Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
DÜNYADABUGÜN
ALİ SİRMEN
Ermenistan Sınırını Açmak
Çetin Altan’ın bir zamanlar bir rüyası vardı.
Türkiye’de, köylere tenis kortları girecek, köylüler
tenis oynayacaklar, böylece modernleşecektik.
Gerçi daha o günlerde bile Kadıköy, Erenköy,
vb. köylerde tenis kortu vardı ama...
Olaylar Çetin Altan’ın düşlediği ve özlediği gibi
gelişmedi. Köylere kort girmedi, köylüler tenis
oynamadı. Bunun yerine video oynatıcılar geldi,
köylüler porno seyretmeye başladı;
modernleşmenin nereden gireceği belli
olmuyordu.
Geçen gün Başbakan, NATO’yu
Afganistan’dan Kandil’e davet etti.
Hürriyet’in haberinden anlıyoruz ki, Kandil’e
gelmeye niyeti olmayan NATO, Ermenistan ile
sınır kapımız Alican’a geliyor ve Türkiye’ye
Kars’taki sınır kapısını açtırıyor.
Başbakan’ın durumu bana köylerde kort
özleyen, sonra köy kahvelerinde porno gerçeğiyle
burun buruna gelen Çetin Altan’ın konumunu
anımsattı. Modernleşme gibi NATO’nun da
nereden gireceği belli olmuyor görüldüğü üzere...
NATO’nun 11-17 Eylül tarihleri arasında,
Ermenistan’ın Lori Mar bölgesinde yapılacak olan
insanı amaçlı tatbikatı dolayısıyla, Türkiye
Ermenistan ile sınır kapılarını açarak, malzeme
geçmesini sağlayacak.
Bu sütunda ve televizyon programlarında ısrarla
bir noktayı belirttim:
- Erdoğan yönetimi Türk kamuoyuna ve
Azerbaycan’a, söylediği koşullar yerine
getirilmese bile Ermenistan ile sınır kapısını
açacaktır.
Nitekim açıyor da!
NATO manevrası bu açılışın kılıfı oldu.
Sınırın “NATO manevrası!” dolayısıyla
açılmasından sonra, 19 Eylül’de, Van’da,
Akdamar’da yapılacak ayin sırasında da kullanılıp
kullanılmayacağı konusunda şimdilik herhangi bir
açıklama yok.
Bekleyelim göreceğiz.
Ama her halükârda, sınır açılıyor.
Bu açılış ile ilgili olarak, görünüşü kurtarmak
üzere, bugün Almatı’da yapılan AGİT toplantısı
sırasında, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar
Mehmedov ile Ermeni meslektaşı Edvard
Nalbandyan Laçin Koridoru ile Kelbecer
Rayonu’nun durumunu çözmeye çalışacak.
Böylelikle Türkiye’nin Ermenistan ile sınır
kapısını açmasının önündeki engellerden biri
kaldırılmış olacak.
Anılardadır, Başbakan Tayyip Erdoğan,
Ermenistan, işgal altındaki Azeri topraklarından
çekilmeden sınır kapısının açılmayacağını
Bakû’da söylemişti.
İşte Almatı görüşmesiyle bu koşul yerine
getirilmiş olacak güya.
Tabii Almatı’da hangi sonuca varılırsa varılsın,
Ermenistan’ın tüm işgal altındaki Azeri
topraklarından çekilmesi sağlanmış olmayacak
yani Erdoğan’ın Bakû’da ileri sürdüğü koşul
sağlanmayacaktır. Ama görünüş kurtulacak, bir
bahane bulunacak ya!..
Kaldı ki, Türkiye’nin Ermenistan ile tek sorunu,
yalnız işgal altındaki Azeri toprakları da değil.
Erivan, ayrıca; Batı Ermenistan olarak
adlandırdığı Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kısım
toprakları üzerinde hak iddia etmekte ve bu
saldırgan yayılmacı devlet ayrıca Türkiye’yi
soykırım yapmakla suçlamaktadır.
Bütün bunları yapan bir Ermenistan ile sınır
kapılarını açmak gaflettir.
Başbakan Erdoğan 10 Ekim 2009’da “Düveli
Muazzama”nın baskısıyla Zürih’te Dışişleri Bakanı
Davutoğlu’na imzalatılan protokoller iki ülke
parlamentoları tarafından onaylanmadan sınır
kapısının açılmayacağını söylemişti.
Ne oldu, protokoller Türk ve Ermeni
parlamentoları tarafından onaylandı da mı, sınır
kapısı açılıyor?
Ne oldu, Erivan Türkiye ve Türk toprakları
üstündeki iddialarından vaz mı geçti de sınır
kapısı açılıyor?
Geçenlerde bir TV programına davetliydim.
Sunucu arkadaş, sözü siperde çömelme
konusuna getirdi ve sordu:
- Çömelmeyi de tartışalım mı?
- Domalmayı tartışmazken, dedim gülerek,
çömelmeyi konuşmak tuhaf olmaz mı?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Yandaş, yalaka ve terör sorununun artık
çözümlenmesini isteyen iyi niyetli yazarlar
dışında kim ve kimler bu sorulara olumlu yanıt
verebilir?
MHP sözcülerinden biri terör konusunda
RTE’nin kafasının karışık olduğunu söyledi.
Acaba? Kafası gerçekten karışık mı RTE’nin?
Hayır! Kafası karışık falan değil.
Düpedüz referandum ve bir yıl sonraki genel
seçime hazırlık içinde.
Kafası, ulusal sorun terörün çözümüne öteki
partileri ortak edecek kadar berrak!
Önce parlamento dışındaki partilerle görüştü.
Demokratik Sol Parti kendi yörüngesinde
kaldı, daha çok Başbakan’ın çözüme yeni
bakışını saptamaya çalıştı.
Bu görüşmede RTE’nin teröre karşı “yeni bir
ordu kurulacağını” söylediği medyaya yansıdı,
tabii yeni bir tartışma başladı.
Özel ordu? Peki, ama neden? Acaba
Başbakan şunu mu demek istiyordu:
TC’nin bir ordusu var ama bu ordu terörle
mücadelede yetersiz kalıyor. Bu nedenle özel
donanımlı, özel bir ordu kurulması gerekiyor!
Tartışmalar yine Başbakan’ın kimi duyarlı
konularda yapılmasını istediği veya yapılanları
doğru dürüst ifade edememesinin kurbanı
oluyor.
Kimler mi? TV’lerdeki açık oturumlarda özel
ordu söylemini ciddiye alarak tartışan, üstelik
ya doçent ya prof veya terör uzmanı
geçinenler...
Askere yakın kaynaklar Başbakan’ın söylemi
ile daha profesyonel, örneğin yüklü maaş,
ayrıldığında yüklü tazminat ve kamu hizmetinde
görev gibi temel öğelerle donatılacak bir güç
oluşturacağı yazılıp söylendi. Tartışmalara ara
verildi.
Özel güvenlik gücünün... TSK’ye mi bağlı
yoksa özel bir güç mü olacağı kararlaştırılmış
değil...
İçeride gereken önlemler alınır alınmaz, ama
göz önündedir, tartışılır.
Terörün diğer ayağı “dışarıda.”
248 teröristin adının yer aldığı listeye ne
ABD’den, ne Irak hükümetinden yanıt alındı.
Alındı ise kamuoyu bilmiyor.
Ama kamuoyu Kuzey Irak’taki özel yönetime
de gönderilen listeye Barzani’nin; Türk
hükümetinin gözü içine baka baka, “Bizde bu
isimde kimse yok” dediğini de biliyor.
Dostluğu, işbirliğini pekiştirerek aşiret reisi
Barzani’yi bağımsız Kürt devleti düşünden
vazgeçireceğimizi sananlar varsa… kuşku yok
hayal kuruyorlar.
Nitekim Barzani “Kürt ulusunun devlet
kurmak meşru hakkıdır” diyen demecini önceki
gün kimi gazeteler yayımladı.
Ne Barzani ne de Talabani Kürt devleti
kurmaktan asla vazgeçmeyecekler.
Acaba hükümet bu gerçeği görerek mi
Barzani ve tek bir Kürt’ü Türkiye’ye teslim
etmeyeceğini açıklayan Talabani ile “çok sıkı
dostluk bağları” geliştirmeyi yeğliyor?
Dışişleri ve diğer ilgili bakanlarını Erbil’e
gönderen hükümetin, su yatağında akar
mantığıyla nasılsa bir gün kurulacak Kürt
devleti ile bugünden ilişkileri pekiştirmek
yolunu mu yeğliyor diye bir soru akla gelmiyor
değil.
Lakin görünen köy kılavuz istemez. Barzani,
Türkiye’den azami ölçüde yararlanma peşinde.
Birkaç işadamımıza yeni kazanç olanakları
yaratıldı. Peşin para iş görme vaadiyle Kuzey
Irak’ın devlet olma yolundaki hazırlıklarına
katılıyorlar.
PKK örgütünün ve elebaşılarının Kuzey
Irak’ta Kandil’de yerleşik olduklarını Barzani de
dünya da biliyor.
Barzani de, Kandil bataklığı kurutulmadıkça
terörün en azından asgari düzeye
indirilemeyeceğini adı gibi biliyor.
Fakat Türkiye’nin askerimle Kandil sorununu
çözeyim önerisine, yok buna izin veremem,
diyor ya da birlikte hareket edelim önerilerini
işitmezlikten geliyor.
Bu davranışıyla yetinmiyor: Üstüne üstlük
Türkiye’yi duyarlı bir konuyu, olası Kürt
devletini anımsatarak yanıtlıyor.
Hükümet de BM ve uluslararası kurallar
gereği, düşmanının barındığı sınır dışı
topraklara askeri operasyon düzenlemeye
cesaret edemiyor.
Terörün dış ayağını çözümlemekte başarısız
bir hükümet, diğer partilerle görüşerek soruna
nasıl çare bulacak?
Şimdilik ucu açık bir soru.
RTE-Kılıçdaroğlu görüşmesinden
Başbakan’ın kazancı, hükümetin aldığı
önlemleri gerektiğinde CHP’nin destekleyeceği
vaadi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına bakılırsa,
RTE, medyaya yansıyan bilgileri fazla ölçüde
aşmayan açıklamalar yaptı.
CHP genel başkanı:
RTE’de “terörü önleyeceği gibi bir öngörü
görmediğini” söyledi.
Bir süreç başladı. Nereye kadar? Göreceğiz.
SAYFA 16 TEMMUZ 2010 CUMACUMHURİYET
14 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Temmuz
Oslo Y 22
Helsinki Y 23
Stockholm A 28
Londra Y 20
AmsterdamY 21
Brüksel PB 23
Paris Y 25
Bonn A 31
Münih A 36
Berlin B 35
Budapeşte B 30
Madrid A 32
Viyana B 32
Belgrad B 32
Sofya Y 27
Roma A 28
Atina B 29
Zürih A 29
Moskova A 33
Aşkabat A 33
Taşkent A 39
Bakû A 31
Bişkek B 32
Tiflis PB 30
Kahire A 36
Şam A 35
İstanbul Y 30
Edirne Y 34
Kocaeli Y 33
Çanakkale B 33
İzmir B 35
Manisa B 36
Denizli Y 35
Zonguldak Y 27
Sinop Y 27
Samsun Y 28
Trabzon Y 27
Giresun Y 27
Ankara Y 30
Eskişehir B 30
Konya Y 29
Sıvas B 27
Antalya PB 30
Adana Y 34
Mersin Y 32
Diyarbakır B 38
Şanlıurfa B 40
Mardin B 35
Siirt B 37
Hakkâri PB 31
Van Y 27
Kars Y 27
Ülkemizin kuzey, iç ve doğu
kesimleriparçalıveçokbulut-
lu, Marmara’nın kuzey ve do-
ğusu, Karadeniz, Doğu Ana-
dolu’nun kuzeyi ile öğle saat-
lerindensonraBatıAkdeniz’in
içkesimleri,Ankara,Çankırı,Kı-
rıkkale,Kırşehir,Yozgat,Kon-
ya, Afyon,Denizli, Adana,Mer-
sinveHatayçevrelerisağanak
gök gürültülü sağanak diğer
yerlerazbulutluveaçıkgeçe-
cek. YağışlarınOrdu,Giresun,
Trabzon,RizeveHopaçevre-
lerinde kuvvetli olması bekle-
niyor. Hava sıcaklığı iç kesim-
lerde 2-4 derece azala-
cak.Rüzgar kuzey ve kuzey-
doğu,güneydoğukesimlerile
Akdeniz kıyı kesiminde güney
vegüneybatıyönlerdehafif,ara
sıra orta, iç kesimler ile ku-
zeybatıkesimlerdezamanza-
man kuvvetli olarak esecek.
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’ın CHP’nin yeni lideri Ke-
mal Kılıçdaroğlu’na ziyaretini,
görüşmede liderlerinin yanında
yer alan en yakın kurmayları
oldukça önemsemiş durumda.
Görüşmeden terörle mücadele
konusunda atılacak adımlarla
ilgili bir somut bir uzlaşma çık-
mamış olabilir ancak iki liderin
bir araya gelebilmelerinin bile
sembolik önemi var. Erdo-
ğan’ın heyetinde yer alan Baş-
bakan Yardımcısı Cemil
Çiçek, “Bu görüşmenin yapıl-
mış olması dahi gayet iyi bir
adımdır ve anlamlıdır. İkitidar
ile muhalefet arasındaki ilişkile-
rin belirli bir temel çerçevesin-
de yürütülmesi açısından
önemlidir, olumludur” değer-
lendirmesini yaptı. İsim verme-
den, görüşmeye kapıları baş-
tan kapatan MHP lideri Devlet
Bahçeli ve kamera koşulu öne
süren CHP’nin eski lideri De-
niz Baykal’ı eleştiren Çiçek,
“Biz hep istedik görüşmeyi
ama kimi liderler ‘kesinlikle gö-
rüşmem’ derken, kimi de ‘şöy-
le olursa görüşürüm’ diye ko-
şul öne sürüp karşı çıktı. Şimdi
iktidar ile ana muhalefet parti-
sinin önemli bir meselenin çö-
zümü için bir araya gelmesi
son derece olumludur” dedi.
Buluşmada Kılıçdaroğlu’na
eşlik eden CHP Genel Başkan
Yardımcısı Hakkı Süha Okay
ise bir buçuk saatlik buluşma
için “Ulusal meselelerde ana
muhalefet partisi olarak üzeri-
mize düşeni yapmaya hazır ol-
duğumuzun, sorulması duru-
munda görüşlerimizi her zaman
iktidarla paylaşacağımızın en
somut örneğidir” değerlendir-
mesini yaptı. Okay, terör gibi
tüm ülkeyi ilgilendiren bir me-
selede “iktidar zafiyetinden
menfaat sağlama arzusu göste-
ren bir siyaset anlayışı içinde
olmayacaklarını” da özellikle
vurguladı. Sözlerinden iktidarın
atmak istediği tüm adımlara
destek verdikleri anlamının çı-
karılmaması gerektiğini ifade
eden Okay, görüşmede ağırlıklı
olarak Başbakan’ın niyetini
‘dinlediklerini’ ve kendilerine
bazı önerilerde bulunduklarını
açıkladı.
Başbuğ ile
uzun görüşme
Başbakan Erdoğan’ın muha-
lefet liderleriyle yaptığı turların
ardından Genelkurmay Başka-
nı Org. İlker Başbuğ ile yaptığı
iki buçuk saatlik görüşme dik-
kat çekiciydi. Üç gün boyunca
görüştüğü tüm parti liderlerine
Güneydoğu’da terörle müca-
dele için yeni kurulacak profes-
yonel askeri birliklerden bahse-
den Başbakan’ın bugün yapa-
cağı açıklama öncesinde bu
önemli konuyu Genelkurmay
Başkanı ile son kez görüştüğü
anlaşılıyor. Başbakan’ın kur-
maylarından alınan bilgilere
göre konu askeri makamlarla
haziran ayı MGK toplantısında
da kapsamlı biçimde ele alın-
mış.
Sınırı ‘profesyoneller’
bekleyecek
Kılıçdaroğlu ile görüşmesin-
den sızan bilgilere göre Başba-
kan, terörle mücadele için sa-
yıları 20 bini bulan profesyonel
güvenlik güçleri kullanmayı
planlıyor. Bu rakamın en
önemli bölümünü daha önce
ilk kez Cumhuriyet’in duyurdu-
ğu biçimde ‘hudut birlikleri’
oluşturacak. Sayılarının ilk aşa-
mada beş bini bulması bekle-
nen Kara Kuvvetleri’ne bağlı bu
birliklerdeki profesyonel asker-
ler en fazla sızma olan Hakkâ-
ri-Şırnak sınır bölgesindeki ka-
rakollarda görevlendirilecek.
Ağustos ayı itibarıyla tam
kapasiteyle devreye girecek al-
tı komando tugayında da yak-
laşık altı bin profesyonel asker
yer alacak. Son olarak Başba-
kan Erdoğan’ın İçişleri Bakanlı-
ğı’na bağlı polis özel harekât
timlerini de yeniden aktif hale
getirmesi bekleniyor.
Yüksek barajın
mazereti ‘istikrar’
Profesyonel askeri birlikler
konusunda Başbakan Erdo-
ğan’ın bugün yapacağı açıkla-
manın beklenmesini tavsiye
eden Başbakan Yardımcısı Çi-
çek, CHP’nin görüşmede iletti-
ği seçim barajının indirilmesi
konusunda ise görüşlerinin
belli olduğunu vurgularken,
“Ülkemizin, toplumumuzun si-
yasi istikrara ihtiyacı var. Çün-
kü yapılacak çok iş var. Bu du-
rumdayken seçim barajı indiri-
lemez. Yüzde 10 seçim barajı-
na rağmen halkın yüzde 85’inin
iradesi Meclis’e yansımış du-
rumda son seçimlerde” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun dile getirdi-
ği bir diğer talep olan özel yet-
kili mahkemeler konusunda da
hükümet uzlaşıya kapı arala-
mamış. Çiçek, “DGM’ler kaldı-
rıldığında ikame edilen bu
mahkemelerle ilgili TCK’nin
250. maddesini CHP ile birlikte
çıkardık. Soruşturmaların ve
kovuşturmaların doğru ve sağ-
lıklı yürütülebilmesi için böyle
bir düzenlemenin faydalı ola-
cağını düşündük ve birlikte çı-
kardık” demekle yetiniyor.
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
İktidar ve Muhalefet
Buluşmadan Memnun
utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr
Dertleri yargıya fren
AKP hükümetinin yargõyõ yeniden şekillendirmedeki önemli amaçlarõ arasõnda
nükleer ve termik santrallar ile peşkeş niteliğindeki özelleştirmeler de yer alõyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP, anayasa değişiklik paketi ile iktida-
ra geldiği gün “güvenmediğini” duyurdu-
ğu yargõnõn özellikle nükleer ve termik sant-
rallar ile peşkeş boyutlarõna varan özelleş-
tirmeler konusundaki engelleyici yaklaşõ-
mõnõ aşmayõ hedefliyor. Çevre duyarlõlõğõyla
tanõnan eski İzmir Baro Başkanõ Noyan Öz-
kan, yargõnõn yapõsõnõn değişmesi duru-
munda birkaç yõl içerisinde neoliberal gö-
rüşe sahip kişilerin yargõda görev alacağõ-
nõ vurgulayarak “Artık ne çevre ne de sos-
yal devlet davası açılabilecektir” dedi.
Danõştay’õn çevre ve sosyal devlet ilkesi kap-
samõnda açõlan davalarda “kamu yararını”
gözeterek verdiği kararlardan duyduğu ra-
hatsõzlõğõ her fõrsatta dile getiren ve idari yar-
gõyõ yerden yere vuran AKP “yargının de-
netimini” anayasa değişikliğiyle aşmaya ça-
lõşacak. Çevre aktivisti eski İzmir Baro Baş-
kanõ Özkan, asõl sorunun özelleştirmelerde baş-
ladõğõnõ, birçok KİT’in Danõştay’õn olaylara
“kamu yararı” açõsõ ve karşõ duruşuyla baş-
ladõğõnõ anõmsattõ. Özkan, “Sonradan şir-
ketler medyasının basını aracılığıyla yapı-
lan propagandasıyla bu aşıldı. Birçok KİT
bu şekilde yabancıların eline geçti. Ardın-
dan hükümetin neoliberal iktisat politika-
sı sonucu bütün kıyılar, ormanlar, Hazine
alanları adeta bir satış kampanyasıyla ya-
tırımcılara sunuldu” dedi.
AKP’nin kimi girişimcilere büyük vaatler
verdiğini kaydeden Özkan, “Özellikle mes-
lek odalarının, çevrecilerin açtıkları da-
valarda Kuşadası-Ofer, Dubai Towers gi-
bi yatırımlar için sözler verildi. Bunların bir
kısmı yargı kararıyla durduruldu. Ancak
kamuoyuna yansıtıldığı gibi Danıştay genel
olarak hükümete engel olmuş da değil. Hü-
kümet birçok konuda engeli aştı. Kimi za-
man yargı kararını uygulamayarak kimi za-
mansa hukuku dolanarak bildiğini yine
okudu” değerlendirmesini yaptõ. Politikacõ-
larõn yargõnõn kendi işlerine “burnunu sok-
masını” istemediklerini vurgulayan Özkan
şunlarõ söyledi: “Danıştay’ın özellikle imti-
yaz sözleşmeleri, tüzüklerle ilgili bir dene-
tim yetkisi var. Bu hükümetin canını sıkı-
yor. İdarenin denetimini daha sağlıklı ve se-
ri şekilde yapmasını sağlayacak bir reform
yapılması gerekirken şimdi 12 Eylül Ana-
yasa’nın gerisine düşülüyor. Örneğin 125.
maddede yapılan değişiklikle idari yargı-
nın hiçbir surette yerindelik denetimi ya-
pamayacağı yolunda yeni bir darbe yapı-
lıyor. Bu hüküm yasada var. Ancak Da-
nıştay yıllardır özelleştirme ve diğer çevre
koruma davalarında kamu yararından
hareket ederek yerindelik denetimi yapıyor.
Bunu anayasaya koymak suretiyle Danış-
tay’ın yorumunun önünü kesmek ve böy-
lece yandaş medyada büyük bir müjde gi-
bi verilen yeni bir idari yargılama süreci-
nin önü açılmak isteniyor. Anayasa Mah-
kemesi ve HSYK’nin yapılarındaki deği-
şiklikle 2-3 sene içinde buralara daha tu-
tucu, neoliberal görüşte, tekelci sermaye-
nin yapısına uygun kişiler gelecektir.”
Erdoğan’õn “ciğerlerimize kadar bize
kan ağlatıyorlar” sözleriyle tepki gösterdi-
ği ve idari yargõnõn kamusal yarar açõsõndan
iptaline ve yürütmesinin durdurulmasõna ka-
rar verdiği dosyalardan öne çõkanlar şöyle:
Galataport: 2006’da İsrailli işadamõ Sami
Ofer ile Türk ortağõ Mehmet Kutman tara-
fõndan alõnan ve sonrasõnda iptal edildi.
Güneysu: Güneysu’da kurulmasõ planlanan
2 HES için Rize İdare Mahkemesi’nde yü-
rütmenin durdurulmasõna karar vermişti. An-
cak inşaata devam edilmesi üzerine güvenlik
güçlerinin baskõnõyla inşaat durduruldu.
Akkuyu nükleer santralı: TMMOB’nin
santral kurulmasõna ilişkin yönetmeliğin yü-
rütmesi, Danõştay İdari Dava Daireleri Ku-
rulu’nca durduruldu. Yer tahsisi ve aktif
elektrik enerjisi birim satõş fiyatõna ilişkin mad-
deler yönünden karar alõndõ.
Aliağa Termik Santralı: 49 yõllõğõna ter-
mik santral kurulmasõ ve elektrik izni veril-
mesini içeren EPDK kararõ durduruldu.
Boğaz özelleştirmesi: Danõştay, 9 otoyol
ve 2 boğaz köprüsünün işletme hakkõ dev-
ri yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin
Özelleştirme Yüksek Kurulu kararõnõn yü-
rütmesini durdurdu.
İzmir limanı: Danõştay İdari Dava Daire-
leri Kurulu, TCDD Genel Müdürlüğü’ne ait
İzmir yürütmesini durdurdu.
Şeker özelleştirmesi: Türkiye Şeker
Fabrikalarõ’na ait Kastamonu, Kõrşehir,
Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba şeker
fabrikalarõnõn bir bütün halinde özelleşti-
rilmesi durduruldu.
Altına durdurma: Kõşladağ’da altõn ma-
deni aranmasõna ilişkin Çevre Bakanlõğõ ka-
rarõ durduruldu.
Erdemir: OYAK’a devrine ilişkin Rekabet
Kurulu kararõ, Danõştay 13. Dairesi tarafõndan
durduruldu.
Petkim: Danõştay İdari Dava Daireleri
Kurulu, Petkim’in yüzde 51 oranõndaki his-
sesinin blok satõşõna ilişkin özelleştirme şart-
namesinin yürütmesini durdurdu.
İGDAŞ: Danõştay 13. Dairesi, doğalgaz
şirketi İGDAŞ’õn özelleştirilmesi için İs-
tanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ’na
yetki veren belediye meclis kararõnõn yü-
rütmesini durdurdu.
Maden arama: Anayasa Mahkemesi
de orman niteliğini kaybetmiş alanlarda ma-
den aranmasõna olanak tanõyan yasa hük-
münü iptal etti.
“TBMM 2010 Üs-
tün Hizmet Ödülle-
ri”ni almaya hak
kazanan 75 kişi ve kuruluşa, TBMM’de düzenlenen törenle ödülleri verildi. Ödül alan-
lar arasında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tatillerini yaptığı Rixos Otelleri’nin sa-
hibi Fettah Tamince, market zinciri sahibi AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in ba-
bası Hikmet Kiler de bulunuyor. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ödül konusunda
Başkanlık Divanı’nın daha titiz davranacağını belirterek, “Valiliklerimizden, özel ida-
relerden, milletvekillerimizden 200 civarında isim bildirilmiş, bunlar içerisinde bü-
yük bir titizlikle yapılan çalışmalar sonucunda bu isimler tespit edilmiştir” dedi.
İstanbul Haber Servisi - Tuzla’daki Torlak
Tersanesi’nde meydana gelen kazada Çağdaş
Gemi adlõ taşeron firmada çalõşan işçi Nurettin
Bingöl (36) emniyet kemeri olmadõğõ için düşe-
rek yaşamõnõ yitirdi. Son olayla birlikte tersane-
ler bölgesindeki ölümler 135’e yükselirken Lim-
ter-İş Sendikasõ olayõ ‘iş cinayeti’ diye niteledi.
Tersaneler bölgesinde dün 05.00 sõralarõnda bir
geminin bordasõnõ yõkayan Bingöl, koruma halat-
larõndan birinin kopmasõ sonucu vinç sepetinden
aşağõya düşerek öldü. 2 çocuk babasõ Bingöl’ün
cenazesi memleketi Niğde’ye gönderilecek.
Limter-İş’ten yapõlan açõklamada, “Torlak
Gemi patronu Mehmet Ali Torlak taammüden
adam öldürmekten yargılanmalıdır” denildi.
Ödüller AKP’ye yakın isimlere gitti
Fotoğraf:NECATİSAVAŞ
Tuzla’da yine
tersane ‘cinayeti’