Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE
8 HABERLER
Baştarafı 1. Sayfada
Bu iddialarõnõza aşağõda madde mad-
de cevap verilmiştir. 1-İDDİA :
“SAHTE DOKTORAYLA TÜM KA-
PILARI AÇTI”
1- CEVAP: Müvekkilim MUSTAFA
HELVACI, 11.12.2003 tarihinde An-
kara Üniversitesi Fen Bilimleri Ens-
titüsü Astronomi ve Uzay Bilimleri
Programını tamamlayarak DOKTOR
unvanı ve yetkisini almaya hak ka-
zanmıştır. Doktora diplomasõnõn noter
onaylõ sureti (Diploma no: 1184) ve
4982 Bilgi Edinme Kanunu kapsamõn-
da 28 Nisan 2010 tarihinde Ankara
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünden
alõnan yazõ ekte (Belge -1) sunulmuştur.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa HELVACI,
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi As-
tronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünden
1989 yõlõnda mezun oldu. Aynõ yõl Di-
yanet İşlerinde Başkanlõğõnda Vakit He-
saplama Şube Müdürlüğünde “astro-
nom” olarak göreve başladõ. 1990-
1993 yõllarõ arasõnda Ankara Üniver-
sitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde yük-
sek lisansõnõ tamamladõ. 1994 yõlõnda
aynõ bölümde doktora programõna baş-
ladõ. Doktora yeterlilik sõnavõnõ ver-
dikten sonra 1997 yõlõnda; “Türkiye Di-
yanet Vakfı bursuyla doktora tezi
araştırması yapmak üzere ve Diyanet
İşleri Başkanlığının 25.06.1997 tarih
ve 10489 sayılı onay ile 657 sayılı DM
Kanunu hükümleri gereğince AY-
LIKSIZ İZİNLİ sayılarak” ABD
Kentucky Üniversitesinde bilimsel in-
celeme ve araştõrma yapmak üzere bu
ülkeye gitti.
Dr.Mustafa HELVACI, Kentucky
Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.
Dr. Moshe Elitzur önderliğindeki As-
trofizik grubuna araştõrmacõ olarak
kabul edilmiş (https://www.ccs.uky.edu/
research/astro.html) ve bu kişi Ankara
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Müdürlüğünce 20 Mart 2000 tarihinde;
danõşman Prof.Dr. Cemal Aydõn yanõn-
da “eş danışmanlığa” atanmıştır. Ka-
bul (Acceptance) belgesi mevcuttur.
Akademik camianõn yakõndan bildiği gi-
bi, araştõrma yapmak üzere yurt dõşõna gi-
den kişiler gittikleri üniversitelerde
“yüksek düzeydeki eğitim ücretini
ödemeksizin” sadece ziyaretçi araştõr-
macõ (Exchange visiting scientist) olarak
çalõşõrlar, bu nedenle doktora programõ-
na kayõt yaptõrmalarõ mümkün, değildir.
Kentucky Üniversitesi tarafõndan araş-
tõrmacõ olarak kabul edilen Dr. Mustafa
HELVACI da, “yüksek düzeydeki eği-
tim ücretini” yatıramadığı için doğal
olarak kayıtlı doktora öğrencisi olması
söz konusu olamamıştır. Konu Cum-
huriyet Gazetesi Tarafõndan kasõtlõ ola-
rak çarpõtõlarak Kentucky Üniversite-
si’nde kaydõ bulunmadõğõ için Akdeniz
Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Mustafa HELVACI, SAHTE DOK-
TORA yapmakla haksõz yere itham
edilmiş ve şahsiyet haklarõ, onur ve
saygõnlõğõ, bilim adamlõğõ insafsõzca le-
kelenmek istenmiştir.
Görüldüğü üzere; “uzay bilimleri ve
teknolojileri” gibi önemli bir konuda
“doktorası” olan Mustafa Helvacõ’ya bu
akademik özelliği nedeniyle değer ve-
rilmesi ve takdir edilmesi son derece nor-
maldir. Bu bağlamda TÜBİTAK’ta
“başdanışman” olmadõğõnõ ve halen
“uzman araştırmacı” olarak görev
yaptõğõnõ aksi yöndeki iddianõn da ger-
çekle bağdaşmadõğõnõ beyan ederiz. 2-
İDDİA : Diyanet İşleri Başkanlığı’na
Sahte Doktora Verdi,
2- CEVAP : Mustafa HELVACI,
1997 yõlõnda Diyanet İşleri Başkanlõğõ
Vakit Hesaplama Şubesi Müdürlüğü’nde
“astronom” olarak görev yapmakta
iken, Türkiye Diyanet Vakfõ Bursu ile
Ayõn (Hilal’in) parlaklõk modellemesi-
ni gerçekleştirebilmek için “Güneş Sis-
teminin Mekaniği ve Ay’ın Yörünge
Analizi”, konusunda DOKTORA TE-
Zİ ARAŞTIRMASI yapmak üzere
Kentucky Üniversitesine gitmiştir.
Araştõrma sõrasõnda Ay’õn parlaklõk
modellemesini yapabilmek için yörünge
analizinin yetersiz kalacağõ ve dünya at-
mosferinin parlaklõk modellemesinin de
yapõlmasõ ihtiyacõnõn kaçõnõlmaz oldu-
ğunun anlaşõlmasõ üzerine, çalõşma ala-
nõ daha da genişletilerek, model atmos-
fer geliştirme konusuna geçilmiştir. Bu
amaçla, gaz ve tozdan oluşan bir at-
mosfere sahip oksijence zengin kabuğa
sahip yõldõzlarõn atmosfer modellemesi
(http://www.pa.uky.edu/-helvaci/, Ken-
tucky Üniversitesi Web sitesinde halen
bilim insanlarõnõn kullanõmõna ve ziya-
retçilere açõktõr), yapõlmõş ayın par-
laklık modellemesine de imkan veren
çok daha geniş kapsamlı bir konuda
uzmanlık kazanmıştır. Müvekkil, 2001
yõlõ sonunda doktora tezi araştõrma sü-
recini tamamlayarak Diyanet İşleri Baş-
kanlõğõndaki görevine dönmüştür.
Tez araştõrmalarõ tamamlanõp, Türki-
ye’ye dönülmesi sonrasõnda veri trans-
ferinde yaşanan sorunlara ilaveten, Ay’õn
parlaklõk modellemesi yapõlabilmesi çin
gerekli olan Ay’ın (Hilalin) parlaklık
gözlem değerleri ne yazık ki yönetsel
güçlüklerden dolayı teleskop sistemi-
nin alınmaması ve bu konuda Vakit
Hesaplama Şube Müdürlüğü ile an-
laşmazlığa düşülmesi nedeniyle, ku-
ramsal (matematiksel) olarak geliştirilen
“Güneş Sisteminin Mekaniği ve Ay’ın
Yörünge Analizi”nin gözlemsel yanõ ek-
sik kalmõş ve uygulamaya yönelik mo-
delleme malesef gerçekleştirilememiştir.
Bu nedenle, “Ay’ın parlaklık model-
lemesi” Ankara Üniversitesi Fen Bi-
limleri Enstitüsü’de savunulan ve onanan
doktora tezi kapsamõnõn dõşõna çõkarõl-
mõştõr. Konu Cumhuriyet Gazetesi ta-
rafõndan iddia edildiği gibi, hiçbir zaman
saklanmamõş ve yetkililere bilgi veril-
miştir (Yayõnõnõzdaki Ek-3, olarak gö-
rülen 28/03/2003 tarihli dilekçe). Veri ve
kişisel bilgilerin 3.şahõslarõn eline geç-
mesinden Vakit Hesaplama Şubesi Mü-
dürlüğü sorumludur. Diyanet İşleri Baş-
kanlõğõna “sahte bir doktora değil”,
doktora tez çalõşmasõ içindeki ve tezin bir
kõsmõ olan “Ayın Parlaklık Modelle-
mesi” konusunda geliştirilen mate-
matiksel modelin bir kısmının orijinal
nüshası verilmiştir. Çalõşmalarõn ta-
mamen bilimsel bir eser olmasõ ve Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamõnda
kalmasõ nedeniyle eserin izinsiz kopya-
lanmamasõ isteğinde bulunulmuştur.
Ancak buna rağmen eserin orijinal ça-
lõşmalarõ kopyalanarak bir kõsõm ticari
amaçla çalõşan kişi ve kuruluşlara veril-
diği meydana çõkan ikincil eserlerden an-
laşõlmõştõr.
3-İDDA : ABD’DE İKEN DOK-
TORA YAPMADIĞI HALDE Dİ-
YANETTEN MAAŞINI TIKIR TI-
KIR ALDI
3- CEVAP : Müvekkilimin ABD’e
görevlendirilmesi “Diyanet İşleri Baş-
kanlığının 25.06.1997 tarih ve 10489
sayılı onay ile 657 sayılı DM Kanu-
nu hükümleri gereğince AYLIKSIZ
İZİNLİ sayılarak” görevlendirilme-
si sonucu, ABD’de kaldığı 4,5 yıla ya-
kın süre Diyanet İşleri Bakanlığından
maaş, yolluk, harcırah veya başka bir
ad altında hiçbir ödeme almamıştır.
Yalnızca Diyanet Vakfından 4,5 yı-
la yakın sürede toplam 53.200 USD
burs almıştır.
Görüldüğü üzere müvekkilim Cum-
huriyet Gazetesinin iddia ettiği gibi Di-
yanet İşleri Başkanlõğõndan ABD’de
bulunduğu sürede “tıkır tıkır” veya
bir başka şekilde tek bir TL dahi alma-
mõştõr. İddia tamamõyla gerçek dõşõdõr.
Yrd.Doç.Dr.Mustafa HELVACI’nın
Bilimsel Çalışmaları:
Ülkemizin uzay bilimleri ve teknolo-
jileri alanõnda gelişebilmesi ve dünya ile
yarõşabilmesi için bir çok uluslararasõ
toplantõya katõlan ve özellikle genç öğ-
renci ve araştõrmalara destek veren mü-
vekkilim Yrd. Doç. Dr. Mustafa HEL-
VACI, halen öğretim üyesi olduğu Ak-
deniz Üniversitesi Fen & Edebiyat Fa-
kültesi Uzay Bilimleri ve Teknolojileri
Bölümü’nün kurulmasında önemli
katkılar sağlamıştır. Dr. Helvacõ, 2008
yõlõnda Avrupa Birliği FP7 çerçeve
Programõ çerçevesinde Uzay Fiziği ko-
nusunda dünya genelinde önerilen araş-
tõrma projelerini bilimsel olarak de-
ğerlendirmek ve desteklenecek proje-
lere karar vermek üzere, Avrupa Bir-
liği Araştırma Konseyi (ERC) tara-
fından panele davet edilmeye layık
görülen Dünya’dan 12 bilim adamı
arasında yer almayı başarmıştır
(http://www.tubikat.gov.tr/tubikat_fi-
les/aciklama/01-04-ere.doc). Öte yan-
dan, Dr. Helvacõ, 2007 yılında Ulus-
lararası Bilim Konseyi (ICSU: The In-
ternational Council for Science), Uzay
Araştırmaları Komitesi (Committee
on Space Research - COSPAR) Tür-
kiye Temsilciliğine getirilmiş
(http://arsiv.ankara.edu.tr/vazi.php?yad=
5762) ve bu görevi 3 yõl boyunca sür-
dürmüştür. Aynõ zamanda Birleşmiş
Milletler Dış Uzay Araştırmaları Ofi-
si (United Nations Office for Outer
Space Affairs -OOSA) Türkiye dele-
gasyonunda görev yapmış ve ülkemiz
adına Birleşmiş Milletlerde çok sayı-
da toplantıya katılmış ve birçok tek-
nik sunum gerçekleştirmiş-
tir(http://www.oosa.unvienna.org/oo-
sa/COPUOS/stsc/2008/presentations.htm
l). Ayrõca, Yrd. Doç. Dr. Mustafa HEL-
VACI’nõn, uluslararasõ saygõn dergi-
lerde yayõmlanmõş 8 adet bilimsel ma-
kalesi ve çok sayõda yurt içi konferans
ve makalesi mevcuttur.
Basının, kamuoyunun doğru oluş-
masındaki yeri yadsınamaz. Ancak ba-
sın özgürlüğü kullanılıp kamuoyu ay-
dınlatılırken de hiçbir zaman yalan ha-
berle ve gerçek dışı isnat ve iftiralar-
la kamuoyu oluşturmaya çalışmak
basın özgürlüğü içinde mütalaa edi-
lemez. Gerçek dışı ve yalan haberle ki-
şilik haklarına, şeref ve haysiyete te-
cavüz edilemez. Aksi yayın, bu yayı-
nı yapanlara hukuki ve cezai sorum-
luluk getirir. Zaten biz de söz konusu
yayın nedeniyle hem cezai ve hem de
hukuki haklarımızı kullanacağız.
Müvekkilim, bu yayının kimler ta-
rafından yaptırılmak için gayret edil-
diğini gayet iyi bilmektedir. Müvek-
kilim çok uzun yıllara dayalı bilimsel
çalışmalarını özel şirketlere büyük
rantlar karşılığı devredenleri de, bi-
limsel yetersizlikleri ve kamu kay-
naklarını yanlış kullanmaları nede-
niyle haklarında disiplin tahkikatı
yapılmış kişilerin hazımsızlığını da
bilmektedir. Yeri ve zamanı geldiğin-
de bu kişilere karşı da hukuki ve ce-
zai haklarını kullanacaktır.
Kamuoyunun aydınlanması ve ger-
çeklerin doğru bir şekilde öğrenil-
mesi için bu cevap ve düzeltmemizi ka-
muoyuna saygıyla sunarız. 14.05.2010
Yrd. Doç. Dr. Mustafa HELVACI
Vekili Av. Ali ÖZKAYA
Tekzip:‘Yrd.Doç.Dr.MustafaHelvacõhakkõndasahtedoktoraiddialarõasõlsõzveiftiradõr’
Devlet Denetleme Kurulu skandallarõyla gündeme gelen Adli Tõp Kurumu’nu mercek altõna aldõ
‘Bilirkişi müessesesi sorunlu’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Hüseyin Üzmez, Münevver Ka-
rabulut ve Güler Zere davalarõnda-
ki skandallarõyla gündeme gelen Ad-
li Tõp Kurumu’nu mercek altõna alan
Cumhurbaşkanlõğõ Devlet Denetle-
me Kurulu (DDK) “Cinsel suç mağ-
durlarının ruh sağlıklarının, bu ey-
lem nedeniyle bozulmuş olup ol-
madığının tespitine dair dosyaların
sayısında ciddi bir artış ortaya çık-
tığı, bilirkişi müessesesinin sorunlu
olduğu, kriminal uzmanı yetişme-
diğini” bildirdi.
Raporda, kurumun eski Vakit ga-
zetesi yazarõ Hüseyin Üzmez’in cin-
sel tacizde bulunduğu 14 yaşõndaki
B.Ç’yle ilgili yaptõğõ skandallara isim
vermeden atõfta bulunularak, “Ku-
ruma intikal eden vakalara ilişkin
süreçler (birden çok kez yapılan
muayeneler vb. nedenlerle) çok
uzun sürmekte ve mağdurların psi-
kolojik durumları üzerinde olumsuz
tesirler meydana getirmektedir”
denildi.
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün
talimatõyla Devlet Denetleme Kuru-
lu’nca hazõrlanan raporda özetle şu so-
run ve öneriler yer aldõ:
? Cinsel suç mağdurlarõnõn ruh
sağlõklarõnõn, bu eylem nedeniyle bo-
zulmuş olup olmadõğõnõn tespitine
dair dosyalarõn sayõsõnda ciddi bir
artõş ortaya çõkmõştõr. TCY’nin ko-
nuyla ilgili hükümlerinin nasõl anla-
şõlmasõ gerektiği konusunda hukuk ve
adli tõp çevrelerinde ortaya çõkmõş bir
görüş birliğinin olmayõşõ, bu süreçle-
rin işletilmesinde sorunlar meydana
getirmektedir. Ayrõca, cinsel suç mağ-
durlarõ ile ilgili olarak kuruma intikal
eden vakalara ilişkin süreçler (birden
çok kez yapõlan muayeneler vb. ne-
denlerle) çok uzun sürmekte ve mağ-
durlarõn psikolojik durumlarõ üzerin-
de olumsuz tesirler meydana getir-
mektedir.
? Adli Tõp Kurumu’nun mevcut hu-
kuki yapõsõ ve organizasyon biçiminin
hizmetin sağlõklõ bir biçimde ifasõ
bakõmõndan uygun olmadõğõ kanaati-
ne erişilmiş olup; yaşanan olumsuz-
luklar ile bahsedilen eksiklik ve ye-
tersizliklerin temelinde de esas itiba-
rõyla bu husus yatmaktadõr.
? İhtiyaç duyulan sayõ ve nitelik-
te uzman personelin yetiştirilmesi
sağlanamamakta; yetişmiş uzman-
lar ise kurum bünyesinde istihdam
edilememektedir.
? “Adli Tıp Kurumu” olan ismi-
nin yürüttüğü bütün faaliyetleri tam
olarak kapsayabilmesini teminen “Ad-
li Bilimler Kurumu” biçiminde de-
ğiştirilmesi uygun olacaktõr.
Raporda, yürüttüğü faaliyetler, Ada-
let Bakanlõğõ’nõn ana hizmetlerinden
biri kabul edilemeyecek olan kurumun,
gerek bu özelliği, gerekse kendisine ait
bir bütçesinin bulunmayõşõ nedeniyle
“bağlı kuruluş” olma vasfõ taşõma-
dõğõ, bu nedenle bu statüsünün değiş-
tirilmesi gerektiği belirtildi.
Üniversiteler ve sağlõk kuruluşlarõ
gibi Adli Tõp Kurumu dõşõndaki bi-
rimlerin sistem içerisindeki yerinin net-
leştirilmediği, bilirkişilik hizmetinin
üretilmesi noktasõnda bu birimlerden
yeterli ölçüde yararlanõlamadõğõ, bu
durumun kurumun iş yükünü ağõrlaş-
tõrdõğõ kaydedildi. Bilirkişilik siste-
minin sağlõklõ bir şekilde işleyebilmesi
için her şeyden önce “doğru” bilir-
kişinin seçilmesi gerektiği ifade edil-
di.
Cinsel suç mağdurlarõnõn, muayene
sürecinin uzamasõndan kaynaklanan
sorunun çözümü için de, “Mağdur ki-
şilerin bir kere muayene edilip, ad-
li sürecin bunlar açısından sonlan-
dırılmasına ve ihtiyaç duydukları
psikolojik ve tıbbi desteğin sunula-
bilmesine imkân verecek ‘Cinsel
Saldõrõ Muayene/Değerlendirme Mer-
kezi’ gibi birimlerin ülke geneline
yaygın şekilde ihdas edilmesi” öne-
risinde bulunuldu.
Cumhurbaşkanõ Gül’ün Temmuz
2009’da verdiği talimatla hakkõnda
DDK’ce inceleme başlatõlan Adli Tõp
Kurumu, son dönemde büyük skan-
dallara imza atmõştõ.
Devlet Denetleme Kurulu raporunda, “Cinsel suç mağdurlarõnõn ruh sağlõklarõnõn, bu eylem
nedeniyle bozulmuş olup olmadõğõnõn tespitine dair dosyalarõn sayõsõnda ciddi bir artõş ortaya
çõktõğõ, bilirkişi müessesesinin sorunlu olduğu, kriminal uzmanõ yetişmediğini” bildirildi
ANKARA EMNİYETİ
Özdemir
tutuklandõ
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ’nca hakkõnda ihaleye fesat
karõştõrma suçlamasõyla yakalama
kararõ çõkarõlan Ankara Emniyet
Müdürü Orhan Özdemir tutukla-
narak cezaevine konuldu. Akşam
saatlerinde rahatsõzlanan Özdemir
hastaneye kaldõrõldõ.
Bir dönem Kayseri Emniyet Mü-
dürlüğü görevinde bulunan Özde-
mir’in, Kayseri’de yürütülen so-
ruşturma çerçevesinde Cumhuriyet
Savcõsõ Cemil Tuğtekin tarafõn-
dan ifadesi alõnmõş, savcõ, Özdemir’i
tutuklama talebiyle mahkemeye
sevk etmişti. Ankara 11. Ağõr Ceza
Mahkemesi Nöbetçi Hâkimli’ğine
çõkarõlan Özdemir, serbest bõrakõl-
mõştõ. Savcõnõn, Özdemir’in serbest
bõrakõlmasõna itiraz etmesi üzerine,
itirazõ değerlendiren Ankara 11.
Ağõr Ceza Mahkemesi heyeti, Öz-
demir hakkõnda yakalama kararõ
çõkarmõştõ. “İhaleye fesat karış-
tırmak ve çıkar amaçlı suç örgü-
tü kurmak” suçlamasõyla hakkõn-
da yakalama kararõ bulunan ve ra-
hatsõzlõğõ nedeniyle İbni Sina Has-
tanesi’nde bir süredir tedavi gören
Özdemir, dün ambulansla Ankara
Adalet Sarayõ’na geldi. Özdemir,
Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’ne çõkarõldõ. Mahkeme Özde-
mir’in tutuklanmasõna karar verdi.
DİSKveTÜSİAD,AKP’ninhazõrladõğõanayasapaketininyetersizkaldõğõnõbildirdiler
‘Yeni bir anayasa hazırlanmalı’
İstanbul Haber Servisi - Anaya-
sa değişikliği, demokratik açõlõm,
terör, istihdam, işsizlik ve bölgesel
kalkõnma konularõnda ortak çalõşma
kararõ alan DİSK ve TÜSİAD, mev-
cut anayasa paketinin Türkiye’nin de-
mokrasi ihtiyacõnõ karşõlamak ko-
nusunda yetersiz kalacağõna dikkat
çekerek uzlaşõ temelinde hazõrlanmõş
yeni bir anayasanõn hazõrlanmasõ ko-
nusunda ortak çağrõda bulundular.
TÜSİAD ve DİSK demokratik
anayasa, terör, istihdam, işsizlik ve
bölgesel kalkõnma konularõnda ortak
çalõşma yürütme kararõ aldõ. DİSK
Genel Başkanõ Süleyman Çelebi,
dün TÜSİAD Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Ümit Boyner’i TÜSİAD’daki
makamõnda ziyaret etti.
Görüşmenin ardõndan yapõlan or-
tak basõn açõklamasõnda konuşan
DİSK Genel Başkanõ Çelebi, TÜSİ-
AD ve DİSK’in farklõ çõkar grupla-
rõnõ temsil eden iki ayrõ örgüt olma-
sõna karşõn bazõ konularda ortak ira-
deler ortaya koymasõnõn Türkiye’ye
örnek olmasõ gerektiğini ifade etti.
TÜSİAD ve DİSK’in ortak çalõş-
ma alanlarõnõn başõnda anayasa de-
ğişikliği geldiğini ifade eden Çelebi
“Türkiye’nin 12 Eylül anayasa-
sından ‘kurtulmasõ’ noktasında or-
tak bir yaklaşımımız var. Ama
bu, şu anda ifade edilen ve değiş-
tirilen bir anayasa gibi değil. A’dan
Z’ye kurucu yapısı da olan, ör-
gütlerin temsilcilerinin olduğu, si-
yasi partilerin diğer çıkar grupla-
rının içinde yer aldığı ve sürecin iyi
hazırladığı bir anayasaya ihtiyaç
var” dedi.
Terörün sona ermesi konusunda da
ortak bir irade ortaya koyduklarõnõ
kaydeden Çelebi, “Şiddetin olduğu
bir ortamda barış isteyenlerin ön-
celikle barışı zedeleyen ilişkilerden
kaçınması gerekiyor. Yeni dile,
yeni bir anlayışa ihtiyacımız var.
Yeni kucaklayıcı dillere ihtiyacımız
var. ‘Barõş isteyenler öncelikle sila-
hõ bõrakmalõ’. Türkiye demokra-
tikleşme konusunda içi doldurul-
muş bir adım atmalı” dedi.
Paket yeterli değil
Boyner, bir gazetecinin Anayasa
Mahkemesi’nin anayasa değişikliği
konusunda vereceği kararõ anõmsat-
masõ üzerine şöyle konuştu:
“Yorum yapmak istemiyorum.
Ne karar çıkarsa hepimiz bu kararı
saygıyla karşılamak durumunda-
yız. Bir tek şunu söylemek istiyo-
rum; gerçekten siyasi tartışmanın
daha yapıcı ve bütün Türkiye’nin
çıkarı olacak düzeye gelmesi lazım.
Mahkemenin kararı ne olursa ol-
sun Türkiye’nin yeni bir programı
önüne alması ve demokratikleşme
sürecini daha dinamik yapıya ka-
vuşturması gerekiyor. Yapılan de-
ğişikler, şu anda öne gelen paket
geçse bile anayasanın tekrar ele
alınması, yeni bir anayasa yapıl-
ması gerekliliği var. Demokrasi
açığını şu andaki paketin de kar-
şılaması yeterli değil.”
TÜSİAD ve DİSK
demokratik anayasa, terör,
istihdam, işsizlik ve bölgesel
kalkõnma konularõnda ortak
çalõşma yürütme kararõ aldõ.
İSKENDERUN
7 askerin şehit olmasõna yol açan
roketatarlõ saldõrõya birlik içinden de
destek verildiği iddialarõ gündeme geldi.
AKIN BODUR / BARKIN ŞIK
İSKENDERUN / ANKARA - İskenderun’da-
ki Deniz Üs Komutanlõğõ Şehit Er Remzi İlboğa Kõş-
lasõ’nda 7 askerin şehit olmasõna yol açan roketa-
tarlõ saldõrõya birlik içinden de destek verildiği id-
dialarõ gündeme geldi. Saldõrõnõn nöbetçi kulübe-
sinin göremeyeceği tek noktadan yapõlmasõ iddia-
larõ güçlendirirken olaydan 15 gün sonra İskende-
run Deniz Er Eğitim Alayõ’ndaki ankesörlü tele-
fonlardan İskenderun Emniyet Müdürlüğü’nün
aranarak “Sıra size geldi” diye tehditler savrulmasõ
da kafalarõ karõştõrdõ.
Şehit Er Remzi İlboğa Kõşlasõ’na 30 Mayõs’ta dü-
zenlenen PKK saldõrõsõyla ilgili inceleme sürerken
çeşitli iddialar da ortaya atõldõ. Bir askeri yetkili, sal-
dõrõya birlik içinden de destek verildiğini belirle-
diklerini söyledi.
Saldõrõnõn nöbetçi kulübesinin göremeyeceği tek
nokta olan bir insan boyu uzunluğundaki sazlõkla-
rõn arasõndan yapõlmasõnõn iddialarõ güçlendirdiği-
ni belirten askeri yetkililer, PKK’lilerin tel örgüle-
ri keserek önce roketatar attõklarõnõ, ardõndan da si-
lahla taradõğõnõ anlattõ. Bir yetkili, teröristlerden bi-
rinin çatõşma sõrasõnda mevzi almaya çalõşan as-
kerlere “Nereye kaçıyorsunuz, oyun oynamıyo-
ruz burada” dediğini söyledi.
Güvenlik duvarı
Deniz Kurmay Albay Metin Şentürk tarafõndan
6 Ocak 2009’da yazõlan denetleme raporunda da şu
ifadeler yer almõştõ:
“Şehit Er Remzi İlboğa Kışlası’nın kuzeyinden
geçen İskenderun-Hatay otoyolunun kışlaya
hâkim bir km’lik bölümünde kışlaya karşıdan
yapılacak terörist saldırılara (Roketatar, havan
vb.) karşı açık konumda bulunduğu ve bölgenin
terörist faaliyetlere açık olması nedeni ile mev-
cut durumun kışla güvenliğini tehdit ettiği tes-
pit edilmiştir. Karayolları sorumluluk sahasın-
da yer alan bahse konu bölgenin terörist faali-
yetlere engel olacak şekilde tahkim edilmesi (du-
var ile örülme vb.) maksadıyla Karayolları Ge-
nel Müdürlüğü ile koordine kurulması, bu yön-
tem ile gereği yapılamadığı takdirde DKD kap-
samında yapılması için üst makama teklifte
bulunulması sağlanacaktır.”
Raporun, basõna yansõmasõnõn ardõndan “Asker
neden gerekli tedbirleri almadı?” tartõşmasõ ya-
şanmõştõ. Ancak, Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin, Ka-
rayollarõ Genel Müdürlüğü’nden, “güvenlik duvarı”
örülmesi için başvurduğu öğrenildi.
Genelkurmay Başkanlõğõ kaynaklarõ da Ka-
rayollarõ Genel Müdürlüğü ile yapõlan yazõşmalarõ
doğruladõ. Bu gelişmelerin ardõndan belediye dev-
reye girdi. İskenderun Belediye Meclisi, Şehit Er
Remzi İlboğa Kõşlasõ’na güvenlik duvarõ yapõl-
masõnõ kararlaştõrdõ. Belediye Meclisi, bu kara-
rõ oybirliği ile kabul etti.
DİSK Genel Başkanı Çelebi, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Boyner’i makamında ziyaret etti. (AA)
Saldırıya
içeriden
destek iddiası