19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
ürkçe Günlükleri I FEYZAHEPÇİÜNGİRLER 22 HAZİRAN SALI Kızımızladamadımızı havaalanında karşıladık, dönüyo- ruz. Arabalann dumnaksızın şerit değiştirmesi damadı biraz şaşırtıyor. Köprii kalabalığında yanlış kuyrukta bek- lediğini fark edip yandakilerden birine geçmeye çalışan otobüslere, kamyonetlere şaşkınlıkla bakmakla yetinmiyor damat, kamerasını çıkanp onlan çekmeye başlıyor. Dikey ilerlemesi gereken kuyruklarda yatay geçiş yapan koca koca araçlar, Amerikalı damat için ilginç bir görüntü. Der- ken başka bir şey oluyor. Yanımızdaki kamyonette simit yemekte olan delikanlıya babamız, "Afiyet olsun." diye laf atıyor. Delikanlı hiç tereddüt etmeden elindeki simidin ya- nsını kopanp, "Kardeş payı ağabey." diye uzatıyor. Böyle bir olayın başka hiçbir yerde yaşanmayacağını en iyi bilen bizim damat: "I love this country." (Bu memleketi seviyo- rum.) diye gösteriyor şaşkınlığını. Akşam yemeğe gelen başka bir Amerikalı da dolmuşta kendisine birilerinin bo- yuna para uzatması karşısında yaşadıklannı anlatacak. Eşinin cep telefonuyla konuşması bitinceye kadar elinde biriken paralan ne yapacağını bir tüıiü bilememiş. 25 HAZİRAN CUMA Bir dilbilgisi kitabında ek ya da takı sözcükleri yerine "ulantı" denmesini eleştirmiştim. Baba - kız gibi oldu- -; ğumuz sevgili Ali Uysal: "Ben bu eki (-nti, -inti) çok sevi- yorum. Isim ve fiil köklerinden isim türeten işlek bir yapım eki. özellikle Yörükler arasında sıkça kullanılır: Görüntü, çalıntı, çarpıntı, serpinti g\b\, Anadolu'da oldukça yaygın- dır. Ben Yörük köylerinden 'öyküleriyle Türkmen Ağıtlan' adında otuz kadar ağıt derledim. Bu öyküler 'Içel Sanat Kulübü' dergisinde yayımlandı." dediği mektubunda bu derlemeden bir de dörtlük yazmış: "Çok çile çeken ve horlanan bir ananın kızı söylemiş: Kapılarda durunt(u) anam • Odunlukta kırınt(ı) anam Sabınlıkta kirint(i) anam Anam anam gelin anam Bu dörtlükte üç özgün türemiş sözcük var. Duruntu in- sanın küçüğü; kırıntı: odunun küçüğü; kirinth sabunun kü- çüğü. Bu ek yalnızca sözcük türetmiyor, sonuna geidiği sözcüklere küçültme anlamı da katıyor. Bana göre ek ve takı bu ekin işlevini görmüyor. Onun için sevgili kızım bu ekle yapılmış sözcükleri sev." Bu ekle yapılmış sözcükler konusunda bir ileti daha var. Onu da yann yazanm. 26 HAZİRAN CUMARTESİ Hüseyin Güven, "beklenti" sözcüğünü sormuş; ama önce, "Geçen hafta; ömrünü yalın Türkçe kullanımına adamış Tahsin Yücel beyefendinin son kitabı 'Sonuncu'yu okudum." diye başladığı iletisinde bu kitapta geçen iki kulianımla ilgili eleştirisini iletmiş: "Ben bir edebiyat eleş- tirmeni değilim. Sadece kendime özgü nedenlerle kitabı sevmediğimi (bir roman yazımının ne kadar sancılı, emek isteyen bir iş olduğu gerçeğini saklı tutmama karşın) be- lirtmekle yetineceğim. Bazı ana olaylarda, insanı canından bezdirecek kadar tekrar vardı. Tekrar'ın da kendi içinde bir güçlendirici üslup özelliği olduğunun bilincindeyim ama bunlar -bana göre- öyle değil de adeta yazann 'belki algılanmamıştır' güvensizliği içindeki yinelemeleriydi. Her neyse bu mesajımın muradına gelecek olursak; kitaba dair, dilin kullanımı üzerine iki noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum: 1 -'.... oluntu usuma geldi.' Yazann;'... bir olay aklıma geldi.' gibi sade, gündelik, ^anlaşılabilir bir tümce yerine böyle bir deyiş kullanmasını garipsedim. Üstelik 'oluntu' ve 'usuna gelmek' sözcükleri; kitabın kapsadığı neredeyse 80 yıllık bir dönemin en ba- şında da en sonunda da, gelip geçen bütün nesiller bo- yunca ve aristokratından polisine, boheminden sıradan vatandaşına kadar herkes tarafından kullanılıyor. Ve bu bana gereksiz bir zorlama gibi geliyor. 2- An Türkçe sevdalısı bir yazann yukandaki uç söz- cüklerin aksine; kahramanın yazıyor olduğu 'Serencam' adlı kitabı tanımlamak için 'lenduha' sözcüğünü kullan- masına ve bunu yine geniş bir zaman aralığına ve farklı sosyal sınıflara yayılan kahramanlarının ağzından, sanki biz okurlar bu sözcüğü çok iyi bilir, gündelik yaşamlan- mızda kullanırmışız gibi aktarmasına da, doğrusu anlam veremedim. Eğitimli bir insan ve iyi bir okur olduğumu sa- nıyorum ama birkaç sözlükten doğrulamasını yapmak zo- runda kaldım 'lenduha'nın-. Ve sanınm onu karşılayacak 'hantal', 'heyula' gibi bir sözcük kullanmak Türkçemize ihanet olmaz, hayatımızı biraz daha kolaylaştınrdı." Gelelim "beklenti" sözcüğüne... Şöyle demiş Hüseyin Güven: "Son 8-10 yıl içinde gündelik yaşamımıza giren sözcüklerden biri de 'beklenti'. Özellikle haber bültenle- rinde, içinde 'beklenti' sözcüğünün geçtiği çok tümce oluyor. Şöyle ki; 'Yetkililer bölgesinde 6,5 şiddetinde bir deprem beklentisi olduğunu belirttiler.' 'Bu yıl yüksek enflasyon beklentisi var.' gibi. Benim bildiğim, anladığım, hatta sözcüğün bende uyandırdığı duygu, 'beklenti'nin olumlu bir durum için, neredeyse 'umut'la eşanlamlı kulla- nılması gerektiği. Bunu bir dilbilgisi temeline dayalı olarak söylemiyorum. Sadece ortada bir yanlış var gibi geliyor. Ne dersiniz ve beni bu konuda aydınlatır mısınız?" Sözlüklerde "beklenti" sözcüğüyle ilgili "olumlu anlam" ilettiği yolunda bir açıklama da yok, örnek de yok. Kub- bealtı Lügatı'ndaki iki örnekten birini (A. Muhip Dıranas'ın, "Akşam olan bir gün gibi son buldu / Ne şiir kaldı ne aşk ne beklenti") olumlu sayabiliriz; ama öteki şöyle: "Daha sonra bunun yerini, yaşlı bir insanın ölüm beklentisi ve Bu sözcüğün ilk kullanılmaya başlandığı zamanlarda bizim üniversitedeki hocalanmız TDK'ye karşı bir tavır içindeydiler ve bu "-ntı, -nti" ekinin "akıntı, süprüntü" gibi olumsuz sözcükler üretmekte kullanıldığını, bu ekle olum- lu sözcük yapmanın yanlış olduğunu söyleyip dururlardı. Hüseyin Güven'in sözcüğün olumlu anlam ilettiği yolun- daki sanısı, sözcüğü hep olumlu anlamıyla kullanmaktan ya da bu türdeki kullanımlan daha çok duymaktan kay- naklanıyor olmalı. 28 HAZİRAN PAZARTESİ Sel Yayıncılık, Kadın Öykülerinde dizisinin beşinci kitabı olarak, Gültekin Emre'nin hazırladığı "Kadın Öykülerin- de Avrupa"yı yayımladı (İlk dördü: Istanbul, Ankara, Izmir ve Karadenty. Kitaptaki yirmi dört kadın yazann "öyküleri- ne başka dünyalann ışıklan yansıyor. Trenler, uçaklar, yol- culuklar; kaçak işçilik, göç, tedirginlik, aşk, belirsizlik... Yazariann kaleminden bu kez başka bir ülkede, başka bir dilde 'öteki' olmanın halleri sergileniyor." • www.feyzahepcilingirter.com / [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı-34349 Yıldız/lst. j B U L M A C A Önce aşağıda tanımlan verilen sözcük- leri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir ya- tay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlanndaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı kare- lere aktann. (Kara kareler iki sözcük ara- sını gösterir. Bir satınn sonunda kara ka- re yoksa bu, sözcüğün alttaki satınn ba- şına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan ta- nımlann karşılığı olan sözcüklerin ilk harf- leri yukarıdan aşağıyadoğru Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın bir şiir kitabının adını oluş- turacak; bulmaca karelerindeyse, aynı kitaptan bir şiir alıntısı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. "Sevinç..." ("Zor", "Bizim Diyar" ve "Ağustos Başağı" adlı romanlan da olan yazar.) 54 41 64 75 7 B. "Arthur..." (1975'te teklerde VVimbledon ve Dünya Şampiyonluğu kupalannı kaza- nan, 1993 yılında AIDS hastalığından ölen, ABD'li zenci tenisçi.) 15 40 14 48 C. Küçük körfez. 39 24 42 D. "Gideceksin ... çalkantısında / Balıklar 1 119 1 p9 59 69 1 1G 1 M H 19 20 29 40 5Ö~ 60 70 1F E J B T E L 110 130 41 İT 171 1H 1D A 1L 1 11 21 31 42 61 1 K L E D C 1 1 2 12 22 32 43 52~ 62 72 E L D F J ~Ğ~ F N 3 13 133 44 53~ 63 73 D F 1K G ~H" H D 4 123 34 54 64 74 D 1J A A J 5 14 24 35 45 55~ 65 75 F B C D G ~Ğf K A 6 15 25 36 46 56~ 66 76 F B M L J "7f F L 116 26 37 47 57~ 1 1 1 F F J "3" 1 1 V 17 27 38 48 167 1 A D J L B H 1 9 16 28 39 58 68 1 N N J C * 1çıkacak yoluna karşıcı / Sevineceksin." O. V. Kanık. 30 31 35 3 51 17 4 22 73 E."... Schneider" (unutulmaz aktris). 20 2 21 60 F. Ayla Kutlu'nun bir romanı. 32 26 37 5 6 9 62 66 50 13 G. Çapulculuk eden, yağmacı. 44 68 52 45 19 55 H. Franz Kafka'nın ünlü öyküsü. 67 10 69 53 58 56 63 I. En yüce yer. 59 16 34 Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU J. Hovvard Fast'ın bir yapıtı. 74 27 29 23 43 28 47 46 57 K. "bu kadını sevmiştim: Koptu gitti dün- yamdan, / sönmüş fer. Bu kadını da: Doya- madığım / Bir de onu: Yanıbaşımda fırtına gibi yaşayan, /... gibi ölen." - Enis Batur. 1 65 33 L. Dağcılık. 38 71 36 70 11 12 76 61 M. "Bernarda Alba'nın Evi", "Cyrano de Er- gerac" ve "Günden Geceye" adlı oyunlarda da rol almış olan ünlü tiyatro ve sinema sa- natçımızı simgeleyen harfler. 25 49 N. Uluslararası Çalışma Örgütü'nü simgele- yen harfler. 8 18 72 1063. sayının çözümü: A. MBT, B. EB- RULlllll, C. SÜMBÜLDAĞI, D. UY BA- BO, E. TÜYLÜLÜK, F. ADY, G. DİYEN KIRGIN YÜREĞI, H. NOTOFOR, I. AR- BOR, J. NORFOLK. Şiir: "Tanrıya kırgın değilim / bir dostu bile yok onun / bir fotoğraf albümü / yürü- düğü bir yol bile yok." C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1063 SAYFA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle