19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada DÜNYADABUGÜN ALİ SİRMEN Ermenistan Sınırını Açmak Çetin Altan’ın bir zamanlar bir rüyası vardı. Türkiye’de, köylere tenis kortları girecek, köylüler tenis oynayacaklar, böylece modernleşecektik. Gerçi daha o günlerde bile Kadıköy, Erenköy, vb. köylerde tenis kortu vardı ama... Olaylar Çetin Altan’ın düşlediği ve özlediği gibi gelişmedi. Köylere kort girmedi, köylüler tenis oynamadı. Bunun yerine video oynatıcılar geldi, köylüler porno seyretmeye başladı; modernleşmenin nereden gireceği belli olmuyordu. Geçen gün Başbakan, NATO’yu Afganistan’dan Kandil’e davet etti. Hürriyet’in haberinden anlıyoruz ki, Kandil’e gelmeye niyeti olmayan NATO, Ermenistan ile sınır kapımız Alican’a geliyor ve Türkiye’ye Kars’taki sınır kapısını açtırıyor. Başbakan’ın durumu bana köylerde kort özleyen, sonra köy kahvelerinde porno gerçeğiyle burun buruna gelen Çetin Altan’ın konumunu anımsattı. Modernleşme gibi NATO’nun da nereden gireceği belli olmuyor görüldüğü üzere... NATO’nun 11-17 Eylül tarihleri arasında, Ermenistan’ın Lori Mar bölgesinde yapılacak olan insanı amaçlı tatbikatı dolayısıyla, Türkiye Ermenistan ile sınır kapılarını açarak, malzeme geçmesini sağlayacak. Bu sütunda ve televizyon programlarında ısrarla bir noktayı belirttim: - Erdoğan yönetimi Türk kamuoyuna ve Azerbaycan’a, söylediği koşullar yerine getirilmese bile Ermenistan ile sınır kapısını açacaktır. Nitekim açıyor da! NATO manevrası bu açılışın kılıfı oldu. Sınırın “NATO manevrası!” dolayısıyla açılmasından sonra, 19 Eylül’de, Van’da, Akdamar’da yapılacak ayin sırasında da kullanılıp kullanılmayacağı konusunda şimdilik herhangi bir açıklama yok. Bekleyelim göreceğiz. Ama her halükârda, sınır açılıyor. Bu açılış ile ilgili olarak, görünüşü kurtarmak üzere, bugün Almatı’da yapılan AGİT toplantısı sırasında, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mehmedov ile Ermeni meslektaşı Edvard Nalbandyan Laçin Koridoru ile Kelbecer Rayonu’nun durumunu çözmeye çalışacak. Böylelikle Türkiye’nin Ermenistan ile sınır kapısını açmasının önündeki engellerden biri kaldırılmış olacak. Anılardadır, Başbakan Tayyip Erdoğan, Ermenistan, işgal altındaki Azeri topraklarından çekilmeden sınır kapısının açılmayacağını Bakû’da söylemişti. İşte Almatı görüşmesiyle bu koşul yerine getirilmiş olacak güya. Tabii Almatı’da hangi sonuca varılırsa varılsın, Ermenistan’ın tüm işgal altındaki Azeri topraklarından çekilmesi sağlanmış olmayacak yani Erdoğan’ın Bakû’da ileri sürdüğü koşul sağlanmayacaktır. Ama görünüş kurtulacak, bir bahane bulunacak ya!.. Kaldı ki, Türkiye’nin Ermenistan ile tek sorunu, yalnız işgal altındaki Azeri toprakları da değil. Erivan, ayrıca; Batı Ermenistan olarak adlandırdığı Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kısım toprakları üzerinde hak iddia etmekte ve bu saldırgan yayılmacı devlet ayrıca Türkiye’yi soykırım yapmakla suçlamaktadır. Bütün bunları yapan bir Ermenistan ile sınır kapılarını açmak gaflettir. Başbakan Erdoğan 10 Ekim 2009’da “Düveli Muazzama”nın baskısıyla Zürih’te Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na imzalatılan protokoller iki ülke parlamentoları tarafından onaylanmadan sınır kapısının açılmayacağını söylemişti. Ne oldu, protokoller Türk ve Ermeni parlamentoları tarafından onaylandı da mı, sınır kapısı açılıyor? Ne oldu, Erivan Türkiye ve Türk toprakları üstündeki iddialarından vaz mı geçti de sınır kapısı açılıyor? Geçenlerde bir TV programına davetliydim. Sunucu arkadaş, sözü siperde çömelme konusuna getirdi ve sordu: - Çömelmeyi de tartışalım mı? - Domalmayı tartışmazken, dedim gülerek, çömelmeyi konuşmak tuhaf olmaz mı? [email protected] Yandaş, yalaka ve terör sorununun artık çözümlenmesini isteyen iyi niyetli yazarlar dışında kim ve kimler bu sorulara olumlu yanıt verebilir? MHP sözcülerinden biri terör konusunda RTE’nin kafasının karışık olduğunu söyledi. Acaba? Kafası gerçekten karışık mı RTE’nin? Hayır! Kafası karışık falan değil. Düpedüz referandum ve bir yıl sonraki genel seçime hazırlık içinde. Kafası, ulusal sorun terörün çözümüne öteki partileri ortak edecek kadar berrak! Önce parlamento dışındaki partilerle görüştü. Demokratik Sol Parti kendi yörüngesinde kaldı, daha çok Başbakan’ın çözüme yeni bakışını saptamaya çalıştı. Bu görüşmede RTE’nin teröre karşı “yeni bir ordu kurulacağını” söylediği medyaya yansıdı, tabii yeni bir tartışma başladı. Özel ordu? Peki, ama neden? Acaba Başbakan şunu mu demek istiyordu: TC’nin bir ordusu var ama bu ordu terörle mücadelede yetersiz kalıyor. Bu nedenle özel donanımlı, özel bir ordu kurulması gerekiyor! Tartışmalar yine Başbakan’ın kimi duyarlı konularda yapılmasını istediği veya yapılanları doğru dürüst ifade edememesinin kurbanı oluyor. Kimler mi? TV’lerdeki açık oturumlarda özel ordu söylemini ciddiye alarak tartışan, üstelik ya doçent ya prof veya terör uzmanı geçinenler... Askere yakın kaynaklar Başbakan’ın söylemi ile daha profesyonel, örneğin yüklü maaş, ayrıldığında yüklü tazminat ve kamu hizmetinde görev gibi temel öğelerle donatılacak bir güç oluşturacağı yazılıp söylendi. Tartışmalara ara verildi. Özel güvenlik gücünün... TSK’ye mi bağlı yoksa özel bir güç mü olacağı kararlaştırılmış değil... İçeride gereken önlemler alınır alınmaz, ama göz önündedir, tartışılır. Terörün diğer ayağı “dışarıda.” 248 teröristin adının yer aldığı listeye ne ABD’den, ne Irak hükümetinden yanıt alındı. Alındı ise kamuoyu bilmiyor. Ama kamuoyu Kuzey Irak’taki özel yönetime de gönderilen listeye Barzani’nin; Türk hükümetinin gözü içine baka baka, “Bizde bu isimde kimse yok” dediğini de biliyor. Dostluğu, işbirliğini pekiştirerek aşiret reisi Barzani’yi bağımsız Kürt devleti düşünden vazgeçireceğimizi sananlar varsa… kuşku yok hayal kuruyorlar. Nitekim Barzani “Kürt ulusunun devlet kurmak meşru hakkıdır” diyen demecini önceki gün kimi gazeteler yayımladı. Ne Barzani ne de Talabani Kürt devleti kurmaktan asla vazgeçmeyecekler. Acaba hükümet bu gerçeği görerek mi Barzani ve tek bir Kürt’ü Türkiye’ye teslim etmeyeceğini açıklayan Talabani ile “çok sıkı dostluk bağları” geliştirmeyi yeğliyor? Dışişleri ve diğer ilgili bakanlarını Erbil’e gönderen hükümetin, su yatağında akar mantığıyla nasılsa bir gün kurulacak Kürt devleti ile bugünden ilişkileri pekiştirmek yolunu mu yeğliyor diye bir soru akla gelmiyor değil. Lakin görünen köy kılavuz istemez. Barzani, Türkiye’den azami ölçüde yararlanma peşinde. Birkaç işadamımıza yeni kazanç olanakları yaratıldı. Peşin para iş görme vaadiyle Kuzey Irak’ın devlet olma yolundaki hazırlıklarına katılıyorlar. PKK örgütünün ve elebaşılarının Kuzey Irak’ta Kandil’de yerleşik olduklarını Barzani de dünya da biliyor. Barzani de, Kandil bataklığı kurutulmadıkça terörün en azından asgari düzeye indirilemeyeceğini adı gibi biliyor. Fakat Türkiye’nin askerimle Kandil sorununu çözeyim önerisine, yok buna izin veremem, diyor ya da birlikte hareket edelim önerilerini işitmezlikten geliyor. Bu davranışıyla yetinmiyor: Üstüne üstlük Türkiye’yi duyarlı bir konuyu, olası Kürt devletini anımsatarak yanıtlıyor. Hükümet de BM ve uluslararası kurallar gereği, düşmanının barındığı sınır dışı topraklara askeri operasyon düzenlemeye cesaret edemiyor. Terörün dış ayağını çözümlemekte başarısız bir hükümet, diğer partilerle görüşerek soruna nasıl çare bulacak? Şimdilik ucu açık bir soru. RTE-Kılıçdaroğlu görüşmesinden Başbakan’ın kazancı, hükümetin aldığı önlemleri gerektiğinde CHP’nin destekleyeceği vaadi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına bakılırsa, RTE, medyaya yansıyan bilgileri fazla ölçüde aşmayan açıklamalar yaptı. CHP genel başkanı: RTE’de “terörü önleyeceği gibi bir öngörü görmediğini” söyledi. Bir süreç başladı. Nereye kadar? Göreceğiz. SAYFA 16 TEMMUZ 2010 CUMACUMHURİYET 14 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Temmuz Oslo Y 22 Helsinki Y 23 Stockholm A 28 Londra Y 20 AmsterdamY 21 Brüksel PB 23 Paris Y 25 Bonn A 31 Münih A 36 Berlin B 35 Budapeşte B 30 Madrid A 32 Viyana B 32 Belgrad B 32 Sofya Y 27 Roma A 28 Atina B 29 Zürih A 29 Moskova A 33 Aşkabat A 33 Taşkent A 39 Bakû A 31 Bişkek B 32 Tiflis PB 30 Kahire A 36 Şam A 35 İstanbul Y 30 Edirne Y 34 Kocaeli Y 33 Çanakkale B 33 İzmir B 35 Manisa B 36 Denizli Y 35 Zonguldak Y 27 Sinop Y 27 Samsun Y 28 Trabzon Y 27 Giresun Y 27 Ankara Y 30 Eskişehir B 30 Konya Y 29 Sıvas B 27 Antalya PB 30 Adana Y 34 Mersin Y 32 Diyarbakır B 38 Şanlıurfa B 40 Mardin B 35 Siirt B 37 Hakkâri PB 31 Van Y 27 Kars Y 27 Ülkemizin kuzey, iç ve doğu kesimleriparçalıveçokbulut- lu, Marmara’nın kuzey ve do- ğusu, Karadeniz, Doğu Ana- dolu’nun kuzeyi ile öğle saat- lerindensonraBatıAkdeniz’in içkesimleri,Ankara,Çankırı,Kı- rıkkale,Kırşehir,Yozgat,Kon- ya, Afyon,Denizli, Adana,Mer- sinveHatayçevrelerisağanak gök gürültülü sağanak diğer yerlerazbulutluveaçıkgeçe- cek. YağışlarınOrdu,Giresun, Trabzon,RizeveHopaçevre- lerinde kuvvetli olması bekle- niyor. Hava sıcaklığı iç kesim- lerde 2-4 derece azala- cak.Rüzgar kuzey ve kuzey- doğu,güneydoğukesimlerile Akdeniz kıyı kesiminde güney vegüneybatıyönlerdehafif,ara sıra orta, iç kesimler ile ku- zeybatıkesimlerdezamanza- man kuvvetli olarak esecek. Başbakan Tayyip Erdo- ğan’ın CHP’nin yeni lideri Ke- mal Kılıçdaroğlu’na ziyaretini, görüşmede liderlerinin yanında yer alan en yakın kurmayları oldukça önemsemiş durumda. Görüşmeden terörle mücadele konusunda atılacak adımlarla ilgili bir somut bir uzlaşma çık- mamış olabilir ancak iki liderin bir araya gelebilmelerinin bile sembolik önemi var. Erdo- ğan’ın heyetinde yer alan Baş- bakan Yardımcısı Cemil Çiçek, “Bu görüşmenin yapıl- mış olması dahi gayet iyi bir adımdır ve anlamlıdır. İkitidar ile muhalefet arasındaki ilişkile- rin belirli bir temel çerçevesin- de yürütülmesi açısından önemlidir, olumludur” değer- lendirmesini yaptı. İsim verme- den, görüşmeye kapıları baş- tan kapatan MHP lideri Devlet Bahçeli ve kamera koşulu öne süren CHP’nin eski lideri De- niz Baykal’ı eleştiren Çiçek, “Biz hep istedik görüşmeyi ama kimi liderler ‘kesinlikle gö- rüşmem’ derken, kimi de ‘şöy- le olursa görüşürüm’ diye ko- şul öne sürüp karşı çıktı. Şimdi iktidar ile ana muhalefet parti- sinin önemli bir meselenin çö- zümü için bir araya gelmesi son derece olumludur” dedi. Buluşmada Kılıçdaroğlu’na eşlik eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay ise bir buçuk saatlik buluşma için “Ulusal meselelerde ana muhalefet partisi olarak üzeri- mize düşeni yapmaya hazır ol- duğumuzun, sorulması duru- munda görüşlerimizi her zaman iktidarla paylaşacağımızın en somut örneğidir” değerlendir- mesini yaptı. Okay, terör gibi tüm ülkeyi ilgilendiren bir me- selede “iktidar zafiyetinden menfaat sağlama arzusu göste- ren bir siyaset anlayışı içinde olmayacaklarını” da özellikle vurguladı. Sözlerinden iktidarın atmak istediği tüm adımlara destek verdikleri anlamının çı- karılmaması gerektiğini ifade eden Okay, görüşmede ağırlıklı olarak Başbakan’ın niyetini ‘dinlediklerini’ ve kendilerine bazı önerilerde bulunduklarını açıkladı. Başbuğ ile uzun görüşme Başbakan Erdoğan’ın muha- lefet liderleriyle yaptığı turların ardından Genelkurmay Başka- nı Org. İlker Başbuğ ile yaptığı iki buçuk saatlik görüşme dik- kat çekiciydi. Üç gün boyunca görüştüğü tüm parti liderlerine Güneydoğu’da terörle müca- dele için yeni kurulacak profes- yonel askeri birliklerden bahse- den Başbakan’ın bugün yapa- cağı açıklama öncesinde bu önemli konuyu Genelkurmay Başkanı ile son kez görüştüğü anlaşılıyor. Başbakan’ın kur- maylarından alınan bilgilere göre konu askeri makamlarla haziran ayı MGK toplantısında da kapsamlı biçimde ele alın- mış. Sınırı ‘profesyoneller’ bekleyecek Kılıçdaroğlu ile görüşmesin- den sızan bilgilere göre Başba- kan, terörle mücadele için sa- yıları 20 bini bulan profesyonel güvenlik güçleri kullanmayı planlıyor. Bu rakamın en önemli bölümünü daha önce ilk kez Cumhuriyet’in duyurdu- ğu biçimde ‘hudut birlikleri’ oluşturacak. Sayılarının ilk aşa- mada beş bini bulması bekle- nen Kara Kuvvetleri’ne bağlı bu birliklerdeki profesyonel asker- ler en fazla sızma olan Hakkâ- ri-Şırnak sınır bölgesindeki ka- rakollarda görevlendirilecek. Ağustos ayı itibarıyla tam kapasiteyle devreye girecek al- tı komando tugayında da yak- laşık altı bin profesyonel asker yer alacak. Son olarak Başba- kan Erdoğan’ın İçişleri Bakanlı- ğı’na bağlı polis özel harekât timlerini de yeniden aktif hale getirmesi bekleniyor. Yüksek barajın mazereti ‘istikrar’ Profesyonel askeri birlikler konusunda Başbakan Erdo- ğan’ın bugün yapacağı açıkla- manın beklenmesini tavsiye eden Başbakan Yardımcısı Çi- çek, CHP’nin görüşmede iletti- ği seçim barajının indirilmesi konusunda ise görüşlerinin belli olduğunu vurgularken, “Ülkemizin, toplumumuzun si- yasi istikrara ihtiyacı var. Çün- kü yapılacak çok iş var. Bu du- rumdayken seçim barajı indiri- lemez. Yüzde 10 seçim barajı- na rağmen halkın yüzde 85’inin iradesi Meclis’e yansımış du- rumda son seçimlerde” dedi. Kılıçdaroğlu’nun dile getirdi- ği bir diğer talep olan özel yet- kili mahkemeler konusunda da hükümet uzlaşıya kapı arala- mamış. Çiçek, “DGM’ler kaldı- rıldığında ikame edilen bu mahkemelerle ilgili TCK’nin 250. maddesini CHP ile birlikte çıkardık. Soruşturmaların ve kovuşturmaların doğru ve sağ- lıklı yürütülebilmesi için böyle bir düzenlemenin faydalı ola- cağını düşündük ve birlikte çı- kardık” demekle yetiniyor. ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER İktidar ve Muhalefet Buluşmadan Memnun [email protected] Dertleri yargıya fren AKP hükümetinin yargõyõ yeniden şekillendirmedeki önemli amaçlarõ arasõnda nükleer ve termik santrallar ile peşkeş niteliğindeki özelleştirmeler de yer alõyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP, anayasa değişiklik paketi ile iktida- ra geldiği gün “güvenmediğini” duyurdu- ğu yargõnõn özellikle nükleer ve termik sant- rallar ile peşkeş boyutlarõna varan özelleş- tirmeler konusundaki engelleyici yaklaşõ- mõnõ aşmayõ hedefliyor. Çevre duyarlõlõğõyla tanõnan eski İzmir Baro Başkanõ Noyan Öz- kan, yargõnõn yapõsõnõn değişmesi duru- munda birkaç yõl içerisinde neoliberal gö- rüşe sahip kişilerin yargõda görev alacağõ- nõ vurgulayarak “Artık ne çevre ne de sos- yal devlet davası açılabilecektir” dedi. Danõştay’õn çevre ve sosyal devlet ilkesi kap- samõnda açõlan davalarda “kamu yararını” gözeterek verdiği kararlardan duyduğu ra- hatsõzlõğõ her fõrsatta dile getiren ve idari yar- gõyõ yerden yere vuran AKP “yargının de- netimini” anayasa değişikliğiyle aşmaya ça- lõşacak. Çevre aktivisti eski İzmir Baro Baş- kanõ Özkan, asõl sorunun özelleştirmelerde baş- ladõğõnõ, birçok KİT’in Danõştay’õn olaylara “kamu yararı” açõsõ ve karşõ duruşuyla baş- ladõğõnõ anõmsattõ. Özkan, “Sonradan şir- ketler medyasının basını aracılığıyla yapı- lan propagandasıyla bu aşıldı. Birçok KİT bu şekilde yabancıların eline geçti. Ardın- dan hükümetin neoliberal iktisat politika- sı sonucu bütün kıyılar, ormanlar, Hazine alanları adeta bir satış kampanyasıyla ya- tırımcılara sunuldu” dedi. AKP’nin kimi girişimcilere büyük vaatler verdiğini kaydeden Özkan, “Özellikle mes- lek odalarının, çevrecilerin açtıkları da- valarda Kuşadası-Ofer, Dubai Towers gi- bi yatırımlar için sözler verildi. Bunların bir kısmı yargı kararıyla durduruldu. Ancak kamuoyuna yansıtıldığı gibi Danıştay genel olarak hükümete engel olmuş da değil. Hü- kümet birçok konuda engeli aştı. Kimi za- man yargı kararını uygulamayarak kimi za- mansa hukuku dolanarak bildiğini yine okudu” değerlendirmesini yaptõ. Politikacõ- larõn yargõnõn kendi işlerine “burnunu sok- masını” istemediklerini vurgulayan Özkan şunlarõ söyledi: “Danıştay’ın özellikle imti- yaz sözleşmeleri, tüzüklerle ilgili bir dene- tim yetkisi var. Bu hükümetin canını sıkı- yor. İdarenin denetimini daha sağlıklı ve se- ri şekilde yapmasını sağlayacak bir reform yapılması gerekirken şimdi 12 Eylül Ana- yasa’nın gerisine düşülüyor. Örneğin 125. maddede yapılan değişiklikle idari yargı- nın hiçbir surette yerindelik denetimi ya- pamayacağı yolunda yeni bir darbe yapı- lıyor. Bu hüküm yasada var. Ancak Da- nıştay yıllardır özelleştirme ve diğer çevre koruma davalarında kamu yararından hareket ederek yerindelik denetimi yapıyor. Bunu anayasaya koymak suretiyle Danış- tay’ın yorumunun önünü kesmek ve böy- lece yandaş medyada büyük bir müjde gi- bi verilen yeni bir idari yargılama süreci- nin önü açılmak isteniyor. Anayasa Mah- kemesi ve HSYK’nin yapılarındaki deği- şiklikle 2-3 sene içinde buralara daha tu- tucu, neoliberal görüşte, tekelci sermaye- nin yapısına uygun kişiler gelecektir.” Erdoğan’õn “ciğerlerimize kadar bize kan ağlatıyorlar” sözleriyle tepki gösterdi- ği ve idari yargõnõn kamusal yarar açõsõndan iptaline ve yürütmesinin durdurulmasõna ka- rar verdiği dosyalardan öne çõkanlar şöyle: Galataport: 2006’da İsrailli işadamõ Sami Ofer ile Türk ortağõ Mehmet Kutman tara- fõndan alõnan ve sonrasõnda iptal edildi. Güneysu: Güneysu’da kurulmasõ planlanan 2 HES için Rize İdare Mahkemesi’nde yü- rütmenin durdurulmasõna karar vermişti. An- cak inşaata devam edilmesi üzerine güvenlik güçlerinin baskõnõyla inşaat durduruldu. Akkuyu nükleer santralı: TMMOB’nin santral kurulmasõna ilişkin yönetmeliğin yü- rütmesi, Danõştay İdari Dava Daireleri Ku- rulu’nca durduruldu. Yer tahsisi ve aktif elektrik enerjisi birim satõş fiyatõna ilişkin mad- deler yönünden karar alõndõ. Aliağa Termik Santralı: 49 yõllõğõna ter- mik santral kurulmasõ ve elektrik izni veril- mesini içeren EPDK kararõ durduruldu. Boğaz özelleştirmesi: Danõştay, 9 otoyol ve 2 boğaz köprüsünün işletme hakkõ dev- ri yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu kararõnõn yü- rütmesini durdurdu. İzmir limanı: Danõştay İdari Dava Daire- leri Kurulu, TCDD Genel Müdürlüğü’ne ait İzmir yürütmesini durdurdu. Şeker özelleştirmesi: Türkiye Şeker Fabrikalarõ’na ait Kastamonu, Kõrşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba şeker fabrikalarõnõn bir bütün halinde özelleşti- rilmesi durduruldu. Altına durdurma: Kõşladağ’da altõn ma- deni aranmasõna ilişkin Çevre Bakanlõğõ ka- rarõ durduruldu. Erdemir: OYAK’a devrine ilişkin Rekabet Kurulu kararõ, Danõştay 13. Dairesi tarafõndan durduruldu. Petkim: Danõştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Petkim’in yüzde 51 oranõndaki his- sesinin blok satõşõna ilişkin özelleştirme şart- namesinin yürütmesini durdurdu. İGDAŞ: Danõştay 13. Dairesi, doğalgaz şirketi İGDAŞ’õn özelleştirilmesi için İs- tanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ’na yetki veren belediye meclis kararõnõn yü- rütmesini durdurdu. Maden arama: Anayasa Mahkemesi de orman niteliğini kaybetmiş alanlarda ma- den aranmasõna olanak tanõyan yasa hük- münü iptal etti. “TBMM 2010 Üs- tün Hizmet Ödülle- ri”ni almaya hak kazanan 75 kişi ve kuruluşa, TBMM’de düzenlenen törenle ödülleri verildi. Ödül alan- lar arasında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tatillerini yaptığı Rixos Otelleri’nin sa- hibi Fettah Tamince, market zinciri sahibi AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in ba- bası Hikmet Kiler de bulunuyor. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ödül konusunda Başkanlık Divanı’nın daha titiz davranacağını belirterek, “Valiliklerimizden, özel ida- relerden, milletvekillerimizden 200 civarında isim bildirilmiş, bunlar içerisinde bü- yük bir titizlikle yapılan çalışmalar sonucunda bu isimler tespit edilmiştir” dedi. İstanbul Haber Servisi - Tuzla’daki Torlak Tersanesi’nde meydana gelen kazada Çağdaş Gemi adlõ taşeron firmada çalõşan işçi Nurettin Bingöl (36) emniyet kemeri olmadõğõ için düşe- rek yaşamõnõ yitirdi. Son olayla birlikte tersane- ler bölgesindeki ölümler 135’e yükselirken Lim- ter-İş Sendikasõ olayõ ‘iş cinayeti’ diye niteledi. Tersaneler bölgesinde dün 05.00 sõralarõnda bir geminin bordasõnõ yõkayan Bingöl, koruma halat- larõndan birinin kopmasõ sonucu vinç sepetinden aşağõya düşerek öldü. 2 çocuk babasõ Bingöl’ün cenazesi memleketi Niğde’ye gönderilecek. Limter-İş’ten yapõlan açõklamada, “Torlak Gemi patronu Mehmet Ali Torlak taammüden adam öldürmekten yargılanmalıdır” denildi. Ödüller AKP’ye yakın isimlere gitti Fotoğraf:NECATİSAVAŞ Tuzla’da yine tersane ‘cinayeti’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle