25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Augusto Marinonî'den leonardo da Vinci: Yazılar, Masallar, Kehanetler, Nükteler ve Diğerler! Yazar Leonardo daVinciÖnümüzde Leonardo'nun elyazması metinlerini örneklere dayalı biçimde inceleyen titiz bir çevirî duruyor. Augusto Marinoni'nîn Leonardo da Vinci: Yazılar, Masallar, Kehanetler. Nükteler ve Diğer- leri başlıklı kitabında, sanatçmın bilimsel ve dü- şünsel araştırmalarının yer aldığı elyazmaları kapsamlı biçimde inceleniyor. Yazar, masai. keha- net, nükte gibi farklı türlerde yazılmış metinleri, başlıca örnekleriyle bir araya topluyor, evrensel nitelikli bu yazım yeteneği üzerine bir "derleme" sunuyor okura. ffîc KayaözsEZCtN S anatçı ve bilim insanı yönleriy- le Röncsans idealinin simgesi, aynı zamaııda bir çağın idolü olma aşamasına erişmiş olan Leonardo da Vinci üzerine bizde, art arda birkaç kitap yayımlanmadı değil son yıllarda. Nichols'tan Nardini'ye bu kitaplar gcnellikle Leonardo'yu Rönesans sanatçısı kimliği içinde ele alır, biyografik bilgiler verir. Oysa onun bu kimlikle de bağıntıh olmakla berabcr ede- biyatçı ve düşünür yönleriyle tanıtan değil, bu yönlerini kendi yazdıklanyla belgeleyen kitapların başında Leonardo'nun elyazması metinleri geliyor. Onun aforizma sınırını aşmayan sanat üzerine yorumlan, gene son yıllarda yapı- lan çeviriler yoluyla bizde az çok bilinir de Hr bu yorumların dışında farklı konuları içe- ren ve günümüze ulaşan elyazması metinle- ri fazlaca ya da yeterincc bilinmez. Değişik yerlere dağılmış Leonardo "kodeks"lerini tıpkıbasım ve çevrimyazı olarak yayımlama yolunda ilk girişimler 1880'de başlamıştı Batı dünyasında. ANLATIMCI VE "EDEBİYATÇI" LEONARDO Benvenuto Celli'nin Leonardo'yu yalnız- ca resim, heykel ve mimarlık konusunda bilgili olmakla kalmayıp aynı zamanda "çok büyük birfilozof"düzeyinde görme- sine yol açan bu metinleri, Leonardo, öğ- rencisi Melzi'ye bırakmıştı. Onun ölümün- den sonra dünyanın dört bir yanına dağı- lan elyazmalarını keşfedip yayımlama işini üstlenen birçok araştırmacının, başta "Co- dex Atlanticus" olmak üzere bu metinleri ilgili kaynaklarda bulup tarayan uzmanla- nn yorumlan bir noktada birleşir: Çok zengin bir imgelem vc gözlem gücüne, araştırma bilincine sahip olan bu Rönesans ustası, yalnız gerçek bir sanatçı değil, farklı alanlara uzanarak deneyimlerini bu alanla- ra yaymış bir bilim adamı, dahası bir düşü- nürdür. LeonarJo da Vinci: Yazılar, Masallar, Kehanetler, Nükteler ve Diğerleri adlı kita- bın iç kapağmda da bclirtildiği gibi, Mari- noni, Da Vinci'nin felsefi ve bilimsel dü- şüncesiyle ilgilenen en yetkili araştırmacı olarak biliniyor. Derleme, Leonardo'nun doğrudan bilimsel araştırmalar ya da görsel sanatlarla ilgili yazıları dışındaki metinleri- ni bir araya getiriyor. Metinlerde dolaylı biçimde sanata ilişkin yorumlara rastlanı- yor olsa da kitap, Rönesans ustasını bir başka ve pek bilinmeyen bir yönüyle; anla- tımcı ve "edebiyatçı" kimliğiyle öne çıkan- yor. Marinoni'nin değinmiş olduğu gibi me- tinleri konularına göre tasnif ederken onla- n hangi başlıklar altında toplamak gerekti- ği tartışılabilir. Örneğin Leonardo'nun ni- çin masal ya da hayvanlar kitabı yazmaya gerek duymuş olabileceği, nükteleri derle- me yoluna gitmesinde hangi etkenlerin pa- yı bulundöğu düşündürücü. Gene de Ro- malı doğa bilgini Plinius'un Historia Na- turalis înden bin beş yüz yü sonra doğa bi- limlerine aynı merakla eğilen bir başka Rö- nesans çağdaşının bu yönelişi o kadar da şaşırtıcı görünmez bize. Doğa ve insan ger- çekliğinin gizli yanlarını bulup ortaya çı- karmak isteyen Leonardo çapında biri için dogaldır bu. Ömeğin Isviçreli Pierre Prevost gibi bir bilim insanı, 18. yüzyılda felsefenin doğa bilimini ve olgulannı konu edinmesi ge- rektiğini öne sürerken, Plinius'tan Leonar- do'ya uzanan bu büyük geleneğe vurgu yapmış olmabydı. Marinoni'nin değerlen- dirmesine bakılırsa örneğin Leonar- do'nun "kehanetler"i, onun dünya yaşamı- nı gözlemlerkcn duyduğu sürekli merak, şaşkınlık ve hayranhk duygusundan ötürü "inandıncı" olabilmiştir. Leonardo'nun "düş gücü"nün damgası- n> taşıyan "Dev" adlı metne baktığımızda, bu gerçek-ötesi varLğın Pulci ya da Puc- ci'nin ve halk şairlerinin deyişlerindeki devlerle akrabalığını buluruz, ama Leonar- do'nun metnindeki dev, gene de onu be- timleyen sanatçının düşüyle açıklanabile- cek bir yaratıktır gene de. Dan Brovm'un sözünü ettiği "yüzyılları getirdiği bilgelik" olsa gerek bu düş gücünü yaratıcı boyutla- ra ulaştıran. Yoksa, sözgelişi Charles Nic- hols'ın sözünü ettiği "aklın uşuşu" mudur bu yaratığı Leonardo'nun kalemine dola- yan? Ne olursa olsun, birbirinden uzak gibi görünen buna benzer başka konularda ye- ni Platoncu bakış açısının derinliklcrinde gezinerek vardığı sonuçlar, gramer, mantık ve retorik üçlüsü ("trivium") ya da aritme- tik, gcometri, müzik ve astronomi dörtlüsü ("quadrivium") yönünden kanıtlanmış ol- gular kadar inandıncı görünüyorsa okura, bu, Leonardo'nun benzersiz bilgelik ve Augusto Marlnonl. Leonardo'nun çeşlöl konu- lardakl elyazması metinlerini bir araya toplamıs. araştırma gücüne bağ- lanabilir. Nitekim "Önsözler"de, bu dü- şünme ve duyma yön- temine açıklık getiri- yor: "Benim yaptıkla- nm, gerçek hükmedici olan yalın ve saltık de- neyden doğar" (s. 135). Çünkü bilir ki "iyi in- sanlar, doğalan gereği bilmeyi arzular". îşte bu arzu, Leonar- do'yu olmadık olguların yapılan ve neden- leri üzerinde düşünmeyc, yorujçda bulun- maya yönlendirir. Gelecek ollh itirazm ise farkındadır: "Edebiyatçı olmadığımdan, ukala birileri, kültürsüz olduğumu öne sü- rüp beni haklı olarak eleştirebileceğini sa- nacak." Oysa "deney", bilir ki iyi yazmış olanlann "yol göstericisi"dir her zaman. Bu, onun doğal yctisidir çünkü. "Yetiden yoksun kültürlü bir kişidense^jgğal yetisi olan kültürsüz bir kişiyi övmeyi^J^ler" o. Örneğin "Tufan" metnindeki gözleme dayanan aynntılı betimleme, "LaJocon- de"un arkasındaki manzarayı ("stumato") akla getirir. tnce aynntılar, Uzakdoğulu bir ressamın incelikli gözlemini anımsatır. Kutsal Kitap'ta anlatılan Nuh Tufanı'ndan söz ederek suların nasıl hareket edip yayıl- dığına dair kuşkulannı dile getirir. Doğa karşısında duyulan hayranlıktan başka bir şey değildir bu. "Güçlü aı-zusuna karşı ko- yamayarak yaratıcı doğanın oluşturduğu çeşitü, tuhaf pek çok biçimi görmek istedi- ği için" kayaların arasında dolaştıktan son- ra büyük bir mağaranın girişinde arzu ve korkuyla kanşık duygulara kendini bırak- ması bundandır. Marinoni, aynı konuyu iş- leyen farldı metinlerin varhğmdan kimi yerde söz etmesi, Leonardo'nun ısrarlı göz- lemiyle açıklanabilir belki de. MEKTUPLAR Sanatçının imgelem gücü, bir başka me- tinde denizin dalgaları arasından çıkan bir deniz canavarını betimlemeye kadar gi- der. Aynı şekilde "Codex Atlanticus" metninde ise düşsel bir "dev"i betimleyen çeşitli fragmanların varlığma değiniyor ya- zar. Kitapta Pucci'nin Doğu'nun Krali- çesi adlı yapıtından dizelere bağladığı bu "kara yüzlü dev"in betimi yer alıyor. "Memlük Hükümdarına Mcktup"ta, Leonardo'nun bir başka "garip" düşlemi- ne tanık oluyoruz. Onun, 1400'lü yıllarda Doğu'ya yolculuk yaptığına dair doğrulu- ğu kanıtlanmamış birtakım varsayımlar gündeme gelmiş olsa da -Marinoni dip- notlarda bu varsayımlara değiniyor- me- tindeki coğrafya terimleri bütün gerçekdı- şılığına karşın, düşlem gücüyle okura ne- redeyse inandırıcı görünen bir başka ay- nntıdır. Yer yer rivayetlere değinmiş ol- ması da oldukça ilginç. Sanatçının bugüne kadar en çok yayım- lanmış olan metinlerinden biri de bir ede- biyatçmın yardımına başvurarak Milano dükü 11 Moro'ya yazdığı mektuptur. Leo- nardo'nun kendi el yazısıyla yazılmış ol- duğu kabul edilen bu mektupta, aslında bir lavtacı olarak davet edildiği düke, gerçekleştirmeyi düşündüğü projelerin- den söz edcr. Özel yaşamından ve para sı- kıntılanndan, miras nedeniyle kardeşiyle arasındaki çatışmalara kadar bir dizi özel aynntıyı buluruz bu mektupta. tşte orada "insan" Leonardo'dur karşımıza çıkan. Kitabın "Ekler" bölümünde, Leonar- do'nun dilbilgisi ve sözcük notlan üzerin- de duruluyor vc bu elyazmalannda Leo- nardo'nun Latince dilbilgisi kitaplann- dan, Pulci'nin gene Latince sözcükler der- lemesinden ve Latince kitaplann Italyanca çevirilerinden yararlandığına dikkat çeki- liyor. "Trattato della pittura"nın yazarınm iki kez hazırladığı kitaplarmm listeleri, ça- lışmalarmda yararlandığı kaynaklann zen- ginliği hakkında da aydınlatıcı. Aritmetik ve geometriden dilbilgisine, tıp ve anato- miye, doğa felsefesine, edebiyata, sanata ve mimarhğa ilişkin bu kitaplar, sanatçı- nın çalışma ve araştırma yönteminin birbi- rinden farklı alanlara uzandığını da yete- rince kanıtlıyor. Geometri bûimiyle ilgili olarak elyazmalannda Euklides'in "Ele- manlar"ına göndermeleri içeren notlar, "Yazılar"ın bir başka bölümünde ele alı- nıyor. Freud, Leonardo gibi başka sanatçılar ve yazarlar üzerine psikanalitik yorumlar- da bulunduğu kitabınm (Sanat ve Sanatçı- lar Üzerine) birinci bölümünde, daha ya- şarken çağdaşlarmın kendisine hayranlık duyduğu Leonardo da Vinci'ye, aynı çağ- daşlarının "bilmecemsi bir gözle" baktığı- na değiniyordu. Bundan ötürü olacak, Burckhardt da onda "sınırları yalnızca se- zilip bir türlü saptanamayan" bir değer bulmuştu. Freud, sanatçılığı dışında doğa bilgini kimliğiyle onun büyüklüğünü orta- ya çıkarmanın çok sonra mümkün oldu- ğuna vurgu yapıyordu adı geçen eserinde. Psikanaliste göre hayvan öyküleri, fıkralar ve kehanetler gibi konulan içeren yazılan "masum etkinlikler" olarak görmek pek de olanaldı değildir. Bütün elyazmalan ve kodeks yapraklan, sonuçta "bih'p öğrenme ve anlama içgü- düsü" altında yazılmış ve imgelem gücüy- le bezenmiş metinlerdir. "Düşünceler"in bir yerinde, duyulan, bütün bilgimizin kaynağı olarak gördüğünün altını çiziyor Leonardo. Onun çapında bir sanatçı için bu saptamadan daha doğal bir şey ola- maz. Bir başka yerde de ustasını aşmayan öğrencinin "kötü" bir öğrenci olduğuna değindiğine göre, bu gizemli bilgiler yü- künü yaşamı boyunca ruhunda ve belle- ğinde taşımaktan mutlu olan Rönesans bilgesinin çağma damgasını vurmasında, kendi gözlem ve araştırmalarının ürünü olan düşünce eylemlerinin sürekliliği et- ken olmuştu denilebilir. Leonardo'nun düşünce ve imgelem dünyasına ışık getiren bu kitap, içeriği ve başanlı çevirisiyle önemli bir boşluğu dol- durduğu gibi Leonardo da Vinci'nin sa- natçı ve bilim adamlığı kimliğinin yanında "yazar" kimliğinin de önemli bir yeri bu- lunduğu gerçeğine haklılık kazandırıyor." Leonardo da Vinci: Yaalar, Masal- lar, Kehanetler, Nükteler ve Diğerleri/ Yayıma Hazırlayart: Augusto Marinoni/ Çeviren: Kemal Atakay/ YKY/ 270 s. SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1064
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle