiye’nin çıkarı olacak düzeye gelmesi lazım. Mahkemenin kararı ne olursa ol- sun Türkiye’nin yeni bir programı önüne alması ve demokratikleşme sürecini daha dinamik yapıya ka- vuşturması gerekiyor. Yapılan de- ğişikler, şu anda öne gelen paket geçse bile anayasanın tekrar ele alınması, yeni bir anayasa yapıl- ması gerekliliği var. Demokrasi açığını şu andaki paketin de kar- şılaması yeterli değil.” TÜSİAD ve DİSK demokratik anayasa, terör, istihdam, işsizlik ve bölgesel kalkõnma konularõnda ortak çalõşma yürütme kararõ aldõ. İSKENDERUN 7 askerin şehit olmasõna yol açan roketatarlõ saldõrõya birlik içinden de destek verildiği iddialarõ gündeme geldi. AKIN BODUR / BARKIN ŞIK İSKENDERUN / ANKARA - İskenderun’da- ki Deniz Üs Komutanlõğõ Şehit Er Remzi İlboğa Kõş- lasõ’nda 7 askerin şehit olmasõna yol açan roketa- tarlõ saldõrõya birlik içinden de destek verildiği id- dialarõ gündeme geldi. Saldõrõnõn nöbetçi kulübe- sinin göremeyeceği tek noktadan yapõlmasõ iddia- larõ güçlendirirken olaydan 15 gün sonra İskende- run Deniz Er Eğitim Alayõ’ndaki ankesörlü tele- fonlardan İskenderun Emniyet Müdürlüğü’nün aranarak “Sıra size geldi” diye tehditler savrulmasõ da kafalarõ karõştõrdõ. Şehit Er Remzi İlboğa Kõşlasõ’na 30 Mayõs’ta dü- zenlenen PKK saldõrõsõyla ilgili inceleme sürerken çeşitli iddialar da ortaya atõldõ. Bir askeri yetkili, sal- dõrõya birlik içinden de destek verildiğini belirle- diklerini söyledi. Saldõrõnõn nöbetçi kulübesinin göremeyeceği tek nokta olan bir insan boyu uzunluğundaki sazlõkla- rõn arasõndan yapõlmasõnõn iddialarõ güçlendirdiği- ni belirten askeri yetkililer, PKK’lilerin tel örgüle- ri keserek önce roketatar attõklarõnõ, ardõndan da si- lahla taradõğõnõ anlattõ. Bir yetkili, teröristlerden bi- rinin çatõşma sõrasõnda mevzi almaya çalõşan as- kerlere “Nereye kaçıyorsunuz, oyun oynamıyo- ruz burada” dediğini söyledi. Güvenlik duvarı Deniz Kurmay Albay Metin Şentürk tarafõndan 6 Ocak 2009’da yazõlan denetleme raporunda da şu ifadeler yer almõştõ: “Şehit Er Remzi İlboğa Kışlası’nın kuzeyinden geçen İskenderun-Hatay otoyolunun kışlaya hâkim bir km’lik bölümünde kışlaya karşıdan yapılacak terörist saldırılara (Roketatar, havan vb.) karşı açık konumda bulunduğu ve bölgenin terörist faaliyetlere açık olması nedeni ile mev- cut durumun kışla güvenliğini tehdit ettiği tes- pit edilmiştir. Karayolları sorumluluk sahasın- da yer alan bahse konu bölgenin terörist faali- yetlere engel olacak şekilde tahkim edilmesi (du- var ile örülme vb.) maksadıyla Karayolları Ge- nel Müdürlüğü ile koordine kurulması, bu yön- tem ile gereği yapılamadığı takdirde DKD kap- samında yapılması için üst makama teklifte bulunulması sağlanacaktır.” Raporun, basõna yansõmasõnõn ardõndan “Asker neden gerekli tedbirleri almadı?” tartõşmasõ ya- şanmõştõ. Ancak, Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin, Ka- rayollarõ Genel Müdürlüğü’nden, “güvenlik duvarı” örülmesi için başvurduğu öğrenildi. Genelkurmay Başkanlõğõ kaynaklarõ da Ka- rayollarõ Genel Müdürlüğü ile yapõlan yazõşmalarõ doğruladõ. Bu gelişmelerin ardõndan belediye dev- reye girdi. İskenderun Belediye Meclisi, Şehit Er Remzi İlboğa Kõşlasõ’na güvenlik duvarõ yapõl- masõnõ kararlaştõrdõ. Belediye Meclisi, bu kara- rõ oybirliği ile kabul etti. DİSK Genel Başkanı Çelebi, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Boyner’i makamında ziyaret etti. (AA) Saldırıya içeriden destek iddiası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle