Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Yargı erkini iktidarın emrine almayı amaçlayan
anayasa değişikliği TBMM’den geçmeden önce CHP;
yasanın iptalini sağlamak amacıyla Anayasa
Mahkemesi’ne başvuracağını açıkladı.
Çankaya referandum kapısı açtı. Yasa Resmi
Gazete’de yayımlandı. CHP iptal başvurusunda
bulundu.
İptal başvurusundan söz edildiği günden itibaren
RTE, CHP ile Anayasa Mahkemesi’ne saldıran
konuşmalar yapıyor.
Anayasa Mahkemesi’ne sürekli başvuran CHP’yi;
AKP, halk yararına çıkardığı yasaları iptal ettiren bir
parti diye suçluyor.
RTE’ye göre Anayasa Mahkemesi mi? Muhalefet
doğrultusunda, yargıdan uzak siyasal kararlar alan bir
mahkeme.
Yüksek Mahkeme’ye bir de ad taktı: Anayasa
Muhalefet Partisi!
Tabii yandaşlar gün geçirmeden önderlerinin çizdiği
yolda yürümeye başladılar.
İlk kampanya: “Millet siyaset yapan yargının asli
görevine dönmesini sağlayacak görevi AKP’ye verdi.
AKP anayasada gereken değişiklikleri yaptı. Anayasa
Mahkemesi muhalefet ve muhalefet koşutundaki yargı,
yargı erkini gerçek konumuna dönüştürmeyi amaç
edinen anayasa değişikliğini iptal ederse… milletin
kararına ters düşecek!”
70 milyon, elli milyona yakın seçmen… ne zaman
hangi yöntemle bu görevi AKP’ye vermişti? Bu esrar
hâlâ çözümlenmedi.
Yandaşlar Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını
reddetmesini sağlayacak nedenler araştırmayı
sürdürdüler.
Önce Anayasa Mahkemesi’nin iptal başvurusunu
anayasadaki görev tanımına göre esastan
görüşemeyeceği tartışması başlattılar.
Bu konuda istedikleri sonucu alamayacaklarını
anladıkları sırada… birden ortaya çıkarılan “dinlemeye
takılan bir telefon” görüşmesine can simidi gibi
sarıldılar.
Anayasa Mahkemesi üyesi Fulya Kantarcıoğlu’nun
kimi telefon görüşmelerinde CHP başvurusuna olumlu
baktığı ve böylece ihsas-ı reyde bulunduğu…
…böylece konunun Yüksek Mahkeme’de
görüşmelerine katılmayacağını, oy kullanmasının
hukuksal açıdan olanaksız olduğunu savunmaya
başladılar. Devam ediyorlar.
Bin dereden su getirerek hatta işlerine gelmediğinde
yerden yere vurdukları Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nden de hukuksal ilkeler sıralıyorlar.
Çabalarının içyüzünü bilmeyenler, AKP ve
yandaşlarının ulusal ve uluslararası hukukun gözde
savunucusu konumunda görev yapar görünmelerini
kuşku yok alkışladı.
Oysa çabaların hukukla gugukla ilgisi yok.
Yüksek Mahkeme’nin HSYK ve Anayasa
Mahkemesi’yle ilgili iki maddeyi iptal etmesinin, geri
kalan maddeleri referanduma götürmeye olanak
sağlamasının önünü kesmek istiyorlar.
Bu amaca varmak, anayasa değişikliklerinde
Anayasa Mahkemesi’nin bu veya benzeri bir karara
varabilmesi için kararın 4’e karşı 7 oyla alınması
koşulunu öne sürüyor; bu tartışmalı gerekçeyle Fulya
Kantarcıoğlu’nu oylama dışında bıraktırmaya
çalışıyorlar.
Özledikleri sonuca varabilirler, Kantarcıoğlu iptal
olayında oy veremese… karar 5’e karşı 6’yla geçersiz
olacak.
Tabii akla bir soru geliyor:
AKP yandaşları yedi üyenin iptal oyu kullanacağını
nereden biliyorlar?
Dün gece saat 20.30’a kadar günlerdir ve dün gün
boyunca süregelen bu yorum ve değerlendirmelere
Anayasa Mahkemesi noktayı koydu:
Paketin tümünün iptali reddedildi ancak Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu ile Anayasa Mahkemesi’ne
pakette öngörülen üye seçimiyle ilgili fıkralar iptal
edildi.
12 Eylül’de referandum!
SAYFA 8 TEMMUZ 2010 PERŞEMBECUMHURİYET
10 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Temmuz
Oslo Y 18
Helsinki Y 21
Stockholm B 27
Londra Y 25
AmsterdamPB 23
Brüksel B 29
Paris A 31
Bonn A 32
Münih A 29
Berlin B 29
Budapeşte B 26
Madrid A 37
Viyana A 25
Belgrad B 22
Sofya PB 14
Roma A 26
Atina B 28
Zürih A 29
Moskova B 27
Aşkabat A 35
Taşkent A 36
Bakû A 33
Bişkek B 28
Tiflis A 37
Kahire A 34
Şam A 35
İstanbul Y 26
Edirne Y 24
Kocaeli Y 28
Çanakkale Y 25
İzmir B 31
Manisa B 34
Denizli B 35
Zonguldak Y 27
Sinop Y 28
Samsun Y 27
Trabzon Y 27
Giresun Y 28
Ankara Y 32
Eskişehir Y 30
Konya B 33
Sıvas B 32
Antalya B 28
Adana B 33
Mersin B 31
Diyarbakır B 41
Şanlıurfa PB 41
Mardin B 37
Siirt B 40
Hakkâri B 34
Van B 29
Kars B 30
Ülkemizin kuzey, iç ve
güney kesimleri parçalı
ve çok bulutlu, Mar-
mara, Kuzey ve İç Ege
ve İç Anadolu’nun ku-
zeybatısı, Batı ve Orta
Karadeniz, Doğu Ka-
radeniz kıyıları ile Is-
parta, Hatay, Yozgat,
ve Ardahan çevreleri
sağanak ve gök gürül-
tülü sağanak, diğer
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
sıcaklığı Trakya’da his-
sedilir derecede (5-7
derece) olmak üzere
Marmara ve kıyı
Ege’de azalacak.
Deniz Baykal’ın istifası ve
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel
başkan seçilmesiyle önü açılmış
olan CHP ve yeni liderinin büyük
kitlelerde umut yarattığı, AKP
yandaşı veya destekçilerinin de
gördüğü bir olgu.
CHP ile lideri kitlelerin
kendilerine bağladığı bu umuda
yanıt verebilecekler mi?
Bir şey söylemek için erken.
Parti yeni bir örgütlenme
modeli ile toptan canlanabilirse,
bir şeyler yapılması olası.
Yoksa tek kişinin nitelikleri ve
itibarı yalnız başına yeterli değil.
Gayrimenkul işlerine
karışmış, her devrin muteber
adamlarını, CHP’de yine
ortalarda görünce insanın
midesi bulanmıyor da değil.
Önemli olan tabandan
demokratik örgütlenmedir ki,
partinin bütün kadrolarını
seferber edebilecek çare de
odur.
Bu arada Kılıçdaroğlu’nun,
olumlu iki girişimini vurgulamak,
bunu yaparken de CHP Genel
Başkanı’na bir gazetenin kasıtlı
olduğunu sandığım, haksız
davranışının altını çizmek gerek.
Sayın Kılıçdaroğlu laikliğe
şaşı bakanların son yıllarda
gayet ustaca kullandıkları bir
kozu ellerinden almaya karar
vermiş olmalı ki üniversitelerde
türban sorununun çözümü
konusunda, toplumsal
mutabakatla bir çözüm
arayışına girmiş bulunuyor.
Türbanın bir siyasi simge
olarak “First Lady” Hayrünnisa
Gül tarafından Çankaya
Köşkü’ne taşındığı bir ortamda,
Türkiye’nin, üniversitedeki genç
kızların türbanı üzerinden laiklik
konusunu tartışmasının abesliği
bir süredir sırıtmaktaydı.
Bu tartışmanın ve gerginliğin,
laiklik karşıtları dışında kimseye
yarar sağlamadığını da son
yıllardaki gelişmeler göstermiş
bulunmaktadır.
Bu durumda artık soruna
toplumsal mutabakatla bir
çözüm bulunması için laikliğe
bağlılığının içtenliği kuşku
götürmeyen CHP’nin bir adım
atması zorunluydu.
Kemal Bey, bizim de son
zamanlarda dile getirmeye
çalıştığımız bu gerçeği açıklıkla
ifade etmiş ve üniversitedeki
kızlarımızın türbanı sorununa
toplumsal mutabakatla çözüm
arayacaklarını açıklamış
bulunuyor.
Ama ortada bir de Anayasa
Mahkemesi’nin (Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’ne
uygunluğu AİHM’nin çeşitli
kararlarıyla da tescil edilmiş) bir
içtihadı var.
Bu durumda, Anayasa
Mahkemesi kararını,
çiğnemeden, nasıl bir çözüm
bulunacağı toplumsal
mutabakatla kararlaştırılacaktır.
Yani, Kılıçdaroğlu içten
girişimiyle, çözüme katkıda
bulunabilir ama sorunu tek
başına çözecek sihirli formülü
yok.
Bu gerçek böyle bilinmesine
ve CHP lideri tarafından
belirtilmesine karşın Radikal’in
yaptığı gerçeği yansıtamayan
yayın, doğrusu meslek ahlakıyla
ne derecede bağdaşmaktadır
bilmiyorum. Acaba İsmet
Berkan bu yayından memnun
mu?
AKP’nin içeriksiz, ne olduğu
belirsiz “Kürt açılımı”nı
eleştirirken, onun birçok açıdan
eksik ve yanlış olduğunu
söylemekle birlikte, yepyeni bir
açılımın zorunluluğunu da
vurgulamış, her partinin bu
konuda politikalarını etraflı ve
açık bir şekilde oluşturması
gerektiğini belirtmiş, CHP’nin
bunu yapan tek parti olarak,
eski raporunun arkasında durup
durmadığını açıklaması
gerektiğini vurgulamıştık.
CHP doğrusu o günlerde,
raporun ardında olduğunu
açıklamış ama bu açıklamasını
pek yüksek sesle dile
getirmediği için kamuoyunda
yine de kimi tereddütlerin
oluşmasını engelleyememişti.
Yeni genel başkanın
bu hafta içinde yeni bir
“Kürt raporu” düzenlenmesi
konusunda talimat
verdiği haberi gazetelerde
yayımlandı.
CHP’nin bu yaşamsal
konudaki politikasının ana
çizgilerini saptayacak yeni
raporun hazırlanması son
derecede yerinde olmuştur.
1989 tarihli SHP raporunun
temel teşkil ettiği doküman,
aradan geçen 20 yılı
aşkın süre içinde eskimiştir.
OHAL koşullarında kaleme
alınmış olan raporda öne
sürülen önerilerin bir kısmı
yaşama geçmiş bulunmaktadır.
Bütün bu gerçeklerin ışığında,
CHP’nin yeni ve günümüzün
gerçeklerini yansıtan bir Kürt
raporunu hazırlaması olumlu bir
adımdır ve “çömeldi,
çömelmedim “ tartışmasının
aksine ciddi bir girişimdir.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Haber İçin Mahkeme
Kararı mı Gerekli?
Bu köşede yazılacak tonla konu varken bir de tek-
zip hakkının kötüye kullanılmasına izin veren mahke-
me ve kararlarıyla ilgilenmek, doğrusu ancak kaotik bir
Türkiye’de hemen hiçbir kurumda işlerin düzgün yü-
rümediğinin göstergesi olsa gerek...
Mustafa Helvacı adında kişi hakkında belgelere da-
yalı olarak yaptığım, “Diyanet’e Sahte Doktora” ver-
diğini kanıtlayan habere, Ankara 10. Sulh Ceza Mah-
kemesi’nin yargıcı, “düzeltme ve cevap hakkı” kararı gön-
derdi! Avukatlarmız karara mükemmel bir hukuk bel-
gesiyle itiraz ettiler. Ancak itiraz reddedildi ve bugün Hel-
vacı adındaki, yoğun şüpheli işlemlerin sahibi kişinin ya-
nıtını yayımlamak zorunda kaldık.
Mahkemenin kararı önümde; bu nasıl iş diye dü-
şünüyorum. Bu mahkeme kararına göre gazeteler-
deki neredeyse bütün haberlere düzeltme gön-
derilebilir!
Yargıç kararında, Helvacı adındaki kişinin haberi ger-
çekdışı ve iftira olarak nitelendirdiğini belirttikten son-
ra şu kararı veriyor:
“...Gazete ve nüshaları incelendiğinde, herhangi bir
mahkeme kararına dayanmadan, ilgili şahsın Diyanet
İşleri’nden maaş ve harcırah aldığının belirtildiği veya
sahte doktora şeklinde beyanlarla ilgilinin kişilik hakla-
rına açıkça hukuka aykırı şekilde yayın yapıldığı anla-
şıldığından, talebin kabulüne karar vermek gerekmiş-
tir.... cevap ve düzeltme metninin yayınlanmasına...”
Haberin doğru olup olmadığıyla hiç ilgilenmiyor!
Bu kararı gördükten sonra, ülkemizdeki adalet sis-
teminin ne kadar bozuk, kararların yanlış ve yetersiz-
liklerle dolu olduğu, dosyanın belki de yeterince hiç in-
celenmediği, kararların yasalara uygun olmadığı ko-
nusunda kanaatlerin, önemli ölçüde doğruluk payı içer-
diğini doğrulamıyor mu?
Veya, yandaşlık ilişkileri, adam kayırma, tepelerden
kişisel ricalar ve siyasal ilişkiler ve baskılar mı adalet sis-
temimizde yürürlükte?
Kararda neyin yanlış olduğu konusunda hiçbir açık-
lama yok. Dediği iki şey var. O malum kişinin, Diya-
net’ten para aldığı ve Diyanet’e sunduğu doktora te-
zinin sahte olduğu biçimindeki iddiaların mahkeme ka-
rarına dayanmadığı...
İtiraz dilekçesinde, avukatlarımız, bu iki konuyu da
belgeleriyle mahkemeye sundu. Birincisi, malum kişi-
nin Diyanet’ten “burs aldığı”nı Diyanet de doğruluyor.
Ayrıca, malum kişi de, gazetemizde yayımlanan açık-
lamasında, “4.5 yıla yakın sürede 53.200 USD” aldığı-
nı açıklıyor! Efendim, Diyanet’ten değil, Diyanet
Vakfı’ndan bu burs parasını almış.. Parayı Diyanet ve-
ya Vakfı’ndan aldığını söylüyorsa, sorun nedir?
Mahkemenin ikinci gerekçesi “sahte doktora tezi”
iddiası üzerine de mahkemece alınmış bir karar olma-
dığı!
Pardon?!
İddiayı ileri süren biziz! Elimizde de belge var! Biz mah-
keme değiliz... Mahkeme, sunduğumuz belgeler ara-
sında bulunan, Diyanet’in yazılı talebi üzerine malum
kişinin bir yazıyla Diyanet’e sunduğu ve üzerinde kos-
koca “doktora tezi” yazılı belgeyi göremiyor mu? Ay-
rıca “ver bakalım şu doktora tezini” diyen, parayı ve-
ren Diyanet Vakfı değil, Diyanet!
Biz bu doktora tezinin sahte olduğunu ileri sürü-
yoruz! Dünyanın hiçbir ülkesinde ve hiçbir üniversite-
sinde böyle bir doktora tezi yapılmamıştır! Belge bu-
dur! Malum kişi, Diyanet’e sunduğu bu doktoranın ya-
pıldığını göstermelidir...
Mahkeme kararı, gazetelerde yayımlanacak habere,
yasaların hiçbirinde olmayan, kafadan uydurulmuş bir
gerekçe keşfetmiştir: Hakkında mahkeme kararı ol-
mayan haber...
Mahkeme, bu kararıyla suç işliyor, olmayan bir ya-
saya göndermede bulunuyor, düzeltme ve cevap
hakkının, yasaların aksine, mükemmel kötüye kulla-
nılması örneğini yaratıyor!
Ve gazetemizin manşetinin yanlış bir haberle işgal edil-
mesine, gazetemizin ve benim itibarımla oynanması-
na olanak veriyor...
Bu tür gerçekdışı düzeltme haberleri giderek çoğal-
dı.. Mahkemeler, bu yalan düzeltmelerin yayımlanma-
sına olanak tanımamalı, belki de sanık sandalyesine otur-
ması gereken kişilerin gerdan gererek kalça kırarak or-
talıkta dolaşmasına “gördünüz mü mahkemece aklan-
dım” cakasıyla, itibarlı gezmesine fırsat vermemeli!
Bütün bunların ötesinde, basının anayasal görevi-
ni yerine getirmesine, kamuoyunu gerçeklerle bilgi-
lendirnesine engeller çıkartmamalı ve habere açıkça san-
sür anlamına gelecek kararlar almamalı
Avukatlarımız itiraz dilekçesinde diyor ki: Mah-
keme, gerekçesinde, “Gazetecinin bir mahkeme kara-
rına dayanması gerektiğini yani açıkça gazetecinin
maddi gerçeği saptadıktan sonra haber yapması ge-
rektiğini belirtmiştir... Gazetecinin maddi gerçeği araş-
tırmakla yükümlü olmadığı, maddi gerçek saptandıktan
sonra yayın yapılmasının kabulünün haber verme hak-
kını sınırlayacağı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarıyla sap-
tanmıştır. Bu şekliyle karar açıkça usul, yasa ve içtihatlara
aykırıdır. Basın özgürlüğünü sınırlandırmaktadır.”
Malum kişiye duyuru: Bu düzeltme seni temize çı-
kartmaz! Bu bir aklanma değildir! Gazetemizde ya-
yımlanan “düzeltme metni”nde gerçekleri gizlemeye ça-
lışıyorsun. Ankara Üniversitesi’nden doktora sahibi ol-
duğunu belirtiyorsun ki, bu bizim konumuz hiç değil...
Diyanet’ten aldığın 53.200 dolarla, “Güneş Siste-
minin Mekaniği ve Ay’ın Yörünge Analizi” konusunda
doktora yapmak üzere Amerika’ya Kentucky Üniver-
sitesi’ne gittin mi gitmedin mi? Döndükten yıllar son-
ra, Diyanet’in istemesiyle, üzerinde doktora tezi yazılı
uyduruktan ve içindeki bilgilerin de çoğunun hırsızla-
ma olduğunu gösterdiğim bir metin verdin mi verme-
din mi?
Laga luga edeceğine bunlara yanıt ver!
obursali@cumhuriyet.com.tr
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
CHP’de İki Olumlu Adım
Batman’õn Gercüş ilçesinde karakol inşaatõnda devriye görevi yapan time saldõrõ
1 şehit, 3 asker yaralandı
DİYARBAKIR / YOZGAT
(Cumhuriyet) - Batman’õn
Gercüş ilçesinde karakol in-
şaatõnda devriye görevi yapan
time düzenlenen saldõrõda, Yoz-
gatlõ er Mustafa Tekgül şehit
olurken, 3 asker de yaralandõ.
Gercüş’e bağlõ Vergili kö-
yünün Zolatepe mevkisinde,
karakol inşaatõnda devriye
görevi yapan bir jandarma timi,
teröristlerin saldõrõsõna hedef
oldu. Açõlan ateşle timde görevli
askerlerden jandarma er Mus-
tafa Tekgül şehit olurken, Jan-
darma Teğmen Talat Güçlüer,
jandarma er Erdal Akar ve
jandarma er Sinan Özdemir
yaralandõ. Saldõrõnõn hemen ar-
dõndan bölgeye takviye birlik-
ler sevk edilirken, yaralõlar ile
şehit askerin cenazesi, heli-
kopterle Diyarbakõr Asker Has-
tanesi’ne kaldõrõldõ. Yaralõla-
rõn hayati tehlikesinin olmadõ-
ğõ öğrenilirken, şehit askerin ce-
nazesi Diyarbakõr Asker Has-
tanesi’nin bahçesinde düzen-
lenen törenin ardõndan memle-
keti Yozgat’õn Sorgun ilçesine
gönderildi. Basõn mensuplarõnõn
alõnmadõğõ cenaze törenine Di-
yarbakõr Valisi Mustafa Top-
rak ile askeri yetkililer katõldõ.
Eylemler sürüyor
Şehit haberleri ailelerinin yü-
reğini dağlarken Güneydoğu
Bölgesi’nde terör örgütü PKK
eylemlerini sürdürmeye devam
ediyor. Diyarbakõr merkez Sur
ilçesi Balõkçõlarbaşõ semtinde-
ki Posta İşletme Merkezi’ne
molotofkokteylli saldõrõ dü-
zenlendi. Şõrnak’õn Cizre ilçe-
sinde, Siirt’te çõkan çatõşmada
öldürülen teröristlere destek
vermek üzere düzenlenen yü-
rüyüşün ardõndan, gece geç sa-
atlerde olaylar çõktõ. Bitlis mer-
keze bağlõ Sarpkaya köyü böl-
gesindeki Şeyhhabip Dağõ kõr-
salõnda yürütülen operasyon-
lar sõrasõnda, terör örgütüne ait
bir silah deposu bulundu. De-
poda, 11 Kalaşnikof, 2 G-3 ol-
mak üzere 13 uzun namlulu
silah ve bu silahlara ait 14 adet
şarjör ile muhtelif cinste 500
mühimmat ele geçirildi.
Yurt Haberleri Servisi - Hak-
kâri’nin Şemdinli ilçesine bağlõ
Beyyurdu Köyü Jandarma Kara-
kolu’na düzenlenen saldõrõda şe-
hit olan 3 asker, memleketlerinde
gözyaşlarõ içinde toprağa verildi.
Iğdõr’õn Halfeli beldesi nüfusuna
kayõtlõ, olan jandarma onbaşõ ola-
rak vatani görevini yapan Erkan
Akdeniz, teröristlerin 5 Temmuz
günü düzenlediği baskõnda 2 silah
arkadaşõyla birlikte şehit düştü.
Şehit asker için memleketi Iğ-
dõr’da Zübeyde Hanõm Bulva-
rõ’nda düzenlenen törende yakõn-
larõ ve vatandaşlar hazõr bulundu.
Iğdõr Belediye Başkanõ BDP’li
Mehmet Nuri Güneş’in tutuk-
lanmasõ ile bu göreve seçilen ve-
kili Hüseyin Malk ise törene
meclis toplantõsõ olduğu gerek-
çesiyle katõlmadõ.
Yaklaşõk bin kişinin katõldõğõ tö-
renin ardõnda Akdeniz’in cenazesi
Halfeli beldesinde şehit ağabeyi
Mehmet Akdeniz’in yanõnda, ya-
kõnlarõnõn Kürtçe ağõtlarõ eşliğin-
de toprağa verildi.
Aynõ saldõrõda şehit olan jan-
darma er Mahmut Yalçındağ
için Gaziantep Ulu Cami’de dü-
zenlenen törenin ardõndan Yeşil-
kent Mezarlõğõ’nda toprağa verildi.
Şehit jandarma er Volkan Yu-
lalı için de memleketi Kars’õn Di-
gor ilçesine bağlõ Şenol köyünde
tören düzenlendi. Ailesinin güç-
lükle ayakta durduğu törenin ar-
dõndan şehit Yulalõ, gözyaşlarõ
içinde toprağa verildi.
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC)
önceki dönem genel sekreterlerinden Mustafa Yücel, dün ölümü-
nün 27. yıldönümünde anıldı. Edirnekapı Mezarlığı’nda düzenle-
nen anma töreninde konuşan TGC Başkanvekili Turgay Olcayto,
Yücel’in TGC’nin ilk genel sekreterlerinden olduğunu belirterek
“Kendisinin TGC’nin her çalışanının üzerinde hakkı ve rehberliği
vardır. Kendisi hem öğretmen, hem gazeteciydi. Darbe dönemlerinde
TGC’yi ayakta tutmayı başardı” diye konuştu. Yücel, 1917 yılında
Elazığ’da doğmuş, 7 Temmuz 1983 yılında yaşamını yitirmişti.
ESKİ TGC
YÖNETİCİSİ
YÜCEL ANILDI
BARKIN ŞIK
ANKARA - Terör örgütü PKK’nin saldõrõsõ so-
nucu Gediktepe’de 11 şehit veren Genelkurmay
Başkanlõğõ, bu bölgeyi üç ay süreyle “Geçici Gü-
venlik Bölgesi” ilan etti. Gediktepe’ye yapõlan sal-
dõrõ sõrasõnda, “Üs bölgesine yaklaşanların sivil
vatandaş mı, yoksa örgüt militanı mı olduğu-
nun” anlaşõlamamasõ nedeniyle verilen şehit sayõsõ
artmõştõ. Genelkurmay Başkanlõğõ, “Geçici Güven-
lik Bölgeleri”ni, terör örgütü PKK’ye karşõ operas-
yonlar sürdürülürken sivillerin hedef olmamasõ için
ilan ediyor. Genelkurmay Başkanlõğõ, dün, Karadağ,
Gediktepe ve Çimendağõ bölgesini 9 Temmuz - 9
Ekim tarihleri arasõnda Geçici Güvenlik Bölgesi
olarak ilan etti. Yerleşim bölgesi dõşõnda kalan bu
Geçici Güvenlik Bölgeleri, “askeri yasak bölge”
statüsünde değil. Ancak ilan edilen güvenlik bölge-
leri ile sivillere, “Duyurulan koordinatların kara
ve hava sahasında can ve mal güvenliğiniz tehli-
ke altında” uyarõsõ yapõlõyor. Operasyonlar sõrasõn-
da gerçekleştirilen hava harekâtlarõ ile top ve füze
atõşlarõ siviller için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Ge-
nelkurmay, daha önce de özellikle teröristlerin kul-
landõğõ pek çok bölgeyi geçici güvenlik bölgesi ola-
rak ilan etmişti. Geçici güvenlik bölgelerine giriş -
çõkõş yapacak sivillerin, bölgedeki jandarma kara-
kollarõ veya garnizon komutanlõklarõna bildirimde
bulunarak, izin almasõ gerekiyor. Ayrõca, oluşturu-
lan kontrol noktalarõnda vatandaşlar uyarõlõyor. Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ, Güneydoğu Anadolu’daki
geçici güvenlik bölgelerini, 2565 sayõlõ Askeri Ya-
sak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun 32.
maddesine göre ilan ediyor.
BDP’DEN CESET FOTOĞRAFLARI
BASKINA UĞRADILAR
Fotoğraf:NİHANİNAL
Gediktepe ‘Geçici
Güvenlik Bölgesi’ oldu
Şehitler
uğurlandı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP
Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, Başbakan
Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanõ Or-
general İlker Başbuğ’a, teröristlerin ceset fo-
toğraflarõnõ gönderdi. Demirtaş, Genelkurmay
Başkanõ Orgeneral Başbuğ ve Başbakan Erdo-
ğan’a, çatõşmalarda öldürülen teröristlerin fo-
toğraflarõnõn bulunduğu CD’yi posta yoluyla
gönderdi. Demirtaş, Orgeneral Başbuğ ve Baş-
bakan Erdoğan’a hitaben yazdõğõ yazõda ise
gönderdiği CD’nin, çatõşmalarda ölen terörist-
lerin işkence yapõlmõş cesetlerine ait fotoğrafla-
rõn mevcut olduğunu belirterek “Bu vakaların
sıkça yaşandığını bizler de iyi biliyoruz, böl-
ge halkı da yakın tanığıdır. Bu insanlık suçu-
na dair, ailelerden ve halktan özür dilemeyi,
sorumlular hakkında yasal işlem yapmayı
düşünüyor musunuz?” diye sordu.
TORBALI’DA MÜZİK GERGİNLİĞİ
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Gü-
neydoğu’dan ülkeye yayõlan gerginlik, Torba-
lõ’da da kendini gösteriyor. Bir düğünde çalõ-
nan halay müziği nedeniyle ilçe halkõ ile Gü-
neydoğu’dan göç edenler arasõnda başlayan
gerginlik, çeşitli bahanelerle sürdürülüyor. Öte
yandan Mardin’in Nusaybin ilçesinde bir grup
ise banka ATM’sine taşlõ saldõrõ düzenledi. İz-
mir’in Torbalõ ilçesinde, bir düğünde çalõnan
halay müziği nedeniyle başlayan ve sonrasõnda
taşlõ, sopalõ kavgaya dönüşen olayõn ardõndan
ilçede güvenlik önlemleri yoğunlaştõrõldõ. İşyeri
ve araçlarõn taşlanmasõ, okul baskõnõna neden
olan olaylar sõrasõnda 6 kişi yaralandõ, 8 kişi de
gözaltõna alõndõ. Gözaltõna alõnanlar savcõlõk ta-
rafõndan serbest bõrakõldõ. Nusaybin İlçe Emni-
yet Müdürü Abdullah Kara olay yerine gele-
rek bilgi aldõ. Soruşturma sürüyor.