19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 16 TEMMUZ 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Şafak Sancısı Gibi... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Erdoğan, Kõlõçdaroğlu’yla görüşmesinde barajõn düşürülmesine ‘hayõr’ derken özel orduyu ‘açmadõ’ CHP’den beş öneri Erbakan, Kurtulmuş’a randevu vermedi ERDEM GÜL ANKARA - Genel Başkan Numan Kurtulmuş ile Necmettin Erbakan yanlõlarõ arasõndaki kavgalõ kongrenin ar- dõndan SP’de şimdi de yol ayrõmõ işa- retleri belirdi. Erbakan, Kurtulmuş’a randevu vermedi, olağanüstü kongre için harekete geçti. SP’de kongre sonrasõ, 2000 yõ- lõnda daha sonra AKP’yi kura- cak olan yenilikçi hareketin mu- halefetine benzer gelişmeler ya- şanõyor. Erbakan yanlõlarõnõn kongreyi iptal ettirmek ya da ola- ğanüstü kongre toplayarak Kur- tulmuş’u devirmek için hareke- te geçmesi üzerine sõkõntõ bü- yüdü. Edinilen bilgiye göre Er- bakan, Kurtulmuş’un randevu talebine yanõt vermedi. Bunun üzerine Kurtulmuş, ye- ni parti yönetimine seçilen 25 ki- şilik bir “ikna heyeti”ni Erba- kan’a gönderdi. SP yöneticile- rinden oluşan ikna hayeti önce- ki gün Erbakan’õ Balgat’taki ko- nutunda ziyaret ederek, “Partide normalleşme” talebinde bulundu. 5 sa- at süren ve karşõlõklõ kongre hesaplaş- masõna dönüşen görüşmede Erbakan’a Oğuzhan Asiltürk ve Yasin Hatipoğ- lu eşlik etti. Erbakan, kongrede yaşa- nanlar sonrasõ gelinen noktada uzlaşma olamayacağõnõ açõkça heyete ifade etti. Erbakan, kongrede yaşananlarõ, “dava- ya ihanet” benzeri ifadelerle sert bir üs- lupla eleştirdi ve durumun düzeltilmesi için kongrenin yenilenmesini istedi. SP heyeti ise bunu kabul edemeyeceklerini, “Listede yer almayan 3-5 kişi için kongrenin yenilenmeyeceğini” belirtti. Heyet, “Bizde eksen kayması ve rota değişikliği yok. Sadece kadro değişik- liği var” görüşünü savundu. ‘İstenen neticeyi vermedi’ Erbakan yanlõlarõ Kurtulmuş’u devirmek için harekete geçti. Kon- grede delegelere büyük oranda oy verdirtmedikleri hesabõyla da Erbakan cephesi gereken imzala- rõ toplayõp, sonbaharda olağanüs- tü kongreyle Kurtulmuş’u tasfiye etmeyi planlõyor. Necmettin Erbakan kongrenin ar- dõndan rahatsõzlõğõnõ ilk kez açõk- çaifadeetti.Erbakan,kongreninse- çim çalõşmalarõ döneminde “bir- lik ve heyecanla çalışmayı” sağ- layacak neticeyi vermediğini be- lirtti. Erbakan, “yapılacak kon- grede bütün delegelerin ve par- ti mensuplarının birbirlerini ku- caklayacaklarına inandığını” kaydetti. Listeye alõnmayan isim- ler arasõnda olan Erbakan’õn oğlu Fatih Erbakan da sessizliğini bozdu. Kurtulmuş, Akşam gazetesine yaptõğõ açõklamada “Hukuken genel başkanlı- ğı tartışmalı. Numan Bey özür dilese bi- le aday göstermem” dedi. SP’den yapõlan açõklamada ise, parti- de olağanüstü kongre için imza toplan- masõnõn “yanlış bulunduğu” bildirildi. Açõklamada, “Girişimin, ilave küs- künlük ve bölünmelere neden olaca- ğından endişe etmekteyiz” denildi. SP’DE OLAĞANÜSTÜ KONGRE RESTLEŞMESİ Bazen alev alev yanan yaprakların gölgesi vurur çimenlerin üzerine... Bazen bir yalnızlık alıp götürür sizi bilinmedik mevsimlere... Bafa Gölü’nün oralarda, bir kır kahvesine ya da bir lokantaya oturup Serçin köylülerinin öyküsünü dinlerken 68’li yıllara inersiniz. Beşparmak Dağları, Aşağı ve Yukarı Serçin köylülerinin Özbaş ailesiyle yaptıkları mücadele, kolu bacağı kopan gençler... Bafa Gölü tapulu o yıllar, köylülerin balık avlamaları yasak! Göle dinamitli tuzaklar kurulmuş! Gidin oralara, o yıllar kolu bacağı kopan gençlerin 70 yaşlarına merdiven dayadığını, saçlarındaki beyazların gözlerindeki hüzünle nasıl birleştiğini görürsünüz. Her yıl uğradığım Bafa Gölü kıyısındaki lokantalarda, kafelerde gençlerle konuşuyordum yine... Sorunları hemen hemen aynıydı gençlerin: “Üniversite mezunuyum, garsonluk yapıyorum, o zaman niçin üniversiteyi bitirdim ben?” Aynı soruları Amasra, Trabzon, Ordu’da duydum; Mardin, Diyarbakır ve Van’da da sormuşlardı aynı soruyu... Kısaca Türkiye’nin dört bir yanında! Sorun aş, iş ve ekmek! Sanırım CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu yüzden seviliyor, Atatürk’ün kurduğu parti her geçen gün ivme kazanıyor. Denizin kıyısında dünü, bugünü ve yarını düşünüyorum. Ülkemizi kuşatan tarikatçı ve dinci yapılanma... Şimdi aklıma geldi: “İran’da aşk yasak mı, değil mi?” Bir kadın âşık olduğu bir erkekle yakalanırsa 99 kırbaç cezası veriliyor, akıllanmazsa(!) “recm” geliyor... Toprağa gömülüyor kadın... Belden yukarısı açık... Taşlanarak öldürülüyor... Zaman zaman dünyadaki kadın örgütleri ayaklanıyor. Sonuç değişiyor mu? Türkiye’de kadınlar canlarıyla, kanlarıyla laik demokratik Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal’e çok şey borçlu olduklarının bilincinde mi? Fransa bile Atatürk’ü 80 yıl sonra anladı; yaşamın her alanında peçeyi, çarşafı ve burkayı yasakladı. Hani başlarını önce saçının bir teli görünmeyecek biçimde örten, erkek eli sıkmayan, 40 derece sıcakta tesettüre bürünen Türkiye’deki kadınlar, İran’daki 99 kırbaç ve recm olayına ne diyorlar? Bugün ülkemizde kadını aşağılayan düşünce egemen. Erkek kadının evde oturmasını, sokağa bile çıkmamasını istiyor. Adına “töre cinayeti” denilen o vahşet öz kız kardeşlerini öldürtüyor, şeyhlerinin ve aile meclisinin kararıyla. Bir kıyı kasabasında ağaçların altında otururken, kuşların ötüşünün nasıl olup da rüzgârın uğultusunu susturduğunu düşünürken benim düşsel yolculuğum sürüyor. Şanlıurfa’da üniversite mezunu işsiz gençlerle konuşmuştum iki yıl önce. Harran Ovası’nda ise genç kızlarla... Sormuştum onlara: “Siz hiç aşk yaşadınız mı?” Şu yanıtı vermişlerdi kızlar: “Biz aşkımızı yüreğimizin en derin köşesinde saklar kimseye söylemeyiz... Çünkü, öğrendiklerinde ailelerimiz yaşatmaz bizi.” Mor dağlar, maviler, turuncuya boyanmış gökyüzü, doğan güneşin şafak vakti sancısını yansıtıyor akşam olurken. Çetelerden, faili meçhul cinayetlerden, işsizlikten, yoksulluktan arınmış bir Türkiye özlemi içinde herkes. Artık bu kavga, bu çatışma bitmeli... Spor Servisi Müdürümüz Arif Kızılyalın’ın Cumhuriyet’te çıkan yazısını okudunuz mu bilmiyorum. Kızılyalın, yaşadığımız coğrafyanın kanayan yarasını, Albecete’li Iniesta’dan Vartolu Şervan’a uzanan o mavi derinliği, sevgiyi, barışı, kardeşliği, İspanya örneğini vererek çok güzel anlatmış. Etnik milliyetçiliğin dayandığı son durak ırkçılık ve kafatasçılıktır. Elbet terörle mücadelede silah kullanılır, ancak Güneydoğu’da ve Doğu’da yaşayan insanlarımız için ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlar bir an önce çözümlenmeli. Demokrasi, temel hak ve özgürlükler... Sosyal adalet... Hukukun üstünlüğü ilkesi, yargı bağımsızlığı... Gelir dağılımında eşitlik... AKP iktidarı bugüne dek çözdü mü? Emperyalizmin ve para babalarının, yani sermayenin dini imanı yoktur... Kimi zaman hükümeti yıkarlar, kimi zaman vakıf üniversitelerini “mütevelli heyet” ayağıyla ABD’ye satarlar. Dikkat edin, bu, vakıf gazeteleri için de geçerlidir. Her yolu denerler... Sol ideolojiden yoksun, özde değil sözde Atatürkçüleri, iş takipçilerini çok rahat kullanırlar. İçten ve dışarıdan işbirlikçilerle çalışanları çatıştırarak bir medya kuruluşunu yok etmek için her türlü numarayı çevirirler. Anlattığım yöntemin Türkiye’de ve dünyada örnekleri çoktur... Bu söylediklerimi unutmayın ve bir kenara yazın! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan dün CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptõğõ görüşmede barajõn düşürülmesi önerisine “hayır” derken “özel ordu” ko- nusunda da ayrõntõya girmedi. Kõlõçda- roğlu, “barajın indirilmesi, özel yetki- li mahkemelerin kaldırılması, devletin bölgeye yatırım yapması, Et ve Balık Kurumu’nun güçlendirilmesi ve ma- yınlı arazilerin temizlendikten sonra köylülere dağıtılması” önerilerini dile getirdiklerini bildirdi. Erdoğan’õn, TBMM’deki makam oda- sõnda Kõlõçdaroğlu’na yaptõğõ ziyarete Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, İç- işleri Bakanõ Beşir Atalay ve Kamu Dü- zeni ve Güvenliği Müsteşarõ Muam- mer Güler katõldõ. Kõlõçdaroğlu, Erdo- ğan’õ kapõda karşõlarken gazeteclerin yoğun ilgisi nedeniyle izhidam yaşandõ. Görüşmeye CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Süha Okay ile Grup Başkanvekili Ke- mal Anadol da katõldõ. Referandum ko- nusunun gündeme gelmediği öğrenildi. Erdoğan’õn CHP liderine “Sayın Kılıç- daroğlu ve Kemal Bey”, Kõlõçdaroğ- lu’nun da Erdoğan’a “Sayın Başba- kan” diye seslendiği kaydedildi. Kõlõçdaroğlu, 1.5 saat süren görüş- meden sonra şu bilgileri verdi: “De- mokrasinin güçlenmesi ve halkın ira- desinin parlamentoya yansıması için seçim barajının indirilmesini ifade et- tik. Doğal yargıç ilkesine aykırı olan ve kamu vicdanını rahatsız eden özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını, daha sağlıklı bir yargılama sürece- nin oluşmasına katkı vermesini iste- dik. Bölgede ciddi bir işsizlik var, özel sektör gitmiyor. Yol, baraj, hastane yapılması işsizlik için sürekli çözüm değil. Devletin doğrudan gidip fabrika kurması ve istihdam yaratması ge- rektiğini ifade ettik. Et Balık Kuru- mu’nun yeniden güçlendirilmesi, hay- vancılığın desteklenmesi gerektiğini ifade ettik. Mayınlı arazilerin ma- yınlardan arındırıldıktan sonra top- raksız köylüye verilmesini istedik.” Kõlõçdaroğlu, “Kürt sorununu sade- ce işsizlik olarak mı görüyorsunuz? Kültürel anlamda herhangi bir öneri- niz olmadı mı” sorusuna, “Bu konuda olmayan siyasal, güvenlik boyutuyla il- gili önerilerde bulunmamız için bu tür bilgilere sahip olmamız lazım. ” dedi. Erdoğan özel orduyu ‘açmadı’ Kõlõçdaroğlu özel ordu konusunda da “Sayın Başbakan özel güvenlik güçle- rinin oluşturulacağını ifade etti. Sayın Başbakan, daha henüz bir karar al- madıklarını, yarın (bugün) bir açık- lama yapacağını ifade etti. Biz hükü- metin politikasını görmeden tartış- mak istemiyoruz” diye konuştu. ‘Özel bilgiler aldık’ Kõlõçdaroğlu, “Baykal’a kaset kom- plosu”nun gündeme gelmediğini söy- lerken “Başbakan, barajın düşürülmesi önerisine nasıl yaklaştı” sorusuna da “Başbakan barajın indirilmesine sıcak bakmıyor. Özellikle koalisyonlar dö- neminde istikrar olmadığını ve seçim barajının bu açıdan bir gereklilik ol- duğunu ifade ettiler” yanõtõnõ verdi. CHP lideri, “bazı özel bilgiler alın- dığını, ancak anlatılmaması rica edil- diği için aktarmayacağını” bildirdi. Kõ- lõçdaroğlu, “Terörle mücadelede hü- kümete destek verecek misiniz” soru- su üzerine, “Sağlıklı ve tutarlı bir po- litika izlendiği sürece elbette destek ve- receğiz” dedi. Kõlõçdaroğlu, “Yeniden bir görüşme olabilir mi” sorusuna da “Sayın Başbakan, belki bu görüşme- lerden sonra yeni bir yol haritası çi- zecek. Eğer tekrar uygun görürse el- bette görüşürüz” yanõtõnõ verdi. Kılıçdaroğlu’nun önerileri: 1 - Seçim barajõ indirilsin. 2 - Özel yetkili mahkemeler kaldõrõlsõn. 3 - Devlet bölgeye fabrika kursun. 4 - Et ve Balõk Kurumu güçlendi- rilsin, hayvancõlõk desteklensin 5 - Mayõnlõ araziler temizlendikten sonra topraksõz köylülere dağõtõlsõn. Edinilen bilgiye göre, Başba- kan Erdoğan görüşmenin ba- şõnda “Tekrar kutlarõm” diyerek Kõlõçdaroğlu’nu tebrik etti. CHP’liler ve ko- nuklar çay içerken, Erdoğan limonlu çayõ yeğledi. Makam odasõna en yakõn olan çay ocağõ yerine, koridorun 150 metre kadar ilerisindeki AKP grubunda bulunan çay ocağõndan çay getirilerek servis yapõlmasõ dikkati çekti. Bunun gü- venlik kaygõsõndan değil, CHP grubuna yakõn olan çay ocağõ çevresindeki ka- mera karmaşasõndan kaynaklandõğõ kaydedildi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Çaylar AKP’den geldi Kurtulmuş Erbakan ‘İstihbarat yetersiz’ UTKU ÇAKIRÖZER TÜREY KÖSE Kulislerden edinilen bilgilere göre; Başbakan Tayyip Erdo- ğan, CHP Genel Başkanõ Ke- mal Kılıçdaroğlu ile yaptõğõ görüşmede terörle mücadele gö- revlendirilecek 20 bin kişilik profesyonel güvenlik kuvvetinin ayrõntõlarõnõ anlattõ. “Kısa eğitim alıp o bölgeye giden er ve erbaşlarla bu mü- cadele mümkün değil” diyen Erdoğan hükümetin planladõğõ yeni profeslonel kuvvetin özel- liklerini şöyle sõraladõ: ? Sõnõr gü- venliği erler yerine özel ekipler- le sağlanacak.? Bu güvenlik gü- cü ordu, emniyet yada özel kad- rolardan meydana getirilebilir. ? 5-10 yõl o bölgede çalõştõktan son- ra başka iş olanaklarõ tanõnacak. ? Gücü taşeron örgütlenmenin olduğu Tunceli ve Tokat gibi iç bölgelerde de kullanabiliriz. Erdoğan, görüşmede sõk sõk te- rörle mücadelede istihbarat ala- nõnda yaşanan eksikliği vurgula- dõ. ABD’den Bush döneminde alõ- nan anlõk istihbaratõn şu anda ay- nõ düzeyde olmadõğõnõ belirten Er- doğan, örgüt içerisindeki hare- ketliliğin takibi için gerekli olan “insan istihbaratı”nda da güçlük yaşandõğõnõ CHP liderine aktardõ. Başbakan ABD ilderi Obama’dan PKK’nin önde gelen isimlerinin teslimi konusunda da talepte bu- lunduklarõnõ ancak bugüne kadar henüz bu konuda bir ilerleme sağlanamadõğõnõ aktardõ. ABD RAHATSIZLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle